HaftanınÇok Okunanları
Gülzura Cumakunova 1
HUDAYBERDİ HALLI 2
UFUK TUZMAN 3
HİDAYET ORUÇOV 4
KEMAL BOZOK 5
MERYEM HAKİM 6
Kader Pekdemir 7
Herbir Gagauz aydını DionisTanasoğlu ismini duydukça aklına ilk onun “ana dilim”şiirini hatırlamakta:
“Ana dilim tatlı bal...”
Ana dilim-tatlı bal,
Salkım çiçää kokusu,
Şırasını üklü dal
Vermiş gömeç dolusu.....
Dili lääzım bilelim-
Ona biz inan evladız,
Dili hiç kaybetmeyelim-
Salt onunnan biz insanız...
(D.Tanasoğlu)
Bu dizelerde şair gerçek Gagauz ruhunu aksettirmiş ve dilin yönemini sade cümelelerle anlatmıştır.
Gagauzların arasında Dionis Tanasoglu aydın bir şahsiyet olarak tanınmaktaydı.. Kendisine Gagauzlar’ın arasında Deniz Ağa diye hitap edilirdi. Uzun boylu, kır saçlı, güler yüzlü, yakışıklı, emin adımlarla sakin yürüyüşü ile tanınan Deniz Ağa tam bir Oğuz tipiydi. Gagauz tabiriyle “ esaplı”, yani ahlâklı, sözünü bilen bir adamdı.
Dionis Tanasoglu 1922 yılında Gagauz Yeri’nde bulunan Çadır ilçesine bağlı Kiriyet köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Nikolay Tanasoğlu, Gagauzlar’ın önemli edebiyatçılarından ve ana dilinde yaratan ilk Gagauz yazarı ve eğitimcisi, Gagauz edebiyatın formalaşmasında da ayrıca ilklerin başında gelmektedir. Bu eğitimini ve ana diline sevgisini babasından alan genç yazar, daha genç yaşlarından itibaren kendini kendi halkına adamış ve tüm hayatı boyunca bu doğrultuda çalışmıştır.
İlk okulunu kendi köyünden tamamladıktan sonra Akkerman (yeni adı Belgorod- Dnestrovski; Ukrayna) kasabasında orta okulu okumuş ve daha sonra 1938-1943 yılları arasında romen kasabası. Bırlad’da liseyi tamamlamıştır. Romen dilini çok iyi derecede bilen genç Tanasoğlu İkinci Dünya Savaşı sırasında faşist Gitler’e karşı Romen askeri sıfatıyle savaşmıştır.
Çalışkan ve hazimli genç, savaştan hemen sonra kendini okumaya vermiş ve “İon Creange” Üniversitesinde öğretmenlik mesleğine sahip olurken, aynı zamanda dışarıdan da Leningrad Tiatro Üniversitesin’de Aktörlük Bölümü’nü tamamlamış bulunmaktaydı. Daha sonra bu eğitim onun hayatında en önemli yeri tutacak ve “Gavriil Muzıcescu” adına Kişinev İnçesanat Enstitüsü’nde genç Gagauz yetenekleri biraraya toplayıp Aktörlük Bölümü’nün başına geçecektir.
Tanasoglu genç yaşta başlangıçta kendi köyünde, daha sonra Çadır, Kişinev kasaba ve şehirlerinde öğretmeklik yapmış ve üst görevlerde bulunmuştur. Ayrıca zaman zaman Moldova gazetelerinde redaktör olarak da çalışmıştır.
Hayatını Gagauz halkına, Gagauz biliminin gelişmesine adayan Dionis Tanasoglu başkentteki görevlerinden sonra Gagauz Yeri Özerk Bölgesi Komrat Devlet Üniversitesi’nde Rektörlük görevine getirilmiştir. Bu üniversitenin 3.Rektöru olan Tanasoglu herkezi Gagauz dilinde konuşmaya yöneltmiş ve bu tavırları ile halkın beğenisini toplamıştır.
