HaftanınÇok Okunanları
CİHAN ÇAKMAK 1
LENİYARA SELİMOVA 2
Gülzura Cumakunova 3
Gülsafi Melan 4
KEMAL BOZOK 5
HİDAYET ORUÇOV 6
MAHİR NAKİP 7
Giriş
Çağdaş Gagauz Edebiyatı’nın gelişimi 1957 tarihinde Diyonis Tanasoğlu ve Lüdmila Pokrovskaya’nın Gagauzlara Kiril esaslı bir alfabe hazırlamaları ile başlamıştır diyebiliriz. Bu tarihten önce millî bir Gagauz edebiyatı meydana getiremeyen Gagauz Türkleri, başka milletlerin dillerini okuyup yazmışlardır. 1957 tarihinden sonra kendi dillerinde ilk edebî ürünlerini vermeye başlayan Gagauzlar, özellikle şiir ve folklor türlerinde eserler ortaya koymuşlardır. İlk edebi eserleri Diyonis Tanasoğlu’nun hazırladığı ve 1959 tarihinde çıkan Bucaktan Sesler’dir. Daha sonra Dimitri Karaçoban, 1963’te “İlk Laf” adını verdiği şiir kitabını çıkartmıştır. Bu iki önemli isimden sonra Nikolay Arabacı, Nikolay Babaoğlu, Mina Köse, Gavril Gaydarcı, Stepan Kuroğlu, Vasi Filoğlu, Fedor Marinoğlu, Petr Çebotar, Stepan Bulgar ve Todur Zanet gibi isimler eserleriyle çağdaş Gagauz edebiyatının temellerini atmışlardır.
Erkeklerin daha çok ağırlıkta olduğu bir edebiyat olmasına rağmen günümüzde önemli Gagauz kadın yazar ve şairler de yetişmiştir. Gagauz kadın yazar ve şairleri arasında şu isimleri sayabiliriz: Vasilisa Tukan, Mariya Mercanka, Olga Radova, Lübov Çimpoeş, Tudora Arnaut, Güllü Karanfil, Alla Büük, Anjela Mutkoğlu, Ekaterina Ganeva vd. Biz bu yazımızda Çağdaş Gagauz edebiyatının günümüzdeki en önemli kadın şairlerinden birisi olan Güllü Karanfil’in hayatını, çalışmalarını, eserlerini ve şiirlerini konu edindik.
Güllü Karanfil’in Hayatı, Çalışmaları ve Eserleri
Güllü Karanfil, 22 Kasım 1972 tarihinde Moldova Cumhuriyeti’ne bağlı Gagauz Yeri Özerk Bölgesi’nin Valkaneş vilayetinin Tülü köyünde dünyaya geldi. İlk öğrenimini ve devamında liseyi kendi köyünde tamamladı. Liseden mezun olduktan sonra Komrat Devlet Üniversitesi’ne kabul edildi. 1991’de Lübov Vorobyova ile birlikte Gagauz Yeri’nde “Ana Dili Birliği” adlı bir dernek kurdular. Bu dernek çatısı altında çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiler. Uzun ömürlü olamayan bu birlik daha sonra dağıldı. Bir yıl sonra Karanfil, Azerbaycan’a giderek üniversite eğitimini orada devam ettirdi.
Üniversite eğitimini 1992-1997 tarihleri arasında Azerbaycan’da yer alan Bakü Devlet Üniversitesi’nin Gündoğusu (Doğu Bilimleri) Fakültesi’nde sürdürdü. 2005’te Azerbaycan Milli İlimler Akademisi’ne bağlı Nesimi Adına Dilcilik Enstitüsü’nde Prof. Dr. Hasan Guliyev ve Prof. Dr. Diyonis Tanasoğlu’nun danışmanlığında “Gagauz Dilinin Leksikasında Maişet Sözleri” adlı doktora tezini hazırlayarak filoloji alanında “Doktor” unvanını kazandı. 1998-2008 tarihleri arasında bu enstitüde çalışmalarına devam etti. Azerbaycan’da bulunduğu zamanlarda dille ilgili birçok ortak kitap çalışması içerisinde yer aldı.
