HaftanınÇok Okunanları
Ayşe Solmaz 1
ERKUT DİNÇ 2
ZEHRA TAŞDEMİR 3
KEMAL BOZOK 4
Emrah Yılmaz 5
ANAR 6
FEYZA TUĞÇE FIRAT 7
Kazan’da neler var,
Kazan’da?
Sordular Tümen’den Ufa’dan.
Dünyaca serpilmiş Tatarlar
Alamaz gözünü Kazan’dan.
Kazan’da Tatar var. Rus da var.
Var birçok değişik milletler.
Yan yana cami ve kilise,
Barışıktır bütün ümmetler.
İliğe işleyen sorular
Bağrımı acıtır ve dağlar:
Anadil öksüzce kenarda!
Oysaki
Kazan’da her şey var…
Kazan’ın incisi Ak Kirmen,
Kırmızı kerpiçten Minare!
Güya Süyüm Bike dönmüş de
Akşamleyin ışıklı pencere.
Tukay var,
Mercani, Kul Şerif,
Kul Ali...
Hepsi öz, tek halktan.
Heykel mi cami mi?
Hepsi de
Biz kalalım diye hayatta!
Kaban var.
Dibinde, hazine.
Cezbeder herkesi, Tatarı.
Efsane mi bunlar?
Elbette!
Efsane, halkımın hatırı.
Kazan’da tarih var, hatır var,
Yurt için deyim vardır. Ama
“Bölünürsen, yerler börüler!”
İçimden gelen tek yalvarma.
Kazan o, Tatar’ın Kâbe’si!
Umudu, gönlünün göğünde.
Yaslanır direği, tarihtir.
Yarınki kaderi, bugünde.
Sordular Kırım’dan, Ural’dan,
Irımbur, Asterhan, Tümen’den:
Bu soru, yönelmiş yarınki
Kadere:
Kazan’da neler var?
***
“Devletsiz ilin görkü olmaz!”
Kazan’ı olur, Börk’ü olmaz.
Verdik biz o börkü baş ile,
Hanbike, ay, kalem kaş ile.
Zor börksüz yaşamak. Kimiz biz?
Dünya düğününde biz kimiz?
Devletsiz milletler sayısız.
Deryadan geçemezler salsız.
Tatar da sal yapar, sayılır…
Ama sal desteksiz, dağılır.
Devletsiz bir halkın hakkı yok.
Yükü çok, kanatlı atı yok.
anadilime
Anadilim, aziz dilim, sen öz dilim.
Sendedir fehm,
Sende irfan,
Sende ilim.
Avazları uzaklarda ataların.
Keşke duysa o avazı çocuklarım!
Bin ahenkli deryaların tek dalgası,
Bin uçurum beklemekte bizi her an.
Akabilsem uçurumda yutulmadan,
Diğer dalga, akımlara karışmadan!
Anadilim, aziz dilim, sen öz dilim!
Sende şanı,
Sende ahı uzaktaki Ülkemizin.
Avazı sen gönüldeki Ülkemizin,
Ufuklardan kucaklayan ufukları.
Yazsalar da çeşit çeşit imlalarda
Öz ahengin,
Öz akımın deryalarda.
“Hüzün dolu avazını kaybetmeden
Ak!” ettiğim tek dileğim yüreğimden.
kırk tel
Kırk tellidir dünya,
Gönül de kırk telli.
Bulup tek düzeni
Çal sen öz besteni!
Aman çalma yanlış,
Kırk tellidir kader:
Bir telinde sevinç,
Diğerinde keder.
Kırk tellidir gönül,
Kırk tellidir ömür.
Kırk telin arası
Ateştir, kor, kömür…
Önümde kaç yıl var?
Kırk yaşı devirdim.
Hüzünlü ömrümün
Kırk telini gerdim.
Süyümbike minaresi
Minareler değil hatta gönül
Hilalini kaybettiğinde,
Aydınlattın gönlümüzü bizim
Güya bir nur şanlı tarihten.
Bugün şükür hilallisin artık,
Meyil eder sana canımız.
Canımız, sen!
Eğilsek de yanlış,
Yıkılmaya yoktur hakkımız.