Muhtar Şahanov’un Jeltoksan Olaylarındaki Rolü


 01 Temmuz 2022


Kazakistan’ın yaşayan yazar ve şairlerini incelerken karşımıza çıkan en önemli isimlerden bir tanesi Muhtar Şahanov’dur. Yine Kazakistan’ın yakın dönemlerde yaşadığı büyük olaylara baktığımızda Jeltokson olayları dikkati çekmektedir. Muhtar Şahanov hem edebi kişiliye hem de Jeltokson olaylarında üstlenmiş olduğu rolle sadece Kazak Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının parlayan bir yıldızı olmuştur. 

1986 yılının 16 Aralık günü Kazakistan’ın Almatı şehrinde meydana gelen Jeltoksan olaylarından sonraki dönemlerde bu olaylara katılanları savunmak, olaylar hakkında araştırma yapmak bir tarafa bu olayları konuşmanın bile yasak olduğu dönemde Muhtar Şahanov, Kremlin Sarayı’nda karşısında Gorbaçov başta olmak üzere bütün Sovyet yöneticilerine Aral ve Balkaş göllerinin ekolojik problemlerini dile getireceğim diye kürsüye çıkmıştır. Ancak Şahanov, Birçok televizyonun da canlı yayın yaptığı bu ortamda Aral ve Balkaş göllerinin ekolojik problemlerini değil, Jeltoksan olaylarına katılanların haklılığını haykırması tüm SSCB’de büyük bir yankı uyandırmıştır. Bu davranış kendisini Türk Dünyasının bir parçası olarak gören herkesin gurur duyacağı bir an olmuştur. Aynı konuşmasında Şahanov, sadece Jeltoksan olaylarını değil sürgün edilen Ahıska Türkleri ve Kırım Tatarlarının zor durumlarının da giderilmesi konusuna değinmiştir. Bu bizleri gururlandırırken meclisteki tüm dinleyiciler üzerinde şok etkisi yapmıştır. İnternet ortamında konuşmanın videosu mevcuttur. Videoyu izlendiğinde olayların bir numaralı sorumlusu Gennady Kolbin’in yüzünde Şahanov’un dile getirdiği gerçeklerin yarattığı şok etkisini görmek mümkündür. 

Şahanov konuşmasını yaptığı gün salonda bulunan 2 milletvekili hariç Şahanov’u kimse tebrik etmese de Kazakistan’ın dört bir tarafından aldığı tebrik telefon ve mesajları Şahanov’u kendi deyimiyle dünyanın en mutlu kişisi etmeye yetmiştir. Konuşmasından sonra oteldeki odasına gelen KGB Başkanı Miroşnik “Sen 19 milletvekilini Balkaş ve Aral Gölleri hakkında konuşacağım diye kandırarak imzalarını alıp kürsüye çıkmışsın” diye tehdit etmiştir. Şahanov’un KGB başkanı Miroşnik’e: “Evet kandırdığım doğrudur. Fakat 19 kişiyi kandırarak 19 milyon kişinin üzerine atılan iftirayı temizlemeye çalıştım” cevabı da unutulmamalıdır. Elbette Şahanov’un başlatmış olduğu bu mücadeleye karşı Sovyet yönetiminin de vereceği karşılık olacaktı. Şahanov kendisine düzenlenen birçok suikastı bazen şansı bazen de vatanperver Kazakların yardımı sayesinde atlatmıştır. Hatta Hayatı boyunca hiç sporla ilgilenmeyen Şahanov kendisinin de haberi olmadan Kazakistan Kickboxcuları Kulübü genel kurulunda başkan olarak seçilmiş ve Kazakistan Kickbox Klubü Şahanov’u gönüllü olarak koruma görevi üstlenmişlerdir. 

Neticesinde Jeltoksan olaylarının daha fazla örtbas edilemeyeceğini anlayan Sovyet yönetimi Jeltoksan Olayları Araştırma Komisyonu kurulmasını kabul ederek Muhtar Şahanov’u da komisyonun başkanı yapmaya mecbur kalmıştır. Şahanov’un yaptığı titiz çalışmalar sonucunda Kazak halkının masumluğu ortaya çıkmıştır. Ama bu olayların dünyaca bilinmesi gerekiyordu aksi taktirde Sovyet sınırları içerisinde bu olayı çözmeye çalışmak boş bir çabadan ibaretti. Şahanov’a göre eğer dünya kamuoyu da Kazakların yanında olursa o zaman başarı elde edilebilirdi. Hakları elinden alınan, hapislerde yatan Kazak halkına yardım etmenin çaresi buydu. 

