Abay’ın Eserlerine Rus Edebiyatının Etkisi ve Şiirlerinde Rusça Alıntı Sözcükler


 01 Mart 2019

Giriş

İnsanlık tarihinde birer rehber görevini yapan önderler hep olagelmiştir. Bunların kimi kahramanlığı ile kimi engin fikir ve düşünceleri ile iz bırakmışlardır. Kazak edebiyatında büyük yeri olan Abay Kunanbay, hem yazar hem şair hem de yaşadığı dönemde bilim ve öğrenmeyi nasihat eden bilge, kendi eserleriyle eleştirel bakış açısıyla eleştirmen olarak dikkat çekmektedir. Abay, Kazakların toplumsal yaşantısını, kendi yaşadığı dönemine kadar hiç kimsenin işlemediği tarzda, kudretle mısralara döken, sanatını toplumun görevine veren bir şairdir. Yaşadığı günlerin aktüel konularını ustalıkla tasvir eder, halkın diline yakın kişisellik taşıyan bir üslupla işler. Abay’ın bilgeliği kesinlikle hem doğu dilleri ve edebi eserlerine, hem de batı edebiyatı olarak ağırlıklı olarak Rus dili ve edebiyatına hakim olmasından kaynaklanmaktadır. Abay bu edindiği bilgileri kendisinin üstün şairlik yeteneğiyle etkili ve zengin dil üslubuyla mısralara dökmüştür. Abay’ın eserlerindeki toplumsal eleştiri ve nasihat sözleri ağırlıklı olarak Rus edebiyatının mensuplarının Rus toplumunu eleştirdiği eserlerinden esinlenmekte olduğu görülmektedir. Rus edebiyatındaki toplumsal eleştiri eserleri ise XVIII. yüzyılda Fransız edebiyatının Rus edebiyatına etkisinden ortaya çıkmıştı.

 

1. Batı Edebiyatının Rus Edebiyatına ve Rus Yazar ve Şairlerin Abay’ın Eserlerine Etkisi

Fransız kültürünün dünyadaki birçok ülkeye ve milletin kültürüne etkisi kabul edildiği gibi, Rusya'ya da etkisi birçok Rus edebiyatı uzmanları tarafından kabul edilmektedir. Bu etki eğitim, sanat, edebiyat, dil ve yaşam biçiminde çeşitli değişimlere yol açmıştır. Kültürel ve tarihî tecrübe başkalarının tecrübesini kabul etmede açık olan ve aynı zamanda yakın ve uzak komşuları ile kendi değerlerini paylaşmaya hazır olan halk adaptasyon ve hayatta kalma avantajlarına sahip olduğunu göstermiştir. O zaman kültür en iyiyi emer ve daha zengin ve daha evrensel hale gelir. Rus ve Fransız kültürlerinin verimli bir etkileşimi bu duruma örnektir.

XVIII. yüzyılın ikinci yarısında, Fransız yazarların hem özgün hem tercümesi olan çok sayıda kitabı Rusya’ya girdi. S. M Solovyov’a göre, Fransız edebiyatı okuyucuları kolayca geniş dünya fikirleri ile ve aynı zamanda dinî ve ahlakî inançları ilgilendiren düşüncenin keskinliği ile çekici gelmekteydi. Fransız edebiyatı ve şiiri etkisiyle Rus edebiyatında ve kendisinin Slav kilisesinin arkaik formu ile edebiyat ve şiirde kullanışsız olan Rus dilinde büyük değişimler meydana gelmeye başladı. Fransız şiir sanatıyla girip Rus şiir sanatının karakteristik özelliği haline gelen “ode” tarzı Fransa’nın kendisinden ötürü Rusya’da daha fazla yaygınlık kazandı. 

Aynı şekilde XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Rus yazarlarının eserlerini okuyan Rusça eğitim alan ve Rusça öğrenen Kazaklar aracılığıyla Kazak diline yeni kavramlar ve Kazak toplumuna yeni fikirler girmeye başlamış ve toplumda değişimler meydana gelmeye başlamıştır.

Bilindiği gibi Rusya'da kamu bilincinin gelişmesi için büyük önem taşıyan XVIII. yüzyılın seçkin Fransız aydınlarının faaliyetleri idi. Onların eserlerinin zihinler üzerindeki etkisi uzun sürdü ve birden fazla nesilde korunmuştu. “Ünlü Fransız yazarların isimleri, kendi ülkelerinde olduğu gibi Rusya'da da popülerdi” diye yazmıştı aralık olaylarına katılan N. İ. Turgenev. Ona göre Fransız aydınları “Avrupa kıtasının politik eğitimini üstlenmiş görünüyordu”. Aynı şekilde Rusça bilen Kazak aydınlar aracılığıyla Rus klasik edebiyatının önde gelen yazarların isimleri Kazak topraklarında da popülerlik kazanmaya başladı ve Rusça eğitim alan Kazak aydınları Kazak topraklarında politik eğitimi de üstlenmişlerdi.

