Muhalif Şair, Aalı Tokombayev


 01 Mayıs 2015

“Mevsim bizden geçtiğinde, halk emeğimizden hatırlasın.” A. Tokombayev   

 Evet, Kırgızların ünlü edebiyat adamı Aalı Tokombayev bir şiirinde böyle diyor. İnsanoğlu kaderin kendine biçtiği rolü oynarken, çoğu zaman arkasında bir eser bırakmadan geçer gider bu hayattan. Arkasında okunacak yazılı/görsel eserler bırakan sanat adamları bundan istisna tutulabilir, elbette. Ancak birçok şair ve yazar da, çoğu zaman vermiş olduğu eserleriyle uzun soluklu olamadan tarihteki yerini alabilmektedir. 

Kırgız yazılı edebiyatının şekillenmesinde önemli rolü olan ve gerek verdiği eserleriyle, gerekse başından geçen çalkantılı olaylarla farklı bir yere sahip olan Aalı Tokombayev de, arkasında ebediyen silinmeyecek izler bırakan edebiyatçılardan biridir. Kırgız Halk Şairi, 1904 yılında Çüy Eyaleti Kemin ilçesine bağlı Çon Kemin köyünde dünyaya gelmiştir. Aalı’nın edebiyata yönelmesinde daha küçük bir çocukken annesi Uulbala’dan dinlediği, Kırgızların türlü türlü masalları, ağıt ve deyişlerinin büyük payı vardır. Bu konu hakkında şair, hatıratında şöyle der: “Çok soğuk ve uzun kış gecelerinde çocuklarını etrafına toplayarak, sakin bir edayla nice türlü masalları, ağıt ve deyişleri söylerdi. Bulmaca, tekerleme, kız oyunlarında söylenen halk şarkıları söylemeyi severdi.” Babası hakkında ise: “Annemin tersine babamın ağzından bir tane bile masal ya da halk edebiyatımızla ilgili bir eser duymuş değilim.” der. Babası Tokombay kendi halinde, gayretli, sözünden dönmeyen, verdiği sözü mutlaka yerine getiren, inatçı bir yapıya sahiptir. Fakir birisi olmasına rağmen, elinde avucunda ne varsa harcayarak, çocuklarını okutmak için büyük çaba sarf etmiştir. Ancak onun bu gayretine rağmen, beklentisi tam olarak gerçekleşmemiş, o yıllarda yaygın olan medrese eğitimine rağmen, küçük Aalı okuma-yazma öğrenememiştir.

 Aalı Tokombayev’in kişiliği üzerinde 1916 yılında yaşanan Ürkün olayının da büyük etkisi olsa gerektir. Rus Çarlığına karşı yürütülen isyan hareketinde çaresiz kalan özellikle doğu ve güney Kırgızistan’daki halkla beraber Aalı Tokombayev’in ailesi de Çin’e kaçmak zorunda kalmıştır. O günlerde açlık ve sefaletle birlikte başlayan bulaşıcı hastalıktan dolayı, mülteci konumundaki insanları büyük bir bölümü ölmüştür. Onlar arasında Aalı’nın beşkardeşi de vardı. Bir yıl kadar sonra ortalığın sakinleşmesiyle birlikte Aalı da anne babası ile Kırgızistan’a geri döner. Dönüş yolunda, 1917 yılında Narın ilinin Koçkor ilçesinde Aalı’nın babası Tokombay vefat eder. Aradan fazla vakit geçmeden annesini de kaybeder. Bütün bu çile ve acı dolu günler, geleceğin şairini pişirmektedir. Hele hele kimsesiz kaldığı günlerde, ortada kalıp etraftaki insanların verdikleriyle hayata tutunmaya çalışması onun iç dünyasında büyük yaralar açar. Aklından çıkmayan o günler için şair: “Sovyet idaresi doğduğu günlerde ben yetim bir çocuktum. Açlık ve sefalet Ceti Suu halkının büyük çoğunluğunu pençesine almıştı. Isık Göl, Narın ve Çüy eyaletlerinde doyarak birkaç gün yolculuk yapmak mümkün değildi. Bundan dolayı, 1919 yılının ortalarına kadar Kırgızistan’ın birçok yöresini gezip, dilencilik yaparak hayatta kalmaya çalıştık… Benim o çile dolu günlerimin bir kısmı, “Caralangan Cürök” (Yaralı Yürek) adındaki kitabımda da yer aldı. 1919 yılında kendi halimde dolanırken, Isık Göl’de baba tarafından akrabalarımı bulunca, çileli günlerim sona ermiş oldu…” 1922 yılına kadar akrabalarıyla birlikte yaşar. 

