Bebek Ruhlu Büyük Şair


 01 Ağustos 2020


Günümüzde çocuklar edebiyatı yazarlarının çalışmalarına ciddi büyük şartlar koyuluyor: konunun güncelliği , onu kolay anlayışlı, büyük sanat eseri seviyesinde tarif edebilme, çocuğun ilgisini çekebilme, çağdaş dönemin özelliklerini açık tarif edebilme, eğitim alanında temel ciddi bir düşünce sunma yeteneği v.b. Bu şartların sağlanma ihtiyacı da anlaşılıyor. Çünkü şimdiki çocukların yaşamı – 21. Yüzyıl hayatında yer alan en karmaşık sorunların biridir. 

Tatar çocuklar şiir sanatının oluşumundan bu yana bu alanda çalışan çok yazar vardı. Ancak aralarında «çocukların sevinci» (V.G. Belinskiy) diyebileceğimiz gerçekten yetenekli yazarlar sayısı fazla değil: Gabdullah Tukay, Derdemend, Musa Celil, Bari Rahmet, Ahmet Feyzi, Şevket Galiev gibi şairler onlardandır. Bu yazarlar ile birlikte Tataristan Cumhuriyetinin halk şairi, Gabdullah Tukay Devlet Ödülü ve Hans Christian Anders Uluslararası Şeref Diploması sahibi Robert Muallim oğlu Minnullin adı da günümüzde sık sık dile getirilmekte.

Fikri sorudan başlayalım: R. Minnullin şiir sanatının başarılı olmasının sebebi nedir?

İlk bakışta R. Minnullin şiirleri basit ve kolay görünüyor, bir nefeste yazılı olduklarını hissettiriyorlar. Fakat aslında onun her eseri kelime ve anlam üzerinde yapılan çalışmanın sonucudur. Lirik eserlerinin her hecesi, her kelimesi kendi yerin tabii şekilde bulabildiğine göre, inanılmaz ritim, muhteşem kafiye, hayal gücü beraber güzel bir resim oluştururlar. 

R. Minnullin şiiri formu her zaman konuya, manaya, şairin ruh haline uygun gelir. Onun şiirlerinde anlamsız kafiye, yumuşak kompozisyon, gereksiz ve aşırı fazla kelimeler, yaklaşık veya resmi bir açıklamalar, uyumsuz sesler (heceler) hemen hemen hiç yok diyebiliriz. Her stanza (ayet) – doğal şiirsel müzikalliğin bir örneğidir – çocuklar şiirinde tam öyle olması gerekmektedir de. Özelliğe bağlap, yaratıcılığın aslın, sıfatların ve ana dalların açmak mümkündür. Onların bazılarına bakalım.

Hümanizm. Çocuklar edebiyatında bu kavram iyi bir karakter lehine, iyiliği ve kötülük ile mücadeleyi tarif etmekten ibarettir. Bilindiği gibi, çocuklar için yazan müellif olgunlar için yazandan farklı olarak sadece bir imkanı kullanamaz. O kötülüğün yenmesini, yavuzluğun iyilik karşısında daha küvvetli olmasını hiç bir zaman göstermemeli. Başka bir şekilde söylemek gerekirse, çocukalr yazarı ana fikri kesin belirtip, kendi örnek idealin başarılı bir karakter aracılığıyla, olumlu bir karakterin kötülükten daha üstün olmasının altına çizmeli, ona vurgu yapmalı. Bu talep çocuk aklı dünyada erdemliliğin, dürüstlüğün daha üstün olmasını anlayıp büyüsün, yalan ile hakikat, iyilik ile kötülük arasındaki farkı görebilmesi için yapılıyor. Bu nedenle, çocuk edebiyatını hümanizmin idealleri üzerine oturtmak doğaldır.

R. Minnullin edebiyatında bu akımın önemliliğini anlamak için, «İyilik» şiirin örnek olarak getirmek yeter:

 

İnsanlara biz iyilik yapalım!

Yapmasak – ayıptır.