Ligun’a göre Rusya'da XVIII. yüzyılın 60-ıncı yıllarında "Yabancı kitapları tercüme etme çalışma kurulu" oluşturulmuştur. Onlar tarafından 1768-1783 yılları arasında 120 kitap basılmıştır. Onların en önemli görevi Rus okuyucuyu Fransız aydınlarının fikirleriyle tanıştırmaktı. 1725-1800 yılları arasında Rusya’da yayımlanan tüm kitapların 6/1’i Fransız kitaplarından oluşuyordu (Ligun, 2010: 2). Bu duruma benzer olarak Çarlık Rusya döneminde XIX. yüzyılda Rusça bilen Kazaklar tarafından Rusça eserler Kazakçaya aktarılmaya başlamıştı. 

Büyük Fransız Devrimi'nin yapıldığı yıllarda, Rus okuyucusunun Fransız aydınlanma kitabına olan ilgisi daha da artmış, zaman içinde Rus toplumunun sayısız sorununa da cevap bulmuştu. Aynı şekilde batının aydınlanma düşüncelerini Fransızca ve diğer dillerden Rusçaya aktarılan eserlerden okuyan Kazaklar, Kazak toplumundaki birçok meseleye Rusça eserlerden cevap bulmuş gibiydiler. Bunun açık örneği olarak Abay’ın özellikle Lermontov ve Krılov’tan tercüme ettiği aktarma eserlerden ve Abay’ın kara sözlerinde görmekteyiz. Lermontov’un eserlerinde Rus toplumundaki hem idari hem sosyal meseleler eleştirel bakış açısıyla dile getirilmiştir. Krılov’un eserlerinde de idari ve toplumsal sorunlar ustaca mizah üslubuyla ortaya konmuştur.

XVIII. yüzyılın ve XIX. yüzyılın ikinci yarısında aristokrat çevrelerinde en popüler olan Fransız edebiyatının iki ana yönünü ayırmak mümkündür. Bunlar kolay okuma türleri olan XVII.-XVIII. yüzyıla ait Fransız yazarların romanları, masalları, trajedileri, komediler, ikincisi felsefe ve bilimsel eserler idi. Aynı şekilde bu tür eserler Rusça eğitim almış Kazak asilzadeler ve aydınlar tarafından ilgiyle okunuyordu. 

XIX. yüzyılın dünya edebiyatının önemli bir parçası olan Rus edebiyatı, eğitimli Fransız okuyucunun ilgisini çekemedi. P. Merimee, Puşkin'in “Maça Kraliçesi”ni tercüme etti. Benzer şekilde zengin Kazak halk edebiyatı Rus Türkolog araştırmacılar tarafından derinden incelenirken, Kazak şiir sanatından örnekler Rus okuyucusuna Rusçaya aktarılarak sunulmamıştır. Ancak Fransa'da yaygın olarak bilinen ilk Rus yazar I. S. Turgenev'di. Uzun yıllar boyunca Turgenev Fransa'da yaşarken tüm faaliyetleri ile Batı okuyucusu üzerinde Puşkin, Dostoyevski ve Tolstoy'un eserlerini popülerleştirdi. Öte yandan, Turgenev Rusya'nın Fransız edebiyatının klasikleriyle tanıştırmak için çok şey yaptı: Flaubert, Zola, Maupassant. Ivan Turgenev, çalışmalarında Fransız-Rus ilişkilerinin karşılıklı etkileşiminin ve karşılıklı etkisinin önemini vurguluyordu (Ligun, 2010: 2). Bu duruma benzer Rus-Kazak ilişkilerinin karşılıklı etkileşimi görülmemiştir. Bunun örneği Rusça eserler Kazakçaya aktarılırken, Rusça bilen Kazaklar tarafından Kazak şiirleri Rusçaya aktarılıp yayınlanmamış olduğu görülmektedir. XIX. yüzyılın ikinci yarısı karşılıklı kültürel etkileşimden öte, Rus dili ve kültürünün etkilediği ve baskın olmaya başladığı dönem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çarlık Rusya’sı Kazakistan’ı işgal etmeye başlamasıyla XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gönderdikleri araştırmacılar, öğretmenler ile ve başta asilzade bey çocuklarının, daha sonra orta halli aile çocuklarının da eğitim alabileceği Rus dilini ve Rus dünya görüşünü öğreten Rus okullarını açmıştı. Abay, Kazakistan’ın günümüzdeki Semey bölgesindeki Tobıktı boyunun itibarlı asilzade beyi Kunanbay’ın oğlu olarak Kazak topraklarında açılan ilk Rus okullarından birinde Rusçayı ileri derecede öğrenmiş ve genç yaşta Rus edebiyatı yazarlarının eserleriyle tanışma imkânına sahip olmuştu. Rus edebiyatının tanınmış şairlerinin eserlerini kendisinin üstün şairlik ve yaratıcı yeteneğiyle Kazak Türkçesine aktarmıştır.