1957 yılında Gagauzlar’ın hayatında önemli bir karar alınması gerekirdi: ya dillerini o güne kadar yaşattıkları gibi bundan sonra da sözlü gelenekte yaşatacaklar , ya da bu dili daha da zenginleştirmek ve ölümsüzleştirmek için yazılı edebiyatı oluşturacaklardır.
Bu kararın tarihi belliydi: Yıl 1957, 30 Temmuz. Moldova Sovyet Sosyalist Respublikası’nın almış olduğu karara ve “Sovetskaya Moldaviya” adlı gazetedeki açıklamaya göre, Gagauzlar kiril alfabesi temelinde ö, ä, ü, c harflerini ekleyerek Gagauz alfabesini kurmuş bulunmaktadırlar. Bu tarih yazılı Gagauz çağdaş edebiyatının yeni sayfası sayıldığı gibi, Gagauz kültür devrimin de bir başlangıcı sayılmaktaydı.
Kiril alfabesi temelinde Gagauz alfabenin kurulması ve gramerin yazılmasının başında Dionis Tanasoğlu vardı. O güne kadar ancak sözlü gelenekte yaşayan dilin yazıya geçirilmesi ve dil kurallarının hazırlanması, kitapların yazılması ve en önemlisi okullarda dili öğretmek için öğretmenlerinin yetiştirilmesi gibi sorunlar başta gelirken, bu alanda hizmet edecek uzmanlar gerekmekteydi. İşte Deniz Ağa yıllarca ana dilinde eğitim vermek için sıkça Moskova’ya kadar yazdığı mektuplar sonucu bu şans doğmuştu. Kendisi kolları sıvadı ve Moskova’dan gönderilen Türkolog Prof.Dr.Lüdmila Pokrovskaya ile birlikte Gagauz alfabesini oluşturdular.
Daha sonra da yazar kendi başına okul kitaplarını hazırlamaya başladı. Belirtmeliyiz ki, Gagauz grameri üzerine dokrotasını Azerbaycan’da savunan D.Tanasoğlu hazırlamış olduğu okul kitaplarında ilk defa Türk Dünyası sözlü ve yazılı edebiyattan örnekler vermiş ve Gagauz öğrencisini akraba Türk halkına yakınlaştırmaya başlamıştır. Aynı zamanda, Gagauz köylerinden ana dilini bilen öğretmenlerinin arasında ana dilini öğretmek amacıyle propaganda yapmaya başlamış ve onları eğitmek için o zamanki adıyla Bilimsel Araştırma Enstitüsü’nde (şuankı adı Pedagoji ve Psikoloji Araştırmaları ) kurslar düzenlemiştir.
Onun hazırladığı kitaplarda unutulmaya başlanmış eski Gagauz kelimeleri yeniden canlanıyor, yetersiz olan kelimeler de Türkiye Türkçesi’nin öztürkçe sınıfından ekleniyordu.
Moldova Yazarlar Birliği ile çok yakın temasta olan Tanasoğlu 1957-1960 yıllarında Moldova’nın en fazla okunan ve saygın gazetesi olan “ Moldova Soçialiste” adlı haftalık gazetede Gagauz edebiyatı ve yazarları ile ilgili birer ek sayfa hazırlamaya başlamış. Burada eseri çıkan yazar veya şair tüm ülkeye tanıtılmış oluyor ve bu doğrultuda da Tanasoğlu genç yeteneklere çok önem veriyordu.
Deniz Ağa ayrıca çok da iyi bir sanatçı ve sunucuydu. İlk radyo verilişlerini o başlattı. Bu programlarda Gagauzlar’ın kimliklerini, tarihlerini, örf ve adetlerini anlatan sanatçı halkın milli kimlik uyanışına neden oluyordu. Kendisi de kemençede çok güzel havalar çalan Deniz Ağa çok da Gagauz türküsü bilir ve söylerdi.
