HaftanınÇok Okunanları
MERYEM HAKİM 1
Osman Çeviksoy 2
HİDAYET ORUÇOV 3
KEMAL BOZOK 4
ŞEFA VELI 5
NIKA ZHOLDOSHEVA 6
HUDAYBERDİ HALLI 7
“Geçmişten Geleceğe Ali Akbaş’ın Şiiri” Paneli
ve
“Ali Akbaş Armağanı” Kitabının Takdim Merasimi
T.C. Mamak Belediyesi ve Avrasya Yazarlar Birliği tarafından ortaklaşa düzenlenen “Geçmişten Geleceğe Ali Akbaş’ın Şiiri” adlı panel gerçekleştirildi. Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı Dr. Yakup Ömeroğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cemal Kurnaz ve Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yaşar Aydemir panel konuşmacıları olarak yer aldı.
29 Aralık 2022 tarihinde Musiki Muallim Mektebi/Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde gerçekleşen panelin davetlileri arasında Millî Eğitim Eski Bakanı İsmet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Eski Başdanışmanı Mustafa İsen, 22. Dönem Erzurum Milletvekili Mücahit Daloğlu, Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Dr. Murat Yılmaz, yazar Mustafa Kök, akademisyenler, Elazığ’ın kültür ve sanat camiasının önemli isimlerinden Şener Bulut, Tahsin Öztürk, Mehmet Çağlar gibi pek çok tanınmış isim vardı. Ali Akbaş severlerin yoğun ilgi gösterdiği program üç bölümde gerçekleştirildi.
İlk bölümde “Geçmişten Geleceğe Ali Akbaş Şiiri” paneliyle hali hazırda genel başkan yardımcılığı görevini yürüttüğü Avrasya Yazarlar Birliği’nin yayın organı olan Kardeş Kalemler dergisinin yayın yönetmeni şair Ali Akbaş’ın yaşam öyküsü, edebî hayatı, Türk dünyasına kazandırdığı eserler üzerinde duruldu. Henüz lise talebesiyken şiir yarışmasında birincilik ödülü kazanan şiirinin Kahraman Maraş Lisesi Marşı olarak kabul edilmesi, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 1991 yılında Kuş Sofrası kitabıyla çocuk dalında yılın şairi seçilmesi, Kazakistan’ın eski başkenti Almatı’da gerçekleştirilen II. Türk Dünyası Şiir Şöleni’nde Mağcan Cumabayulı ödülüne layık görülmesi, Kosova’da yayınlanan Türkçem çocuk dergisi tarafından Türk dünyasında yılın edebiyat adamı seçilmesi, TÜRKSOY 25. Yıl madalyasıyla onurlandırılması gibi pek çok başarıya imza atan ve layık görülen şair Ali Akbaş hakkında panelistler önemli değerlendirmelerde bulundu.
Panel moderatörü Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı Dr. Yakup Ömeroğlu: “Şairler milleti ayağa kaldıran, düşünce dünyamızı, ruh dünyamızı ayağa kaldıran sanatçılarımızdır. Ali Akbaş da son dönem kültür hayatımızda tam da bu anlamda şair olarak pek çok nesle hocalık yapmış ve kültür hayatımızı ayağa kaldırmak için gece gündüz çırpınmış ve bu hizmetlerinin de çok şükür bence önemli karşılıklarını görmüş bir şairimiz. Şiir son dönemde az okunuyor malumunuz. Kuş Sofrası kitabı Türkiye’de kırk yedi bin basıldı ve satıldı. Tabii Kuş Sofrası tabir uygunsa bir fenomen kitap. Pek çoğumuzun evinde torunlar ezberledi, babalar ezberledi, çocuklar ezberledi ve kültür hayatımızın inşasına önemli renkler kattı Kuş Sofrası’ndaki damlalar. Ali Akbaş ağabey, Türk dünyasına en çok şiir yazan şair olduğu gibi Türk dünyasında en çok şiir çeviren şairimiz de aynı zamanda. Allah uzun ömür versin.” sözleriyle dinleyicilerin dikkatini Ali Akbaş’ın Türk kültür hayatına katkıları ve Türk dünyasındaki yeri, önemi üzerine çekti.
