(1886-1915)
Takma adı Alampa’ dır
Boturuskiy bölgesinde ( yeni adı Tatta Rayonu ) doğdu. Çocukluk yılları sıkıntılar içinde geçti. Annesi, küçük yaşta öldüğü için Sofronov’u başkaları büyüttü. 11 yaşında üçüncü babalığı da ölünce evin bütün yükü onun üzerine kaldı. Çaresiz kalan üvey annesi bir süre sonra kör oldu. Bunun üzerine aile Anempodist’in öz babasının yanına taşınmak zorunda kaldı. Küçük Sofronov, burada kendisini öksüz gibi hissediyordu. Iki ağabeyi öğrenci olduğu için evin bütün işi
(1886-1915)
Takma adı Alampa’ dır
Boturuskiy bölgesinde ( yeni adı Tatta Rayonu ) doğdu. Çocukluk yılları sıkıntılar içinde geçti. Annesi, küçük yaşta öldüğü için Sofronov’u başkaları büyüttü. 11 yaşında üçüncü babalığı da ölünce evin bütün yükü onun üzerine kaldı. Çaresiz kalan üvey annesi bir süre sonra kör oldu. Bunun üzerine aile Anempodist’in öz babasının yanına taşınmak zorunda kaldı. Küçük Sofronov, burada kendisini öksüz gibi hissediyordu. Iki ağabeyi öğrenci olduğu için evin bütün işi onun üzerine kalıyordu. Oysa o da okula gitmek istiyordu. Ancak babası kendisine yardımcı gerektiğini söyleyerek Sofronov’u okula göndermeye yanaşmadı.
Bir süre sonra onların evine yakın bir yerde Itık Küöl adlı köyde - dört sınıflı bir okul açıldı. 16 yaşındaki Alampa, bu okula devam etti ve okulu iki yılda bitirdi. Ardından Aldan’da öğretmenlik yapan ağabeyi Vasiliy’in yanına gitti. Orada liseyi dışarıdan bitirti. Yazar, bu gençlik yıllarını kendi- sinin en mutlu dönemi saymaktadır. Ağabeyi Vasiliy, onun bilgisinin artmasında önemli bir rol oynadı, Alampa’yı Rus edebiyatının klasikleriyle ta- nıştırdı. Vasiliy daha sonra Saha aydınlarını temsil eden ünlü bir eğitimci oldu. Artık kimse Anempo- dist Ivanovıç’i yolundan alıkoyamazdı.
Genç Anempodist’ e babası evlenmesi gerektiği- ni söyleyince, o 1907’ de iş bulmak ve öğrenimi- ni sürdürmek amacıyla Yakutsk’a geldi.Burada yayınlanan “Saha Yurdu” adlı gazetenin basımevinde çalışmaya başladı. Bir yıl sonra “Saha Yur- du” ve “Saha Hayatı” adlı gazetelerin kapanması üzerine işini kaybetti. Ardından K. D. Spiridonov adlı bir balık tüccarının yanında katip olarak ça- lışmaya başladı. Basımevindeki işiyle karşılaştırıldığında bu yeni işi Sofronov’a çok sıkıcı geliyor- du. Ancak bu işte çalıştığı yıllarda yazarın hayat tecrübesi daha da arttı : Anempodist, halkın farklı kesimlerinin tüccarların, mevsimlik işçilerin, ba- lıkçıların hayat tarzını yakından izleme imkanı buldu. Anempodist Ivanoviç Sofronov, ilk eserle- rini 1912 yılında Aleksey Kulakovskiy ile tanıştıktan sonra vermeye başladı. Onlar, “Saha Edebiyatını Sevenler” adlı bir edebi topluluk kurmak istedilerse de, Çarlık yönetimi izin vermedi.
1912-1913yıllan arasında yazar, “Saha Sanata” (Saha’nın Sesi) adlı dergide çalıştı. “Anayurt” ad- lı şiirini, I. A. Krilov’ un fabllerinden yaptığı çevi- rileri burada yayımladı. Alampa, ilk edebi eserle- rinde Rus Çarını ve yerli Saha zenginlerini eleş- tirdi. 1912’de yazdığı “Anayurt” adlı şiirinde Yaku- tistan’ın sosyal hayatındaki bozukluklarını dile ge- tirdi. Bu şiirde buzlarla ve kalın kar tabakalarıyla kaplanmış Yakutistan’ı yer altında yatan bir cese- de benzeterek şöyle diyordu :
“Ölen adamın
Toprağın altında yatışı gibi Doğduğum anayurdum Kalın karla kaplanmış Sessiz yatar”
Daha sonra şiirde, daracık kulübelerde kıvranıp yatan aç insanlar, ölü gibi donup kalırlar. Ancak şair, ana yurdun uyanışını sağlayacak ilkbaharın gök gürültüsüyle birdenbire geleceğinden emin- dir. Şiirin bütününde şair, nasıl kışın sona erip ba- harın gelmesiyle doğa aydınlanıyor ve şenleni- yorsa, anayurtta da ezilen Saha ulusunun mutlu- luğa, özgürlüğe kavuşacağını belirtmektedir. Bu şiirde , Çar’ın iktidarına karşı savaşmak gerektiği düşüncesi savunulmaktadır.