Ancak, iyilik yapmak kolay değil,

O, büyük fedakârlıktır! [1]

 

İleride fikrimizi geliştirerek, barış, huzur, mutluluk düşünceleri ile dolu vatanserverlik ruhundaki eserlerden «Biz savaş istemiyoruz» şiirler serisin getirebiliriz. Amerikan çocukları isminden yazılmış bu şiirler tüm insanlığın hayallerini yansıtıyor. Bu şiirlerde çocuklar düşünce içinde, büyüme, gelişim sürecinde gösterilmiş, sonuçta, şiirsel hayal gücü büyük imkanlar doğuruyor. Küçük bir çocuğun bombaları yok etme arzusu, onlara «bulaşıcı bir hastalık» bulaşması arzusu («Hasta olsunlar»), ya da tüm savaşan generalleri toplamak ve onları bir adaya göndermek hayali («Nasıl düşünüyorsunuz?»), bombaları elmalara dönüştürüp onları tüm çocuklara ikram etme fikri («Hiç bomba kalmazdı») – edebiyatın hümanizm düşüncesine ve çocuğun mantıksal düşüncesine mükemmel bir örnek olarak düşünülebilir. «Anıtları dinleyelim», «Anma sessislik dakikası», «Katyn», «Buchenwald» gibi şiirler de huzurluk düşüncesi derin etkisi altında yazılmıştır. 

Bu tür lirik eserlerde genellikle şairin fikri, görüşü açıkça verilmez. İyilik ve kötülüğün karşıtlığı – kahraman ve anti kahraman arasındaki mücadele, şair sadece olumlu kahraman örneği aracılığıyla eğitim hedefleri peşinde değildir, kahramanın kendisi ile mücadelesi şeklinde tarif eder:

 

Hiç kimse de,

Görmez diye

Bilmezler

Bir şey diye,

Çiçekleri koparmam ben,

... Ben bilip

Duracağım... «Başkaları Görmese de...».

 

Görünüyor ki, verilen örneklere dayanarak, R. Minnullin’in tüm eserleri hümanizm fikri etkisi altında yazılmış sonucuna varabiliriz. Çünkü bu eserler sayesinde çocuk dünyada merhamet kavramının hakim olduğunu anlıyor, yalan ile hakikat, kötülük ile iyilik arasındaki farkı anlamayı öğreniyor. 

Yaş özelliği. Psikoloji. Çocuk yazarı için okuyucunun psikolojisini, tecrübesini, nasıl düşündüğünü anlamak, çocuğun dünya ile iletişim, davranış özelliklerini düşünmek çok önemlidir. Ondan dolayı R. Minnullin şiirlerinin farklı yaştaki çocukların eğitiminde ve bilgilerinin geliştirilmesinde pedagojik önemi çok büyüktür. Aynı zamanda şairlik ve pedagojik ilgi alanının birliği yazar için çocuklar edebiyatında yeni buluşlar açmaya bir temel oluşturmaktadır. 

Bu fikri kanıtlamak için, «Şiirsel alfabe», «Bizim aile», «Cesur olalım», «Bizim köy hayvanat bahçesi», «Bügün bizde Sabantuy», «Uçmak istiyorum», «Biz savaş istemiyoruz», «Tatarlarım» gibi şiirleri örnek olarak getirebiliriz. 

Çocukların yaş özellikleri hakkından bahsederken, şairin «milli kahraman» simgesine (imajına) ilişkisini açıklayalım. Örnek olarak, küçük ve orta yaştakiler için yazılan «Bügün bizde Sabantuy», «Sabantuy’u görmemiş kalmışım», «Sabantuy neşeli geçti», «Sabantuy’da», «Koyun» gibi şiirleri getirebiliriz. Cesur, kahraman bir çocuğun simgesi milletin yüzünü belirleyen bir güç, ahlaki merkez olarak sunulmuştur. Eğer çocukların hayatımızın geleceği olduğunu hatırlarsak, şiirin anlamı, önemi daha da büyüyor, zenginleşiyor. 

Gençler için yazılmış «Kardeşler» şiirinde, fikir genişler, daha karmaşık hale gelir. Kahramanlığın anlamı geniş planda tarif ediliyor. Yani kelime – simgeler okuyucuda çağrışımlar oluşturup, şair anlatıp bitirmeyen sonuçlara neden oluyor, yeni anlamlar açıyor: 

 

Biriniz Fen!

Biriniz Rim!

Biriniz, Kim!

Gururlanalım kardeşlerim,

Biz kimiz, kim?!

… Salsal bahadır, 

Kamır bahadır,

Alp bahadır,

Savaşlarda düşmanları,

Alt eder! ...

