Säken Seyfullin, 1894 yılında Akmola vilâyetine
bağlı Cañaarqa kazasının bir avulunda doğdu.
Avul mektebinde okumayazma öğrenip, kıssa ve
hikâyeleri kendi başına
okuyabilecek seviyeye
geldi. O zamanki Kazaklar, çocukları bu seviyeye geldiğinde “Artık
yeter! Hayvanlara bak,
ev işleriyle uğraş!” diyerek çocuklarını okutmuyorlardı. Ancak Säken’in
ailesi, Rusça öğrenmesi
için onu Nildi fabrikasına
gönderdi. Dokuz yaşında
avulundan ayrılan Säken,
Rus bir ailenin işlerine
yardımcı oldu ve
Säken Seyfullin, 1894 yılında Akmola vilâyetine
bağlı Cañaarqa kazasının bir avulunda doğdu.
Avul mektebinde okumayazma öğrenip, kıssa ve
hikâyeleri kendi başına
okuyabilecek seviyeye
geldi. O zamanki Kazaklar, çocukları bu seviyeye geldiğinde “Artık
yeter! Hayvanlara bak,
ev işleriyle uğraş!” diyerek çocuklarını okutmuyorlardı. Ancak Säken’in
ailesi, Rusça öğrenmesi
için onu Nildi fabrikasına
gönderdi. Dokuz yaşında
avulundan ayrılan Säken,
Rus bir ailenin işlerine
yardımcı oldu ve onlardan da Rusça öğrendi.
Bu arada, iki yıl fabrika mektebine gitti.
Säken’in dünya görüşünün ve edebî kişiliğinin oluşması 1908-1913 yılları arasında
Akmola’daki ilkokulda ve lisede, 1913-1916
yılları arasında Ombı’daki Öğretmenler
Semineri’nde okuduğu yıllara rastlar. Genç
yetenek, Kazak folkloruna, Abay’ın eserlerine, Rus ve Avrupa edebiyatlarının klasiklerine
hâkim olmayı ister.
Säken Seyfullin, okumuş yaşıtları gibi çalışmaya, Sileti-Buğılı adlı yerde avul öğretmeni
olarak başladı. 1916 ve 1917 yıllarında yaşanan vakıalar, onun münevver ve şair kişiliğinde
önemli bir yer etti. Şubat
1917’de, Çarlık yıkıldıktan sonra Akmola’ya gitti. Komünist bir ihtilâlci
olarak buradaki Sovyet
Komitesinin başkanı
oldu. Bu tarihten itibaren
Kazakistan’a Sovyet idaresinin yerleşmesi için
faal olarak çalıştı. Kazakistan Sovyet Sosyalist
Cumhuriyeti (Kazak SSR)
kurulduktan sonra Kazakistan Komünist Partisi
Merkez İcra Komitesinde
üye olarak vazife yaptı.
1922-1925 yılları arasında Kazakistan Komünist Partisinin yayın
organı olan “Eñbekşi Qazaq” gazetesinde
redaktörlük yaparak Kazak basınının Sovyetleştirilmesinde büyük rol oynadı. Bunun yanı
sıra 1925-1937 yılları arasında Yazarlar Birliğinde, Parti Tarihi Enstitüsünde başkanlık
ve yüksek okullarda hocalık yaptı. 1938’de
Stalin’in ikinci katliamında öldürüldü.
Devamını Oku