Abdullah Latifzade
(26 Ağustos 1890 – 17 Nisan 1938)
Nazik, duygulu şair Abdullah Latifzade Kez lev şehrinde doğdu. Babası Abil Bey öğret men olduğu için Kırım Tatarca ve Rusçayı oğluna mükemmel seviyede öğretti. Daha dokuz yaşında Puşkin’in eserlerini Rus dilinde oku du. Köy mektebini bitirdikten sonra Akmes cit’teki rüştiyeye girdi. Rüştiyeyi bitirdikten sonra gimnazyumun yedinci sınıfına başladı. Fakat gimnazyumu bitirmek kısmet olmadı. Öğretmeni ile kavga edince okuldan atılan Latifzade
Abdullah Latifzade
(26 Ağustos 1890 – 17 Nisan 1938)
Nazik, duygulu şair Abdullah Latifzade Kez lev şehrinde doğdu. Babası Abil Bey öğret men olduğu için Kırım Tatarca ve Rusçayı oğluna mükemmel seviyede öğretti. Daha dokuz yaşında Puşkin’in eserlerini Rus dilinde oku du. Köy mektebini bitirdikten sonra Akmes cit’teki rüştiyeye girdi. Rüştiyeyi bitirdikten sonra gimnazyumun yedinci sınıfına başladı. Fakat gimnazyumu bitirmek kısmet olmadı. Öğretmeni ile kavga edince okuldan atılan Latifzade, Kırım’da başka bir okulda eğitimi ne devam etme imkânı bulamadı. Bunun üzerine Bunun üzerine babası okuması için Abdullah’ı 1908 senesinde İstanbul’a gönderdi, lakin 1910 senesinde babasının vefatı üzerine Kırım’a dönmek zorunda kaldı. Bu süreç zarfında son derece zeki ve istidatlı olan Abdullah Arap, Fars, Türk, Fransız ve Latin dillerini de çok iyi seviyede öğrenme fırsatı bulmuştu. Kırım’a döndükten sonra öğretmenlik yapma ya başladı. O devirde Puşkin ve Tolstoy’un eserlerini Kırım Tatarca’ya çevirdi.
İlk şiirleri Gaspıralının Tercüman ve belli fikir adamı Abdürreşit Mehdiyev’in Vatan Hadimi gazetelerinde basıldı. Latifzade şairliğinin ve hocalığının yanında kuvvetli bir fikir adamı ve güçlü bir teşkilatçıydı. O gerçek bir en telektüel, halkının kaderine ortak olan, halkı için çalışan bir insandı. 1917 senesi I. Kırım Tatar Milli Kurultayı delegesi seçilen Latifza de, Millet gazetesinin muharriri olarak çalış maktaydı. Milli hükümette Halk Maarifi Şube sinin Kâtibi olarak görevlendirildi.
Latifzade şiiriyetimize yenilikler getiren bir şairdir. Serbest usulde yazdığı şiirlerinin tar zı ile çok sonraları Türkiye’de yetişen Nazım Hikmet’in tarzında benzerlikler görülebilir. O devirde başka halkların edebiyatları ile uğ raşan Latifzade büyük şairler ve edebiyatçı lar ile yakın dostluklar kurmuştur. Döneminin
namlı şairleri V. Bryusov, V. Mayakovskiy, S. Yesenin, P. Tychina, A. Krimskiy ile yakınlığı bilinmektedir.
Latifzade, ilmi çalışmalara karşı olan mera kı neticesinde 1931 yılında Leningrad’daki Devlet Sanat Akademisi’nin doktora programına girdi ve 1934 senesi eğitimini tamamlayıp Kırım Pedagoji Enstitüsü’nde doçent olarak çalışmaya başladı. Bekir Çobanzadenin büyük bir takdirle bahsettiği Latifzade dil ve edebiyatla ilgili çalışmasını aralıksız devam ettirmiştir. Şairin birçok makaleleri arasında “Kırım Tatar Edebiyatına Kısa Bir Nazar” eseri çok kıymetlidir. Edebiyatımızın çok asırlık tarihi ve gelişimi hakkında tahliller ve teklifler getirmiştir ve edebiyatın nasıl ilerlemesi gerektiği konusunda farklı yollar önermiştir. Umer İpçi, Mamut Nedim, Cafer Gafar, Ziya din Cavtöbeli, Kerim Camanaqlı, Abdurreim Altanlı, Eşref Şemizade gibi şair ve ediplerin eserlerini inceleyerek görüşlerini belirtmiştir. Latifzade milli tiyatromuzun inkişafı için de büyük gayret göstermiştir. Bu konuyla ilgili gazete yazıları sürekli çıkmıştır. Bu mühim saha ile uğraşmak için bütün aydınları teşvik etmiştir ve kendisi de bu alanda eserler vermiştir. Senelerce sahnelenen “Ömür Baharı” piyesi tiyatromuzun tarihi için önemlidir.
Genç edebiyatçıların yetişmesi konusunda onun göstermiş olduğu gayret yadsınamaz. Eserlerinde Türk ve İslam literatüründen sözler kullanmak ve Türkiye’den kitaplar getirt mek, talebelerine bu yönde tavsiyelerde bulunmak gibi suçlamalarla 1937 senesinin 19 Nisan’ında hapse atıldı. Stalin’in 19371938 senelerinde terör estiren “Büyük Temizlik” haeketi sırasında kurşuna dizilerek şehit edildi. Abdullah Latifzade, bizim kahramanlarımız arasına adını yazdırmıştır ve şerefli adını gururla yad etmekteyiz.
Haz.:OYA DENIZ ÇONGAR
Devamını Oku