Azerî şairi, dram yazarı ve bilim adamı olan Bahtiyar Vahapzade, Türk dünyasının en çok tanınan sanatkârlarından birisidir. Bahtiyar Vahabzade 16 Ağustos 1925 tarihinde Şeki şehrinde köylü bir ailenin çocuğu olarak doğar. Babasının adı Bahtiyar Mahmud’dur. 1934’te ailesiyle birlikte Bakü’ye göç eder. İlköğrenimini Şeki’de tamamlar. 1942 yılında girdiği Bakü Devlet Üniversitesi Filoloji Bölümü’nden 1947 yılında mezun olur ve aynı bölümde öğretim üyesi olarak ders vermeye başlar. 1964 yılında tama
Azerî şairi, dram yazarı ve bilim adamı olan Bahtiyar Vahapzade, Türk dünyasının en çok tanınan sanatkârlarından birisidir. Bahtiyar Vahabzade 16 Ağustos 1925 tarihinde Şeki şehrinde köylü bir ailenin çocuğu olarak doğar. Babasının adı Bahtiyar Mahmud’dur. 1934’te ailesiyle birlikte Bakü’ye göç eder. İlköğrenimini Şeki’de tamamlar. 1942 yılında girdiği Bakü Devlet Üniversitesi Filoloji Bölümü’nden 1947 yılında mezun olur ve aynı bölümde öğretim üyesi olarak ders vermeye başlar. 1964 yılında tamamladığı “Samet Vurğun’un Hayat ve Yaradıcılığı” isimli monografisi ile filoloji doktoru unvanını alır. 1980 yılında Azerbaycan İlimler Akademisi üyeliğine seçilen Vahabzade, 2001 yılında emekli olana kadar üniversitede ders verir.
İlk şiirlerini II. Dünya Savaşı’nın en hararetli yıllarında yazan Vahapzade’nin sanat faaliyetlerinde ilk adımını saflık, doğallık, sıcaklık ve samimilik gibi duyguları içeren mektep şiirleri oluşturur.
Şiirinin ikinci devresi dünya ve insanlık için duyulan kaygıların dile getirildiği “İnsan ve Zaman”, “Men ve Dünya” gibi eserlerinde kendisini gösterir. Kozmik düşünce, bu dönemde şairi besler.
Şairin edebî kudretinin ortaya çıktığı üçüncü devre 1980’li yıllarda başlar. Yazdığı destan, dram ve öteki şiirlerinde insanın temsil edildiği ‘ben’ probleminin ele alındığı görülür. Onun bu yıllarda yazdığı eserlerde edebi diyalogun en önemli kısmı, “Men ve Dünya, Men ve Zaman” eserlerinden daha fazla; “Özümle Özüm, Menle Men, Bahtiyarla Bahtiyar”dır. “Dağda Şelale Kimi, Özümü Ahtarıram, Sür’et, Özümüzden Öyrenek, Üzümden Na-razıyam, Nesense Özün Ol, Şehitler, İkinci Ses” gibi eserler, söz konusu merhalenin özelliklerini en iyi şekilde ifade eder.
Şiir yanında bilimsel incelemeler ve çeviriler de yapmış olan Bahtiyar Vahapzade’nin edebî eserlerinin büyük kısmı başka dillere de çevrilmiştir.
Vahabzade, 1960'larda başlayan özgürlük hareketlerinin öncülerindendir. Bu konuda kaleme aldığı 1959 tarihli “Gülistan” isimli şiirinde, ikiye bölünen (İran’da Güney ve SSCB’de Kuzey) Azerbaycan halkının yaşadığı felaketleri anlatır. Adı geçen eserinden dolayı 1962 yılında milliyetçi damgası vurulan şair iki yıllığına üniversitedeki görevinden de uzaklaştırılan Vahabzade bu olumsuzluklara ve Sovyet rejiminin baskılarına rağmen özgürlük mücadelesinden hiç yılmamıştır. Azerbaycan halkının sıkıntılarını konu ettiği pek çok eserini yurt dışına kaçırarak yayınlanmasını sağlamıştır.