Gagauzlar’a ait sempozyum, seminer, festival vd. etkinliklerinde yer alan Denis Ağa mutlaka kemençesi ile gelir ve yemek öncesi, en heyecanlı anında ayağa kalkar ve bir bardak şarap oradakilerin sağlığına içip kemençesi ile herkesin yüreklerini hoplatır ve ağlatırdı. Onun kemencesini dinlerken Bucak yerinin çilekeş bahtını düşünür ve aynı zamanda da bu toprağın evladı olduğumdan da ne kadar gururlu olduğunu anlardı insan.
Dionis Tanasoğlu, SSCB Yazarlar Birliği’nin üyesi olan ilk Gagauz yazarı olmuştur. Ondan sonra diğer yazarlarımıza da üye olma yolları açılmıştı. Çok iyi bir folklor toplaycısı olan yazar, 1959 yılında Gagauz dilinde ve Gagauz alfabesi temelinde “Bucaktan sesler” kitabı basıldı. Bu eserde ayrıca ilk defa Gagauz aydınları da bir kitapta kendi eserlerini yayımlama imkânı buldu. D.Tanasoğlu, N.Tanasoğlu, N.Arabacı, N.Baboglu, K.Vasilioglu, D.Karaçoban, M.Köse, F.Popaz, A.Tukan, I.Çakır gibi Gagauz edebiyatın önemli şahısları bu kitabın sayfalarında yer alan kişilerdi.
Dionis Tanasoğlu yazarlığı ile de kendi damgasını vurdu.
Genç yaşlarından itibaren şiir yazan Tanasoğlu rus ve Moldovan dillerinden A.S.Puşkin, M.Y.Lermontov, A.A.Nekrasov, ,A.Krılov, V.V.Mayakovskiy, A.T.Tvardovskiy, M.Eminesku, E.Bukov vd. şairlerin eserlerini Gagauz diline çevirmiştir.Ayrıca şairin birçok şiirleri Rus, Moldovan, Azerbaycan, Türkmen ve Tatar türkçesine çevrilmiş ve aktarılmıştır. Usta piyes yazarı olan Tanasoğlu’nun kalemine ‘Oğlan hem Länka’(klasik konu), ‘Bucakta yalın’ (Komrat devrimi konusu), ‘Keykavus’ (tarih konusu) adında piyesler ait olup, dünyada tanınmış çeşitli piyeslerin çevirisi de şair tarafından Gagauz edebiyatına kazandırılmıştır.
Şairin, Sovyet sisteminin yoğun ve katı olduğu zamanlarında yazmış olduğu şiirlerin konusu komunizm, Lenin, partiye ve rejime övgüler temaları üzerine yoğunlaştığı görülmektedir. Bu tür konuların yanısıra vatandaşlık, insanlık, eşitlik, eski gelenekler, vatan, köyüne hitap ve aşk konuları da bu dönemde basılan kitaplarında işlenmiştir. Gagauz dilinde okul kitaplarını hazırlayan ve uzmanı sayılar Tanasoğlu eserlerinde ana dile büyük önem vermiş ve çeşitli dönemlerde bu konuda birçok şiir yazmıştır. ‘Ana dilim’ adında şiirde ana dilini tatlı bala, salkım çiçeği kokusuna, güzel sese, gevrek söze benzetirken dili koruma gereğini şöyle tamamlamış:
Dili läzım bilelim
Biz ona inan evladız;
Dili hiç kaybetmeyelim
Salt onunnan biz insanız! (‘Ana sözü’, 1995:4)
Şair ‘Çal, Bucak türkülerini’, ‘Ay Baba Çakır’, ‘Ne olêr halkım seninnän?’vd. dizelerinde diğer büyük ve eğemen halkların arasında kendi halkının direncini, gelişmesini, ezilmemesini istemekte, kendi akrabalarının yanında olmasını, uzak dedelerine sahip çıkılmasını dile getirmektedir.