2. Abay’ın Rus ve Batı Edebiyatçıları ile İlgisi

V. G. Belinskiy (1811-1848) Rusların büyük demokrat düşünürü, meşhur edebiyat eleştirmeni. XIX. yy.’da Rus edebiyatının realistik yönde gelişmesine büyük emeği geçmiş şahsiyettir. Abay’ın estetik görüşlerinin oluşmasına onun emekleri dikkate değer nitelikte olmuştu. 

S. Gross (1858-1893) Leh milletinin aydını, Petersburg Üniversitesini tamamlamış, hukuk bilimleri doktor adayı idi. Zamanında Leh gençlerinin gizli devrim faaliyetlerine katılmıştır. Bundan dolayı 1882’de hapis cezasına çarptırılarak Sibirya’ya sürülmüştü. Ondan sonra Semey’e gönderilmiştir. Burada Kazak halkının örf-adetleri ve gelenek-görenekleri ile ilgili yadigârları derleme, araştırma işleriyle uğraşmış ve Abay ile tanışmıştır. Abay’ın dünya görüşü, zihniyetinin oluşmasına Gross’un büyük etkisi vardı (2005: 324). 

Y. P. Mihaelis (1831-1913), XIX. yy.’ın 80’li yıllarında Semey’e sürülmüş kişidir. Zamanında Rusya’nın halkçılar grubunda yer almış ilim sahibi şahsiyettir. Abay şehre gidip geldiği günlerde Semey’deki Gogol adındaki merkez kütüphanede rastlaşıp tanıştıktan sonra onunla sırdaş arkadaş olmuşlardı. Daha sonraları Abay’ın köyüne gidip, uzun zaman kalıp tatilini geçirmişti. Abay’ın edebiyatı, çeşitli bilim dallarını kendi başına okuyup, ilmini daha da ilerletmeye tavsiye ve önerileri çok olmuştur (2005: II, 327). 

İ. S. Turgenev (1818-1883) Rusların aydın yazarlarından biridir. Abay kendisinin “Masğut” adlı destanını yazarken Turgenev’in “Vostoçnaya Legenda” (Doğu Efsanesi) adlı kısa hikâyesinden esinlenmiştir.

Abay’ın en çok eserlerini Kazakçaya aktardığı Rus edebiyatının önde gelen şairler sırasıyla M. Y. Lermontov (1814-1841), A. S. Puşkin (1799-1837), V. A. Krılov (A. Mitskeviç, İ. Bunin, Y. P. Polonski’nin eserleridir.

2.1. Abay’ın M. Y. Lermontov’tan Aktardığı Eserler

Abay’ın 1880’de yazdığı “Ken Jaylau – Jalğız Besik Jas Balağa” (Geniş Yayla - Tek Beşiktir Genç Çocuğa) (2005: I, 40) adlı şiiri M. Y. Lermontovun “Ditya v Lyulke” (Beşikteki Çocuk) adlı şiirinin tercümesidir.  Lermontov ise bu şiiri D. Schiller’in “Das Kind in der Wiege” (1796) adlı şiirini Rusçaya 1829’da aktarmıştır. Abay bu şiiri Lermontov’un Rusça çevirisinden anlam içeriğini koruyarak serbest çeviri yöntemiyle Kazakçaya aktarmıştır. 

1882’de Abay, Lermontov’un “Borodino” (2005: 43) adlı şiirini Kazakçaya aktarmıştır. 

1885’de Abay, Lermontov’un “İ Skuçno i Grustno” (Hem Sıkıcı Hem Üzücü) adlı karamsarlık ve ümitsizlik içeren şiirini “Em Jabıktım, Em Jalıktım” (Hem Üzüldüm Hem Usandım) (2005: 45) şeklinde tercüme etmiştir. 