Küçük yaşlardan itibaren şiir ve öyküler yazarak kendisini geliştiren Karanfil’in ilk şiirleri Stepan Kuroğlu’nun hazırladığı ve 1989’da Kişinev’de çıkan İlkyazTürküsü adlı şiir antolojisinde yer aldı. Daha sonraki yıllarda da yazdığı şiirleri çeşitli yayın organlarında çıktı. Özellikle Gagauzların günümüzdeki en önemli gazetesi durumunda olan Ana Sözü’nde şiirleri yayımlandı. Onun şiire yönelmesinde ilk öğretmeni Saveliy Ekonomov’un büyük bir etkisi oldu.
Şiirlerinde ana dil, ana vatan, Türklük ve Gagauzluk bilinci, Gagauz milli kültürü, yaşama sevinci gibi temaları işlemiştir. İlk şiir kitabı Bakü’de Sanki YıldızlarAucumdaydı adıyla 2005 tarihinde çıktı. İkinci şiir kitabı Komrat’ta SelamGetirdim adıyla 2012’de yayımlandı. Gagauz Yeri’nden sonra şiirleri yurt dışında özellikle Azerbaycan, Türkiye, Makedonya, Tataristan ve Başkurdistan’daki dergilerde yerini aldı.
Genç Gagauz şair ve yazarlarının şiir ve deneme türündeki eserlerini antolojiler hazırlayarak yayımladı. 2009 tarihinde Komrat’ta “Tükenmez Umut Kaynaa” adlı ilk şiir toplumunu çıkardı. Daha sonra Akar Sel Gücü adını verdiği şiir toplumunu yayına hazırladı ve bu eseri 2013’te Ankara’da bastırdı. Bu eserinde, 12 genç Gagauz şair ve yazarının eserlerine yer ayırdı. Son olarak Gagauz Şiir Antologiyası isimli geniş bir şiir antolojisi hazırlayarak 2015 tarihinde Bursa’da çıkardı. Bu antolojide, Çağdaş Gagauz edebiyatının hem klasik şairleri hem de genç şairlerinin şiirleri ve biyografileri ile yer aldı.
“Meras Cümnä Topluluu” adını verdiği bir dernek kurarak Gagauz dili ve edebiyatı üzerine çalışmalar yürüttü. Bu dernek çatısı altında Gagauz gençleri arasında şiir ve düz yazı yarışmaları tertip etti. Genç Gagauz yazarlarının ilk edebî ürünlerinin yayınlanması noktasında onlara destek oldu. Bu anlamda Ayna adıyla 2015 tarihinde İstanbul’da Gagauz dilinde bir edebiyat dergisi çıkardı. Derginin sahibi ve baş redaktörü olarak dergiyi üç aylık periyodlarla toplamda 4.sayı çıkarmayı başardı. Bu dergiyi Gagauz dilini öğreten, Gagauz dilini ve edebiyatını sevenler için çıkardığını belirten Karanfil, genç Gagauz aydınlarının yetişmesi adına bu dergiyi yaşatmaya çalışmaktadır.
Gençler için çıkardığı Ayna edebiyat dergisinden sonra Gagauz çocukları için 2020’de Guguşçuk isimli yeni bir çocuk dergisi yayımladı. Gagauz çocuklarının ana dili öğrenimine katkı sunmayı amaçlayan bu dergi, Gagauz Yeri’ndeki ilkokul seviyesindeki okullara dağıtılmıştır. Dergide, Gagauz çocuklarının ana diliyle konuşmaları noktasında bilgilendirici yazılar yer almıştır.
Karanfil’in başka dillerden Gagauz Türkçesi’ne çeviriler yaptığı edebî çalışmaları da bulunmaktadır. Azerbaycanlı şair ve yazar Anar’ın İyi Padişah’ın Masalı adlı eserini Azerbaycan Türkçesi’nden Gagauz Türkçesi’ne aktarmıştır. Yine Yunus Emre’nin yedi şiirini Gagauz Türkçesi’ne aktarmıştır. Hüseyin Su tarafından editörlüğü gerçekleştirilen Çağdaş Gagauz Öyküsü adlı çalışmada çevirmen olarak yer almıştır.
