Kristal Vazo


 01 Ocak 2025


Büyük binanın aşağısındaki pazar yeri oldukça hareketliydi. Komşu olan ihtiyar kadınlar kısa iskemlelerde oturuyordu. Bir yandan eğlenip bir yandan satış yapıyorlardı. Önlerinde harikulade eşyalar seriliydi: Rengârenk balonlardan tutun da kavanoz kapakları ve porselen tabaklara kadar...

Birisi çorap örerken önündeki eski kukla, ara ara geçip gidenleri emaye tencereye davet ediyordu. Kimi önündeki eşyaları oraya buraya çekiştiriyordu. Kimi de aldırış etmeden ellerini birbirine vurarak oturuyordu.

Önünden geçip gitmekte olan kız gayriihtiyari durdu. Buradaki eski eşyalar arasından bir vazo onun dikkatini celbetti. Kız eğilerek vazoyu eline aldı. Kristal vazonun zarafeti, süslemeleri gözlerini kamaştırdı. Parmaklarıyla usul usul vazoyu yokladı. Vazodan kalbinin derinliklerine işleyen harikulade zarif bir ses yayıldı.

“Dikkat et, kızım,” dedi zayıfça olan ihtiyar kadın ona bakarak. Görünüşe göre ihtiyar kadın eşyaların sahibi olmalı ki itina ile sözün devamını getirdi: “Bu tür kristaller artık bulunmuyor. Çek malı. Hey gidi hey, bunu bir zamanlar eşim almıştı. Öyle kıymetli, öyle kıymetli ki… Ona epey kızmıştım.”

Kız, vazoyu elinde dikkatle inceledi. Kristal, güneşte parlıyordu.

“Ne kadar,” diye sordu kız vazoyu elinden bırakmadan. İhtiyar kadın, yutkunarak sessizliğe büründü. 

“Ne kadar?” Kız onun duymadığını düşünerek sorusunu yineledi.

“Matveyevna, sana söylüyor,” diyerek ihtiyar kadının yanında oturan arkadaşı onu dürttü. “Söylesen ya fiyatını?”

İhtiyar kadın, sanki vazoyu tekrar geri almak ister gibi gayriihtiyari ellerini kıza uzattı.

“Vazoyu gerçekten almak istiyor musun?”

“Almak istemesem sorar mıydım, nineciğim,” dedi kız gülerek.

“Bu vazo ne güzel günlere şahitlik etti…” İhtiyar kadın hayallere daldı. “Bu şans getirir.”

“Peki, şans getiriyor olsun, bunun için de satın almak istiyorum,” dedi kız tebessüm ederek. “Ederi nedir?”

İhtiyar kadın düşündü.

“Klava, satmaya gelince neden suspus oluyorsun, söylesene!”

İhtiyar kadın kıza döndü:

“Vazoyu geri verin, kızım.”

Kız şaşkınlıktan afalladı. Etrafındakiler de ona şaşkınlıkla baktı.

“Satmak istemiyor musunuz? Yahut paramın yetmeyeceğini mi düşünüyorsunuz,” dedi kız içtenlikle.

“Hayır, hayır…”

“Delirdin mi Matveyevna, neden böyle yapıyorsun?” dedi arkadaşı kaygılanarak.

“Vazoyu satmak istemiyorum… Satmaktan vazgeçtim.”

“Yaa, neden?” dedi kız şaşırarak. “Satmak istemiyorsanız, neden buraya alıp koyuyorsunuz?” 

Etraftakiler söylenerek yavaş yavaş dağıldılar.

“Verin lütfen…” dedi ihtiyar kadın yalvarır bir halde sanki o vazoyu alıp kaçıracakmış gibi.

Kız, istemeye istemeye vazoyu ona uzattı. İhtiyar kadın vazoyu hızla alarak kâğıda sardı. Kız arkasına baka baka uzaklaştı.

 

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 217. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 217. Sayı