HaftanınÇok Okunanları
Emrah Yılmaz 1
FEYZA TUĞÇE FIRAT 2
ZEHRA TAŞDEMİR 3
KEMAL BOZOK 4
HİDAYET ORUÇOV 5
NIKA ZHOLDOSHEVA 6
Ayşe Solmaz 7
Bir dildeki deyimler genellikle sabit bir sözcüksel yapıya ve dilbilgisel biçime sahiptir. Bu deyimlerin temel özelliklerinden biri de onların karakteristik yönlerini belirlemesidir.Deyimlerin bazıları eşdeğer varyant oluşturur.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Mahtumkulu’nun (Mahtumkulu, 2013) eserlerinde geçen deyimlerin çoğu sözcük ve dilbilgisel yapılarını değiştirmeden korur: acal yakaňı tutmak, akılı çaşmak, akılı gısga, aş dökmek, aşına avı gatmak, bagrı daş bolmak, bagrına basmak, bagtı açılmak, dünyäni tutmak, el açmak, el gatmak, el üzmek, emeline çolaşmak, gılıç gemirmek, köküni kesmek, lap urmak, mähri ganmak, namart köprüsinden geçmek, ot salmak, ömür tanapını kesmek, päli azmak, pikir basmak, rısva bolmak, san bolmak, sandan çıkmak, serçeden gorkan darı ekmez, serden geçmek, tagtı sınmak, togsan dolmak, ukı gaçmak, ıkbalı oyanmak, yamandan boyuňı satın almak, yol açmak, yol kesmek, yüregi çişmek, yürek bulamak, yüz bermek, yüzüni asmak, zıbana gelmek vb.. Örneğin deyimler birbirine bağlantılı sözcüklerden oluşur ve kelimelerin deyimsel birimlerdeki değişmezliği istikrarlı bir yapı oluşturur.
Ancak bazı deyimler yapısal olarak değişiklik meydana getirebilir. Bu durum aynı zamanda Mahtumkulu’nun şiirlerindeki anlatım tarzının da karakteristiğidir. Bazı örneklere bakalım: acal yeli ösmek/acal yeli degmek, akılı uçmak / akılı gitmek, akılını dagıtmak /akılını almak, akıl eylemek / akıl etmek, akıldan ayrılmak /akılını aldırmak, aşa avı goşmak / aşına avı gatmak, bagrı yanık / bagrı köymek, bagrını duzlamak / bagrını daglamak, bagrını ezmek /bagrın bozmak, bagrını gan kılmak / bagrı gan bolmak, bagtı uymak / bagtı çökmek, başa bela tapmak/ başa bela gelmek, başa salmak / başa düşmek, başı belaga düşmek / başa bela gelmek, başı gurban bolmak /başıňı gurban etmek, başına salmak/ başına gelmek, bent olmak / bent bolmak, bähre tapmak /bähre almak, bäş gün eşret sürmek / bäş gün dövran sürmek, çepine aylanmak / çepe dönmek, çıragı sönmek /çıragı öçmek, derde salmak / derde goymak, din gılıcın urmak /din gılıcını çalmak, dünyä inmek /dünyä gelmek, dünyä küyüne düşmek/ dünyä köyüne gitmek, dızıň gurbı gitmek / dızdan kuvvat gitmek, elip biliň bükülmek/ elip biliň burulmak, ele girmek /ele getirmek, gan yıglamak/gan aglamak, gola ilmek/gola gelmek, gulak bermek/ gulak asmak, gulak salmak / gulak asmak, gurdı koylara çopan eylemek/gurdı dovara çopan eylemek, güni yaşmak/güni batmak, gımmatdan düşmek / gımmatdan ayrılmak, Haka dogrı gelmek / Haka dogrı durmak, men-menlik gelmek /men-menlik etmek, nan dökmek /aş dökmek, nazar salmak /nazar kılmak, nazarıň tokunmak /nazar kılmak, nazarıň yetişmek/ nazar kılmak, ömri solmak /ömri ötmek, ömrüňi yele bermek/ ömrüňi bada bermek, pälini goymak /pälden dönmek, pata kılmak/ pata bermek, pelegiň toruna düşmek/ pelegiň duzagına düşmek, pikire düşmek /pikir basmak, sap tutmak /sap gurmak, sap urmak /sap gurmak, sapa sürmezlik /sapa görmezlik, söz açmak/ gep açmak, söz manısına yetmek/ söz aslına yetmek, terk eylemek / terk etmek, toba eylemek/ toba etmek, ıkbalı yörmek/ ıkbalı oyanmak, ışk ataşını yakmak/ ışk ataşına düşmek, ışka ulaşmak/ ışk ataşına düşmek, ışkıň ataşına yanmak/ ışk ataşına düşmek, ışkıň köçesine düşmek/ ışk ataşına düşmek, yara salmak/ yara kılmak, yazı gışa dönmek/ yazı gış bolmak, yer goynuna girmek/ yer goynuna gadam urmak, yolı yapılmak/ yolı baglanmak, yüregiňi daglamak/ bagrını daglamak, yüregiňe dag salmak/ yüregiňi daglamak, yüzüne gara tartmak/ yüzüne gara çekmek, yüzüne sıya tartmak/ yüzüne gara çekmek, yüzüni gara eylemek / yüzüne gara çekmek. yüzüni sovmak / yüz döndermek, vb.
