HaftanınÇok Okunanları
FATİH SULTAN YILMAZ 1
KEMAL BOZOK 2
FEYZA TUĞÇE FIRAT 3
HİDAYET ORUÇOV 4
SEYFETTİN ALTAYLI 5
Emrah Yılmaz 6
HUDAYBERDİ HALLI 7
1. Hayatı
Kazat Akmatov, 23 Aralık 1941 yılında Isık-Göl Bölgesi’nin Bosteri köyünde dünyaya gelir. Kızları Asel Akmatova ve Munabiya Akmatova oğlu ise Azim Akmatov’dur. 1954 yılında Issık-Göl’de fabrika işçisi olarak çalışır. Kazat Akmatov, Moskova’ya giderek 1965-1966 yıllarında Büyük Komsomol Okulu’nda eğitim görür. 1967 yılında Kırgız Devlet Üniversitesi, Filoloji Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun olur. Kırgızistan Yayınevi redaksiyon bölümünde görev yaptıktan sonra Kırgız Radyo Televizyon komisyonunda ve 1974 yılından 1983 yılına kadar Kırgız Komünist Partisi merkez komisyonunda da çalışır. Bunun yanında çeşitli görevlerde bulunur. Ancak kaleme aldığı bazı eserlerin sansüre uğramasından sonra ne gazetede nede dergilerde eserleri yayınlanmamıştır. Geçim kaynağının büyük bir bölümünü kaleminden kazanan yazar, büyük bir sıkıntı içerisine düşer. Akmatov’un herhangi bir görevde bulunması yasaklandıktan sonra mevcut çalıştığı işinden de çıkarılır. Özellikle 1983-1986 yılları arasında büyük bir boşluğa düşer. Kırgız Yazarlar Birliği başkanlığına Cengiz Aytmatov’un geçmesiyle birlikte başkan yardımcılığına getirilir. O ara çalıştığı okuldaki bekçilik işinden ayrılır. Cengiz Aytmatov, Öskön Danikeyev, Colon Mamıtov ve Keneş Cusupov’unda aralarında bulunduğu kişilerle Kırgızistan Yazarlar Birliği’nde çalışır. Yaşadığı yıllar içerisinde çok sayıda eser ortaya koyan, Kırgız halkının özgürlük ve bağımsızlığı için mücadele veren Akmatov, 13 Eylül 2015 tarihinde vefat eder.
2. Edebi Kişiliği
Akmatov, küçük yaşta şiirle ilgilenmeye başlar ve deneme olarak da birkaç şiir kaleme alır. Öğrencilik yıllarında çizdiklerini gazetelerde yayımlar. Geleceği parlak yetenekli bir genç yazar olarak görülen Kazat Akmatov’un, 1974’de ilk öykülerini topladığı “Boz Ulan” adlı kitabı büyük bir ilgiyle karşılanır. Kazat Akmatov, önceleri hem Kırgızca hem de Rusça yazmaktadır. Ardından Rusça yazmayı bırakarak sadece Kırgızca yazmaya başlar. “Çağdaşlarım bana şu telkinde bulundu: “Bırak Rusça eser yazmayı, Kırgızcayı geliştirmekte daha çok fayda var. RusçayıRusların kendisi geliştirsinler, o artık onlara kalmış bir şey. Sen ana dilinde yaz”1 (Azap,2016: 28). Kazat Akmatov’un milliyetçiliği vebütün problemleri yansıtan eserleri, ayrıntılıbir şekilde her açıdan incelendikten sonra, oeserleri yüksek eğitim kurumlarının ve okullarınders programlarına eklemek, hızla gelişengünümüz dünyasında Kırgız halkının diğeruluslardan geri kalmadan yapması gerekenbir vazifesi olduğu da tartışılmaz bir gerçektir.Kazat Akmatov’un Kırgız halkının geleneklerine,millî değerlerine, dil, din, hürriyet vebağımsızlığına, nesillerin parlak geleceğiiçin verdiği mücadele yadsınamaz. Akmatov,kahramanlık göstererek millî birlik için büyükmücadele göstermiş ve yaratıcılığı ile ses getirmişbir yazardır. Ayrıca hümanist düşüncetarzıyla kaleme aldığı edebî eserler hakkındabu zamana kadar birçok kez konuşulmuştur.Günümüz edebi tenkitçilerinden K. Asanaliyevkendisinin “Mezgil Ökümü’nde” (ZamanHükmü), ünlü tenkitçi ve edebiyatçı K. Bobulov“Ruhtun Biyiktiği Emne Menen Ölçönöt?”