1893 yılında Abay’ın yazdığı “Al Seneyin, Seneyin” (Haydi İnanayım, İnanayım) adlı şiiri (2005: I, 143) M. Y. Lermontov’un “İspoved’” (İtiraf / Günah Çıkartma) adlı şiirini genel anlamını koruyarak serbest çeviri yöntemiyle aktarmıştır. Şiirde olumsuzluklara karşı ümidin var oluşu ele alınır. (2005: I, 260). Abay’ın 1893’de yazdığı “Köŋilim Meniŋ Qaraŋğı. Bol, Bol, Aqın!” (Gönlüm Benim Karanlık. Haydi Haydi Şair!) adlı şiiri (2005: I, 144) J. Bayron’un “My Soul Is Dark” adlı özgün şiirinin M. Y. Lermontov’un  “Moya Duşa Temna” (Benim Ruhum Karanlık) şeklinde “Yevreyskaya Melodiya” (Yahudi Melodisi) başlığıyla aktardığı şiirin Kazakçaya çevirisidir. Abay Lermontov’tan bu şiirin sadece 8 satırını aktarmıştır. Şiir ruhsal kaygı içerdiği gibi ümitsizlik konu edilmiştir. Abay’ın 1893’de yazdığı “Qaraŋğı Tünde Tau Qalğıp” (Karanlık Gecede Dağ Yüzüp) adlı şiiri yine M. Y. Lermontov’un İ. V. Goethe’nin  “Uber Allan Gipfeln” adlı özgün şiirini “İz Goehte” (Goethe’den) adıyla aktarmasının Kazakça çevirisidir. Goethe 1870 yılında 6 Eylül’de Türingiya dağlarının güzel manzarasına hayran kalarak bu şiiri kaldığı evin kapısına tebeşirle yazıp gitmiştir. Abay’ın da doğa hayranı olduğu kendisinin özgün şiirlerinden anlaşılmaktadır. Abay’ın yine M. Y. Lermontov’un “Ne Ver’ Sebe” (Kendine Güvenme/ İnanma) adlı şiirini “Öziŋe Senbe Jas Oyşıl” (Kendine Güvenme /İnanma Genç Düşünür) adıya Kazakçaya aktarmıştır. 

Abay 1894’de yazdığı “Tutqındağı Batır” (Tutsak Bahadır) adlı şiirini M. Y. Lermontov’un ‘Plennıy Rıytsar” (Tutsak Bahadır) adlı şiirinin serbest tercümesidir. Bu şiiri Lermontov, Barant ile düelloya çıktığı için hapiste yattığında 1840’da yazdığı tahmin edilmektedir. 

Abay 1895 yılında Lermontov’un “Hot’ Davno Mne İzmenila Radost’” (Sevinç Beni Çoktan Aldatsa Bile) şeklinde başlayan hayal kırıklığı ve ümitsizlik konulu şiirini Kazakçaya “Raqat, Meni Tastap Qoymadıŋ Tınış” (2005: I, 174) (Rahatlık, Beni Rahat Bırakmadın) şeklinde başlayan mısralarla tam anlamını koruyarak aktarmıştır. 

1896 yılında Abay Lermontov’un “İ Skuçno İ Grustno” (Hem Sıkıcı Hem Üzücü) adlı şiirinin ikinci defa aktarılmış nüshasını “Ğaşıqtıq İzdep Tantıma” (Aşk Arayıp Uğraşma) şeklinde Kazakçaya çevirmiştir. Ayrıca aynı yıl Lermontov’un “Duma” (Düşünce) adlı şiirini “Oy” (Düşünce) adı ile, “Kinjal” (Hançer) adlı şiirini “Qanjar” (Hançer) olarak, “V Albom” şiirini “Albomğa” adıyla Kazakçaya aktarmıştır (2005: II, 9-11).

1897’de Abay Lermontov’un “İspoved’” adlı uzun şiirinden bir parçasını çevirmiştir. Abay bu uzun şiirini II. ve III. bölümlerini tercüme etmiştir. Şiirde eski ibadethanenin derin zindanında yatan genç günah çıkartması için gelen yaşlı din adamına günah çıkartma sözlerini söyler, ancak bu sözler itiraflar olarak değil, suçlamalar olarak duyulur. Aynı yıl Lermontov’un “ Ya Ne Hoçu Çtob Svet Uznal” (Dünyanın Bilmesini İstemiyorum) adlı şiirini Kazakçaya “Meniŋ Sırım Jigitter, Yemes Oŋay” (Benim Şarkım Yiğitler, Kolay Değil!) şeklinde aktarır. Yine aynı yıl Lermontov’un “Moltiva” (Dua) şiirini “Duğa” (Dua) şeklinde tercüme eder. Bu şiirinde Abay Lermontov’un şiirinin genel olarak anlamını korumakla beraber kendi fikirlerine de genişçe yer vermiştir. Bu şiiri Abay ikinci bir nüsha ile “Qasiyetti Duğa” (Kutsal Dua) adıyla Kazakçaya aktarmıştır. 

