Kasım Tınıstanov, 10 Eylül 1901 yılında Kırgızistan’ın Isık-Köl’e bağlı Çoktal kazasının Çırpıntı köyünde dünyaya gelmiştir. Türklük bilimci ve eğitimcidir. 5 Kasım 1938 gecesi saat 00.55’de başlayan mahkeme 01.25’te bitti. Yarım saat süren mahkeme sonucunda suçlamaları ve daha önce baskı altında verdiği ifadeleri reddetmiştir. Önceden ölüm hükmü verilmiş olan Tınıstanov kurşuna dizilerek öldürülmüştür. Kasım Tınıstanov, 137 kişi ile birlikte, Bişkek’e yakın bir mesafede bulunan Çon Taş (Ata bey
Kasım Tınıstanov, 10 Eylül 1901 yılında Kırgızistan’ın Isık-Köl’e bağlı Çoktal kazasının Çırpıntı köyünde dünyaya gelmiştir. Türklük bilimci ve eğitimcidir. 5 Kasım 1938 gecesi saat 00.55’de başlayan mahkeme 01.25’te bitti. Yarım saat süren mahkeme sonucunda suçlamaları ve daha önce baskı altında verdiği ifadeleri reddetmiştir. Önceden ölüm hükmü verilmiş olan Tınıstanov kurşuna dizilerek öldürülmüştür. Kasım Tınıstanov, 137 kişi ile birlikte, Bişkek’e yakın bir mesafede bulunan Çon Taş (Ata beyit) adlı bölgedeki tuğla fabrikasının ocağına toplu olarak gömülmüştür.
Bu çalışmada, Kasım Tınıstanov’un “İlk Eserleri” (Algakçı Emgekter) adlı çalışmada geçen Ürkün katliamı hakkında bir metin çevirisi vardır.
Ürkün, 1916 yılında Türkistan halklarının Rusya Çarlığına karşı gerçekleştirdiği ayaklanmaya verilen adlardan biridir. Bazı kaynaklarda 1916 Yedisu Ayaklanması adıyla da geçmektedir. Sovyet döneminde yapılan bazı ilmî çalışmalarda emperyalizme karşı ayaklanma, millî hareket, kızıl kırgın gibi isimlerle de nitelendirilmiştir. Kırgızistan’da ve Kırgız edebiyatında ise Ürkün adıyla anılır.
1916 – Yılı
1916 yılı korkunç yıl oldu. O yılda dökülen günahsız fakir kanı bu güne kadar halkın aklından çıkmadı. O zaman ki fakir kanıyla sulandırılan yönetici kılıcı bu günde halkın göz önünden gitmiyor.
1916 yılının olayı, Alman savaşı ile birleşti. Alman savaşı iki yıla uzadı. Askerin sayısı azaldı. Savaş meydanına hizmet etmek için işçi gerek oldu. Bölge bölge işçi gönderilsin diye 25 Haziranda emir verildi. Halk çok korktu!
Emir çok sert verildi. 18 yaş ile 30 yaş arasındaki erkekler hemen alınsın, yük taşıyacak araç, halat urgan, hemen verilsin diye buyruldu. Yine bizim Kırgız gibi göçmen halka da emir ayrıca verildi. 18 yaştan 42 yaşa kadar herkes alınsın denildi. Zengin çocukları gitmese de olur, onların yerine fakir kişiler göndeririz diyerek yöneticiler adetler bir yana rüşvet vermeye başladı.
Fakirler ne yapsın? Savaş olsa, zenginlerin ve Çarlık Hükümeti’nin faydasına olur. Bunun yanında zengin çocukları para vererek kurtuldu. Ölen yalnızca fakirler mi? Biz gitmiyoruz, Çarlık Hükümeti ’nede zenginlere de karşı geliyoruz diyerek fakirler ayaklandı.
Bizim Kırgız topraklarındaki Rusların çoğu zenginler, bu yüzden onların çoğu zenginlerin ve Çarlık Hükümeti’nin yararını düşündü, fakirler ise yöneticiler ile birleşerek karşı çıktı. Bu mesele Kırgız halkı ile Rus halkı arasında halk düşmanlığına sebep oldu. Kırgızların varlıklı kişileri de zengin halka karışıp gitti. Bunda da kan dökülmeye başladı.
Elinde silahı yok, iyi organize olmayan fakirler, Çarlık Hükümeti’nin ve zenginlerin teçhizatlı askerine dayanamadı. Soykırıma uğradı. En sonunda dayanamayan ve ölenlerden geriye kalanlar Çin tarafına kaçtı.
Bu yıldaki ayaklanmaya çoğunlukla katılanlar Bişkek Kırgızları ile Karakol (Isık-Göl) Kırgızları oldu. Günahsız kişilerin kanı su gibi aktı. Eskiden beri mekan kılıp, doğup büyüdüğü yer, kendi yeri artık geride kaldı.
Devamını Oku