Ödev Kuşu


 01 Mayıs 2019

Eylül ayı gelmiş, yaz tatili boyunca öğrencileri bekleyen okullar da çocuklara kucak açmıştı.

Ali’lerin evinde bugün bayram havası esiyordu. Ali, bugün okula başlayacaktı. Ali kadar annesi ve babası da heyecanlıydı. Küçük kardeşi ise onu okula uğurlamak için sabırsızlanıyordu.

Ali:

- Anne, çabuk ol, okula geç kalacağız...

Annesi:

- Tamam oğlum, geliyorum.

Ali büyük heyecan ve sevinç içinde, annesi ve babası ile birlikte okul yolunu tutmuştu. Öğretmeniyle ve yeni arkadaşlarıyla tanışacağı için kalbi küt küt atıyordu. 

Beklenen an gelmişti... Ali, kendini tam da hayal ettiği gibi bir ortamda bulmuştu. Öğretmeniyle tanışmış, yeni arkadaşlar edinmişti...

Ali öğretmenini ve arkadaşlarını çok sevmişti. Okulda onlarla güzel vakit geçiriyor, öğretmenin anlattıklarını can kulağıyla dinliyordu.

Günler birbirini kovalamış, okulun başlamasından birkaç ay geçmişti. Ali okula gidiyor ama içinde bir burukluk, bir istemsizlik peşini bırakmıyordu. Öğretmenin verdiği ödevler Ali’nin canını sıkmaya başlamıştı. Annesi ve babası bu durumu fark etmiş ve bir çözüm yolu bulmaya çalışıyorlardı. 

Bir gün okul çıkışı Ali yine gergin bir şekilde okuldan eve dönüyordu. Annesi havayı yumuşatmak için:

- Benim güzel oğlum, bugün okulda neler yaptınız? diye sordu.

Ali kızgın bir tavırla:

- Ders çalıştık. Öğretmen yine bir sürü ödev verdi, diyerek devam etti: 

- Anne, bugün ödevlerimde bana yardımcı olur musun? diye sordu.

Annesi ise oğlunun ne demek istediğini anlamıştı. Ödevlerini annesinin yapmasını istiyordu. 

Annesi:

- Hayır oğlum, ödevlerini artık kendin yapman gerekiyor, diye karşılık verdi.

Ali, annesinin bu cevabına iyice bozulmuştu.

Günlerden bir gün, Ali’nin öğretmeni, Ali’deki bu durumu fark etmiş ve Ali’nin annesiyle bir yol bulmak için anlaşmışlardı.

Bir gün ders esnasında öğretmen öğrencilere ödev verirken:

- Çocuklar! Türkçe ve matematik derslerinden ev ödevi veriyorum. Ama aranızda ödevlerini anne veya babasına yaptıran öğrenciler varmış, diyen öğretmenini duyan Ali, birden gözlerini dört açmış. 

Öğretmen,

- Benim bir kuşum var, demiş, Ödev Kuşum. Sizden habersiz kuşumu her birinizin evine gönderiyor, ödevlerinizi kendinizin yapıp yapmadığını kontrol ediyorum, deyince, Ali’yi bir telaş almış.

“Ya benim ödevlerimi anneme ve babama da yaptırdığımı öğrendiyse!?”, diye kara kara düşünmeye başlayan Ali, okul çıkışında kapıda bekleyen annesine:

- Anne! Hemen eve gidip ödevlerimi yapmam gerekiyor, demiş.

Annesi ise durumun farkında, Ali’ye:

- Hayırdır oğlum! Bugün benden yardım istemeyecek misin? diye sormuş.

Ali:

- Hayır anneciğim! Öğretmenimizin kuşu bizim eve gelirse ve ödevlerimi benim yapmadığımı öğretmenime söylerse zayıf not alırım, demiş.

Ali’nin annesi ve öğretmeninin yaptıkları bu küçük oyun işe yaramıştı. O günden sonra Ali, bütün ödevlerini tek başına yapmış ve sınıfın en başarılı öğrencisi olmuştu.

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 149. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 149. Sayı