HaftanınÇok Okunanları
Ayşe Solmaz 1
ERKUT DİNÇ 2
ZEHRA TAŞDEMİR 3
KEMAL BOZOK 4
Emrah Yılmaz 5
ANAR 6
FEYZA TUĞÇE FIRAT 7
Bizim hikayemiz uzun bir hikâye
Sen yazmak istiyorsun
Bin sayfa
Ben yazarım bir sayfa
Bizim bu şehirden göçtüğümüz o günde
Kesintiye uğradı benim hafızam
Yola çıktık
Buzdan yazılmış o gün akşam
Ayaklarımız takılıyordu
Sınırların engellerine
İnsanların sınırlar ile kendilerini kuşatmalarında
Okunmamış hikayelere
Kuş olmayı hayal ederdim
Sahrada yetişen çocukluğumda
Bugün kuş olup sürünüp yürüyordum esirler gibi
Gürültülerin sesleri gökte
İkimizin hikayesi güneşteydi çizmeye yetişti
Hikayemizi yüksek dağlar
Seviştiğimizde kış fırtınasına tutuldu
Sessiz ormanlar
Vakit gemilerinde sıkıştı kaldı
Bizim henüz çizmeye yetişemediğimiz, söylemeye de hem
Hikayemiz aralıksız ray değiştiriyordu
Hem durmaksızın ilerliyordu
Biz nihayet yarıp geçtik
Bu taş şehiri
Ondan beri
Dervişe dönüştük
Zamanı güneşle ölçen
Yıllar bize kastetmekten usanmadı
Günler
Geceler arasında çalkalanmaktan can verdi.
PARİS’TE UYGURCA KONUŞMAK
Biz
Duygularımızdaki açlıkta
Varoluşumuz
Uzaktaki miskin seste
Tarih dersini kesip geçti sokaklarda
Güneş ışığı zayıf buldu vücudumu
Sen Nehri yıkayıverdi ruhumu
Sanatın büyüklük çağı
Gerçekliğin darağacı önündeki rüyası
Çizilmiş yollar
Mumya gibi işlenmiş yüksek binalar
Saltanatın taş devri
Gül renginde konuşan sokaklar
Çıplaklaşan muhabbet
Kanlı hem şanlı tarihe tanıklık eden müzeler
Yüksek oluşuyla şöhret bulmuş kule
Taş, tuğlaya dönüşmüş zafer kapısı
Benim için rüya gibi
Yabancı dil
Yabancı şehir
Yabancı gök yüzü
Yabancı bulut
Neredeyse tüm yabancılığın üzüntüsü
Beni uzak Teklimakan’a çekip götürüyordu
Denize dönüşmüş insanlar
İnsana dönüşmüş deniz
Dillerin kuşatmasında kalan biz
Tenhalığı fırlatıp attım bu şehirde
Kıtalar
Irklar
Dinler akmakta iç içe girmiş savaş meydanı gibi
Sokaktaki hicaplı kadın
Ona eşlik eden çıplak bir kadın
Sorgu sual
Hasret ve azap
Mutluluk ve mutsuzluk karışmış birbirine burada
Ben misafirim bu şehre
Şehir yabancı benim evime
Karmaşık bir azabın karşısında
Ruhumu arayıp gidiverdim
Semavi rüyalarda Teklimakan’a
Bugün biz burada yaşıyoruz
Yaşamın eşitlik terazisinde
Paris’in kadim oluşunun yeni sabahı
Bugünün tekrarlanmaz kadim yolu
Akıbet
Ben tüm kuşatmaları yarıp çıkıp
Saymaya başladım Eyfel kulesinin merdivenlerini
Benim ana dilim
Benim can dilim
Benim kan dilim Uygur dilinde
8 Mayıs 2013-Paris