Çiçek Gibi Aşk VE ŞİİRLER


 01 Eylül 2021


ÇİÇEK GİBİ AŞK

 

Düzün gülleri

Solanlarını verin bana –

Tazelerini yarim götürsün,

Kalanlarını verin bana...

 

Kendim diktim:

Ellerimi serpdim,

Hayatımı döktüm su istediğinde...

İzin vermeyin

Yabancı eller dokunsun –

Leçeklerini saklayın,

Dikenlerin verin bana...

 

Hasretden saralmış,

Kağıt arasında kurumuş anılar –

Gülün gül kokan

Zamanını verin bana...

 

KISA DEVRE

 

Son derece az kalmış,

Kül olmağa geliyorum ben...

Tanrım, ollamışsınmı

Kaynar kazanını cehenneme?!

Sayın Şeytan hoca,

Hiylelerinden bana ne...

Canım sağlam olsun yeter,

Senin canın cehenneme...

 

Belki de cehennemde 

Alevden kurtulurum... Belki 

Bulutlar damarını kesip

Döktü qanın cehenneme...

 

IŞIK YERİ

 

Sağ tarafta köpek havlıyor,

Sol tarafta var ışık –

Anlamıyor bir birini

Lal karanlık, saar ışık...

 

Sıcak su dök, donuyor yer,

Taş değdikce kırılıyor yer –

Siyah renkte yanıyor yer,

Gökte ışık karışık...

 

Karışmıştır ak ağa,

Soğuk koymuyor yazmağa –

Gökten düşüyor toprağa

Bumbuz ışın, kar ışık...

 

Işık nurdur anlamda,

nur yatıyor her mısrada –

Bu ışıklı dünyada 

Hepimiz bir karışız...

 

MELEK KIZ

 

Doğumda ölen kız,

Şükür eyle görmedin

Dışı   süslü püslü,

İçi bomboş bahtı sen –

Üzülme,

Dünyanın en günahsız hoşbahtısın...

 

Baban Melek koyacaktı ismini,

Annen seni melekten çok seviyordu

İsmin kadar yaşadın:

Allahın ölüm meleği

Bu dünyanın Meleğini o dünyanın meleğine çevirdi...

 

Ne derdin öldürdü seni,

Ne de bir boğazlık ip –

Ölenlerden rahat öldün...

Sana sağ-salim gel dedi her kes,

Sen sağ-salim öldün...

 

Belki de 

sen tek çocuksun ki,

Doğum günün, ölüm günün

Aynı yıldı,

Aynı aydı,

Aynı gündü,

Hatta aynı saatti...

Vallahi,ora burdan daha güzel –

Seni Tanrı cennet için yaratdı...

 

GELİŞ ÇAĞI

 

Şimdi gelsen ömrümü

Tepeden tırnağa kadar

Dert içinde görürsün –

Derdin az çağında gel...

 

Yazayım bakışlarından,

Saçından, gülüşünden –

Sözün söz çağında gel...

 

Sonbaharda gelirsen yere

Kızılı umutlar düşür

Yılın bahar çağında gel...

 

Kışın oğlan çağında

Üşürsün sen,donarsın –

Kışın kız çağında gel...

 

 

 

 

 

DÖRT KİŞİ

 

İnsanlara 

Kendi derdimi konuşmak istiyordum –

Halime dördü ağladı...

Yüzümdeki kederden,

Gözümdeki yaş izinden tanıdı –

Kör beni gördü ağladı...

 

Körden bin pişman ayrılıp

Saarı gördüm –

O da gamlı gözüküyordu,

Duymuştu yüreğimden geçenleri...

Saar da kara gelmedi,

Lal hiç ağzımı açmamış başladı tavsiyeye :

Hiç üzülme,

Sen de unut,unutarak gidenleri...

 

Ölen umutlarımla denize  taraf geldim –

Yusun tavsiyeleri,

Bir kişi de bulunsun suların arasından...

Sırtıma el dokundu:

– Dostum  hazırlan gidelim,

Beni Allah göndermiş engelli arabasından...

 

TAŞ DEVRİ

 

Neden geldin?

Cevap ver –

Taş heykele benzeme...

Gitmeyi düşünüyorsan

Yarın gidersin, bu gün kal –

Hava habelerlerinde

Taş söylediler akşama...

 

Muhtemelen haber beklemekten yoruldun,

Gelmedi beyaz atlı prens –

Taşlar bile dil açtı

Senden çığlık yok.

Konuş, sesine kurban...

 

Umutlarım öldü

Hayallerim kayboldu –

Bir taşla ikisini vurmuşsun...

Eskiye gitmesin aklın,

Artık yalnız kalanlar affetmiyor gidenleri –

Taş devrinde kalmışsın...

 

BEN DOĞULDUĞUMDA

 

Ben doğulduğumda –

Çocuk sahibi oldu

Adlarını bile bilmediğim iki kişi...

Kimse benim gelmeğimi

Arzulamıyordu

Onlar kadar...

Ben doğulduğumda –

Sıfır yaşındaydım

Dert sıfırın içiydi...

Benden önce doğulmayan çocuklar

Yaşca benden küçüktüler...

 

Ben doğulduğumda –

Süresi dolan insanın

Ölüm düştü payına...

Onun yerini ben doldurdum,

Gelenleri beraber oldu

Gidenlerin sayına...

 

ldim imeklemek iir yürümekten...                                                                             

                                      İstemezdim büyüyeyim-

                                       Eğer annem bıkmasaydı,

                                        Çocuğunun arkasıyca oyuncak sürümekte

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 177. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 177. Sayı