Kalıcı bir bileşime sahip olan deyimlerin bazıları zamanla yerini eş anlamlılara bırakır. Varyantlaşan deyimlerden bahsederken, üslup özelliklerini dikkate almak gerekir. Bununla beraber deyimbilim hususunda çok sayıda eseri bulunan yazarlardan T. P. Skvorsova, Z. G. Uraksin gibi bilim adamları, deyimsel varyantlar arasındaki üslup özelliklerini reddediyorlar. Y. Y. Avaliani, L. I. Roizenzon, N. M. Şanskiy gibi araşrırmacılar ise kelimelerdeki üslup farklılığı gibi varyantlaşan deyimler arasında da sitilistik bir farklılığın olduğuna dikkat çekerler (Bekcäyev, 2021: 66). Bu fikir daha gerçekçi. Bunun nedeni, deyimsel birlikler varyantlaştığında genellikle onları oluşturan sözler değişir. Bu değişen sözler de neredeyse her zaman eşanlamlıdır. Eş anlamlılar arasındaki üslup farklılığının tanınması konusunda bilim adamları arasında ortak bir görüş olduğu gerçeğinden yola çıkarak, deyimsel varyantlaşmada, varyant türüne göre farklı niteliklere sahip varyantlaşmanın meydana geleleceğini söyleyebiliriz.
Dilbilimde deyimsel varyantlaşmaya muhtelif tanımlar getirilmiştir. Özellikle N. M. Şanski’nin yaptığı tanım diğerlerine göre daha kapsamlıdır: “Deyimsel varyantlar; sözlüksel ve dilbilgisel açıdan farklı, anlamı ve semantik değişkenleri bakımından farklı birimlerdir. Varyantlaşmadaki farklılıklar büyük ya da küçük olabilir, ancak bunlar anlatım tarzının dengesini bozmamalıdır. Deyimsel varyantlaşmalar, kompozisyonları ve yapılarındaki sitilistik farklılıklar ile belirli unsurları bakımından birbirinden ayrılır” (Şanskiy, 1985: 190).
Deyimsel varyantlaşmalar şöyle sınıflandırılır: 1) Aynı kavramı ifade etme, 2) Aynı anlama sahip olma, 3) Benzer sözdizimsel yapıya sahip olma, 4) Duygusal ve üslup bakımından farklı olma, 5) Gramer yapıları bakımından ayrışma, 6) Bileşenlerinden birinin (veya daha fazlasının) eş anlamlısı belirli bağlamlar ile değiştirilebilme.
Deyim bilimi üzerinde çalışan akademisyenler arasında üzerinde uzlaşılamayan sorunlardan biri de deyimsel varyantlaşmaların tasnifi sorunudur. Bilim adamlarının böldüğü grupların sayısı genellikle eşittir. Ancak tasnif etme söz konusu olduğunda deyimler hususunda farklı yaklaşımları görmek mümkündür.
Deyimsel varyantlaşmalar söz konusu olduğunda A. V. Kunin’in yaptığı çalışmalar öne çıkmaktadır. Örneğin modern İngilizce örneğinde, Deyimsel varyantlaşmalar şöyle sınıflandırılır: 1) Leksik, 2) Dilbilgisel gruplar.
Dilbilgisi gruplar ise kendi içerisinde şöyle tasnif edilir: a) Morfolojik, b) Sözdizimsel, c) Morfolojik-sözdizimsel,
3) Leksik-dilbilgisel, bunlar da kendi içinde: a) Leksik-morfolojik, b) Leksik-sözdizimsel,
4) Pozisyon, bunlar: a) Tek yapılı, b ) Muhtelif yapılı,
5) Niceliksel, bunlar: a) Kısaltma öğesi, b) Ekleme öğesi,
6) Noktalama işareti, 7) İmla, 8) Birleştirilen gruplar (Kunin, 1972 : 148 ).
