Prof. Dr. Ferruh Ağca ile Yeni Bulunan Dede Korkut Kitabı’nın Bursa Yazması İle İlgili Röportaj


 01 Ağustos 2023


- Hocam öncelikle kısaca sizi tanıyabilir
miyiz?
Ben 9 Eylül 1974 yılında Yozgat’ın Çayıralan
ilçesi Curali köyünde dünyaya geldim. 1996
yılında Kayseri Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat
Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü
bitirdim. Yine aynı üniversitede 2000 yılında
“Karamanlı Türkçesi Morfolojisi” adlı yüksek
lisans tezimi tamamladım. 2006 yılında
Hacettepe Üniversitesinde “Eski Uygur Türkçesiyle
Yazılmış Eserlerin Ses ve Şekil Özelliklerine
Göre Tarihlendirilmesi” adlı tezimle
doktor ünvanını aldım. 2006 yılından beri
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümünde, Eski Türk Dili alanında
profesör olarak görev yapmakta olup Eski
Türkçe özellikle de Eski Uygur Türkçesi üzerine
çalışmalarıma devam etmekteyim.
- Dede Korkut hikayelerinin Türk dil, kültür
ve tarihi açısından önemli bir yere sahiptir.
Yeni bulunan nüshanın durumu ve bulunuş
hikayesini bizimle paylaşır mısınız?
Bursa yazması, Bursa’da Sahaf İbrahim
KOCA tarafından 2018 yılında Bursa Muradiye
Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’ne bağışlamıştır.
Koca, yazmanın kendisine Fadıllı Köyü’nden
bir hoca tarafından getirildiğini söyler.
2021 yılında müzeyi gezen koleksiyoner
Mehmet YAYLA, sergilenen eserdeki “Dedem
Korkut Soylamış” ibaresini görünce, Dede
Korkut Kitabı’nın yeni bir yazması olduğunu
fark etmiş ve Prof. Dr. Ersen ERSOY’a duyurmuştur.
Böylece Dede Korkut Kitabı’nın yeni
bir yazması ortaya çıkmış ve bu haberi bilim
alemine Prof. Dr. Ersen ERSOY duyurmuştur.
Bursa Büyükşehir Belediyesi, kendi müzesinde
bulunan yazmanın tıpkıbasımını yapmış
ve 7 Temmuz 2023 tarihinde düzenlediği bir
toplantı ile yazmayı kamuoyuna takdim etmiştir.
Tıpkıbasımın girişinde, yayına danışmanlık
yapan Prof. Dr. Osman Fikri SERTKAYA
hocamızın Dede Korkut Kitabı ve Bursa Yazması
hakkında etraflı bir değerlendirmesi de
vardır. Bursa Büyükşehir Belediyesi, kendi ağ
sayfasında yazmayı dijital olarak da kamuoyupaylaşıma açmıştır.
- Yeni bulunun Bursa Nüshası ile Eski
nüshalar arasında ne gibi farklar söz konusudur?
Bursa Yazması’nın Özellikleri
1. Yazma 120 varaktan, 240 sayfadan oluşmaktadır.
2. Baştan ve sondan eksik yazmada, her sayfada
13 satır bulunmaktadır.
3. Dede Korkut Kitabı’nın hikâyelerden önceki
giriş kısmı, yeni başlangıcı, muhtemelen
yanlış ciltlendiği için 240. sayfada değil,
204. sayfada başlamakta, 204-203. sayfalardan
sonra 240. sayfadan devam etmektedir.
4. Hikâyelerin / boyların başlıkları kırmızı
mürekkeple yazılmıştır. Hatta hikâyerler
içinde yer alan bazı soylamalar da kırmızı
mürekkeple dikkat çekmektedir.
- Dede Korkut Hikayeleri’nin Almanya’nın
Dresden ve Vatikan’da bulunan nüshalarının
15. yüzyılda yazıya aktarıldığı biliniyor.
Yeni bulunan nüshanın hangi tarihe
ait olduğu söyleyebiliriz?
Bursa Yazması’nın Önemi
1. Dede Korkut Kitabı’nın ya da eserdeki
adıyla “Kitâb-I Dedem Korkud ‘Alâ Lisân-ı
Tâife-i Oguzân” adlı metin, Oğuz Türklerinin
destansı metnidir ve Anadolu’da
yazıya geçirilmiştir. Eser, aslında birçok
yazması bulunan Oğuznâmelerin Anadolu’daki
varyantıdır.
Eserin bugüne kadar dört yazması tespit
edilmiştir. Bunlar, Vatikan, Dresden, Türk
Tarih Kurumu ve Günbed nüshalarıdır.
Bunlar içerisinde Dresden ve Vatikan nüshalarının
yeri ayrıdır. Vatikan nüshası harekeli,
Dresden nüshası ise harekesiz bir
metindir.
2. Bursa Yazması, metin ve söz varlığı bakımından
Dresden nüshası ile büyük benzerlik
göstermektedir. Bursa Yazması’nın
harekeli olması, Dresden nüshasında okunuşu
tereddütlü olan ya da yanlış okunan
kimi sözcük ve ibarelerin nasıl okunması
gerektiğine yardımcı olacaktır. Böylece
Bursa Yazmasının keşfi ile Dresden nüshasının
da temellendiği daha önceki nüsha,
daha kolay okunabilmekte ve anlaşılabilmektedir.
3. Kağıdın filigranı, yazmada kullanılan kağıdın
1610-1640 yılları arasında Avrupa’da
üretildiğini göstermektedir. Dolayısıyla
metin en erken 17. yy’da yazılmış
olmalıdır. Bu bakımdan Bursa Yazmasının
dil özellikleri, diğer nüshalara göre daha
ilerlemiş durumdadır. Yazmanın bu özelliği,
Bursa yazmasının aynı yazmada Dede
Korkut Hikâyeleri’nin dil özelliklerinin farklı
yüzyıllarda nasıl şekillendiğini göstermesi
bakımından da önemlidir.
4. Bununla birlikte yazmada pek çok yanlış
harekeler görülmektedir. Özellikle yazmanın
istinah edildiği tarihlerde kullanılmayan
daha önceki yüzyıllara ait sözcükler
ya harekelemeden yazılmış ya da yanlış
harekelenmiştir.

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 200. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 200. Sayı