Karanfil, Türkiye’de ve yurt dışında gerçekleştirilen şiir şölenlerine katılarak Gagauz dilinde kaleme aldığı şiirlerini okumuştur. Yer aldığı etkinlikler arasında Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, Uluslararası Balkan Türk Şairleri Buluşması ve Türkçe’nin Uluslararası Şiir Şöleni sayılabilir.
Karanfil’in bu edebî faaliyetleri dışında akademik çalışmalarıda bulunmaktadır. Bilimsel yayınları şu şekildedir: Gagauz Leksikologiyası 1.Kitap (Komrat, 2009), Parlons Gagaouze (Paris, 2010), Gagauz Leksikologiyası 2.Kitap (Ankara, 2013), Azerbaycanca-Rumence Sözlük (M.Mahmudov ile, Bükreş, 2004), Gagauzca Eşanlamlı Kelimeler Sözlüğü (Ortak Çalışma, Ankara, 2012), Dionis Aga Tanasoglu-90 (Komrat, 2012), Gagauzların Ulusal Kimliği ve Tarihine Dair Yazılar (Almanya, 2012), Gagauzlar İçin Yazılarım (Bursa, 2016). Özellikle Gagauz leksikolojisi, sözlükçülük ve Gagauz dilinin güncel problemleri üzerine akademik çalışmalar yürütmektedir.
Turan-Sam, Türk Dünyası Tarih, Yeni Türkiye, Balkan Türküsü, Balkanlarda Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları, Tehlikedeki Diller, Türkbilig, Türkologiya gibi dergilerde özellikle Gagauz dili ile ilgili makaleleri yayımlandı.
Karanfil, akademisyen kimliği ile çeşitli kurumlarda, üniversitelerde çalışmalar yürütmüş, dersler vermiştir. 2008-2011 tarihleri arasında Mariya Maruneviç Adına Gagauz Yeri Bilim Araştırmaları Merkezi’nin başkanlığını yürütmüştür. 2009-2012 arasında Komrat Devlet Üniversitesi’nin Gagauz Dili ve Edebiyatı bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmıştır. 2012-2013’de YTB projesi ile Ankara Üniversitesi’nde post doktorasını yapmıştır. 2016-2020 tarihlerinde İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Uygulamalı Rusça ve Çevirmenlik bölümünde öğretim üyesi olarak bulunmuştur. Şu an Gagauz Yeri’nde yer alan Komrat Devlet Üniversitesi’nde çalışmaktadır.
Şair kimliği ile Türkiye’de hazırlanmış pek çok kaynak eserde biyografisi ve şiirleri ile yer almıştır. Şemsettin Küzeci’nin hazırladığı Nevruz Çiçekleri (Türk Dünyası Kadın Şairleri), Akademisyen Nevzat Özkan tarafından hazırlanan Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (Romanya ve Gagavuz Türk Edebiyatı) ile Gagavuz Edebiyatı adlı eserlerde ismine yer verilmiştir.
İlesam (2010), Uluslararası Avrasya Eğitimcileri Derneği (2013) ve Avrasya Yazarlar Birliği’nin (2013) üyesi olan Karanfil, Türkiye’de yaşadığı yıllarda Türk Dünyası ile ilgili birçok etkinliğin, televizyon programının içerisinde yer almıştır.
Şiirlerinden Örnekler
Şiirlerinde pek çok konuyu işleyen Güllü Karanfil, özellikle yaşama sevinci, ana dil, ana vatan, Oğuzluk bilinci, Gagauz milli kültürü, Azerbaycan ve Türkiye sevgisi gibi temaları şiirlerinde kullanmıştır. Bu başlık altında okurlara onun şiirlerinden birkaç örnek sunulacaktır.
Turna, özellikle halk türkülerinde ve Türk şiirinde diyar diyar gezmesi, haber götürmesi yönüyle gurbet kuşu olarak sık kullanılmıştır. Turna kuşları, uzak diyarlardan gurbette yaşayanlara, hasret çekenlere haber ulaştırır. Çoğu zaman sevgililerin tercümanı olarak görev yapar. Turna kuşu, Karanfil’in “Turnam” adlı şiirinde “Turan” adlı Türk toprağına uçan bir kuş olarak yer almıştır. Turna kuşu, şiirde Altay topraklarından gelen bir kuş olarak tasvir edilmiştir. Şair, şiirinde turna kuşuna seslenerek “Turan” adlı büyük vatan toprağına selam götürmesini söyler:
Turnam
Hey, göklerdä uçan Turnam,
Nerdän geldin, annat, Turnam?
