Benim İçin AYB


 01 Nisan 2024

2012 yılında, hayatın anlamını, benim hayattaki amacımı sorguladığım bir dönemde tanıştım Avrasya Yazarlar Birliği ile. Boşlukta savrulduğum günlerde, aslında tam da zamanında çıktı karşıma. Edebiyat atölyeleri, bana hayatın çok farklı bir veçhesini göstererek özüme doğru giden bir köprünün bileti oldu. Daha önce hiç tatmadığım bir lezzet, manevi bir yolculuğun başlangıcı oldu. 

AYB edebiyatın, hikayelerin, insanın iç dünyasının kapılarını açtı bana. Belki hepsi daha önce de yanı başımdaydı ama bakmak ile görmek arasındaki fark gibi, ben de atölyeler sayesinde görmeye başladım. Teknik bir ders olmaktan çok öte, atölye saatleri, eski zamanların o çok kıymetli usta-çırak ilişkilerini devam ettiren bir ilim ortamıydı benim için. Hocalarımızla kurabildiğimiz gönül bağları, galiba onların hayatı süzerek tatlandırdıkları sohbetler sayesinde, kırmadan, incitmeden bizleri yönlendirmeleri, teşvik etmeleri sayesindeydi. Acemice yazılmış yazılarıma rağmen yazmaya devam etmemi salık veren, ne kadar kıymetli bir iş yaptığımızı bize hep hatırlatan o değerli insanlara minnet borçluyum.

İki yıllık bir birlikteliğin sonunda atölyede yazdığım hikayelerden oluşan kitabım ‘Yüreklerin Göçü’ bana AYB’nin çok tatlı, anlamlı ve değerli hediyesidir. O günlerden beri biliyorum ki yazmak benim hayatımın mühim bir parçası ve gönüllere ulaşmanın eşsiz bir yolu.

Çocuklarım olduktan sonra hayatıma çocuk edebiyatı da girdiğinde yine yeni bir dünyayla tanışmış oldum. ‘Bozkırın Renkleri’ adlı kitabım, çocukların dünyasına dokunmanın da tadını yaşatmış oldu bana ve AYB ile başlayan edebiyat yolculuğum olmasaydı sanırım bu kitap da olmazdı.

Geçen yıllar boyunca araya giren çokça telaş, meşguliyet arasında yazmak bana hep şifa oldu. Gönlüm daha sık yazmaya, roman ve deneme kitapları çıkarmaya, dergilere düzenli yazılar yollamaya niyetlense de bunları yapmaya fırsat bulamadım. Yazmaktan uzak düştüğüm dönemlerde edebiyat atölyelerini hatırlıyor, başka yerde bulamadığım o yazma serüvenini, yüz yüze dinlediğim hikayeleri, hocalarımın gönül sohbetlerini yad ediyorum.

Yazmak cesaret istiyor bazen, hele ki kaleminize yeterince güvenemiyorsanız. AYB’nin belki de en büyük başarısı yazarlara bu öz güveni ve pratiği kazandırmak diye düşünüyorum. Benim hayatıma yazmanın temelini attığı gibi birçok gencin, yazıda gönlü olan nicelerinin hayatına da bu temeli attığını görüyor, bunun nesiller boyu sürmesini diliyorum. 

İyi ki varsınız, hep var olun...

 

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 208. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 208. Sayı