Deyimsel varyantlaşmalar meselesi Türkmen dilbiliminde halen araştırılması gereken bir sorundur. Ancak kelimelerin ve deyimsel birimlerin varyantlaşması üzerine bazı bilimsel çalışmalar vardır. Bu çalışmaların çoğu söz varyantlaşmasıyla ilgilidir. Bilim adamları çalışmalarında varyantları sınıflandırmaya ve onlara mutlak tanımlar vermeye çalıştılar. Bazı akademisyenler Türkmen dilinin yalnızca bir grup varyantı üzerinde araştırma yapmıştır. Filoloji bilimleri adayı B. Veyisov, makalelerinde kelimelerin fonetik varyantlarından bahseder ve dil tarihi çalışmalarında fonetik varyantın çok daha önemli olduğunu belirtir (Veyisov, 1976). Filoloji bilimleri adayı Y. Çöňňäyev, kelime varyantının alametlerini şu şekilde tanımlar: 1) Kelimenin kökü aynı olmalı, 2) Sözcüksel-anlamsal anlamı aynı olmalı, 3) Kök kelimenin sesindeki farklılık anlamda bir fark ortaya çıkarmamalı. Yazar, diğer bilimsel çalışmalara da atıfta bulunarak şu sonuca varmaktadır: “Kelimeler fonetik ve morfolojik olarak farklı olabilir” (Çöňňäyev, 1988: 44). Türkmen dilindeki varyantlaşma olgusuna ilişkin temel çalışmaların yazarı A. Geldimıradov, monografisinde ağırlıklı olarak kelime varyantlarına dikkat çekmiş ve bunları fonetik, morfolojik, sentaktik ve sözlüksel gruplara ayırmıştır (Geldimıradov, 1983:9).
Türkmen dil biliminde deyim varyantlaşmasına da değinilmiştir. Bu durum ilk kez B. Jumageldiyev’in doktora tezinde dile getirilmektedir (Bekjäyev, 2021: 68). Yazar, B. Kerbabayev’in “Aygıtlı Ädim” romanındaki deyimleri sözcük ve dilbilgisi açısından farklı gruplara ayırıyor. Elbette böyle bir ayrım, Türkmen dilindeki tüm deyim varyantlaşması için tipik bir durum olarak anlaşılmamalıdır. Çünkü burada B. Jumageldiyev tespitlerini sadece “Aygıtlı Ädim” romanı üzerinden sürdürmüştür.
M. A. Abdırahmanova, Türkmen dilindeki deyim varyantlaşması konusunda büyük hizmetler yapmıştır. Doktora tezinde sayılarla deyimler arasında bağ kurmuş, sözcük yapılarının fonetik, sözcüksel, dilbilgisel, sözcüksel-dilbilgisel varyantlarının bulunduğunu belirtmiş ve bunların her birini sayılarla birlikte sabit sözcük yapıları örneğinde detaylandırmıştır.
Analiz ettiği deyimlerde leksik varyantların daha yaygın olduğuna dikkat çeken yazar, bunları kendi içinde tasnif eder. Ayrıca M. A. Abdırahmanova, çok değişkenli deyimleri yapılarına göre analiz eder. Böylece bünyesinde sayılar olan deyim varyantlaşmasına ilişkin spesifik sonuçlar çıkarır. Araştırmacı, deyim varyantlaşmasını şu terimlerle tanımlar: “Bizim görüşümüze göre, deyim varyantlaşması, birincil temel deyimlerin fonetik, sözcüksel, dilbilgisel veya sözlüksel-dilbilgisel olarak farklı bir şeklidir. Söz konusu varyantlaşmalar anlam bakımından ve taşıdıkları anlam miktarı bakımından eşittirler. Konuşma üslubu bakımından varyantlaşmanın farklılık arz etmesi olasıdır. Varyantlaşma deyimlerin en azından bir ortak bileşeni olmalıdır” (Abdrahmanova, 1971: 96 ).