İlk Gagauz romanın yazarı, Gagauz edebiyatını Moldovanlar’ın arasında da tanıtmıştır.Türk dünyasını yakından tanıyan D.Tanasoğlu, kendi doktora çalışmasını Bakü’de savunmuş. Oradan esinlenerek ve eski tarihimizi öğrenerek Gagauzlar’ın tarihini kadim Orhon Yenisey Yazıtları’ndan başlatan bilim adamı Gagauzlar’ın ilk ve tek tarih içerikli edebiyat romanını kaleme almıştır. “Uzun Kervan” (1985) adını taşıyan bu eser tıpkı diğer Türk boylarında da olduğu gibi boyun en önde gelen, yaşlı bir ozanı (kauşçu-piyetçi) ile başlamakta.Üç bölümden oluşan bu eser (1.Uzak dedeler; 2. Balkanda Yurtluk; 3.Bucak kırı) bir çocuğun ve ihtiyar kauşçunun dialogu ile başlar:
-“Annatsana ba dädu, ihtiyar kauşçu-piyetçi, bizim halkımızın geçmiş zamannarı için nelär aklında tutêrsın.Nändan biz çekileriz? Nända, nicä yaşamışlar onnar?
-Ee, dostlarım, bizim halkımızın kök-senseleleri eskidän, pek eskidän çıkacêklar.Ölä eskidän, ani unudulêr şansora da hiç inanamarsınız, ki ne çok aslı işlär olmuşlar, deyciz, iki bin yıldan zeedä geri o çoktankı Türk –Oguzlarda, angıları peyda olmuşlardı (oluşmuşlar) eski Altayın legendalı yerlerindä o zamannnar.Masal gibi gelecek ama masal diildir....”Bir vakıtlar varmış....bir vakıtlar yokmuş...” Bölä çekeder sansı (sanki) bizim masallar. E, bän dä bölä çekedeyim, ama aslı gibi işleri annadayım”.
Evet , D.Tanasoğlu bu eseri ile bize kendi tarihimizi anlattı, öğretti. Yıllarca tarihimizi Sovyet döneminin kurulması ile “sipariş “ eserlerin arasında bu eser adeta bir dağ gibi göğsünü gere gere karşılarına çıkmıştır .
Perestoyka dönemi başladığında D.Tanasoğlu o güne kadar kendi kimliğimizi koruma mücadelesini ve Gagauzlar için otonomi isteğini dile getirmeye sıkça başlamıştır .“Ana sözü” gazetesinin baş redaktörü Todur Zanet bu anıyı şöyle anlatmakta: “..çoyu beki bilmeer, açan çekettirdiydik avtonomiya için çalışmaları Dionis Nikolaeviç geldi redakţiyeya da deer: “Yazalım bir kiyat Moldova’nın büüklerinä, ani Gagauzlara lääzım avtonomiya. Hem bu avtonomiya için lääzım sık tutmaa kendimizi”. O kiyadı yazdık. “Ana sözü” sayfalarında tiparladık. Bir şüpesiz: avtonomiyanın kuruluşunda o kiyat ta kendi rolünü oynadı.
İlk adımnar latiniţa için ondan da çeketti. (Ana sözu 2006; Harman ayı (Ağustos)).”
Bu şair hakkında kısa bilgileri tamamlarken onun yaratıcılığını ve Gagauz ruhunu aksettiren bir tane şiiri ile noktalamak olacaktır:
Gagouzistan
Dannar şen aarêr
Sabaa başında
Gün dä şılêr
Gül başçasında.
Kalkêr taraf işä
Girgin insannar,
Darsık ürekli köşä
Ömürü açar...
Ana tarafım,
Sevgili topraam
Bucak, Vatanım,
Gagouzistan.
Gelmää o günä
Ne zor yollar,
Kısmet önüne
Ecel hep konar..
Çok geldim, Uzun Kervan,
Halkın gagouz,
Ama korudan inan,
Yolu tuttun uz.
Ana tarafım,
Sevgili topraam,
Bucak, Vatanım,
Gagouzistan.
Ana tarafım,
Sevgili topraam,
Bucak, vatanım,
Gagouzistan!.......
Eserleri:
Çal Türküm - 1964 Şiir
Adamın İşleri 1969 Şiir
Hoşluk 1970 Şiir
Bucakta Yalın1974 Tiyatro
Gençlik Türküleri 1975 Şiir
Oğlanın Sevdası 1981 Tiyatro
Uzun Kervan 1985 Roman