Altaylardan gelän yolcuyum...
Kimi gördün, annat, Turnam!
Seläm götür dostlarıma
Turan adlı büük topraamaa,
Hey, gökleri yaran Turnam,
Selam olsun Vatanıma.
Gurbet yerlerä girmä hiç,
Hasret nedir bilmä hiç.
Tuna gözlüm, allı Turnam
Altın kafestä olma hiç.
İç serbestlii yudum-yudum,
Daalmış, diişmiş eski yurdum,
Can yoldaşı ol, bana Turnam,
Kon Bozkıra...Çadır kurdum,
Korkut ocaandan ateşim,
Seni bekleyän kardaşın
Var, göklerdä üzän Turnam,
Umut, Sevgi saçan Turnam.
Kalbi Türk dünyası ile atan Güllü Karanfil’in şiirlerinde özellikle Oğuzluk ve Türklük bilinci sıklıkla işlenir. “Gagauzum” şiirinde bu vurguyu öne çıkaran şair, Gagauzlar arasında milli bilinci uyandırmaya yönelik bu şiirini kaleme almıştır. Gagauz insanının vasıflarını anlatan Karanfil, Gagauz insanını çalışkan, toprağı işleyen bir halk olarak mısralarına aktarmıştır. Bilindiği üzere Gagauzlar toprağı işleyen çiftçi bir halk olarak bilinir. Bu şiiriyle Gagauzlara adeta mesajlar vermeye çalışır:
Gagauzum
Bän Türküm, bän bir Gagauzum!
Kaavi, girgin, serbest Oguzum.
Çok zor çektim, düştüm, kalktım,
Üündüm hep dedemä baktım.
Unutmadım hiç dilimi
Hep yaşattım adetimi.
Yakın dostum oldu atlar,
Tarla, toprak hem hayvannar.
Hep işledim, hep ter döktüm
Ekmek yaptım, booday ektim,
Fidan diktim, bir ev yaptım
Hem sevindim, hem aaladım.
Bän Türküm, bän bir Gagauzum!
Kaavi, girgin, serbest Oguzum!
Bir ool oldum Vatanıma
Bän Türküm! ne mutlu bana.
Türk soylu halklardan birisi olan Gagauzların soyu Oğuzlara dayanmaktadır. Kendilerinin Oğuz soyundan geldiklerini düşünen Gagauzlar, şiirlerinde bu konuyu bir tema olarak işlerler. Karanfil, Gagauzların tarihi geçmişine atıfta bulunarak Gagauzların dedelerinin Attila ve Oğuz Han olduğunu şiirinde belirtmektedir. Özellikle Karanfil, şiirine başlarken aslında yeni nesil Gagauz gençlerine seslenmektedir. Onlara bu ulu Türk soyundan geldiklerini hatırlatarak gurur duymaları gerektiğini söyler. 300 milyon Türk kardeşinin bu dünyada yaşadığını belirterek Gagauzluğu ve Gagauz Yeri’ni (Bucak) çalışarak kalkındırmaları gerektiğini vurgular:
Gençlerä Danışma
Gelecään gözäldir, Gagauz,
Gökä kaldır bayraa, git ileri!
Senin dedän Attila, Han Oguz
Sev Dilini, koru adetini!
Unutma ool, üçüz milyonnuk
Kan kardaşın yaşêêr bu dünyada,
Ko bürüsün seni büük hodulluk,
Sevin ki sän dä bu ulu soydan.
Üüren, çalış, yaşat gagauzluu
Zenginneştir gözäl Bucaamızı
Sevil hem sev, koru eski dostluu,
Kuvetlendir süünmez ocaamızı.
