1902 yılında Dedeağaç- (Aleksandrupoli) Sofullu’nun (Sufli) Babalar köyünde (Goniko) doğdu. Balkan
Harbi’nde köyü tahrip edilerek ahalisi perişan bir halde etrafa dağıtıldığından ailesini kaybeden Mehmet
Hilmi, bir kısım köylüleriyle birlikte Dimetoka karyelerinden Ahriyanpınarı’na iltica etmiştir. İlköğrenimini
Sofulu ve Dimetoka’da, akrabasının yanında tamamlayan Mehmet Hilmi, Balkan Harbi’nde kendisini
gözeten aile ile birlikte Uzunköprü’ye göç etmiştir. Harpten sonra akrabalarının delale
1902 yılında Dedeağaç- (Aleksandrupoli) Sofullu’nun (Sufli) Babalar köyünde (Goniko) doğdu. Balkan
Harbi’nde köyü tahrip edilerek ahalisi perişan bir halde etrafa dağıtıldığından ailesini kaybeden Mehmet
Hilmi, bir kısım köylüleriyle birlikte Dimetoka karyelerinden Ahriyanpınarı’na iltica etmiştir. İlköğrenimini
Sofulu ve Dimetoka’da, akrabasının yanında tamamlayan Mehmet Hilmi, Balkan Harbi’nde kendisini
gözeten aile ile birlikte Uzunköprü’ye göç etmiştir. Harpten sonra akrabalarının delaleti ve Edirne Valisi
Hacı Adil Bey’in muavenet ve himmetiyle Edirne Lisesi’nin ilk kısmına leyli olarak kaydolunmuş, buradan
da kendini Edirne Muallim Mektebi’ne kaydettirmiş, aynı okuldan başarıyla mezun olmuştur. Buradan Batı
Trakya’ya hizmet aşkıyla dönen Mehmet Hilmi, önce Yenice’de daha sonra da İskeçe Merkez Okulu’nda
öğretmenlik yapmıştır. Anadolu’dan gelen göçmenlerin okula yerleştirilmesiyle okul kapanmış, bu yüzden
işsiz kalmış ve tütün işçiliği yapmıştır. Bu arada, azınlığın en umutsuz olduğu 1922 -1925 yıllarında
(O zamanki kanunsuz idarenin, Anadolu’dan gelen muhacirlerin ve onlarla teşriki mesai eden Türkiye
mültecilerinin Garbi Trakya Türklerine yaptıkları zulüm ve i’tisafa -haksızlıklara- karşı Yeni Ziya’da çok
milliyetperverane yazılar yazdı ve Garbi Trakya Türklerine büyük hizmetler ifa etti) azınlığın davalarını
savunmak ve kendisini harekete geçirmek için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyerek “Yeni Ziya” adında bir
gazete çıkarmaya başlamış, Azınlık için uğraş vermiş, kendini insanlığa adamıştır. Bu yazıları yüzünden
Limni adasına sürgün edilmiştir. Yeni Ziya gazetesi kapanınca Yeni Yol gazetesini ancak iki (ya da dört)
sayı yayınlayabilmiş, daha sonra “Yeni Adım” gazetesini çıkarmaya başlamıştır. Yeni Adım’ı yayınladığı
sıralarda, Türkiye’de yapılmakta olan inkılâplar Mehmet Hilmi’nin sayesinde Batı Trakya’ya aksetmiştir.*
Gazetede Halit Ziya (Uşaklıgil), Reşat Nuri (Güntekin), Ömer Seyfettin’den küçük hikâyeler; Mehmet
Emin (Yurdakul), Tevfik Fikret’ten şiirler iktibas edilmiştir. İskeçe ve Gümülcine Gençlik Teşkilatları onun
himmet ve gayretleriyle tesis edilmiştir. Önder bir kişiliğe ve çağdaş bir düşünceye sahip olan Mehmet
Hilmi, güç koşullar altında mücadelesini sürdürmüş, kendisine suikastlar düzenlenmiş; Yeni Adım’daki
yazıları yüzünden de bir defa Kitira Adasına, bir defa da Larisa’ya sürülmüş, 15 defa da mahkemeye sevk
edilmiştir. Mehmet Hilmi, 25 Haziran 1931 yılında genç yaştayken İskeçe’de vefat etmiştir…
Mehmet Hilmi’nin ölümü Türkiye’nin büyük gazetelerinde, Türkiye dışında yaşayan Türklere ait gazetelerde
geniş şekilde yer almıştır. Bu gazetelerden biri Mehmet Hilmi’nin ölüm haberini şu başlıkla vermiştir:
“Türklük Dünyası Büyük Bir Evladını Kaybetmekle Müteellimdir. (elemli, acılı).”
