HaftanınÇok Okunanları
TANER GÜÇLÜTÜRK 1
COŞKUN HALiLOĞLU 2
KEMAL BOZOK 3
HİDAYET ORUÇOV 4
SEYFETTİN ALTAYLI 5
AHMET KARTAL 6
Serdar Dağıstan 7
Asena ve Zeynep çocukluktan beri arkadaşmışlar. Asena ana dilleri unutturulmuş Türkler dendi. Evde ailesiyle Makedonca konuşmasına rağmen Türkçeyi az da olsa biliyordu. Ailesi onu Türkçe okula göndermişti. Zeynep’le Türkçe konuşuyor. Aylar hatta yıllar bile geçmiş ikisi aynı sınıfta, aynı okulda okumuşlar ve ikisi de doktor olmak istiyormuş. Bu hayallerini gerçekleştirmeleri için çok çalışmaları ve çabalamaları gerekirdi. O gün geldi. İkisi de liseyi tamamlamalarına az kalmıştı ve ikisi de çok heyecanlıydılar. Onların hayalleri ileride, doktor olmak ve kendi hastanelerini kurmak varmış. Fakat Zeynep kalp hastasıydı. Ama Asena bunu bilmiyordu. Zeynep’in ameliyat olması gerekirmiş bu yüzden Asena’ya söylememiş. Zeynep’in artık dayanacak gücü yokmuş ve sonunda Asena’ya söylemeye karar vermiş. Fakat Asena’nın nasıl bir tepki vereceğini bilmiyormuş. Zeynep sonunda Asena’ya söylemiş. Asena bu duruma çok üzülmüş ve söylemediği için ona çok kırılmış.
Zeynep’in çok daha büyük bir hayali varmış. Asena ile birlikte Türkiye’de üniversiteyi okumak. Fakat Asena Türkçeyi çok güzel konuşamadığı için kararsızdı. Zeynep ona Türkçenin ne kadar önemli olduğunu ve neden önemli olduğunu hep anlatıyordu. Asena ise Zeynep’in hayalini gerçekleştirmek için özel eğitim almaya karar verir. Zeynep’in ameliyatı yaklaşmıştı. Fakat Zeynep bu ameliyatın nasıl geçeceğini ve ne gibi risklerle karşılaşacağını bilmediği için tedirgindi. Asena özel eğitim almaya devam ediyordu. Lakin hala çok güzel okuyamıyor ve çok güzel konuşamıyordu. O gün gelmiş Zeynep ameliyata girmiş. Asena özel eğitimini artık sonlandırmıştı. Çünkü hem güzel konuşuyor hem de daha iyi okuyabiliyordu. Ayrıca Türkçenin önemini ve ne kadar paha biçilmez bir dil olduğunu daha iyi anlamıştı.
Asena ana dilleri unutulmuş Türkler olmasına rağmen ismi Türk ismiydi ve anlamı dişi kurttu. Bunu öğrendiği zaman çok mutlu olmuş ve koşa koşa hastaneye Zeynep’e anlatmak için gelmişti. Üç saat sonra Zeynep ameliyattan sağ salim çıkmış. Çıktığında yanında Asena’yı ve yıllardır küs olduğu arkadaşı Sara’yı gördü. Asena ve Sara’dan başka hiç bir arkadaşını görememişti. Zeynep iyileştikten sonra okulun düzenlediği kültür gezisine İstanbul’a katılmışlar.
Gezide İstanbul’da bulunan Kapalı Çarşı, Galata Kulesi, Kız Kulesi, Topkapı Sarayı, Eyüp Sultan Camisi, Ayasofya Camisi gibi bir çok tarihi yerleri gezmişler. Türk kültür zenginliği yakından tanımışlar. Türklerin zengin bir tarihi, kültürü ve dili olduğunu görmüşler ve Türk oldukları için bir kez daha gurur duymuşlar.
Makedonya’ya geri döndüklerinde Asena ailesine Türkiye’de okumak istediğini ve başka bir yerde okumayacağını söyledi. Ailesi kızlarının uzakta okumasını istemiyorlardı. Ama Zeynep’le ikisinin bu isteklerine karşı gelmediler. Liseyi üstün bir başarıyla tamamlayan Asena ve Zeynep tıp fakültesini okumaya hak kazandılar. Ve o gün geldi. Asena ve Zeynep İstanbul’a doğru yola çıktılar. Ailelerinden ayrıldıkları için üzülmüşlerdi ki, yol boyunca hiç konuşmadılar. İkisi de çok zor bir bölüm seçmelerine rağmen hiç pes etmediler ve doktor oldular. Bir kaç yıl İstanbul’da doktorluk yaptıktan sonra doğum yerlerine geri gelmeye karar verirler.
Makedonya’ya gelmeleri için otobüse bindiklerinde Sara’yla karşılaştılar. Zeynep, Sara’yı görünce çok şaşırdı ve görmemezlikten geldi. O kızı hiç sevmiyordu. Çünkü Sara kıskanç bir kızdı. Asena ile Zeynep’in arkadaşlıklarını çekemiyor ve bunu çok belli ediyordu. Zeynep hastane odasında iken ilk ziyarete gelen arkadaşlarından biri Sara olduğunu düşününce bir anda haksızlık ettiğini düşündü ve ilk fırsatta onunla konuştu. Zeynep ona üniversiteyi bitirdiklerini söyledi. Sara biraz üzülmüştü. Sara’da, Zeynep ve Asena ile birlikte üniversiteyi Türkiye’de okumak istiyordu. Sara Türkçeyi iyi bilmiyordu ve öğrenmek için çaba göstermemişti. Böylece sınavı kazanamamıştı.
Zeynep ve Asena’nın aileleri onları çok özlemişti ama bu özlemleri fazla sürmeden kızları yuvalarına birer başarılı doktor olarak geri dönmüştü. Asena ve Zeynep hayallerini bir bir gerçekleştirdiler. Türk dilinde eğitim alarak ikisi de başarılı birer Türk doktoru olarak tanındılar. Sadece Türklerin değil, herkesin yardımına koştular. Böylece Türk dilini, kültürünü yaşatmakla kalmayarak gelecek nesillere örnek oldular.
(“İstikbal” İ.Ö.O. 6. sınıf öğrencisi - Kalkandelen)