 

Tatar milletinin akrabalık duygularına ilişkisi temelinde, o lirik karakterleri yukarıya yükseltiyor («Askerler siz şimdi işinizde»), onun sayesinde süratın, his – duyguların zaman – alan (yer) çerçevesin genişletiyor. Her satırda akrabalar arasındaki ilişkilere, en önemli sıfatlar masalsı Kahramanlara (Bahadirlara) – Salsal bahadir, Kamır bahadir, Alıp bahadir – vurgu yapılıyor, altına çiziliyor. Yavaş ritim anlatımı da yavaşlatır, böylece yazar okuyucuya her kelimenin anlamına daha derin daha dikkatli anlamasına fırsat veriyor. Tekrarlamalar ise fikri daha belirgin, açık vurgu yaparak iletmeye yardım ediyor. R. Minnullin için bu durumda metafor, yüksek bir ruh, kısa ve öz olma önemlidir. Lirik eserin sonunda anlam genelleştirilir. Halk sanatından (folklorundan) geldiği gibi, Bahadir – onur, namus, güven. Ve bu şerefe akrabalar, millet önünde hizmet etmek şarttır: 

 

Siz varken, anacığımız huzurlu,

Ben de rahatım.

Sizin gibi erler varken

Ülkemiz de huzurlu! («Kardeşler»).

 

Zaman, yer ve önlem (aksiyon) birliği – hayatımızın asıl sıfatlarıdır. Farklı milletler ve katmanlar arasındaki dostluk ve birlik (bu durumda Minnullinlar ailesi) milletin istikrarın olusturur. Düşünce burda güçlü, geniş planda gösterilmiş. Yani bu şiirde fikir derinliği daha karmaşık. Onu anlamak için hayat tecrübesi, bilgi, masal kahramanlarını bilmek gerekiyor. 

Bu şekilde şairin genç okuyucular için yazdığı şiirsel eserleri ciddileşiyor, anlamlarla zenginleşiyor ve ritim, kafiye, şiir forması zorlaşıyor. 

Demek R. Minnullin çocukların yaş özelliklerin, psikolojisin derin anlayıp, bilerek yazan şair sonucuna varabiliriz. Yaratıcı bulgular ve başarıların büyük parçası – pedagoji ve psikoloji fenlerinde derin bilgisi ile de değerlendiriliyor. 

Özgüllük ve yüksek sanat. Çocuklar şiir sanatı özgü, spesifik bir alandır. Sonuçta, şair istiyor mu istemiyor mu duyguları, fikri, hayatı anlama kapasitesi çocuklar kabul etmesine uymak, adapte olmak zorunda kalıyor. Bu olay tabi ki lirik karakteri de etkiliyor. Ekleyerek, R. Minnullim genç neslin ihtiyaçlarını anlayıp, çocukluğun güzel hatıraların saklamayı ve tarif etmesini biliyor. Farklı yaştaki çocuk gönlüne derin dalma becerisinin sırrı açıkça hissediliyor, çünkü «çocukluk hatırı» yazar için sadece hatıralar değil, belki, gerçeği anlamak için bir başlangıç nokta olarak hissediliyor. 

Çocukluktan çoktan çıkmış şahsın duyguları, yaşanmışları dolayısıyla şiirlerinde açılıyor. Küçükken canlı hafızı (çocukluk hafızı her zaman yeni, hızlı, uyanık) ve söylemek istediği fikrin tam olarak düşünmüş çocuk – bunlar R. Minnulin’in lirik karakterinin esas asıl unsurları. 

Genel olarak, lirik eserlerinde yazar gündelik basit olayların da özelliklerin başarıyla tarif ediyor. Örnek olarak, «Yağmurda uzun süre kaldıktan sonra yazılmış bir şiir». Burda yağmur altında kalmış bir çocuk ortaya çıkıyor. İlk başta o yağmura seviniyor «O – ha, yağıyor!», «Oh, yağıyor» derse, birazdan «Ah, yapıyor!», «Ya, yağıyor da yağıyor!», der. Sonunda ise:

Brrr...

Biraz dur

Yağma, – diye hitap etmek zorundadır. Hayal gücümüz çocuğu göz önümüzüne bastırıyor, gülümsetiyor. O şekilde, küçük bir detayda da – sesler oyununda da bile şair çocuk psikolojisin açarak, simge doğurmaya yetenekli, onu mizah ile bağlayarak bizlere sunmak ise başarının daha da altına çiziyor. 