K. Amangeldiyeva’nın Türkmen dilbilimindeki deyim varyantlaşmasına ilişkin doktora tezi de bazı fikirler sunar. O, Türkmen dilinde deyim varyantlaşmasının sıklıkla meydana geldiğini belirterek şöyle der: “Bizim anlayışımıza göre varyant, deyimin sözlük yapısında genel manaya zarar vermeden yapılan kısmi bir farklılıktır, dolayısıyla deyimin görünümünü değiştirir” (Amangeldiyeva, 1971: 13). Yazar ayrıca varyantlaşan deyimi oluşturan unsurların herhangi bir anlam ilişkisine sahip olmadığı fikrini de ortaya atar.
Deyim varyantlaşmasına ilişkin özellikleri kapsamlı bir şekilde inceleyen G. Açılova, değişken olan sabit kelime yapılarını sözcüksel-üslupsal varyantlaşma, sözcüksel-dilbilgisel varyantlaşma, birleşik varyantlaşma olarak ikiye ayırmıştır (Açılova, 1977: 163).
Deyim varyantlaşması meselesi A. Annamammedov’un doktora tezinde ayrıntılı olarak analiz edilmektedir. A. Annamammedov varyantlaşmanın kapsadığı alanın özelliklerini tanımlamaya çalışmıştır. Yazar, deyimsel varyantlaşmayı beş büyük gruba ayırır: Sözcüksel varyantlaşmalar, dilbilgisel varyantlaşmalar, sözcüksel-dilbilgisel varyantlaşmalar, sözcüksel ve dilbilgisel değişkenli varyantlaşmalar, leksik ve gramatik varyantlı deyimler (Annamamedov, 1965: 67). Genel olarak ifade etmek gerekirse; aynı anlamı veren ve aynı kavramı aktaran, benzer sözdizimsel yapıya sahip, dilbilgisel yapısında değişiklikler meydana getirebilen, duygusal-stilistik farklılıkları olan deyimler, varyantlaşan deyimlerdir.
Bizce, Mahtumkulu’nun eserlerindeki deyimler örneğindeki deyimsel varyantlaşmalar şu şekilde sıralanabilir: fonetik, sözcüksel, sözlüksel-dilbilgisel, çok değişkenli türler. Bunlardan en yaygın olanı leksik varyantlaşmadır. Deyimlerde leksik varyant olarak, deyimlerin bileşimindeki kelimelerin değiştirilmesini, yani bir veya daha fazla kelimenin başka bir kelimeyle değiştirilmesini anlayabiliriz. Değişken sözcükler, deyim birimleri dışındaki anlamlarına göre, anlamları eşit olmak üzere iki gruba ayrılır: 1. Varyantlaşan sözcükler ayrı ayrı (deyimler dışında) birbirleriyle anlam yakınlığını ve eş anlamlılık ilişkisini korurlar. Bu gruba ait deyimlere Mahtumkulu’nun şiirlerinde sıklıkla rastlanır:
Akıl eylemek/ etmek
Yüz yıllık tetärik bäş günlük ömre,
Akıl eyläň, niçik işdir, yaranlar (Keçdir, yaranlar).
Akıl et cahanıň rayın, rövşün,
Igtıbar etmegin dünyä duruşın (Adamzat).
Aşa avı goşmak / gatmak
Zulum yagar başlarıňa,
Avı goşar aşlarıňa (Dünyä sen).
Bir gün aşımıza avı gatar sen,
Ovval aldap biyr sen balı, dünyä, hey (Salı, dünyä, hey).
Bagrı yanmak / köymek
Bir söz bilen köyen bagrım yandırdıň,
Cigerden ayırdıň, başdan dındardıň, (Öl indi).
Magtımgulı, köydi bagrım ot bolup,
Dünyä gelen gidecekdir mat bolup, (Yaraşmaz).
Bäş gün eşret/ dövran sürmek
Magtımgulı, bäş gün eşret sürmäge,
Cay imesdir eglenmäge, durmaga, (Yar bizim sarı).
Bäş gün dövranı sürmedim
Acap türpe yar biläni (Diyseň gitmez yör biläni).
Çıragı sönmek / öçmek
Habar düşer: “Pılan kimse ötdi” diyp,
“Çıragı söndi” diyp, “Güni batdı” diyp (Iglärler).
Yigitlik çıragı öçer,
Bu sözümde yalan barmı? (Gülen barmı?).
Dızıň gurbı/kuvvatı gitmek
Gözüm gubar, dızdan kuvvat gidipdir,
Ya ki beyle permanmıdır ınsana (Pelek beren dövrana).
Yov-le üflaslara menzil-mekandar etdiň meni.
Gurbı giden dızlarma bigadır bar etdiň meni... (Meni).
