Özbek ile Kazak halkların kardeşlik ve dostluk ilişkileri kadim zamandan devam etmektedir. Halklarımız asırlardır aynı kaynaktan su içerek uyum içinde yaşamaktadır. Bizim tarihimiz, geleneklerimiz, dilimizle kaderimiz ortaktır.
Bu sene Kazak edebiyatının büyük temsilcisi olan, günümüzün Kazak nesir edebiyatında yer alan ve bulunduğu zamanı eserlerinde ustaca yansıtabilen yazar Kemel Tokayev’in doğumunun 100.cü yıldönümünü hep beraber kutlamaktayız.
Malumdur ki, yazarın dedektif türünü milli edebiyatta geliştirmesi kolay olmamıştır. Bu, yazarın ne kadar usta olduğunu ve söz sanatının zirvesine ulaştığını ayan beyan göstermektedir. Kemel Tokayev zamanın zorluklarına dayanarak yaratıclık kabiliyetiyle kendi okur kitlesini oluşturmuştur.
Günümüzde de yazarın “Asker Savaşa Gitti”, “Yuvasından Kaçan Kuş” gibi romanları ile “Gece Açılan Ateş”, “İhanet”, “Özel Talimat”, “Sarbağan’da Yaşanan Olay”, “Mühürlü Altın” gibi uzun hikayeleri herbir Kazak vatandaşının evinde bulunmaktadır.
Kemel Tokayev birçok eserleri Özbek diline çevrilmiştir. Yazarın kardeş Özbekistan’da da okuyucu kitlesinin olduğunu söylemek gerekir.
Bizler yazarın eserlerini okurken şunu görüyoruz ki, o hangi konuyu işlese de büyük sorumlulukla yaklaşarak sonuna kadar yürütür. Herbir eseri yürekle yazar. Böyle durumda onun eserlerini beğenerek okuyanların sayısı çoğalır. İşte bundan dolayıdır ki, Kemel Tokayev’in kendi has uslubu, yazma şekli, konusu, nesiri mevcuttur. O kimseyi taklit etmediği gibi, kendisini de taklit etmez.
Kemel Tokayev’in eserlerinin Özbek dilinde yayınlanması iki kardeş ülke arasındaki ilişkileri yeni düzeye taşıyacağından eminim. Bu sene dedektif türünün temelini oluşturan yazarın doğumunun yıldönümünü her iki ülkede kutlanması da Türk edebiyatı için büyük kazanç olduğunu söylemek gerekir.