Şiirinin kaynağını vatan toprağında arayan şair, bütün felsefî söylemlerini, ait olduğu toprağın ve milletin kültürel birikiminden yararlanarak oluşturmaya çalışır. Sovyet döneminde birçok yazar gibi Lenin’e övgüler düzen Vahapzade’nin daha sonra millî ve vatansever çizgiye geldiği görülür. Özellikle Brejnev döneminde ve Gorbaçov’la başlayan dönemde şairin daha vatansever ve milliyetçi bir söyleme kavuştuğu söylenebilir. Türk edebiyatı ve Türkiye ile olan yakın münasebetlerin, Vahapzade’nin Türk dünyası ile ilgili meselelere daha geniş bir perspektiften bakmasına katkı sağladığı bir gerçektir.
Eserlerinde Azerbaycan Türkçesi'ni en temiz şekilde kullanmaya özen gösteren ve halkının duygularına tercüman olan Vahabzade, Azerbaycan'da Halk Şairi adıyla anılır. Azerbaycan’ın azatlığı (hürriyeti) için uğraştığı, eserlerinde sürekli bu konuları gündeme getirdiği için Sovyetler birliği hükümetince kovuşturma geçiren hatta tutuklanan şair buna rağmen Sovyet Birliği hükümetince birkaç kez eserlerinden ve hizmetlerinden dolayı devlet ödülleri ve nişanları alır. 1974 yılında başarılı sanatkâr nişanı, 1975 yılında hükümet, 1984 yılında SSCB devlet nişanına layık görülür. O, ülkesinin özgürlük simgelerinden biridir. Vahabzade 1980–2000 yılları arasında beş defa milletvekili seçilmiştir. 13 Şubat 2009 tarihinde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deki evinde vefat eder. Bahtiyar Vahapzade'nin cenazesi, uzun yıllar ders verdiği Bakü Devlet Üniversitesi’nin salonunda düzenlenen törenden sonra tanınmış şair, edebiyatçı, bilim ve siyaset adamlarının mezarlarının bulunduğu Fahri Hıyaban'da toprağa verilir. XX. asır poetik görüşlerinin görkemli sanatçısı, halk şairi Bahtiyar Vahabzade’nin şöhreti, sadece Türk Edebiyatı’nın değil, lirik ve dramatik şiirler yazan düşünce adamı şair, gayretli istidatlı bir bilim adamı olarak Türk dünyasının da sınırlarını aşar. Onun eserleri, şiir kitapları, dramları ve diğer bilimsel yazıları İngilizce, Fransızca, Almanca, Farsça, Türkiye Türkçesi, Lehçe, İspanyolca, Macarca ve Rusça gibi birçok dile çevrilir.
Eserleri:
Türkiyeli kaynaklar Bahtiyar Vahabzade’nin basılmış 40 şiir kitabı olduğunu yazar. Fakat Azerbaycan kaynaklarına göre bu sayı 70’tir. Bahtiyar Vahabzade şiir kitaplarının haricinde 11 ilmî eser, 2 monografi, çeşitli piyesler ve yüzlerce makale yayınlamıştır. Eserlerinde genellikle özgürlük, yurt sevgisi, din gibi temaları işlemiştir. Başlıca eserleri arasında; Menim Dostlarım (Bakü, 1949), Bahar (Bakü, 1950), Dostluk Nağmesi (Bakü, 1953), Ebedi Heykel (Bakü, 1954), Çınar (Bakü, 1956), Sade Adamlar (Bakü, 1956), Ceyran (Bakü, 1957), Aylı Geceler (Bakü, 1958), Şairin Kitaphanası (Bakü, 1961), Seçilmiş Eserleri (Bakü, 1961), Fuzuli’nin hayatını anlattığı Şeb-i Hicran (Bakü, 1962), İnsan ve Zaman (Bakü, 1964), Bir Ürekte Dört Fesil (Bakü, 1966), Kökler-Budağlar (Bakü, 1968), Semed Vurgun (1968), Deniz-Sahil (Bakü, 1969), Dan Yeri (Bakü, 1969), Bindörtyüzonaltı (Bakü, 1970), Bir Baharın Garanguşu (Bakü, 1971), Tan Yeri (1973), Seçilmiş Eserleri (Bakü, 1974-1975), Yücelikte Tenhalık (1978) Piyesler, (Bakü, 1980), Muğam (Bakü, 1982); Özümle Sohbet (Bakü, 1985), Şehidler (Bakü, 1991), dili (Atatürk Kültür Bakanlığı Yayınları, 2000), Ömürden Sayfalar (Ötüken, 2000), Vatan, millet, ana dili (Atatürk Kültür Başkanlığı yayınları, 2000), Sandıktan Sesler (2002), Soru İşareti (Kaynak yayınları, 2002) sayılabilir.
Devamını Oku