Bu olaylar neticesinde Şahanov her ne kadar milletvekili olsa da takip altındaydı. Dışişleri bakanlığının izni olmadan yurt dışına çıkması yasaktı. Böyle bir dönemde adeta Muhtar Şahanov’un sesini duymuş gibi rahmetli Turan Yazgan hocamızın bir daveti eline ulaştı. Davette bir sanat etkinliği için Türkiye’ye gelmesi isteniyordu. Dışişleri yetkililerinin Şahanov’a yakın bir kişiye yetki vererek yurtdışına çıktığı bir dönemde izin alarak Türkiye’ye gelebilmiştir. İstanbul’a geldiği zaman kendisinden Kıbrıs’ta yapılacak bir konferansta Jeltoksan olayları hakkında bildiri sunmasını istenmiştir. Türkçe olarak sunduğu bildiri daha sonra İngilizceye çevrilerek dünya kamuoyuna duyurulmuştur. Turan Yazgan gibi bu konuda Şahanov’a desteğini esirgemeyen bir diğer kişi de 24 dilde yayın yapan Azatlık Radyosu Kazak bölümü başkanı Hasan Oraltay’dır. Oratay Şahanov’un konuşmalarını 24 dile çevirisini yaptırarak bütün dünyanın Jeltoksan olayları hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamıştır. 

Tüm bu mücadeleler sonucunu vermiş, Kazak halkına atılan iftiralar temizlenmiştir. Şahanov canını ortaya koyarak yaptığı bu mücadelesinin sonunda ne bir ödül ne bir hediye beklemiştir. Aksine Sovyetler Birliği’nde 62 yıl boyunca kutlanması yasak olan Nevruz Bayramı’nın kutlanmasının yoluna açarak Ergonekon’dan çıkıp bize Nevruz’u hediye eden atalarımızdan sonra ikinci kez Nevruz Bayramı’nı Türk Dünyasına hediye etmiştir.

16 Jeltoksan olaylarında çok acılar yaşanmıştır ama bu olaylar Kazakistan’ın bağımsızlığının ayak sesleri olmuş 16 Aralık 1986’dan 5 yıl sonra 16 Aralık 1991’de kardeş ülke Kazakistan bağımsızlığını kazanmıştır. Kazakistan’ın bağımsızlığını kazanmasından 10 yıl sonra yine Şahanov sayesinde Mihail Gorbaçov yaşanan olaylar için gazetelere röportaj vererek tüm Kazak halkından özür dilemek zorunda kalmıştır. 

 Muhtar Şahanov o dönem yaşadığı hisleri Jeltoksan Alanı adlı şiiriyle dile dökmüştür. Şiirin Türkiye Türkçesine çevirisi:

Adımlarınızı yavaşlatıp saygı göstermeden bu meydandan geçmeyin!

Aralık ayazında titremişti yer ve gök

Burası yavrum, ruh yarışının zirveye çıktığı yer,

Tekrardan uyanan millet şuurunu kızıl kana boyayan yer.

Yeni buluğa ermiş güzel kızı saçından sürüyüp, tekmeleyen yer,

Yattı burada aklı gidip, güze dönüşen baharlar.

Meydanı çevreleyen solmuş çam ağaçlarına,

Genç bıldırcın! Ateş gibi hislerinle bakıp da geç.

İyi bak oradan satkınlık da görülüyor.

Bak o satkınların çoğu bugün eşsiz adamlar, eşsiz yüzler,

Genç bıldırcın! Buz kaplamış çam ağaçlarına bak da

Devrin yenişi ile yenilişini hesap et.

Milletin bağrı yanar mı ki has tulparının gücü yok,

Bazıları da var namusu yok, cesareti, şerefi yok,

Aşağılamak ister “Jeltoksan’ın yalın ayakları” diye.

Yok! Dün o vakitte bağrında ateş yanan,

Ayazda kızarmış yüzün şerefli insanları

Devrin zulmüne boyun eğmediler.

Hayatta her işinin bir yankısı olur,

Bu, gizli kanun değişmeden kalır,

Bu kanuna göre mutluluk veya felaket seni bulur.

Dünyayı birdenbire silkeleyen, genç dalganın şuurlu

Ününü hiç kimse hiç kimse bükemez.

Hafızalarda yer etti,

Jeltoksan’ın baş meydanı, kutsal ruh meydanı.

 

Öğr. Gör. Mehmet Topay, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi.

 

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 187. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 187. Sayı