.


 01 Mart 2023



Üstüne çatı örtülmüş çadırın

Altın tacı sen idin Türk halkının.

Ak boncuğu kırıldı kolyenin, 

Soğuk yağmur, kar ve rüzgâr serpti hüzün. 

Yüreğin on parçaya bölündü,

Ruhun ıstırabını yakmaya başladı güneş. 

 

Yalnız hayatta kalmış bin kişiden biri 

Yığında sabi var ağlayan. 

El uzattı bebeğe dal eğilip

Aniden durdurdu akışını deredeki şarkı. 

Gök yüzünün sönmedi ışığı hâlâ,

Hayatın ezgisini dinle, dünya!

 

Deniz dalgalanınca kıyıya köpük vurdu,

Balık dansını yaptı ölü mutluluk.

Yeryüzü bugün sana ne oldu,

Hayat bittiğinde hoşuna gitti mi?

 

Ölmek değil gövdede can çırağı,

Sönmeyecek ümidin ışığı.

Güzel yüzünü kan boyasa

İnsanlığın kanadı yüreği. 

 

Naziktin, kardeşim, nazlım,

Anahtarı geri çevrildi yüz kilidin. 

Yıkıntının altında sağ kalan

Parlıyordu göz bebeği sonsuz ümidin. 

 

Ak bulutun gökyüzünde yüzerek uçan,

Bıkmadın mücadeleden, gayretten. 

Güneyin var, gölge görünmeyen, 

Işığından parlayıp melekler uçan. 

 

Tükenmemiş kaderin birçok sınavı,

Gövdedeki çıkmayan cansın hâlâ.

Yaşam arayıp kara toprak katmanından

Göz yaşıyla kirpiğin ıslandı.

 

Bereketlenen lider ulusum

Kaderinin sınavını ekledin.

Ezanla caminin uyuması idi

Mermer taştan döşenen sokakların. 

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 195. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 195. Sayı