Batı Trakya’da daha çok siyasi çalışmalarıyla tanınan yazar, az sayıda, ama başarılı hikâyeler yazmıştır.”-
Yeni Adım” gazetesinde yayımladığı hikâyelerinde sıcak insan sevgisi, dostluk ve barış havasının estiği
açıkça görülür. Mehmet Hilmi, Batı Trakya Türk azınlığı içinde bilinen ilk Türk hikâyecidir.
“Yerli” takma adıyla tanınan İsmail Bıçakçı da Rahmi Ali’nin kendisiyle yapmış olduğu bir söyleşide**
Mehmet Hilmi hakkında aşağıdaki bilgileri vermektedir:
“Mehmet Hilmi, Yeni Ziya, Yeni Yol ve Yeni Adım gazetelerinin sahibidir. Yeni Ziya ilk gazetesidir. Aslında
Yeni Ziya, önceleri Selanik’te yayınlanan bir amele gazetesiydi. 1923 Lozan Antlaşmasından sonra
yerli Türkler zorunlu mübadeleye tabi tutulunca gazete yayınını durdurmuştu. Genel işçiler merkezi,
bu gazetenin İskeçe’de çıkmasını istemiş; Mehmet Hilmi de bu fırsatı kaçırmamıştı. Gazeteciliğe dair
tecrübesi onun okul hayatında başlamıştı. 1919 yılında Edirne’de yayınlanan Trakya gazetesinin hem
yazarı hem de muhabiri idi. Yeni Ziya’yı İskeçe Tütün Amele Kulübü binasında çıkarmaya başladı. Yeni
Ziya’nın içeriğinde, genel anlamda işçileri destekleme, haksızlıklara karşı işçi grevlerini kışkırtan yazılar
vardır. O tarihlerdeki Sovyetler Birliği komünist önde gelenlerini övücü yazıları görülür.”Uzun Mariya”,
“Tolstoy’dan Facia-i Aşk ve İzdivaç”, “Balkan Burjuvası’nın Milli Siyaseti” gibi seri yazıları dikkati çeker…
Ayrıca onun sürgün anıları olan “Limni. Yenişehir (Larisa) Kitira Hatıraları” Yeni Ziya’da yer alır.
Mehmet Hilmi Yeni Adım gazetesinde daha değişik düşüncelerle karşımıza çıkar. O, bu kez, reformist
bir fikrin savunucusu olarak ve milliyetçi bir ruhla basın hayatındaki yerini alır. Batı Trakya Türk halkının
problemlerini şiddetle savunur ve gazetesinde dile getirir. Cemaat ve müftülerin seçim yoluyla iş başına
gelmelerini isteyen, haykıran ilk kişi odur. Yönetimin, taktik icabı –bu konuda cevap vermemesini- ısrarla
eleştiren yine odur. Artık Yeni Ziya’nın “ameleci” mahiyeti kaybolmuş, Yeni Adım, tam anlamıyla inkılâpçı
olmuştu. Yeni Adım, basit bir havadis gazetesinden ziyade müthiş, heyecanlı ve ateşli bir ideal gazetesi
olmuştu.”
Devamını Oku