Şiirler çoğunlukla «ben» yada «biz» adından söylenlir, fikirler çocuk dili ve çocuk adıyla verilir, duyurulur: eliştiriliyor, çarpışıyor ya da örnek alıyor, ya da direk olgunlara hitap edip, sorularına cevap bekliyor. Mesela, «Kardeş Gerek Bana!», «Hediye», «Oh, bu yetişkinler», «Ben babam gibi» gibi şiirler:

 

Bir arkadaş gerek bana,

Kardeş gerek bana!

.... Babamlar kaç sefer

Alacağız diye kandırıyorlar.

Biricik oğullarına

Bir kardeş almıyorlar... («Kardeş Gerek Bana!»).

 

Şiirinde öfke olarak duyulan sözlerde olgunları da düşüdürebilen hayat hakikatı bulunuyor. Demek ki, eserler aynı zamanda çocuklar ve yetişkinler için de bir seviyede akrabalık ve yakınlık duygusu eğitiminde çok önemlidir. Buna ekleyerek, R. Minnullin ilk olarak şiirlerinde çocukların olgunlar hayat tarzı ile tartışmaya girmesini, bu alanda olumsuz etkilerin farklı nesiller için etkili olmasını gösterdi. Yaratıcılıkta çocuk kendisinin şahıs olmasının altına çızme fırsatı buldu.

Lirik karakterin monologu – psikolojik ve biografik taraftan yakındır. Şiiri okumuş yetişkinler de yazar peşinden çocukluğa dönüyor, hafızasını yeniliyor. En büyük, parlak hatıralar – şair tarif eden çocukluğun öyle heyecanlı zamanıymış! 

Demek ki, yukarıdaki kanıtlar göre, R. Minnullin şiirleri yüksek sanatın gereksinimlerini tam olarak karşılıyorlar. 

Milliyetçilik. Millet ile alakalı sorunlar, dilin kaderi, geleceği Tatar yazarlarının eserlerinde her zaman ilgi odağı olmuştur. Örnek olarak 20. yüzyılın başlarındaki edebiyattan Gabdullah Tukay, Ayaz İshaki, Şerif Kamal, Fatih Amirhan, Mescit Gafuri, Sagit Ramiyev gibi ediplerinin isimlerini getirebiliriz. 

Millet kaderi hakkında düşünmeler bugünkü çağdaş edebiyatta da devam ediyor. Gabdullah Tukay öğrencisi olarak R. Minnullin, bu sorunlara gözlerini kapatamıyor elbette. Memleketini, dilini içtenlikle seven şahıs olarak şiirlerinde de o bu aşkı aydınlatıyor, milli gururluk hisin çocukluktan çocuk gönlünde büyütmeye çalışıyor. «Ana dilime», «Vatan şarkısı», «Tatarlarım» şiirsel eserleri onlardandır. 

Genel şiirlerden farklı olarak «Tatarlarım» – oran – şiir kavramın alıyor ve onun yeniliği de orda. (Tatar dilinin sözlüğünde oran kelimesine aşağıdaki tanım verilmiştir: oran – fetih için çağrı). Bu eserinde yazar Tatar halkına hitap ederek, milletin tarihi geçmişin, Tatar halkının efsanevi meşhur kavimlerin devamı olmasını hatırlatıyor. Tatarın isimleri eskiden gelmiş ve tariha girmiş büyük ünlü şahısları ve devletleri olması ile gururlanmasını tarif ediyor: 

Bulgarlardan, Altın Ordadan,

Hanlıklardan kalan Tatarlarım...

Tatar kavimleri hakkında yazdığında «eğitimliler» ve «gayretliler», «çalışkanlar», gibi kelimeleri kullanıyor, yani saygı gösteriliyor. Әмма, сызланыр урыннар да бар, «затлыдан да затлы, асылдан да асыл, төрледән дә төрле татарларым...» дигәндә, шагыйрь «иманыннан һәм диненнән язган һәм теленнән язган»нарны да, «урыслашып беткән маңкортлар»ны һәм «казакълашып, кыргызлашып..., поляклашып беткән» татарларны да күз алдына бастыра. 

Genel olarak, siirin temelinde ana fiki olarak tatar halkın birleştirme fikri bulunuyor diyebiliriz. Çünkü şair iyi anlıyor, halk sadece beraber olsa millet ileride gelişmesini ve büyümesni devam edebilecek. «Tatarlarım» oran – şiiri, milli birleşime çağıran marş olarak sesleniyor:

Milletimizin geleceğini düşünelim,

Tekrarlamayalım tarih hataların!.. («Tatarlarım». Oran – şiir).

