Gam Çekmekten


 01 Nisan 2015

Şayloobek Düyşeyev 

(1950) 

Şair Şaylobek Düyşeyev 29 Şubat 1950 yılında Narın bölgesinin At Başı ilçesindeki At Başı köyünde işçi bir ailenin evinde dünyaya geldi. 1968 yılında köy okulunu bitirdi. SSCB’nin 50. yılı adlı Kırgız Devlet üniversitesinin Filoloji Fakültesine girdi ve 1980 yılında mezun oldu. 1968-70 yılları arasında Sovyet ordusunda askerlik yaptı. 1970 yılından 1975 yılına kadar fabrikalarda çalıştı. At Başı ilçe gazetesinde, Narın bölge gazetesi “Narın Gerçeğinde” muhabirlik yaptı. Daha sonra bölge radyo televizyonu komitesinde redaktör olarak görev yaptı. 1983 yılından bu yana Toktogul Satılganov adlı Kırgız filarmonisinde edebi bölümün başkanlığını yürütmektedir. Uçkul “Alev” gibi kolektif şiir külliyatlarının aktif katılımcısıdır. 1968 yılından beri şiirleri çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmaktadır. 1987 yılından beri Kırgız Yazarlar Birliği üyesidir. 

ESERLERİ Afitap (Sıcak) Şiirler, 1985, Kaydıgerlik (Kayıtsızlık) Şiirler, 1987 Süylöşköngö Çeyinki Söz (Konuşmaya Kadarki Söz) Şiirler, 1987 Abadagı Ir (Havadaki Şiir) Şiirler, 1990 Şamal (Rüzgâr)Şiirler, 2009 TuzŞiirleri 2009 Eki Doonun Küröşü (İki Düşmanın Mücadelesi) Şiirler, 2010 Agındılar (Akıntılar) Şiirler, 2013.                 

 gam çekmekten 

Gam çekmekten bazen atar benzimiz, 

Her gün farklı yoldan geçip gideriz. 

Her gün farklı ümit ile dolsa da ömür, 

En sonunda biz de kabre gireriz. 

Beyler hanlar, oynar-güler, yaşarlar, 

Sanki mezarları için sofra kurarlar. 

Doğruluk can verse bir memlekette, 

Dalkavuklar söylemeye hazır olurlar. 

Koyun, keçi, ya da kuru bir dalız, 

Biz zengine kuluz, ona muhtacız. 

Sıfatımız insan gibi olsa da bizim, 

Hiç kimseyiz, hiç bir şey de olmayız. 

Öz yurdunda evsiz, barksız, kimsesiz, 

Garip gibi horlanmaya gelmişiz.

İçte yangın meçhul sefer sürerken, 

Korkar gölgemizden yine kendimiz.         

                             

gece 

Aksay titriyor ayazda, 

Yıldızlar elma gibi parıldar. 

Bir köpeğin adımları aksıyor, 

Göğe asılan aydan ışık damlar. 

Karı kürenmiş bahçede, 

Koyun var, samanlık, at, ahır. 

Sonu görünüyor kenardaki yemin, 

Tek bir saman balyası sayılır. 

Vadilerin yanağını, 

Rüzgâr ikide bir öpüyor. 

Gece boyunca çobanın, 

Düşünü otlaklar süslüyor.   

               

öğle vakti 

Uyuklar tepeler, tepede güneş 

Çöl olanca sıcağı getiriyor. 

Vadiyi kaplayan yangından, 

Sağlı sollu her bir taşı inliyor. 

Sobanın üstünde kalmış gibi 

Evler sımsıcak, otlar öpüyor yeri. 

Kızıl at, kırın kızıl alevidir, 

Develerin hörgücüçölün süsleri. 

Derenin suyu şırıldar, 

Köy içi gece sessizliğinde. 

Tek ağaç, son dondurmadır, 

Toprak yanar yağmursuz günde. 

Zamanı böler sessizce, 

Telleri birleştiren direkler. 

Şişlere dizilen et gibi, 

Uçamadan bekleşir serçeler. 

Bahçeden çıkmadan haykıran, 

Horoz sesi yankılanır. 

Çalı süpürgesi yorgun olmalı, 

Çitlerin birine yaslanır. 

Serçeler kor gibi saçılır, 

Dar gelir sanki geniş tarlalar.

İnce dumana benzeyerek, 

Dermansız uzuyor dar yollar…

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 100. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 100. Sayı