Soylu bir ailede doğdu. Çocukken zayıf ve
hasta bir çocuktu. Öğrenim hayatı farklı şehirlerde
geçti. Öğrenimine bir süre Paris’te
devam etti. Burada sergiler gezdi, Fransız ve
Rus yazarlarla tanıştı, şiirlerini, makalelerini,
öykülerini gönderdiği Bryusov ile yoğun yazışmalar
yaptı. Sonraki yıllarda bu gezilere
İstanbul ve bazı Afrika şehirleri de katıldı. Şair
Anna Ahmatova ile evlendi.
Birinci Dünya Savaşı başlayınca Gumilov da
gönüllü olarak cepheye gitti. Anna Ahmatova,
kocasının
Soylu bir ailede doğdu. Çocukken zayıf ve
hasta bir çocuktu. Öğrenim hayatı farklı şehirlerde
geçti. Öğrenimine bir süre Paris’te
devam etti. Burada sergiler gezdi, Fransız ve
Rus yazarlarla tanıştı, şiirlerini, makalelerini,
öykülerini gönderdiği Bryusov ile yoğun yazışmalar
yaptı. Sonraki yıllarda bu gezilere
İstanbul ve bazı Afrika şehirleri de katıldı. Şair
Anna Ahmatova ile evlendi.
Birinci Dünya Savaşı başlayınca Gumilov da
gönüllü olarak cepheye gitti. Anna Ahmatova,
kocasının bu vatansever duygularını
paylaşmadı. Savaş, eşler arasındaki ilişkideki
anlaşmazlığı şiddetlendirdi. Gumilov Şubat
Devrimi’nden sonra Rusya’ya dönmedi, Yunanistan’a
Selanik Cephesi’ne gitti, ardından
Fransa’daki Rus Ordusu Sefer Gücü’ne katıldı.
Sonra Paris’te yaşadı. Orada Rus göçmenlerle
ilgilendi, şark şiiriyle alakadar oldu.
Bu örnekleri “Porselen Köşk” adlı eserinde
topladı.
1918’de Gumilyov Rusya’ya döndü. Bolşevik
Rusya’da, inanmış bir monarşist için hayatın
zor olacağı açıktı. Nitekim bir süre eserlerini
yayınlamasına izin verildiyse de 1921’de
tutuklandı. Karşı-devrimci faaliyetler, Sovyet
gücüne karşı bir komplo ve Petrograd askeriörgütü ile işbirliği yapmakla suçlandı. Aynı yıl
Petrograd askeri örgütü davasında 56 arkadaşıyla
birlikte kurşuna dizilerek öldürüldü,
mezar yeri bilinmemektedir.
Gumilov hayatının erken yıllarından itibaren
yeni bir şiir dünyası hayal ediyordu. Ona
göre göre edebi eserler ritimli ama anlaşılır
olmalıydı. Akmeistler olarak adlandırılan bu
grubu başka şairler de destekledi.
Devamını Oku