Panel konuşmacılarından Prof. Dr. Cemal Kurnaz, kalemini ve şahsını yakından tanıyıp üzerine birçok makale yazdığı Ali Akbaş hakkında önemli tespitlerde bulundu. Akademik titizlikle ele aldığı Ali Akbaş’ın edebî kişiliğini, şairin belli dönemlerde kaleme aldığı şiirleri üzerinden tasnifleyerek mukayese etti. Kurnaz, konuşmasının devamında Ali Akbaş’ın modern aynı zamanda çok titiz bir şair olduğunu ise şu sözlerle ifade etti:
“Ali Akbaş’ın şiiri, modern bir şiirdir. O hecenin, o enstrümanın bütün imkanlarını bilen, onunla bize taze, yepyeni şiirler söyleyen şairdir. Onun şiiri modern bir şiir olmakla birlikte daima o enstrümanın sesini duymaya devam ederiz. Çok kolay yazılmış gibi, hemencecik yazılı vermiş gibi yazılan şiirler en zor şiirlerdir. Ali Akbaş’ın şiiri kolay bir şiir gibi görünür ama o bütün fazlalıklarından arınmış, saf, öz sanki varlık ilk yaratıldığı hali ile o öz halini, o şiiriyetini yakalamak ister.”
Konuşmacılardan yazar Mustafa Kök, şiirleri üzerine değerlendirmede bulunduğu Ali Akbaş’ın Türk dünyasına gönül veren, hissettirmeden ideolojik şiir yazabilen usta bir şair olduğunu konuşmasında ifade etti. Bir diğer konuşmacı, Elazığ’dan program daveti için katılım sağlayan ve Ali Akbaş’ın şiirlerinden birinde ismine de yer verdiği Şener Bulut da: “Bu güzel kültür faaliyeti davetini aldık, koşarak geldik Elazığ’dan. 47.000 adet basılmıştı Kuş Sofrası kitabı. Ben Kültür Bakanlığı Elazığ kitap satış mağazasında görev yaptığım yıllarda Elazığ’da o tarihlerde Fırat Üniversitesi öğrencilerinin çıkarmış olduğu Nilüfer dergisi çıkıyordu. Bugün İbrahim Çapan kardeşim o dergiyi çıkaran. Balıkesir’de öğretmen. Hiç haberi yoktu, ama beni aradı. Ya gittin mi sen Ali Hoca’nın toplantısına dedi. Dedim ben şimdi Ankara’dayım. İnşallah dedi o geceyi sen Ankara’dan görüntülerini alıp Elazığ’a getirip yayınlarsın biz de izleriz demişti. Elazığ’da, hatta zannetmiyorum ki Türkiye’de, öyle bir imza günü için hazırlık yapılsın. Tam bir hafta Elazığ’da hazırlık yaptık. Cemal Kurnaz hocam da Elazığ’daki o imza günlerine katılmıştır. Bütün mağazayı süsledik, bezedik, öğrenciler hazırlandı. Herkes özel kıyafetler giydi ve gün boyunca hocam kitap imzaladı. Akşam bir arkadaşımızın evine yemeğe gitmiştik. Yemekte de öğrencilerin siparişlerini o gün imzalatamayan öğrencilerin isim listesi gelmişti. Sofrada yemeğini soğutarak ancak yiyebilmişti. Bin tanesini de biz Elazığ’da satmıştık. Ali hocamız Elazığ’daki kültür sanat hayatının gelişmesinde, bugün gerçekten çok önemli bir isim. Ali hocamın katkıları gerçekten büyüktür. Bunu burada saatlerce anlatsak bitiremeyiz. İnşallah Elazığ’daki yapacağımız toplantılarda bunları dile getireceğiz. Kendisini saygıyla anıyorum, hürmet ediyorum, uzun ömürler diliyorum.” şeklinde duygularını ifade etti.
Panel konuşmalarından Prof. Dr. Yaşar Aydemir ise hocası olan Ali Akbaş’ın şiirlerini okurken onun tasvirlerinde kendini bulduğunu ifade ederek Ali Akbaş’ın şiirlerinin etkisi üzerinde duran bir konuşma yaptı. Ali Akbaş’ın şiirlerini konularına göre üç döneme ayıran Aydemir konuşmasının devamında, Ali Akbaş’ın vatan ve millet aşığı bir şair olduğuna örnekleriyle değindi.
