Rubailer


 01 Kasım 2024


1.

Acıyı gören sen, tatlıyı tadan

 Sana fikirleşmek verilmiş insan, 

Her gömülmüş olan hazine değil 

Altın değil her gördüğün parlayan.

 

2.

Suya girmiş olan yüzebilmeli, 

Yarışa katılan önde gitmeli, 

Tavuk kanadındandaha evladır, 

Dünyada kanatsızyürüyen biri.

 

3.

Gayretine erişemez bal arı, 

Konmadığın çiçek dalı yok arı 

Balla dolu bir tabağı överler:

Güzel… Ah bir görseydin sen bunları!

 

4.

Babam derdi: “Helal olsun ekmeğin, 

İyilerle bir yürüsün yüreğin,

Bahtsız koymaz seni Allahutaala 

Açık olsun yeter ona yüreğin!”.

 

5.

Zekâsızlar çoktur – zalimlerse bol,

 Zekâlıysa azdır – kol kanadı ol, 

Mutluluk ne imiş mutlular bilmez 

Mutluluğu bir de mutsuzlardan sor.

 

6.

Korkarım koç yiğit böbürür diye, 

Pahalı şeyler ile övünür diye,

Kulu hor görmekten çekinirim ben, 

Korkarım birisi kin tutar diye.

 

7.

Hayatta keyifle gülmüyor musun? 

Süslenip toylara gitmiyor musun? 

Kaldır başını, gün batıran Hüda, 

Şafağı attırır, bilmiyor musun?

 

8.

Arayarak mert erleribulurum,

Gözleyerek bilgeleri bulurum, 

Bana aydınlıkta yol gösterinsiz, 

Karanlıkta yolu kendim bulurum.

 

9.

Nazlı kızlar seçip-alır kocayı, 

Ben diyeyim size işin aslını: 

Keçe çıkıp bir alıcı arasa, 

Taliplisi kendi bulurhalıyı.

 

10.

Verilmedik şeyi özleme yürek, 

Bazen verilenle yetinmek gerek, 

Ne kadar uğraşsan da beyhudedir:

Hamurundan büyük olamaz ekmek.

 

11.

Kimisi ev yapar,kimi yol döşer, 

Kimi hayvan güder, kimi fil eğler… 

Övülecek işi olan hep susar, 

Olmayansa ulu ortaya kükrer.

 

12.

Çocukken gidenler büyüyüpgeldi, 

Cüzdanı boş gidendoldurup geldi, 

Yola koyduk onu ata bindirip, 

Geriye eşekle dolanıp geldi.

 

13.

Bilge der ki: “Herkes bir şeye atlar, 

Kimisi kaçırır, kimisi kapar, 

Kemiksiz kalır beyhude gezen it, 

Atılan bir taşı havada kapar”.

 

14.

Yalnız kötü sözü duyup işitme, 

Çalış, yorulmayı bahane etme,

Bir şeyler umuyor bu dünya bizden, 

Yoksa gelir miydik biz bu aleme!

 

15.

Ağa gerek yolları açmak için, 

Dostlar gerek düşmanı yıkmak için, 

Yerde yatanmerdivene gülmeyin, 

O merdiven seni kaldırmak için.

 

16.

Son ekmeği bize veren yiğitler, 

Sonra birerbirer yitip gittiler, 

Belki geri kalan ömürlerini 

Sevdikleri dostlarına verdiler.

 

17.

Biz gelince anam bizi karşılar, 

Giderken de yola çıkıp uğurlar,

Teyzem beni görse sarılır, ağlar, 

Anam bir anlığına dirilirtekrar!.


 

18.

Sinek yakınırmış: “Kovuldum” diye, 

Ağaç yakınırmış: “Dövüldüm” diye, 

Bakır da yakınırmış: “Anlamıyorum, 

Altın neden böyle övülür?” diye.

 

19.

Babam toyu, merasimiseverdi, 

Bir gün sözü alıp şöyle demişti: 

Güçlüye yenilmek ayıp değildir, 

Ayıptır zayıfsa yendiğin biri.

 

20.

Akıllı mı? – ele karışandır o, 

Akılsız mı? – elle dalaşandır o, 

Gül destesisoldum diye üzülmez 

Zira sevindirip güldürendir o !

 

21.

Gül getirdim, şiir dizdim, sinmedim, 

Ona varmak için neler etmedim… 

Hatrım beni gençliğe çekecek oldu, 

Yaşlılıktan utandım da gitmedim.

 

22.

Kimi yıldız gibi ister parlamak, 

Kiminin hedefi zirveye çıkmak, 

Aldırış etme bu kör zihinlere, 

Akıllının düşü, zekiyi yıkmak!

 

23.

Kâh işim rast gider mutlu olurum, 

Kahsolar, kuru bir yaprak olurum, 

Bir bakarsın dar bir odaya sığmam, 

Bir bakmışsın bütüncihan olurum!

 

24.

Sen aklını koru daim, arabam, 

Övünmeye hakkın çoktur, arabam, 

Varsın geçsin dört yanımdan taşıtlar 

Tıkırtına canım kurban, arabam!

 

25.

Yavru dediğimiz köpek olmasın, 

İpek dediğimiz kumaş olmasın, 

Her “Gel” denilende acele etme, 

Sonra o gelmeler gitmek olmasın!

 

26.

Arpalar övünür: “Ben şalım” diye, 

Keçeler övünür: “Paspasım” diye, 

Şal yelde savrulup ağaca güler: 

“Benim gibi uçamaz mısın?” diye.

 

27.

Fikirler durmadan döner başımda 

Filozof mu oldum şimdi de yoksa? 

Gitgide bal gibi tatlanır ömrüm 

Anlıyorum şimdi ne imiş dünya.

 

28.

“Evden çık”, sözüm şaka değil kardeş, 

Sosyalleş, insan koyun değil kardeş, 

Bil ki kapı yalnız örtülmek değil, 

Açılmak için de yapılır, kardeş.

 

29.

Sana ataların onuru yeter, 

Altında Türkmenin halısı yeter,

Bir kucak yeterken değersiz şeyden, 

Değerli olanın püskülüyeter.

 

30.

İtibar – aklınla kazandığındır!

Şöhret – sarp yokuştan tırmandığındır! 

Kalemim durdu – üstat olamadım, 

Artık kalem, olacak olanındır!


 

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 215. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 215. Sayı