1898’de Abay, Lermontov’un “Darıy Tereka” (Terek’in Armağanı) adlı şiirini Kazakçaya “Terektiŋ Sıyı” (Terek’in Armağanı) şeklinde serbest tercüme yöntemiyle kendinden de fikirler katarak aktarmıştır. Eserdeki ırmak ve denizin diyaloğu korunmuştur. Aynı yıl Lermontov’un “ Vıyhoju Odin Ya Na Dorogu” (Çıkıyorum Yola Yalnız) adlı şiirini Kazakçaya “Jolğa Şıqtım Bir Jım-Jırt Tünde Jalğız” (Yola Çıktım Kimse Yok Gece Yalnız) şeklinde aktarmıştır. Bu yıl Lermontov’un “Demon” (Şeytan) adlı uzun şiirinin ilk iki bölümünü “Şaytan” adıyla aktarmıştır. 

1899’da Abay, Lermontov’un şiirlerinden “Parus” (Yelken) şiirini Kazakçaya “Jalau” (Bayrak) adıyla aktarmıştır. Lermontov bu şiirinde XIX. yy. 30-lu yıllarındaki ileri düşünceli aydın entellerin devrim niyeti ve Aralık başkaldırısından sonraki etki durumundaki onların ruhsal dağınıklığını resimlemiştir (2005: 48, 227). Aynı yıl Lermontov’un Utes’ (Uçurum) adlı şiirini Kazakçaya “Jartas” (Uçurum) adıyla aktarılmıştır. 

1900 yılında Abay, Lermontov eserlerinden “İzmail-Bey” uzun şiirinin girişinden 12 mısra aktarıp sonuna 4 mısrayı kendinden katmıştır. Bu şiir adsız olup “Köŋildiŋ Küyi Tağı Da” (Gönlün Nağmesi Yine) mısralarıyla başlıyor (2005: 233). Aynı yıl Lermontov’un “Veçer” (Akşam) adlı şiirini Kazakçaya adsız olarak “Kündi Uaqıt İterip” (Güneşi Vakit İteleyip) şeklindeki mısralarla aktarır (2005: 52, 234).

1902’de Abay, “Na Buynom Pirşestve Zadumçiv On Sidel” (Coşkulu Düğünde Düşünceli Oturuyordu) adlı Lermontov’un şiirini Kazakçaya “Asau Toy, Tentek Jiyın, Opır-Topır” (Vahşi Düğün, Aptal Toplantı, Kalabalık) adıyla aktarır (2005: 59, 244). Abay, Lermontov’un “Vadim” adlı tamamlanmamış romanının ilk bölümünü ve üçüncü bölümünün başını Kazakçaya şiirle serbest tercüme yöntemiyle aktarmıştır. Romanda Rusya Çariçesi II. Yekaterina dönemindeki yaşanan olay resmedilmiştir (2005: 84, 280).

2.2. Abay’ın A. S. Puşkin’den aktardığı eserler

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (1799-1837), Rus halkının büyük şairi, yazarı. Onun eserlerine Abay ayrı değer vererek büyük ilgiyle okumuştur. Onun şiirleri ve destanları arasında özellikle “Yevgeni Onegin” adlı uzun şiir halinde yazılmış ünlü ölümsüz eser olan romanını ilk defa Kazakçaya aktarmıştır. Yetenekli şaire merak salan Abay Tatyana ve Onegin arasındaki mektuplara ithafen şarkılar yazmıştır. Zamanında bu şarkılar halk arasında hızlıca yayılmıştı. 1887-1889 yılları arasında A. S. Puşkin’in “Oneginniŋ Sipatı” (Onegin’in Tasfiri) (2005: I, 104, “Tatyananıŋ Oneginge Jazğan Hatı” (Tatyana’nın Onegin’e Yazdığı Mektup) (2005: I, 105), “Oneginniŋ Tatyanağa Jauabı” (2005: I, 107), “Onegin Sözi” (2005: I, 109), “Oneginniŋ Tatyanağa Jazğan Hatı” (2005: I, 110), “Tatyana Sözi” (2005: I, 112), “Lenskiy Sözinen” (2005: I, 114), “Oneginnin Ölerdegi Sözi” (2005: I, 114) şeklindeki bölümleri Kazakçaya aktarmıştır.

