Arşınlanırken bir Yunus edasıyla bizim dağlar taşlar
Süzülürken zihnimde en derin kelimeler, mısralar
Coşuyor yüreğimde gül demet beyitler, kıtalar
Fışkırıyor can damarımda sevdalı gazeller, murabbalar
Raks ediyor gönlümde ahenkli kasideler, koşmalar
Titretiyor yeri göğü aşk dolu mesneviler, destanlar
Çağlıyor içimde nağmeler, uzaklardan sesler sedalar
Sürgündür âdemoğlu, bu dünyada şahittir çağlar
Oysa bekleşir daima asırlar boyu canlar, ruhlar
Göçünce ne olur hâlimiz, yeter bize öte dünyalar
Olanlar olmuş, gidenler gitmiş yazılıyor sevaplar
Beklenir sabırla hep dirilişler, uyanışlar, kıyamlar
Hak huzurunda verilecek elbet hesaplar, kitaplar
Meleklerce yazılmışsa sağımızdan defterler, varaklar
Geçilir elbet üç adım, bir solukta köprüler, sıratlar…
derviş aynası
Dervişin şekeri üzüm, fikri iki gözümdür.
Dervişin aynası derviş, devası ermiştir.
Dervişin gittiği yol ezelden ebede bilimdir
Rehberimiz Kuran’dır, hakiki mürşit ilimdir
Dervişin düşmanı yalnızca nefsidir
Hayatta iyi işi hep doğruyu keşfidir
Derviş odur ki nefsini terbiye edendir
Sözün aslını, lisanın manasını bilendir
Dervişin fikri de zikri de daima birdir
Niyeti de emeli de Allah’a sevgidir.
Derviş kalbinin pasını arındırandır
Ruhunun isini kirini paklayandır
Derviş çok düşünüp özlü söyleyendir
Çilehaneye kapanıp mislini çekendir
Dervişliğin ruhu inzivaya çekilmektir
Tekbir ile rükûdan secdeye eğilmektir
Dervişliğin özü Allah’ı zikretmektir
Beş vakit namazda onu tesbih etmektir
Asıl derviş Allah aşkıyla yanandır
Dili kelâm ile kalbi imanla coşandır
Dervişin içi yanık dışı kavruktur
Eğriden uzak, doğrudan Tapduk’tur
Dervişlik dergâha gönüller bağlamaktır
İlimden irfandan ehiller sağlamaktır
Derviş her daim abdestli gerek
Tâc ü tahta tamah etmemek gerek
Derviş sözünün eri olmak gerek
Alıp yerden yere vurmamak gerek
Derviş mitili atmadan yollara revan olmak gerek
Konakta durmayıp meydan da olmak gerek
Mürşidi can kulağıyla dinlemektir marifet
Hakkı hukuku hikmeti anlamaktır marifet
Riyadan kaçıp doğruyu söylemektir marifet
Rüyadan uyanıp hakikati yazmaktır marifet
Dinleyene hak yolunu dinletmektir marifet
Görmeyene göstermektir doğru yolu marifet
Duymayana duyurmaktır özlü sözü marifet
Söylemeyene söyletmektir yapılanı marifet.
