ALDANMAK


 01 Şubat 2023


ALDANMAK

Ayşe AGAİ

Ayten, haftada bir arkadaşlarıyla buluşup gün yapardı. Bu hafta sıra ondaydı. Arkadaşları gelmiş sohbet eşliğinde yemeklerini yedikten sonra kahve içip adetleri üzere birbirlerine fal baktılar. İçlerinden Sema;

“Sizin baktığınız da fal mıymış?” dedi ve arada sırada gittiği bir falcıyı anlatmaya başladı. Yok şöyle iyi bakıyormuş, yok dediklerinin hepsi aynen çıkıyormuş. Ayten, Sema’nın anlattıklarından etkilenip falcının numarasını istedi. 

Ertesi gün falcıyı arayıp randevu aldı. Yanına da arkadaşı Sema’yı alıp birlikte falcıya gittiler. Şehrin merkezinden uzakta ve etrafı ıssız olan bu tek katlı ev, bahçesinde bağlı, havlayan iri köpeklerle korkutucu göründü Ayten’in gözüne. Ayten, falcının evinde önlerinde tabaklara kapatılmış kahve fincanları ile bekleyen sayıları hayli fazla olan kadınları görünce şaşkınlık yaşadı. İçerdeki kadınlar, aralarında fısıldaşarak konuşuyor, kimsenin yüzü gülmüyordu. Koyu renkli tül perdeler, siyah koltuklar ve gri renge boyanmış duvar ortama gizemli bir hava katıyordu. Her ne kadar buraya kendisi gelmek istemiş olsa da iyice korkan Ayten, Sema’nın koluna sıkı sıkı yapışıp kulağına eğilerek;

“Sema, burası benim içimi ürpertti.” diye fısıldadı. Sema kıkırdayarak;

“İçini ferah tut Ayten, falcı evi burası tabii ki gizemli olacak.” deyip kendilerine uzatılan kahveleri aldı. Kahvelerini içip fincanları kapattıktan bir müddet sonra nihayet sıra onlara gelmişti. Kahveyi getiren kız, falcının onları odada beklediğini söyledi, ikisi beraber kızın peşinden falcının yanına geçtiler. Loş odada bir koltuğun üzerinde oturan şişman falcı Sema’yı görünce:

“Hoş geldin kız Sema, ne zamandır gelmiyordun özlettin kendini.”dedi. 

Sema da elini sinek kovar gibi sallayarak;

“Ah, benim canım işten güçten vakit mi var anca gelebildim işte ama bak yalnız gelmedim. Arkadaşım Ayten’i de getirdim yanımda. Şöyle güzel bir fal bak da neler varmış geleceğimizde öğrenelim.” deyip Ayten’le birlikte falcının karşısındaki koltuğa oturdular.

Şişman falcı Ayten’in fincanını alırken;

“Özel olarak bakmamı istediğin bir şey var mı?”diye sordu. 

 Ayten;

“Biz yeni evliyim, bir sorunumuz yok. Sadece geleceğimizle ilgili şeyler öğrenmek istiyorum.” dedi.

Falcı kadın bir eline fincanı diğer eline fincan tabağını alıp evirip çevirmeye başladı. Fal bakmasını bekleyen Ayten’i iyice meraklandırdıktan sonra;

“Deve..”dedi yüksek sesle, “Şuraya, kapınızın önüne bir deve çökmüş. Ay, bu yüküyle gelip çökmüş. Çok yakın zamanda size kısmet çıkıyor. Maddi durumunuz şimdikinden iyi olacak.” deyip masanın üzerinde duran bardaktan bir yudum su aldıktan sonra Ayten’e doğru eğilerek fincanın içinde bir noktayı işaret etti;

“Bak, şurada da bir tavşan var. Görüyor musun?”dedi. Ayten, fincana baktı ama tavşan göremedi. Falcıya ayıp olmasın diye görüyorum dercesine başını salladı. Çok heyecanlanmış can kulağıyla söylenenleri dinliyordu. Falcı hafifçe öksürerek;

 “ Çok duygusal kişilerin  falında tavşan görülür. Tavşan yakın zamanda stresli zamanların yaşanacağını haber eder. Çevrendekilere dikkat etmelisin.” deyip yan gözle Sema’ya baktı. Ayten de dönüp Sema’ya baktı. Sema şaşırmıştı. Oturduğu yerde hafifçe kımıldandı.