2.3. Abay’ın V. A. Krılov’tan Aktardığı Eserler

1898 yılında Abay, sözleri A. V. Krılov’a ait, müziği A. Rubinstein’a ait olan “Razbitoye Serdtse” (Kırık Kalp) adlı romansı çevirmiştir. Abay bu şiirin anlamını tam koruyarak tercüme etmiştir. Son beşinci mısralara kendi fikirlerini katmıştır (2005: 28, 204). Yine Krılov’un “Dub i Trost’” (Çınar ve Kamış) adlı şiirini Kazakça “Yemen men Qamıs” (Çınar ve Kamış) şeklinde, “Krestyanin v Bede” (Çiftçi Zorda) adlı şiiri Kazakça “Qazağa Urınğan Qara Şekpen” (Kazaya Uğrayan Kara Çapa) adıyla, “Osyol i Solovey” (Eşek ve Bülbül) adlı şiiri Kazakça “Yesek pen Bulbul” (Eşek ve Bülbül) adıyla, “Voronyonok” (Karga Yavrusu) şiirini ise Kazakça olarak “Qarğa men Bürkit” (Karga ve Kartal) şeklinde tercüme etmiştir. Bu “Voronyonok” (Karga Yavrusu) şiirinde Krılov, kötü niyet ve hırsızlığı konu edinmişse de, Abay elinden gelmeyen işe girişen boş çabayı konu edinmiştir. Aynı şekilde Krılov’un “Strekoza i Muravey” (Yusufçuk ve Karınca) adlı şiirini Kazakça olarak “Şegirtke men Qumırsqa” (Çekirge ve Karınca) adıyla aktarmıştır. Bunun yanı sıra Krılov’un “Muzıkantıy” (Müzisyenler) adlı şiirini Kazakçaya “Anşiler” (Şarkıcılar) adıyla aktarır (2005: 28-37). “Pyostrıye Ovtsıy” (Ala Koyunlar) adlı şiirini Kazakçaya “Ala Qoylar” (Ala Koyunlar) adıyla aktarmıştır. Krılov hayattayken bu şiirinin siyasi anlamından dolayı yayınlanması yasaklanmıştı. Onunla aynı dönemde yaşayan arkadaşlarına göre şiirde Petersburg Üniversitesindeki ilerici düşünceye sahip olan profesörler ve öğrencilere karşı yapılan sürgün faaliyetler eleştirilerle ele alınmıştır. Gerçekte bu şiirdeki siyasi anlam çerçevesi daha geniş olduğu edebiyat bilimciler tarafından ileri sürülmektedir. Abay bu aktarmasında özgün şiirden farklı olarak şiirin sonunda sadece kurtları değil, tilki ve aslanı da ayıplar (2005: 38, 218). Abay, Krılov’un “Vorona i Lisa” (Karga ve Tilki) şiirini Kazakçaya “Qarğa men Tülki” adıyla iki farklı nüsha ile aktarmıştır (2005: 39, 40). Krılov’un “Lyaguşka i Vol” (Kurbağa ve Öküz) şiirini Kazakçaya “Baqa men Ögiz” adıyla, “Slon i Mos’ka” (Fil ve Küçük Köpek) adlı şiiri Kazakçaya “Pil men Qanden” adı ile aktarmıştır (2005: 41, 43- 223, 224).

2.4. Abay’ın A. Mickiewicz’ten Aktardığı Eserler

Adam Mickiewicz (1798-1855), Leh halkının büyük şairi, millî egemenlik mücadelesinin aydını. Onun “Pan-Tadeuşz”, “Grajina”, “Dziady” v. s. birçok şiirleri var. O, 1824-1829 yıllarında Rusya’da bulunmuş olup, dekabrist (aralık olaylarına katılan) K. F. Rıyleyev, A.A. Bestujev’lerle buluşmuş, Puşkin ile tanışmıştır. 1826 yılında Rusya’da şiir kitabı yayınlanmıştır. A.S. Puşkin, M. Y. Lermontov, A.A. Fet ve İ. A. Bunin gibi tanınmış şairler Adam Mickiewicz’in şiirlerini Rus diline çevirmişlerdi. Onun eserlerinden 1882 yılına ait Rusça yayınından Abay 1892’de “Tutqındağı Polyak Jandaralınıŋ Sözi” (Tutsak Leh Askerî Valinin Sözü) adı ile Kazakçaya tercüme etmiştir. Özgün Rusça adı “V Albom S. B.” (S.B.’nin Albümüne) olarak geçer ve şiir iyi ve güzel günlerin geçtiği, artık o günlerden bir eser kalmadığı hakkındaki kaygıyı içerir (2005: I, 140).

2.5. Abay’ın İ. Bunin’den Aktardığı Eserler

İ. A. Bunin (1870-1953) Rusların ünlü şairi. Nobel ödülü sahibi. Şiirleri dışında birçok nesir eserleri de bulunmaktadır. Batı edebiyatının birçok başarılı eserini Rusçaya çevirmiştir.  Abay 1893’de İ. A. Bunin’in “Ne Pugay Menya Grozoyu” (Korkutma Beni Gök Gürültüsüyle) adlı şiirini “Qorqıtpa Meni Dauıldan” (2005: I, 146) (Korkutma Beni Gök Gürültüsüyle) adıyla Kazakçaya serbest çeviri yöntemiyle tercüme etmiştir. Bu şiirde Bunin “kötü günden sonra iyi günün doğacağını” ifade ederek, ümide çağırmıştır.