Gan yıglamak/ aglamak
Çaydan çıkıp seniň yanıňa geldim,
Bize kerem kılıň» diydi, dostlar hey (Çakır kelle).
Ençe nalış eyleyip men, il-gün bilen gan aglasam,
Zarıma handan kılar ol, barmaz sözümiň parhına (Işk dovzahına).
Gurdı koylara/dovara çopan eylemek
Çay bile nan üstüde Musa pıgamber durdı,
Özi erdi koylara çopan eyledi gurdı... (Eyvanı dört).
Çay bile nan üstünde haysı pıgamber durdı?
Ol kim idi, dovara çopan eyledi gurdı? (Eyvanı dört).
Güni yaşmak/ batmak
Kimseleriň Ayı dogup,
Kimiň Güni yaşıp barmış (Gidip barmış).
Habar düşer: “Pılan kimse ötdi” diyp,
“Çıragı söndi” diyp, “Güni batdı” diyp... (Iglärler).
Nan/aş dökmek
Bäş gün köňül hoş etmäge,
Supra yayıp, nan dökmäge... (Yar gerekdir).
Atı meydan tanar, hümmeti − mıhman,
Comart oglı supra yayıp, aş döker (Daş döker).
Ömrüňi yele/ bada bermek
Ol eyvanı görseň, mundan geçer sen,
Ömrüň yele berme, dünyäde belli (Ussada belli).
Zerbaba zovkun olma, baka yokdur dövletde,
Ömrüňi bada berme, sen bu darıl-mähnetde... (Duman peyda).
Söz/gep açmak
Akıl bolan söz açarmı?
Nobat berilmegen yerde (Görüm görülmegen yerde).
Çölde hovalanar mıdam dag aşan,
Övüner, gep açar salı gartaşan... (Galsa neylesin).
Yüzüni sovmak / döndermek
Yüzün sovup, gep alışmaz çın ärler,
Bir söy bilen yagşı dostı çep bolsa (Köp bolsa).
Hakıkat är yüz döndermez beladan,
Hak rızası bilen başa daş gelse (Coş gelse).
Varyantlaşan deyimlerdeki değişken sözler deyim biliminin dışında kullanıldığında, eş anlamlı veya birbirine yakın anlamlı hâle gelir. Mahtumkulu’nun yukarıda kullandığı örneklere yakından bakalım: eylemek/etmek, goşmak/gatmak, yanmak/köymek, eşret/dövran, sönmek/öçmek, gurp/kuvvat, yıglamak/aglamak, koy/dovar, yaşmak/batmak, nan/aş, yel/bad, söz/gep, sovmak/döndermek gibi deyimler varyant olup, birbirinin yerine kullanılabilir veya stilistik açıdan çok farklılık arz etmez.
Filoloji bilimleri adayı M. A. Abdrahmanova, Varyantlaşan deyimlerin yakın anlamını tek bir konu-tematik grup içindeki değişkenlik olarak adlandırırır (Bekcäyev, 2021: 77).
2. Leksik varyantlaşmanın bu türünde, deyim bünyesindeki değişken sözler yalnızca deyim sınırları içinde değişkenlik gösterir. Deyimler her ne kadar yapı bakımından eşanlamlı olsalar da, normalde anlamdaş değildirler, yani bağlamsal eş anlamlılardır. Şairin şiirlerinde bu tür alternatif deyimlere rastlamak mümkündür. İşte bazı örnekler:
Bagrını duzlamak /daglamak
Bihuda köp yara gülüp sözleme,
Işk oduna yürek-bagrıň duzlama... (Mal yagşı).
Diydim: “Bagban aglayır”. Diydi: “Bagrın daglayır”.
Diydim ki: “Alaç eyle!”. Diydi: “Lukmaň ezizden” (Diydi:“Habar yok sizden”).
Din gılıcın urmak / çalmak
Osman geçdi Gurhan tilavat bilen,
Din gılıcın çalıp, Arslan geçipdir (Köp can geçipdir).
Din gılıcın ursam, tende zorum yok,
Mätäce nan biyre elde zerim yok... (Halıma meniň).
Gulak salmak / asmak
Gulak salıň, gardaşlar,
Bir acayıp sözüm bar (Vagız).
Yigitler, sözüme bir gulak asıň,
Dünyä dostlugınıň tamasın kesiň... (Köňül yatmaz hiç).
Pikire düşmek / basmak
Manı aňlan Magtımgulı sözünden,
Pikre düşer, yaşlar akar gözünden... (Baglar, hey).