1913 yılında “Saha Sanata”(Sahanın Sesi) dergi- sinin kapatılması üzerine Sahaca baskı yapma imkanı ortadan kalkar. Ancak Alampa, yazarlığı bırakmaz. 1919’da “Şair Petr Çernık’a”, “Melek ve Şeytan” adlı şiirler ile “Yoksul Jakıp” adlı tiyatro yu yazar“ Şair Petr Çernık’a “ adlı şiirinde Sofronov, ana- yurdun geniş ormanlarını, kuzey bozkırlarını ilk kez dile getirir ve özgürlüğü yücelten şair Petr Çernık’ı selamlar. “Melek ve Şeytan” adlı uzun şiirini ise, yeni başlayan Birinci Dünya Savaşı’nın etkisiyle kaleme alır. Bu şiirde şair, savaşa karşı si- yasi tepkisini dile getirir.
“Yoksul Jakıp” adlı tiyatro oyununda devrim önce- sindeki zor hayat şartlarına karşı, “Siyasal Tepki Yıllarında” Yakut aydınlarının sorumluluklarını ha- tırlatır. Bu oyun Saha edebiyatında ilk olarak ezi- len eski Sahaların günlük hayattaki sorunlarını sergilemesinden dolayı çok önemlidir. Sofronov, oyununda cesaretle karanlık ve baskı dolu günle- rin ne zaman sona ereceğini, aydınlık günlere ne zaman kavuşulacağını” sorar. Yazar, 1915-1916 yıllarında yazdığı “Sevgi” adlı oyununda, insan haklarını, özgürlüğü ayaklar altına alan saçma tö- releri, ataerkil geleneklerini eleştirir. Bu oyunda başlık parası uğruna 60 yaşındaki bir ihtiyara ve- rilen güzel Ketiriis’in acılara katlanamayarak öl- mesi anlatılmaktadır. Bunlardan başka yazarın “Düşen Kurtulmaz” (1917-1918), “Hatırası Kalma- yan Cimri” (1918) ve “Hayatın Bataklığı” (1921) adlı oyunları da vardır. Ayrıca Sofronov, 1919 - 1920 yılarında, XIX yüzyılda Sahaların milli kah- ramanı olan Mançaarı’nın hayatını konu eden bir tarihi oyun daha yazmıştır. Yazar, 1921’ de “Man- çaarı” adlı kültür ve eğitim kurumunun başkan yardımcısı olur. Daha sonra bu kurum büyürerek “Saha Omuk” (Saha Milleti) adını alır ve Sofro- nov, buranın başkanlığını üstlenir. Ardından “Çolbon” adlı derginin yazı işleri müdürlüğünü, ‘Saha Yazılı Eserleri’ Kurulu’nun başkanlığını, Sa- ha milli tiyatrosunun yöneticiliğini yapar. Sahaların ilk tiyatro eserleri kendisinin yardımlarıyla oynatılır. O, hem bir tiyaro yönetmeni hem de bir aktördür. Daha sonra Yakutistan Hükümeti tarafın- dan kendisindeki bu cevherin geliştirilmesi için Moskova’ya tiyatro öğrenimi görmeye gönderilir.
1928 yılının Mart ayında Anempodist Sofronov, yasalara uygun olmayan bir şekilde suçlanıp beş yıl sürgüne yollanır. Sürgün yıllarında kaleme al- dığı “Babama Mektup” adlı lirik eserini özellikle belirtmek gerekir. Sürgünden döndükten “sonra yazdığı eserler arasında “Ağır işleyen Bürokrasi” hikayesi de önemlidir.
Yazar, 24 Ekim 1935 tarihinde hayata veda eder.
2006 yılında Yakutistanda yazarın 4 ciltlik bir eseri basıldı. Bu eser şu ana kadar basılmış olan eserlerin en kapsamlısı oldu. Muhteviyatı itibarıyle şu ana kadar gün yüzüne çıkmamış onlarca yazısı, şiiri böylece yayımlanmış oldu. Bu önemli gün Yakutistan Cumhuriyeti’nin başkenti Yakutsk’ta ve doğum yeri olan Tatta’ da büyük törenlerle kutlandı.
Yuri Vasley
Devamını Oku