2.6. Abay’ın Y. P. Polonski’den Aktardığı Eserler

Polonski Yakov Petroviç (1819-1989) yılları arasında yaşamış Rus şairdir. 1844’de Moskova Üniversitesi Hukuk Fakültesini tamamlamıştır. Eserleri 1840’dan itibaren yayınlanmış olup, ilk şiir kitabı “Gammalar” adıyla çıkmıştır. 1899 yılında daha önce Lermontov’tan aktarıldığı sanılan, daha sonra Y. P. Polonitski’nin “ Serdtse” (Yürek) adlı şiirinin Kazakçaya “Jürekte Köp Qazına Bar, Bari Jaqsı” (Yürekte Çok Hazine Var, Hepsi İyi) şeklinde başlayan mısra ile aktarıldığı ortaya çıkmıştır (2005: 49, 230).

3. Abay’ın Kendi Eserlerinde Kullandığı Rusça Alıntı Kelimeler

Abay’ın 1855-1881 arasında yazılan şiirlerinden “Abıralığa” adlı şiirinde “paşol dereu” (2005: 39) (git hemen) ifadesindeki paşol Rusçada “git” anlamına gelir ve Abay bunu defol anlamında kullanmıştır. 1882-1883 arası Lermontov’un “Borodino” adlı şiirinde Rusçadaki karteç’ “saçılarak atılan kurşun” kelimesi karteçke (2005: 43) şeklinde kullanılmıştır. 1886 yılında “İnternatta Okıp Jür” (Yatılı Okulda Okuyorlar) şiirinde zakon “kanun”, proşeniye (dilekçe), vinovat (suçlu), advokat “avukat”, zdravomıyslyaşiy (sağlıklı düşünen), voyennıy (askeri), korennoy (yerli), zanimaysya pryamotoy (doğrulukla uğraş), oyaznoy Rusçadaki uyezdnıy (ilçeye ait), sçyot (hesap) (2005: 58-60) gibi kavramlar kullanılmıştır. Bu kavramların hepsi idarî ve hukukî kavramlar olduğunu görmekteyiz. 1887 yılında “Böten yelde bar bolsa” adlı şiirinde starşın Rusçadaki starşina (astsubay), sıyaz Rusçadaki syezd (kongre) (2005: 71) kavramları kullanılmıştır. 1888 yılında “İşim Ölgen Sırtım Sau” (İçim Ölmüş, Dışım Sağ) adlı şiirinde de starşın (astsubay) (2005: 81) sözcüğü kullanılmıştır. Aynı yıl yazılan “Bolıs Boldım Mineki” (Muhtar Oldum İşte) adlı şiirinde ve diğer şiirlerinde de sıkça kullandığı bolıs kelimesi Rusça volost’ (bir kilisenin kontrol ettiği yerleşim, köy, belde) kelimesinden gelmekte olup, Çarlık Rusyası döneminde eskiden Kazak obalarında yönetici asilzade bey anlamında kullanılan bay kelimesinin yerine Çarlık Rusya’nın belirlediği askeri-idari yerleşim alanının sorumlu yöneticisi, muhtarı anlamında kullanılmıştır. “Bolıs Boldım Mineki” adlı şiirinde yine Rusça starşın, oyaz (Rusçadaki uyezd), zakünşik (kanuncu) Rusçadaki zakon sözcüğü ve -şik meslek bildiren ekin birleşmesinden meydana gelen (2005: 81-84) sözcükler kullanılmıştır. Aynı yıl yazılan “Segizayak” (Sekizayak) adlı şiirinde de zakünşik (kanuncu) kelimesi kullanılmıştır (2005: 90). Aynı yılda yazılmış olan “Sauleŋ bolsa keudeŋde” (Işığın Olsa Göğsünde) adlı şiirinde yedinitsa (tek bir), nölsiz (sıfırsız) (2005: 93) sözcükleri kullanılmıştır. 1887-1889 yılları arasında “Oneginniŋ Sipatı” (Onegin’in Tasfiri) ve “Tatyana Sözi” (Tatyana’nın Sözü) adlı Puşkin’den aktarma şiirlerinde forma (2005: 104, 2005: 112) sözcüğünü kullanmıştır. 1898 yılında yazdığı “Boldı Da Partiya Yel İşi Jarıldı” ( 2005: II, 20) (Oldu Ya Parti El İçi Patladı) adlı şiirinde partiya kelimesi kullanılmıştır. 