Bu arada genç Aalının okuması da gerekiyordur. O yıllarda Kırgızistan’da henüz dört dörtlük eğitim veren ortaokul ve lise gibi eğitim kurumları bile az bulunurken, üniversite eğitimi veren kurumlar yoktu. Kırgız gençler genelde Taşkent’e ya da Almatı’ya giderek eğitim almaktaydı. Aalı’nın arkadaşlarının arasında birçoğu Taşkent’e giderek eğitim almış olduklarından, ona da oraya gidip, eğitim alması konusunda tavsiyede bulununca, Aalı da eğitim almak amacıyla önce Bişkek’e, sonra da Taşkent’e doğru yola çıkar. Bir yıl Taşkent’teki Sovyet Parti Okulunda, arkasında 1923-1927 yılları arasında Orta Asya Komünist Üniversitesinde okur. Kırgızistan’a döndükten sonra, Çüy Millî Eğitim müdürlüğünde bölüm başkanı ve ilçe Millî eğitim müdürü olarak çalışır. 1929 yılına kadar Kızıl Kırgızistan gazetesinin baş redaktörü, 193031 arasında Kırgızistan Devlet Matbaasında baş redaktör, Moskova Merkez matbaasında Kırgızca bölümünün redaktörü olarak çalışır. 1931 yılında Kırgızistan’ın ilk edebiyat dergisi “Çabuul” (Akın) adındaki derginin çıkarılmasında görev alır ve ilk redaktörü olur. 1934-1949 yılları arasında Kırgızistan Yazarlar Birliği başkanlığının yanı sıra, “Sovettik Kırgızistan” (Sovyet Kırgızistan’ı) dergisinin baş redaktörü, SSCB İlimler Akademisi Kırgızistan bölümünün dil, edebiyat ve tarih enstitüsünün müdürü, 1955-56 arasında “Çalkan” (Isırgan) hiciv dergisinin baş redaktörü olarak çalıştı. İlk kitabı 1927 yılında “Lenin Tuuraluu” (Lenin Hakkında), ikinci kitabı 1929 yılında “Ayaldar Aynegi” (Kadınların Aynası) adıyla çıkmıştır. Toplamda elliden fazla şiir, manzume, drama benzeri kitabı yayınlanmıştır. Şiir tarzında yazdığı “Kanduu Cıldar” (Kanlı Yıllar) adındaki romanının ilk bölümü ilk defa 1935 yılında yayınlanmış, ancak millî meselelere değindiği için yasaklandığı için ancak 1991 yılında yeniden basıla-bilmiştir. Rusçaya yirmi sekiz adet kitabı çevrilmiştir. Ayrıca Kazak, Özbek, Tacik ve Ukrayna dillerinde de birçok eseri yayınlanmıştır. 

Şair, yaşadığı dönem itibariyle Kırgızistan’ın en çalkantılı yıllarını başından geçirmiştir. 1916’ya kadar Kırgızistan genelinde halkın yaşadıklarını o da yaşamış ve 1916 yılındaki Ürkün olayının ardından anne ve babasını kaybetmesinin acısıyla baş başa kalmıştır. Bütün bunlar onun bir insan olarak acıklı olaylara karşı duyarlılığını artırmanın yanı sıra, kendisine sahip çıkan komünist rejimin yılmaz bir savunucusu yapmıştır. Sırf bundan dolayı olsa gerektir ki, SSCB idaresinin en acımasız yıllarında kader birliği ettiği birçok edebiyatçı arkadaşına muhalefet ederek, onların bir kısmının çeşitli cezalar almasına bile yol açtığı söylenebilir. Ancak bütün rağmen o da diğer birçok Kırgız aydın gibi, milliyetçi, Sosyal Turan Partisine üyelik, Japonlara ajanlık gibi çeşitli suçlamalara maruz kalmış, bir süre hapiste yatmaktan kurtulamamıştır. 

Aalı Tokombayev, siyasî görüş olarak muhalif olsa da, komünist idarenin baskılarının tam anlamıyla artmaya başladığı yıllarda, Kırgız edebiyatının geleneksel sözlü ürünlerini derleyerek, kayıt altına almış, böylece Kırgız edebiyatının geçmişle bağının kopmasını önleyen edebiyatçılardan biri olarak büyük hizmetlerde bulunmuştur. Vefatından sonra eserlerinin tamamı aklanmış, 2007 yılından beri her yıl adına devlet edebiyat ödülü düzenlenmiştir. Şair, 84 yaşındayken 1988 yılında vefat etmiştir. 

Tarih, bağrına kötüleri çok fazla barındırmaz, iyiler ise yaşadıkları dönemde pek fark edilmeseler bile, zaman geçtikçe değeri artan antika eşya gibidir. Aalı Tokombayev de Kırgız edebiyatı için antika şahsiyetlerden biri olarak tarihten günümüze kalmış bir edebiyatçıdır. Yaşadığı devirde başından geçirdiği çalkantılı olayları bir kenara bırakarak bakıldığı zaman en çok ürün veren edebiyatçılardan biri olarak Türkiyeli edebiyat araştırmacılarının da üzerinde durması gereken edebiyatçılardan biridir.       