Çağdaş Gagauz şiirinde işlenen temalarında en başında ana dili sevgisi ve bilinci gelmektedir. Şairler, Gagauz gençlerinin ve çocuklarının arasında Gagauz dilinin unutulmaya başlaması ve konuşur oranının azalması durumuna karşı şiirlerinde bu konuya dikkat çekerler. Karanfil, şiiri aracılığıyla çocuklarıyla Rusça konuşan ailelere karşı sert bir tavır takınır. Aileler arasında Gagauzcaya karşı baskın dil olan Rusça’nın etkisi büyüktür. Bu anlamda ana dilin yaşatılması, unutulmaya maruz kalmaması adına milli bir ana dili bilinci uyandırılmaya çalışılmaktadır. Bu sebeple Karanfil, şiiri vasıtasıyla ana dilini kaybeden milletlerin kimliklerinin de yok olmaya maruz kalacağını Gagauzlara hatırlatır:
Dil gider, Kimnik gider
Dil gider, kimnik gider, zaman beklemäz.
Ana dilini bilmeyeni hiç kimsey sevmäz,
Gagauz, kendi uşaannan rusça lafedersin...
Dedendän kalan dildän nasıl atılêrsın?
Neçin hatır gütmeersin dilinä, ya bak,
Dilsiz kalan toplumnar hem kör, hem çıplak.
Dilsiz kalan mankurtlar esir büüklerä...
Kos-koca kultura gider gübürlää.
Her bir milletä ayrı dil Allah vermiş,
Nasıl oldu, Gagauz, dilin kesilmiş?
Neçin sän kendi uşaannan rusça lafedersin?
Allahın verdii dili neçin unudêrsın?
Şair Karanfil’in şiirlerinde öne çıkan bir başka tema Türkiye sevgisidir. Hayatının bir dönemini İstanbul’da geçiren Karanfil, bu şehre duyduğu sevgiyi dile getiren şiirler kaleme almıştır. İstanbul, şairde güzel etkiler bırakmıştır. Bu şehre duyduğu hayranlığı ve beğeniyi mısralarına dökmüştür. “Stanbul” adlı şiirinde, İstanbul’u güzel kumral saçlı, mavi gözlü bir kıza benzetir. İstanbul’un insanları büyüleyen bir şehir olduğunu dile getirir:
Stanbul
Kumral saçlı, maavi gözlü bir kızsın
Hep hoduluklan dünnäya bakêrsın,
Evropanın Osmanlı yıldızısın,
Sana gelän dünürleri büülersin.
Büklüm-büklüm saçlı bulutların
Minarelärlän, hep saplı durêrlar,
Hep gözellää çaaran ezannarın
Bir Allaha izmet etmää çaarêrlar.
Denizlerin birär aga gibi
Seni sarıp, sana kanat gererlär,
Dalgaları dost mektubu gibi
Sonsuz ilham, umut, ömür vererlär.
Hayatının uzun bir dönemini Azerbaycan’da geçiren şair, şiirlerinde Azerbaycan’ı konu edinmiştir. Bilhassa şair, Azerbaycan’da baş gösteren olaylara karşı derin bir üzüntü duymuş ve şiirlerine bu durumu yansıtmıştır. Azerbaycan’da Kara Yanvar (Kara Ocak) olarak ifade edilen 1990 yılının Ocak ayında 19’u 20’sine bağlayan gece Sovyet ordusu Bakü’ye girerek bir katliam gerçekleştirir. Azerbaycan’ın bağımsızlık tarihinde önemli bir yer edinen bu olayda, 100’ün üzerinde genç insan hayatını kaybeder. Şair, o günün anısını yad etmek için “Azerbaycan Şehidlerinä” adlı bir şiir kaleme alır. Şair şiirinde, ölen şehitlerin arkasından onları karanfiller ile uğurlayan yaslı kalabalığı tasvir eder:
Azerbaycan Şehidlerinä
Karanfillär kokardı uzaktan,
Meydan yaslı seslän susardı.
Canım benim aalardı iraktan
Sancı buvazımı buvaardı.
Tepä-tepä durardı çiçeklär
Karşı o genç üzlü şehidlerä.
Kannı yaşlarlan doluştu gözlär...
Genç insanlar karıştalar yerä.
Kara yıldız konmuştu Bakıya,
Karıp-katıp topraklan etleri.
Kahır. Yazık kaptı çok gençleri.