“Al işte..”dedi falcı, “Tavşanın yanında bir de denizkızı var. Denizkızı, çift karakteri temsil eder. Çevrende iyi görünüp fesat olan biri olabilir. Güven vermeyen bu kişilerle samimi olma. Bak bak şu gözlere bak! Kıskançlık ve hırsla dolmuş etrafın. Ah güzelim benim, kocana ve çevrendeki arkadaşlarına çok dikkat etmelisin çok.”deyip fincanı masaya bıraktı. 

Hem Ayten’in hem Sema’nın canları çok sıkılmıştı. Sema, fal baktırmadan ayağa kalktı. 

“Geç oldu Ayten, ben başka zaman baktırırım. Hadi artık gidelim.”dedi. Falcıya epey bir miktar ödeme yapıp çıktılar. Köpeklerin yanından geçerken Ayten, bu sefer Sema’nın koluna girmedi. Yol boyunca çok az konuştular. 

İkisi de evlerine döndüler. Ayten, falcının söylediklerinin etkisi altında kalmıştı. Eşi Yaşar  işten dönünce Ayten’i bir karış suratla salonda karanlıkta oturur halde buldu.  Ayten, eşi ne dese ters cevap veriyordu. Bu böylece birkaç gün sürdü. Ayten, gizli gizli eşinin gömleklerinde saç teli aramaya, üzerinde parfüm kokusu bulmaya çalışıyor, içinden “O eski saf Ayten, yok karşınızda, her şey ortaya çıkacak.” Diye kendi kendini yiyip bitiriyordu. Falcıya gittikleri günden beri Sema’yla da görüşmüyor, arkadaşlarının çağırdığı günlere türlü bahaneler uydurarak gitmiyordu. Bu durum eşini rahatsız etmişti.  Sonunda Ayten’i karşısına alıp konuşmaya başladı:

 “Ayten, senin neyin var? Sana bir haller oldu?” der demez Ayten;

“Bana numara yapma Yaşar, her şeyi biliyorum ben.” diye bağırdı.

Bu durumu karşısında afallayan Yaşar;

“Ne, neyi biliyormuşsun?”dedi.

“Sen beni aldatıyorsun hem de Sema ile.” diyerek ağlamaya başladı. 

Yaşar bu duyduklarına bir anlam veremedi ve şaşkın bir ifadeyle:

“Ne aldatması Ayten! Sen neler diyorsun?” diyebildi şaşkınlıkla.

Ayten;

“Hiç gizlemeye çalışma ben biliyorum, hem zaten yarın annemlere gideceğim. Bu iş bitsin. Daha fazla evli kalamayız biz. Etrafım denizkızı gibi çift karakterli, iki yüzlü insanlarla çevrilmiş. Falcı kadın öyle söyledi.” diye falcıyı ağzından kaçırıverdi.

 Yaşar, eşinin ağlamaktan, sinirden, üzüntüden kıpkırmızı olmuş gözlerine bakarak önce gülümsedi. Sonra birden gülmeye başladı. Ayten önce şaşırıp kocasına bakarken sonra o da istemsizce gülmeye başladı. Yaşar, eşinin elinden tutup bu kaygılarının yersiz olduğunu ve boşuna endişelendiğini, bir falcının laflarına bakarak gül gibi yuvasını yıkmanın ne denli mantıksız olduğunu söyledi. Uzun uzun onu ne kadar çok sevdiğinden bahsetti.

Ayten, mahcup kocasına bir şey diyemeden başını onun güvenli omuzlarına yasladı. 

“Ben de seni seviyorum.” diyerek özür diledi ve sabah olup eşini işe uğurladıktan sonra ilk iş arkadaşı Sema’yı arayıp evine kahve içmeye çağırdı ama bu sefer fal bakılmayacaktı. 

İkisi de telefonlarından şişman falcının numarasını sildiler. 

Sema, falcının numarasını silerken arkadaşı Ayten’in eşi Yaşar’ın da numarasını gizlice siliverdi.

(AYB Balkanlar Çevrim İçi Hikâye Atölyesi, Ocak 2023)

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 194. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 194. Sayı