EDİTÖRDEN


 01 Kasım 2021


Sevgili Okuyucu,

Türk Dünyası tarihte olduğu gibi günümüzde de büyük şahsiyetler yetiştirmeye devam ediyor. Bunun için yüce Mevla’ya ne kadar şükretsek azdır.Bu şahsiyetlerden birisi de günümüz Kırgızistan’ın şekillenmesinde kültürel katkıları ve yönlendirmeleri çok olan Salican Cigitov’dur. Onu tanıyan veya hakkında bilgi sahibi olan herkes bu görüşümüze hak verecektir.

Türk halklarının yakınlaşmasını ve dayanışmasını isteyen Salican Cigitov, bilim adamı, sanatçı, sanat eleştirmeni, sanat felsefecisi bir idealisti. 

Bu yıl Salican Cigitov’un doğumunun 85. Yılı. Eğer hayatta olsaydı onun 85. yaşını kutlayacaktık. Ama biz biliyoruz ki, Salican Cigitov, eserleriyle, fikirleriyle, öğrencileriyle ve idealleriyle aramızdadır ve yaşamaktadır. Öyleyse bizim için onun 85. yaşını kutlamakta bir beis yoktur.

Onu seven arkadaşlarımız diğer dostlarımızın da desteklerini alarak Kardeş Kalemler için bir Salican Cigitov özel sayısı hazırladılar. Emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

Ben de kendisini tanıma bahtiyarlığına erişenlerden biriyim. 30 Eylül-2 Ekim 1995 yılında düzenlenen Türk Dünyası Kurultayına katılmak için Ankara’dan İzmir’ birlikte yolculuk yapmıştık. Kurultay için gelen başka delegeler de vardı. Ben kafile başkanı olarak görevliydim. Yolculuk boyunca onun çevresine neşe saçan enerjisi, şakaları, bilgi ve kültürü her zamanki gibi beraber olduklarını etkilemişti. Kurultay günlerinde de fırsat buldukça görüşmüştük. 

Bu büyük Türk’ün, Türk-Kırgız’ın 85. yaşını kutluyorum. Onun adını yaşatmak ve onun fikirlerinin yeni nesiller tarafından öğrenilmesini sağlamak hepimiz için ödenmesi gereken şerefli bir borçtur. Dilerim ki, Türk adı durdukça, Kırgız adı var oldukça onun adı birlikte yaşasın!

Aziz dostlar,

Bildiğiniz gibi, Türk Dünyası Günü, Türk Dünyasının ilk ve tek ortak uluslararası bayramıdır. Elbette Ramazan ve kurban gibi dini, Nevruz gibi geleneksel bayramlarımız var ancak birlik motifleri taşıyan Türk uluslarının tek ortak günü, Türk Dünyası Günüdür. Bugün 2009  yılında Nahçivan’da imzalanan ve Türk tarihinde bir örneği daha bulunmayan anlaşmanın yıl dönümüdür. Türk Devletleri tarihte ilk kez hiçbir devlete karşı olmadan yalnızca kendi aralarında birlik beraberlik ve işbirliğini artırmak için bir anlaşma imzaladılar. 3 Ekim’in bayram olmasını ilk duyuran ve talep eden teşkilat olarak Türk Dünyası Günü bizim için ayrıca anlamlıdır. Nitekim Kardeş Kalemler Dergimizin Kasım 2009 sayınının kapağı “ 3 Ekim Bayram Olsun” ifadesi ile çıkmıştı. Sonraki sayılarımızda da 3 Ekim’in neden bayram olması gerektiği yönündeki yazılarımıza devam ettik ve Cumhurbaşkanlarımıza bu talebimizi ilettik. Nitekim Mayıs 2010 tarihinde toplanan Devlet Başkanları Zirvesinde de bu talebimiz karara bağlandı ve 3 Ekim Türk Dünyası Günü olarak ilan edildi.

Avrasya Yazarlar Birliği olarak 3 Ekim Türk Dünyası Günü için ilk kutlama toplantısı yapan teşkilat olma şerefini de yaşadık. 2010 yılında 3 Ekim günü ilk kez Ankara’da Milli Kütüphane Konferans Salonunda kutlanmış ve TRT Avaz tarafından canlı olarak yayınlanmıştı.

Bu yılda Türk Dünyası Gününde gençlik buluşması düzenledik. 

Kazakistan’ın Konuk Ülke olarak katıldığı 16. Ankara Kitap Fuarında Büyükelçiliğimizle birlikte etkinlikler düzenledik. 

Yönetim Kurulu Üyemiz Yazar Ataman Kalebozan yönetiminde Balkan Yazarlık Atölyemiz çalışmalarını sürdürmektedir.  Edebiyat Yarenleri Toplantıları ve kitap tanıtım toplantıları devam etmektedir.

Etkinlik haberlerimizi sizlere geniş olarak dergimiz sayfalarında sunduk.

Güzel günlerde buluşmak dileğiyle.

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 179. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 179. Sayı