Yukarıda bahsedilen kavramların Abay’ın yaşadığı dönemde Çarlık Rusya’nın yeni askerî ve idarî sistem ile yerleşim yerlerini belirlemesi ve yönetici memurların atamasıyla ortaya çıktığı açıktır. Bu nedenle bolıs, uyezd, zakünşik, starşın v. s. gibi terimler girmeye başlamıştır. Bu kelimelerden bazılarının özgün Rusça telaffuzu ile yazıldığı gibi, bazılarının Kazak ses uyumuna uyarlanmış telaffuzuyla yazıldığı görülmektedir.

 

Sonuç

Abay, Kazak edebiyatına gerçek anlamda çeviri tecrübesini kazandıran şahsiyettir. Abay’dan önce Kazak millî söz sanatı hazinesinde doğu edebiyatı eserlerinin nüshalarının içeriği ve makamını dile getiren çeşitli masal, efsane, hikâye örnekleri olduysa da, baştan sona bütünüyle metinbilimsel çeviri nüshası olmadığı açıktır. 

XVIII. yüzyılda Fransız edebiyatı yazarları ve şairlerinin eserleri nasıl ki Rus diline aktarılmaya başlandı ise, aynı şekilde XIX. yüzyılın ikinci yarısında Rus diline vakıf olan Kazaklar Rus edebiyatının önde gelen isimlerini ve onların eserlerini Kazakçaya aktarmıştır. XVIII. yüzyılda nasıl ki Fransız edebiyatı yazar ve şairleri Rus edebiyatını etkileyip Rus toplumunda aydınlanma, reform, sosyal-ekonomik bilinç hareketini tetiklemişse, Rus edebiyatının da etkisi Kazak edebiyatına olan etkisi aynı şekilde cereyan etmiştir. Abay’ın çoğu eserlerinde ele aldığı tabiat, aşk, toplumsal sorun ve yalnızlık, ümitsizlik gibi konuların içeriğinde başta Lermontov, Puşkin, Krılov gibi Rus yazarların ve diğer batılı yazarlar ve düşünce adamlarının edebî ve düşüncel etkisi açıkça görülmektedir. 

Abay’ın Kazakça zengin sözvarlığı ve paha biçilmez söz sanatı ve üstün aktarma yeteneği yanı sıra kendi eserlerinde Rusça sözcükleri alıntılaması bu sözcüklerin kavram içerikleri Çarlık Rusya’nın belirlediği yeni askerî-idarî yerleşim ve tayin ile ilgili olduğu tespit edilmiştir. 

Kazakların üç ordasını (cüzlerini) birleştiren Abılay Han’ın torunu, Çarlık Rusya rejimine karşı millî mücadele veren son Kazak hanı Kenesarı Han’ın 1847’de öldürülmesinden sonra Çarlık Rusya tüm Türkistan’da tam hâkimiyete sahip oldu. Çarlık Rusya’nın 1868 reformu Kazak halkını millî ve siyasî yönden bağımsızlıktan ayıran tam bir bürokratik, askerî-sömürge nitelikteki reform olmuştu. Halkın bereketini-birliğini dağıtıp, bilincini bulandırmış Rus Çarı valilerinin hükmetme yetkileri güçlendirilmişti. Abay işte bu karmaşa önemde yaşamış ve eserlerini yazmıştı.

Abay’ı anlamak, onun eserlerini anlamak Abay’ın yaşadığı Kazakların bağımsızlığını kaybettiği ciddi değişimlerin meydana geldiği siyasi ve sosyal-ekonomik karmaşa dönemindeki genel durum ve yaşanılan olayları araştırmak ve Abay’ın etkilendiği Rus realist ve eleştirel bakış açısına sahip olan Rus yazarların ve düşünce adamlarının eserlerini anlamaktan geçer. 

 

Kaynakça

Abay Şığarmalarının Yeki Tomdıq Tolıq Jinağı, (2005), I Tom, “Jazuşı” Baspası, Almatı.

Abay Şığarmalarının Yeki Tomdıq Tolıq Jinağı, (2005), II Tom, “Jazuşı” Baspası, Almatı.

SOLOVYOV, S. M. (1993), Ob İstorii Novoy Rossii,  Önsöz ve Notlar yazarı SAMSONOV А. İ.,  Moskova, s. 559.

TURGENEV N. İ., (1915), Rossiya i Russkiye, Moskova, s. 60.

LİGUN, Т. А. (2010), (Vliyaniye Frantsuzkoy Literaturı Na Nauçnuyu Mısl’ Rıssiyu), «Влияние французской литературы на научную мысль России», journée d'étude Une bibliothèque russe en France, ENS de Lyon, le 23 novembre 2010. [en ligne], Lyon,

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 147. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 147. Sayı