Şairin eserlerin değerlendirdiğimizde şunu vurgulamamız gerekiyor: o milli özellikleri, milli karakter sıfatlarını, adetlerini severek aydınlatıyor. Örnek olarak, «Ben mücadele etmeliyim», «Bulat ziyareti», «Sabantuyda», «Anneanne ile Nebi» «Mendil», «Cesur olun», «Ben misafiri seviyorum» v.b. lirik şiirsel eserlerde memleket ve vatanseverlik, tarihi konular, milli özellikler aracılığıyla olaylarda Tatar milleti temsilcileri için gururluk hissediliyor. Göze çarpan bu karakterler farklı durumlarda sadece olumlu sıfatların açıyor. Yani yazar örnek olan karakter aracılığıyla ana eğitsel hedefe ulaşmaya çalışıyor. «Kahraman» kavramı kendi kahramani manasın kaybedip, eş anlamlı kelimeler yardımıyla «hareket eden karakter», «oyuncu» olarak değerlendirebilen «büykler» edebiyatından farklı olarak, be eserlerde «karakter» «kahraman şahıs» anlamında, çünkü fikir çocuğun kabul etmesi, davranışı, kendisini kahraman yerine koyması ile bağlıdır. 

Her halkın edebiyatında bilindiği gibi, farklı ulusal şiirsel süsleri, şiirsel detayları vardır. Onlar halkın düşüncelerini ve duygularını, gündelik hayat özelliklerini, dünya görüşünü, insanların manevi dünyasını yansıtırlar. Demek ki, bu fırsatları kullanarak, genç nesilde millete sevgi hisi büyütmesinde, milli ruh yükselmesinde, milli gururluk sağlamasında R. Minnullin’in şiirleri büyük bir rol oynuyor. 

Hikaye etkinliği. Dinamizm. Çocuklar için yazılan eserlerde eğer his – duygular, hikaye akışı monoton olsa, onun çocuk gönlünde kalması, yer alması şübhelidir. Bunu anlayan şair hikaye aktivliğin en önemli unsur olarak görüyor, olaylar ve duygular sürekli değişir. Bu özellik ise çocuğun yeni bir şey keşfetme yeteneğini geliştirmeye yardımcı olur. Örnek olarak «Boynuzsuz bozağı» şiirini getirelim:

 

… Gittim dosdoğru buzağıya.

Öyle pek fenaymış,

Gösteririz biz ona!

Ondan sonra mı? Ondan sonra…

Devamı pek tatsız:

Bu buzağı beni

Süsüp yıkmış… Boynuzsız! … («Boynuzsuz Buzağı»).

 

«Boynuzsuz Buzağı» – hikayeli şiirsel eserdir. Küçük bir hikayeye dayanlanan eserde başlangıç, olayların gelişmesi, doruk noktası ve sonuç göze çarpıyor. Dinamizm ise his – olayların sık sık değişmesinden dolayı ortaya çıkıyor. Çocukların yaşına bağlı olarak, bu tür şiirler R. Minnullin eserlerinde çoğunluğu oluşturur. 

Mizah anlayışı. R. Minnullin’in edebiyatında mizah – hiciv ilişkisi başka yazarlardan farklıdır. Bu özellik temelinde şairin gerçeği mizah, bazı durumlarda hiciv kullanıp, çocuklar psikolojisin derin bilip vermesinde, küçükler için şiirsel hayal gücüne yol açması, çocuğun ilgisini çekmek için turlü fırsatları, formaları kullanması ve, elbette, çocuklar gibi hiç beklenmeyen olayı ilginç bulmasıdır. 

R.Minnulin mizahı her zaman güncel, sanki az önce olduğu olay hakkında konuşuyor. Ondan dolayı olması gerek, şiirlerinin tarzı hafif, onları okumak ve ezberlemek çocuklar için zor değildir:

Siz durup da soruyorsunuz:

 

«İşler nasıl gidiyor acaba?»

Nasıl gitsin?

İyi gidiyor!

İyi gitmesin de göreyim!

 

Sadece öğretmenim işte

Bugün bana verdi «iki» – 

Sadece bir değil,

İki tane «iki»!

 

... Belki şeker yerken,

Sızlayabilir dişlerim...

Bunlar düşünülmediğinde,

Çok iyi benim işlerim! («Çok İyi Benim İşlerim!»).