(Ruhun Büyüklüğü Neyle Ölçülüyor?),A. Erkebayev, K. Rısaliyev “Türkün Tagdırlar”(Farklı Kaderleri), C. Cumakadırov “MezgilCana Turmuş” (Zaman ve Yaşam), K. Edilbayev“Turmuş Bosogosunda” (Yaşam Girişinde),T. Kasımbekov “Çıgarma Mezgil Kübösü”(Eser Zaman Tanığı), M Tentimişov “Cer BaarıBir Öz Ogunda Tegerene Beret” (DünyaKendi Etrafında Döner), E. Nuruşev “Dagı BirColu “Mezgil” Romanı Cönündö” (Bir KereDaha “Zaman” Romanı Hakkında), A. Akbarov“Karektegi Calın, Cüröktögü Ört” (GözBebeğindeki Alev, Kalbindeki Ateş), S. Karımşakov“Mezgil Elesteri” (Zaman Hatıraları)adlı makalelerinde kendi kişisel görüşlerine edebi yetkinliklerine göre az ya da ileri derecede eleştirmişlerdir. Fakat her eleştirmenin kendi penceresinden bakması bazı konularda görüş ayrılıkları oluştursa da Akmatov’un milliyetçi ruhu, esas değerler ile bezenmiş doğal temizliği ve benzersiz yeteneği, zaman yükünün altından kalkması ve önceliğini haklın durumuna çevirmesi tüm yazar ve eleştirmenlerin ortak paydada buluştuğu noktalardır. Yazarın, Kırgızistan yayınevinde “Mezgil”(Zaman) (1978), “Mektep” yayınevinde “Iyık Curt” (Kutsal Yurt), çocuklar için öykü ve povestler(uzun öykü), “Munabiya” (1987),“Kündü Aylangan Cıldar” (Güneşi Dolaşan Yıllar), (1989), “Okuyalar, Adamdar” (Min Bir Kün) (1998) kitapları yayınlanmıştır. Özellikle “Mezgil” romanı geçmiş yaşamın olaylı ve sakin geçen dönemlerini bir kere daha canlandıran, çok fazla zıt fikirler ortaya koyan ve zamanın zor sınavını geçen bir eserdir. Akmatov’un en popüler romanı Mezgil’de sosyalist gerçekçilik roman boyunca anlatılmaktadır. Sovyet rejiminin ilk günlerinde başlayarak halkının hayatını gerçekçi bir şekilde anlatmıştır. Akmatov, edebî kişiliğini daha da olgunlaştırdıktan sonra bu eseri kaleme alarak Kırgız halkı arasında ilk sovhozun kurulmasından ve Kırgız atlarının cinsini daha güçlü bir hale getirilmesine ilişkin olayları anlatmaktadır. Ancak genel anlamda düşünüldüğünde kısa bir süre içerisinde Kırgız halkının başından geçen kaderi ve kederi daha önce hiç tecrübe edilmemiş yeni hayatın zorluklarını içermektedir. Kolhoz ve sovhoz kavramlarının Kırgız halkı üzerindeki etkilerini anlattığı bir diğer eseri “İki Sap Ömür” (İki Satır Hayat) adlı öyküsüdür. Yazar bu eserinde kolhozun olumsuz yönlerine değinir ve sovhozun halk için daha faydalı olacağını açıklar. Yazarın, tüm yetkinliğini kazandığı ve kimliğinin oluşumunda en önemli eserlerin başında gelen “Arhat”, en çok ses getiren eseridir. Moskova’da düzenlenecek olan uluslararası “Bibliobraz” yarışmasına katılmak için Kırgızistan’a davetiye gönderilir. Kültür Bakanı ve Yazarlar Konseyinin üyelerinin toplantısında çok ünlü olan bu yarışmaya “Arhat” romanınıgönderme fikri herkes tarafından kabul edilir.Yarışma sonunda “Arhat” romanı Moskova’nın en ünlü yayınevi olan “Moskova Parnas” yayınevindeyayımlanır. Romanın yayımlanmasındanbeş yıl sonra birçok toplumsal vekurumsal yarışmaları kazanır. 2009 yılında“Toktogul Devlet” ödülünü de kazanır.“Arhat” romanı yayınlandığı günden itibaren makale, eleştiri yazıları ve ünlü edebiyatçıların, yazarların odağında olur. Bazı ünlü isimlerin eser hakkında söylediği sözler şöyledir:
Cengiz Aytmatov: “Arhat” gerçekten de Kırgız edebiyatında bir yeniliktir. Bu eserin ortaya koyduğu sorunlardan bu anlaşılmaktadır. Yazarın anlatım becerisi, kahramanların canlı canlı olduğunu kurguyla anlatır ve insanın iç dünyasında yaşayan, çok zararlı olan “Ben” egosunun eserin temel unsuru olarak özellikle araştırılması gereklidir. Bu, gerçekten de edebiyattaki yenilik, daha önce görülmemiş bir olaydır...”
