HaftanınÇok Okunanları
LENİYARA SELİMOVA 1
CİHAN ÇAKMAK 2
Gülsafi Melan 3
MAHİR NAKİP 4
HİDAYET ORUÇOV 5
KEMAL BOZOK 6
Gülzura Cumakunova 7
Bugün saçımı taramadım,
Aynaya da bakmadım,
Buz gibi karşıladı salonum,
Duvarlar birbirlerine baktı, bana bakmadı
Dört duvara bile yaranamadım.
Kedimin benimden korkması çok komik,
Bu halım kediden de çirkin mi?!
Önemli mi o kadar süslenmek
Bu düşünceye nereden geldim?
Bir gün yaşamamış gibi olmak
Aklıma ne gelirse yapıp
Deliler gibi hayal kurmak.
İlk başta kahveyi tencerede pişirdim
Sonra azıcık sirke ekledim
Bulaşık makinesinde çorabımı yıkadım,
Dört yerindeki deliği görüp
Evirip çevirip
Yine de sağlam olduğunu fark ettim.
Kızıma ‘’Anne’’ diye seslenmeyi denedim
O da birdenbire ‘’Evet kızım’’ deyi vermez mi!
Annemin de kızım olduğunu aklımda tutarım.
Sıra kocama geldiğinde birden duraksadım
Çünkü bazen onu tanıyamıyorum,
Öyle bir bakışları var ki
İçimde olanlar sanki dışa vuracak,
Beni sınadığı aynen bu
Başka isim ile sesleniversem
‘’Wallendir!’’ dedim onun gözüne bakarak
Wallendir bir İsveçli dedektif
Sustu,’’ wallendir’’ dedim yine tekrardan
‘’ Davan bayağı karışıkmış
Bir gün dayandığımızda kendiliğinden çözülüverir
Suyu yok kabak susuzluğundan delinir’’
Evet, dedi o kendine bakarak
Dağınık saçlarımı yavaşça tarayıp,
Kocamın gerçekten Wallendir olduğunu
Aklımda tutarım.
Yapraklar bana yolluk oldu
Ağaçlar sallanıp yapıyorlar naz
Bir ayağımda çizme, bir ayağımda terlik
Feryat ettim Uygur dilimle;
‘’İli yolu kıvrım kıvrım.
Kıvrımlarda üzgün öter bir çift tepeli toygar
Dertli tepeli toygar’’
Yaprakların, ağaçların cömertliğini aklımda tutarım.
Karşıma çıktı zayıf bir kadın,
Şaşıp kaldı benim hâlime
Sonra yavaş -yavaş geri çekildi
Gülmekten kendini çok zor tuttu.
Bu kadınla ikimiz den birimiz deli
Ben yalandan deli olduğumu biliyorum
Eğer o kadın da yalandan delirdiyse
Kesinlikle her ikimiz de deliyiz.
Zayıf kadından sonra
Geliverdim bir kavşağa
Yeşil, sarı, kırmızı ışıklar
Değiyordu yolların yarasına
Vay be deliliğin zirvesi!
Ancak hayale benzemiyor
Gözlerine ışık veren
Lambalar.
Burada ancak renkler var.
Sarı renk, ağırbaşlı
Kırmızı renk, nasıl sihirli
Yeşil renk, nasıl şefkatli
Beni birileri ağırbaşlı derler
Dişleri yok yılan olup soktuğunda.
‘’Siz şefkatli bir kadın’’ derdi
Güneşi eteği ile örttüğünde.
‘’Siz sihirli kadın’’ derdi
Böyle deli numarası yapıverdiğinde
Yine de yeşil ışık
Sarıda hazırlanıyoruz
Sesleniyor kırmızı
Sağ ayağımı kaldırdım
Kaldırdım da
Yerde uzanıp yatan kadını gördüm.
Bembeyaz saçları dağınık
Sağ ayağında çizme, sol ayağında terlik
Üzgün ve huzursuz
‘’ işte bu çılgın, sürekli ağlayan kadın’’
Dedi, o zayıf kadın
Fısıldayıp,
‘’işte bu cin çarpmış kadın’’
Dedi bir kedi de fısıldayarak.
Yerde yatan kadın bana benziyordu
Lakin ben değildim
Yeşil ışık hâlâ yanıyordu
Yeşil rengin yüzünü aklımda tutarım.
Aklımda tuttuklarımı hatırladım.
Sirke tadı olan kahvem,
Delik çoraplarım
Annem kızım
Wallendir
Benim yapraklarım
Deliliğim
Bunlar benim yeşil ışıklarım.