 

Şairin eserlerinde çatışmalar hiç bir zaman uydurulmuş rasgele değildir. Mizah, esprilerin kaynağı ta hayat kendisidir. Hakikat ta sık çocuklar tarafından söyleniyor. 

R. Minnullin’in şiirsel yaratıcılıği çocuklarda derin derin duygulara hassasiyeti uyandırıyor, onlarda hayatın kötü taraflarına karşı mücadele ruhun büyütüyor. Bu şiirler sık sık biraz kesin, tasarruf da duyulabilir. Çünkü onlar sadece çocuklara değil, olgunlara da sesleniyor, . Demek ki mizah ve ve hiciv – bu şiirlerde sadece çocuklara değil, olgunlara da küvvetli eğitim fırsatı bulunuyor. 

Gizli anlam. Çocuk edebiyatında temel özelliklerden biri – çocuğun iç dünyası, duyguları, yaşadıkları hem siirde hem düz yazıda (nesirde) yetişkinler tarafından tarif edilmekte. Yetenekli edip hayatı aynı anda iki boyutta görebiliyor: çocuk olarak ve yetişkin olgun insan olarak. Sonuç olarak, hayatı iki boyutta anlamak çococuklar için yazılmış kitabın iki alıcıyı (okuyucuyu) ortaya çıkartıyor. Büyükler» için gizli olan ikinci katman fikrin çocuklar hissetmemeye de mümkün. R. Minnullin da çalışmalarında bu usulu, alımı büyük istekle kullanıyor: «Oğlanlar konuşuyor», «Olgunlar», «Hadi, arkadaş olalım», «Başkalar görmese bile...», «Yok ya...» v.s. һ.б. onlardandır: 

Babamın tek bildiği:

 – Giyme! Değme! Tutunma!

Annemin tek bildiği:

 – Gelme! Gülme! Oturma!

Ninemin tek bildiği:

 – Yapma! Yatma! Kudurma! («Yok Artık...»). 

Şiirin ilk satırlarında hemen ana fikir sunuluyor. İleride bu fikir örneklerle kanıtlanıyor, ve biz, çocuğun haklı olmasını anlıyoruz. Şiirin ilk katmanında – çocuklar için hayat – gerçekliğin yansıması, ikinci katmanda ise, bunu çocuk anlamamaya da mümkün, olgunlar kulağına bu şair sözleri: «Kendinize bir başka yan taraftan bir baksanıza...». Aslında düşünürsek, bu şiirsel eserlerden ciddi bir sonuç olgunlar çıkarmalı, çocuklar dünyasına dikkatlerini arttırmalılar. 

Göründüğü gibi, R. Minnullin şiirlerinde «büyükleri dinlemek, itaat etek gerekiyor» didaktik, öğretici tonu yok. Tam tersi, küçük çocuğa hissetirmeden şiirsel eserinin ikinci katmanında olgunların çocuklara gerekli dikkat vermemelerini eliştiriyor. 

Genel olarak, R. Minnullin şiirlerini «çocukluk kitabı» sayfaları diye adlandırabiliriz. Ve bu fikir çoğu ihtilaflara açıklık ta katıyor. Fakat bu eserler bugün de farklı sorulara neden oluyor. Mesela, «Neden olgunlar da şairin şiirlerin severek okuyorlar?», «Mükemmellik için mi, ve sıkça olgunları da etkilediği için mi?», «Şiirleri aracılığıyla çocukluğa geri dönme fırsatı verdiği için mi?». Sorular açık kalıyor...

Henüz tüm bunlar çocuklar için yazılan şiirlerinde R. Minnullin’in kendi şiirsel dünyası, sadece kendisi için tipik olan tonu, yazma tarzı, şiirsel alımlari, usulları olan şiirsel okulu oluşturduğunu göstermektedir. 

 

Kullanılan edebiyat:

1. 4. Minnullin R. Daha akşam değil / R. Minnullin. – Kazan: Tatar kitap yayınevi, 2008. – 575 s. 

2. Mingazova L. Kalemin ucunda çocukluk evreni / Robert Minnullin’in Çocuklar için Yaratıcı Laboratuvarı. Monograf – Kazan: Magarif – Vakyt, 2018. – 248 s.

5. Urmançeev F.İ. Robert Minnullin: yaratıcılığın sırları. – Kazan: Magarif yayınevi, 2005. – 335 s. 

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 164. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 164. Sayı