Programın ikinci bölümünde, editörlüğünü Dr. Yakup Ömeroğlu ve Prof. Dr. Mustafa Kurt’un yaptığı “Ali Akbaş’a Armağan” adlı kitap, Millî Eğitim Eski Bakanı İsmet Yılmaz ile Cumhurbaşkanlığı Eski Başdanışmanı Mustafa İsen tarafından şair Ali Akbaş’a takdim edildi. Takdimden sonra konuşma yapan şair Ali Akbaş: “Bu kitapları iki dostumun, iki kıymetli insanın elinden almak beni çok duygulandırdı. Sağ olsun sayın Bakanım, sayın Müsteşarım, sayın Milletvekilim. Ben Elazığlı arkadaşlara hitaben yazdığım şiiri okuyacağım. Elazığ’da bulut gibi bir insan, tertemiz, bölgesini büyük bir kültür faaliyeti ile şenlendirir, düşündürür, dostluklar doğurur. Hatta bu kavga iklimi içinde Diyarbakır’a da kol kanat geren kıymetli bir insan. Biz onunla kardeş olduk.” diyerek, “Şiir ve Şehir” isimli şiirini okudu:
Bahane edip şiiri, bağrıma bastım şehri,
Belli ki yıllardan beri gelip gitmemden bezdiler
Beni Harputlu yazdılar.
Dağlar ile halvetimden,
Hazar ile ülfetimden,
Fetahmede hürmetimden, garipliğimi sezdiler,
Beni Harputlu yazdılar.
Cennet Harput havalisi,
Gönül ehli ahalisi, icazet verdi valisi,
Yeni bir mühür kazdılar,
Beni Harputlu yazdılar
Başka yerde de olsam bile, gözetmediler silsile,
Sevgimi edip vesile, eski kütüğü bozdular,
Beni Harputlu yazdılar.
Akbaş söyler Hüner ile,
Değişilmez Güher ile,
Kardeş edip Şener ile,
İpliğe inci dizdiler,
Beni Harputlu yazdılar.
Programa ev sahipliği yapan ve destek olan Mamak Belediye Başkanı Murat Köse de günün anlam ve önemine ithafen bir konuşma yaptı:
“Kelimeler, sözcükler, kavramlar, bizi biz yapan değerleri taşır. Biraz önce Ali hocamız Orta Asya’dan buraya getirilen kavramları ve değerleri söyledi. İşte geçmişten geleceğe inşallah bu kavramları hep beraber anacağız ve yaşatacağız Biz Belediye Başkanı olarak tabii pek çok hizmet ediyoruz, doğumdan ölüme kadar pek çok hizmetler ediyoruz, tesisler inşa ediyoruz. Her gün bir şey yapıyoruz. Ancak kültür ve sanat deyince bizim için akan sular duruyor. Buranın da musiki muallim mektebinin de restorasyonunu yaptık. Gerçekten de o orijinal haline dönüştürmeye çalıştık. Burası Muhsin Ertuğrul Sahnesi. 1924’ten itibaren Türkiye’nin kültürünün sanatının merkezi burası olmuş. Bundan sonra da yaptığımız çalışmalarla burayı bu anlamda eski haline getirmeye çalışıyoruz. Bu çalışmaları yapmak bizim için çok büyük mutluluk. Tabii emek veren hocalarımıza çok teşekkür ediyorum. Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Bizim o çift başlı kartalımız bir başıyla geçmişe bakıyor oradan tecrübe ediniyor, bir başıyla da geleceğe bakıyor. İnşallah hep beraber değerlerimizi bugün daha da kuvvetli savunup, sesimizi daha da gür çıkartıp, hep beraber görevimizi yapmaya çalışacağız. Ben tekrar Ali hocamıza, emek veren herkese teşekkür ediyorum. Burada bulunduğum için özellikle memnuniyetimi ifade etmek istiyorum, hepinizi saygılarıma selamlıyorum.”
Programın üçüncü bölümünde şair ve Güzel Sanatlar Eski Genel Müdürü Bayram Bilge Tokel tarafından bir konser gerçekleştirildi. Tokel,
Programın üçüncü bölümünde, şair ve Güzel Sanatlar Eski Genel Müdürü Bayram Bilge Tokel tarafından Ali Akbaş’ın şiirlerinden bestelenmiş olan şarkıların da yer aldığı bir konser gerçekleştirildi.
Bayram Bilge Tokel’in, Ali Akbaş ile geçen hatıralarına da değindiği konserinden oldukça keyif alan dinleyiciler Tokel’e türkülerinde eşlik etti. Program, Tokel’in konseriyle son buldu.