 ESERLERİ: 

Lenin Tuuraluu (Lenin Hakkında) Kırgızca şiirler, 1927 

Biz Kurmandıkka Karşıbız (Kurban Olmaya Karşıyız),1931 

Ataka (Akın)Külliyat, 1932 

Esir Marat, 1932 

Emgek Gülü (Emek Gülü) Şiirler, 1932 

Abalkı Irlar (Eski Şiirler), 1939

Bizdin Kitep (Bizim Kitap) Çocuk oyunları ve şiirler, 1934 

İrgelgen Irlar cana 1916 

Cıldagı Poemadan Üzündü (Şiirlerden Seçmeler ve 1916 yılındaki manzumeden bir parça), 1935. 

Kanattuu Dostor (Kuş Dostlar ) Çocuk Hikâyeleri, 1935 

Irlar Cıynagı (Şiirler kitabı)1916 yılı, Roman: I.cilt, 1935   

Kanduu Cıldar (Kanlı Yıllar)1916 yılı, Roman, 1931 

Kanlı YıllarRoman, 1940 

Caralangan cürök (Yaralı Yürek), 1941 

Sıykırçı Cönündö Comok (Büyücü Hakkında Masal), 1941 

Tübölük Cırgalçılık Üçün Küröş (Ebedî Refah İçin Mücadele), 1941 

Alga (İleri), 1942 

AşırbayDeneme, 1943 

Uluu Agabız Orus Eli (Büyük Abimiz Rus Halkı), 1943 

Alkoo (Övme)Yeni Şiirler, 1944 

Taalay İzdegen İndus (Talih Arayan Hindu ) Masal, 1947 

Tan Aldında (Şafağa Doğru, Kanlı Yıllar )1940-1945’li yıllar, 1947 

Bizdin Kitep (Bizim Kitap) Şiirler, 1949 

Tandalgan Irlar (Şiirlerden Seçmeler) 1956 

Belegim (Armağanım) Şiirler, 1951 

Öz Közüm Kenen, (Kendi Gözümle) Manzum Hikâye, 1952 

Irlar (Şiirler), 1958 Çıgarmalar(Eserler)4 ciltli kitapI.-II. cilt, 1958 

Comoktor (Masallar)1955 

Turmuş (Hayat): Şiirler ve manzumeler, 1955 

Lirika (Şiir), 1958 

Beecinden Belek, (Beycinden Hediye) Yolda yazılan deneme ve şiirler1967 

Komuz Küüsü (Komuz Ezgisi) Şiirler ve Manzumeler, 1960 

Öz Közüm Menen (Kendi Gözümle), 1962 

Tan Aldında (Şafağa Doğru), (Kanlı Yıllar)1962 

Caralangan Cürök (Yaralı Yürek) Hikâyeler, 1963 

Volga Menen Süylöşüü (Volga ile Konuşma) Şiirler, 1965 

Soldat Elek (Asker İdik), Hikâye, 1965 

Tan Aldında (Şafağa Doğru) Roman, 1966 

Momiya (Mumya): Şiirler, Destanlar, Dörtlükler 1965-1969 yıllar arası, 1970 

Caralangan Cürök (Yaralı Yürek) Hikâyeler, 

1971 Tandalgan Çıgarmalarının 3 Tomduk Cıynagı (Seçme eserlerinin 3 cildi), 1972 

Tandalgan Çıgarmalarının 3 Tomduk Cıynagı (Seçme eserlerin 3 cildi ), 1974 

Aşırbay (Aşırbay) Deneme, 1974 

Belegim (Armağanım), Lirik Şiirler, 1974 

Bizdin kitep (Bizim Kitap) Şiirler, Frunze, Mektep, 1975 

Respublikam (Cumhuriyetim)Güncel politik konulu manzume, 1976 

Akay Mergen (Avcı Akay) Hikâyeler, 1976 

Cıldızım (Yıldızım) Şiirler, destanlar, 1976 

Küünün Sırı (Küü Sırrı) Hikâyeler, 1977 

Menin Metrikam (Benim Veznim) Şiirler, manzume, 1979 

Respublikam (Cumhuriyetim), 1979 

Ömür Elesteri (Ömür Hülyaları), Şiirlerden seçmeler, destanlar, 1980 

Caralangan Cürök (Yaralı Yürek) Hikâyeler, drama, 1981 

Cetim Menen Sıykırçı (Yetim ile Büyücü) Masal, 1981 

Mezgil Uçat (Vakit Durmaz) Uzun hikâyeler ve hikâyeler, 1983 

Akay Mergen (Avcı Akay) Hikâyeler, 1984 

Küünün Sırı (Küü Sırrı) Şiirler, hikâyeler, 1984 

Tan Aldında (Şafağa Doğru) Şiir tarzında yazılan roman, 1984.

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 101. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 101. Sayı