Yüregim coş berse, aklım cem bolar,
Pikir basar, gaygı huşı yandırar (Coşı yandırar).
Söz manısına/ aslına yetmek
Magtımgulı aydar, dünyäniň işi,
Söz manısna yete bilmez her kişi... (Al eder).
Kämil bolmaz ol şerbetden datmayan,
Hezl eylemez söz aslına yetmeyen... (Gadırın näbilsin).
Yüregiňi / bagrını daglamak
Tur säher, Taňrıga yıgla,
“Hak” diyip yüregiň dagla... (Daň atmazdan burun).
Diydim: “Bagban aglayır”. Diydi: “Bagrın daglayır”.
Diydim ki: “Alaç eyle!”. Diydi: “Lukmaň ezizden” (Diydi:“Habar yok sizden”).
Örneklerden de anlaşılacağı üzere duzlamak/daglamak, urmak/çalmak (“yiteltmek” manısında), salmak/asmak, düşmek/basmak, manısı/aslı, yürek/bagır gibi sözler yapı bakımından eşanlamlı olsalar da normalde anlamdaş değildirler, yani bağlamsal eş anlamlılardır. Bu durum, kelimelerin deyim birimlerinin parçası olduklarında mecaz anlam taşıyabileceği fikrini bir kez daha doğrulamaktadır. Mahtumkulu eserlerindeki varyantlaşan deyimlerde değişen sözcük genellikle isim veya fiillerden oluşmaktadır. Yukarıdaki örnekler bunu doğrulamaktadır.
Sonuç
Mahtumkulu şiirleri dilcilik açısından incelendiğinde, bunlara karşılık gelen deyimlerin kendi özellikleri dikkat çekmektedir. Bu dilin deyimleri, dil ve yaşam arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılmasında, halkın ulusal özelliklerinin ve psikolojisinin incelenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Deyimbilimler tarihin ilk aşamalarında ortaya çıkmış ve yüzlerce yıldır bozulmadan günümüze aktarılmıştır. Deyimlerde verilen mecaz anlamlar, bileşimindeki kelimelerin yıpranmasına rağmen etkinliğini kaybetmez. Mahtumkulu şiirlerinde kullanılan üslup, aradan yüzyıllar geçmesine rağmen yeni anlamlar kazanmakta ve halkın dil zenginliğindeki incileri içermektedir. Mahtumkulu eserlerinde deyimlerin varyantlaşması, genel anlamını etkilemeden sözcük yapısında kısmi bir farklılık meydana getirir, dolayısıyla deyimin dış görünümünde bir değişiklik ortaya çıkar. Şairin şiirlerindeki deyimlerin varyantlaşması: 1) Ayrı ayrı (deyimbilimin dışında) kullanılan sözcükler birbirleriyle anlam yakınlığı ve eş anlamlılık ilişkisini sürdürür. 2) İkinci tür leksik varyantlaşmada, deyimler bileşimindeki değişken sözler sadece deyim kapsamında varyantlaşabilir.
Kaynaklar
Magtymguly. Eserler ýygyndysy, I-II jilt, Ylym, – Aşgabat 2013.
Bekjäýew T. Türkmen dilinde düzümi kär-hünär sözli frazeologizmler. Kand.diss. golýazma. – Aşgabat, 2021.
Шанский Н.М. Фразеология современного русского языка. –Москва, 1985.
Кунин А. В. Фразеология современного английского языка. – Москва, 1972.
Weýisow B. Sözüň fonetik wariantlary hakynda käbir bellikler. // Türkmen diliniň we dialektologiýanyň käbir meseleleri. –Aşgabat, 1976.
Çöňňäýew Ý. Häzirki zaman türkmen dili. Leksikologiýa. –Aşgabat, 1988.
Geldimyradow A. Türkmen edebi dilinde wariantlaşma. –Aşgabat, 1983.
Абдрахманова М. Устойчивые словосочетания с числительными в туркменском языке. Рукопись канд. дисс. –Ашхабад, 1971.
Амангелдиева К. Принципы подачи фразеологических единиц в туркменско-русском словаре. Автореф. канд. дисс. –Ашхабад, 1971.
Açylowa G. Häzirki zaman türkmen dilinde durnukly söz düzümleri. –Aşgabat, 1977.
Annamämmedow A. H.Derýaýewiň “Ykbal” romanynyň frazeologiýasy. Kand. dissert. golýazma. –Aşgabat, 1965.