Gencem Benim


 01 Kasım 2020



Gencem benim Nizamî’nin, Cavat Han’ın, atalarımın şehri… Unutulmaz ulu önder Haydar Aliyev’in, Han bağında Nigar Refibeyli Abidesinin açılışını yaptığı şehir… 

Bugün muzaffer ordumuz köy, şehir ve bizim olan öz topraklarımızın her karışını dağını, taşını, deresini düşman işgalinden kurtarırken, kahramanlar kahramanı Cumhurbaşkanımızın dilinden hoş haberler işiterek gurur duyuyoruz… İşgalciler mağlubiyetlerinin hayfını, intikamını ahaliden, kadınlardan, çocuklardan alıyor…

Bir avuç avantüristin hakimiyyetini korumak için savaşa atılan Ermeni askerleri tankını, topunu bırakıp tavşan gibi kaçıyor  Onların bu panik halinde kaçışlarını engellemek için askerlerini siperlerde zincirlerle bağlıyorlar. Buna rağmen zincirlerini kırıp kaçanlar, canını kurtaranlar da oluyor.

Savaştaki yenilgilerinin intikamını caniler, cepheden çok uzak olan şehirlerimizden ve onların sivil nüfusundan alıyor. Tarihimizin gayret kalesi Gence' den alıyor.

Resul  Rıza’nın ve bestekâr Telman Hacıyev’ in meşhur mahnısında söylendiği gibi : 

 

Tarihlerde var adın Gencem a Gencem 

Yıldan yıla sen büyüdün a Gencem 

Karşısında eğmemişsin başını 

Ömrün boyu hiç bir yadın, a Gencem.

 

Düşman bu gün cephe boyu mağlubiyetlerinin kıssasını, azgın Çar Generali Sisiyanov’a boyun eğmeyen, teslim olmayarak şehit olan Cavad Han’ın Gencesinden, 1918 yılının Mayıs ayında, ilk müstakil Cumhuriyetimizin beşiği Gence’den, 1920 yılının Bolşevik istilasından sonra kıyam etmiş ve on binlerce  insanını kurban vermiş Gence’den almaya çalışıyor. 

Cephede hücumlarımıza karşılık veremeyerek geri çekilenler, intikamlarını yaşlılardan alıyor. Uzaktan uzağa şehri roket ateşine tutuyor, evleri viraneye çeviriyor, çocukları yetim, büyükleri evlatsız koyuyor.  En kudurmuş yırtıcı hayvanın bile edemeyeceği gaddarlıkla insanları mahvediyor. Mermiler şehir nüfusunun yoğun olan bölgelerine, üstelik adi hırsızlar gibi gece atılıyor. Parçalar, tarihi ve dini bir anıt olan Nizami'nin mezarına ve İmamzade'nin üzerine düşüyor.

Dünya kamuoyu denilen sağır ve kör kitle sanki bu olanları görmüyor, duymuyor, bilmiyor. Ermeni milyarderlerinin parasıyla  satın alınmış TV programcıları ise hâlâ saldırıya maruz kalan Azerbaycan’ın değil de Ermenilerin haline acıyor.

Dirilerimize açtıkları ateşle yürekleri soğumuyor, mezarlığa ve ölülere roket atıyorlar. Ermenistan’ın aklını yitirmiş rehberlerinin hareketleri bana faşist Almanya’nın son günlerini, Hitler’ in gençleri savaşa yani ölüme gönderdiği günleri hatırlatıyor.  Sivilleri öldürenleri de Hitler’in akıbeti gibi bir son bekliyor. 

Füzuli’nin azad olmasının sevincini yürek dolusu yaşamaya, Gence’nin haince vurulması engel oldu. Cephe hattından çok uzak olsa da bugün Gence her zamanki gibi şavaş meydanındadır. Üstelik kendi azmiyle ve şehitleriyle, gururu ve kurbanlarıyla, yıkılmış evleri ve galibiyetimizle, sarsılmaz inancımızla...

İnanıyorum ki bütün işgal edilmiş topraklarımızın azad olacağı yakın günlerde hürmetli Cumhurbaşkanımız fermanıyla diğer şehirlerimizle birlikte Gence de kahraman şehir unvanına layık görülecektir.

Yine inanıyorum ki, yaş gününe bir gün kala ve bir daha hiçbir zaman yaş gününü kendisi kutlayamayacak olan, on beş yaşında ki Nigar’ın, Annemin adaşı Nigar Aziz Kızı Askerova’nın kanı da bütün şehitlerimizin kanı gibi yerde kalmayacaktır.

 

17.10.2020 

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 167. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 167. Sayı