Dilbilimci Prof. Dr. Keneşbek Asanaliev:
“... Bu eserin içeriği, konusu, anlatım üslubu bakımından Kırgız yazı kültüründe daha 87Kardeş Kalemler Şubat 2021 önce görülmemiş yeni bir görüntü ve yeni bir olaydır...” Yani, eser derin ve ince bir şekilde düşünülmüş, açık ve yalın bir dille yazılmıştır. İşte böyle bir yolla dünya edebiyatının kapısını yine bir kere daha açabileceğimizi düşünüyorum”.
Doç. Dr. Abdıganı Erkebaev: “ ... Arhat’ın temel konusu, anlatmak istenilen konunun derinliği ve özelliği hiçbir zaman eskimeyen, daimi problem olan gerçekle yalanın, adaletle zulmün, zenginlikle insanlığın ve bollukla fakirliğin kendi arasındaki mücadelesi sunulmuştur. ... Eser sadece Kazat Akmatov’un değil çağdaş Kırgız edebiyatının, özellikle düz yazı türünün büyük bir kazancıdır...” (“Ruhaniyat ve Arhat” “Kırgız Tuusu” gezetesi, 1-4. Haziran, 2007) Akmatov’un “Munabiya” öyküsü, Sovyetler Birliğinin N. Ostrovskiy adındaki edebi ödülünü kazanır. “Munabiya”- hayatın bütün zorluklarını, yaşamın benzersizliğini, insanın iç dünyasının büyüklüğünü, yüksek ahlaki değerlerini yansıtıp, boyutu küçük olmasına rağmen, büyük bir psikolojik, dramatik ve felsefi düşünceleri içine alan, zemberek gibi bağlanan aşk hakkında eşsiz bir marş. O yüzden bu öykü Kırgız nesrinde en güzel öykülerinden biri olarak sayılmaktadır. Bunun dışında Kazat Akmatov, bir kaç film senaryosu ve birkaç tane de tiyatro yazmıştır. Onun “Azattıgım, Armanım” (Özgürlüğüm, Derdim) dramı, Kırgızistan’ın bağımsızlığının 10. yılında T. Abdımomunov adındaki Kırgız Milli dram tiyatrosunda 2001 yılında sahnelenmiştir. Akmatov’un “Özgürlüğüm, Derdim” dramında milliyetçilik ruhuna vurgu yapılmıştır. Akmatov, oluşum döneminde birkaç öykü kaleme alır. Bu öyküler hacim olarak küçük olsa da içeriğinde işlediği konular bakımından oldukça büyüktür. Yazar, özelde Kırgız halkının yaşantısından bahsetse de öyküler “yakın okuma” yöntemiyle incelendiğinde evrensel konulardan da bahsettiği açık bir şekilde görülmektedir. Oluşum ve olgunluk döneminde öykü, roman ve tiyatro yazan Akmatov, hem iç dünyasında yaşadığı hem de maddî dünyanın çıkmazları arasında geçirdiği dönemi ustalıkla anlatır. Çağdaş Kırgız edebiyatının oluşum sürecine de böylece katkıda bulunmuş olur.
3. ESERLERİ
3.1. Öyküleri
3.1.1. Kısa Öyküler
• Tokçuluktun Baldarı (Tokçuluk’un Çocukları)
• Alisa
• Gazik
• Şıbaga (Rızık)
• Koştooçu (Yoldaş)
• Ayan
• Yemin (Ant)
• Ak Carık (Işık)
• Putövka (Sevk Kâğıdı)
• Bugün Kino Soguş Cönünde Emes (Bu
Günkü Filmin Konusu Savaş Değil)
• Çal Kaytıp Kelbes (İhtiyar Dönmez)
3.1.2. Uzun Öyküler
• Eki Sap Ömür (İki Satır Hayat) (1971)
• Munabiya (1986)
• Ala-Toonun Ak Karı (Ala Dağın Beyaz Karı)
• Boz Çımçık (Kül Renkli Kuş)
• Iyık Curt (Kutsal Yurt) (1978)
• Şahidka (2011)
3.1.3. Romanları
• Mezgil (Zaman) (1978)
• Kündü Aylangan Cıldar (Güneşi Dolaşan
Yıllar) (1989)
• Arhat (2007)
3.1.4. Tiyatroları
• Acıraşuu Tünü (Ayrılma Gecesi) (1986)
• Şamal (Rüzgâr)
• Azattıgım Armanım (Özgürlüğüm Derdim)
• Munabiya
• Tepkiçtegi Adamdar (Merdivendeki İnsanlar)
• Colkırsık (Yol Kazası)
• Kaydasın Atam, Apakem (Nerdesin Babam,
Annem)
• Muzartın Unu (Mozartın Sesi)
• Tamsilder (Masallar)