HaftanınÇok Okunanları
COŞKUN HALiLOĞLU 1
KEMAL BOZOK 2
HİDAYET ORUÇOV 3
Emrah Yılmaz 4
Kardeş Kalemler 5
BAYAN AKMATOV 6
MARUFJON YOLDAŞEV 7
Şiir, Ali Akbaş hocamdan önce benim için kelimelerin güzelce yan yana gelmesi, girdaplı yalnızlıkların ağır bir dille anlatılması ve muammalı cümlelerin kurulmasıydı. Ben de çoğu eli kalem tutmaya başlayanlar gibi şiir yazmanın büyüsüne kapılmış kendimce dizeler oluştururken Hocamızla, Avrasya Yazarlar Birliğinde yollarımız kesişti.
İyi ki de kesişti.
Ali Hocamı dinledikçe anladım ki şiir yazmak için bazen dindiremediğin acını bir avuç kelime arasında unutacak kadar, bazen sevincini dizelerde çoğaltacak kadar, bazen yoksulluğunu sarı sayfalı bir kâğıtta paylaşacak kadar duyarlı ve derin olmak gerekiyordu. Mısralarda arabeske düşmeden yüreğe dokunmak, şurada bir yeri yakmak gerekiyordu.
Şiir ancak o zaman şiir oluyordu.
Ali Hocamız biz öğrencilerinden şiire dair ne beklediğini, nasıl çalışmamız gerektiğini ve yazdıklarımız hakkındaki görüşlerini net bir dille anlatarak daima büyük resmi görmemizi ister. Beğendiğini de beğenmediğini de doğrudan söyleyerek kalemimizin ilerlemesi gereken yolları gösterir. Şiirlerimizin kenarlarına okunaklı ve çok güzel bir el yazısı ile notlar yazarak, düzeltilmesi gereken yerleri işaretler çünkü bizi bu yazın dünyasında yalnız bırakmak istemez.
Ve savrulmamamız için sadece şiiri değil hayatı da anlatır.
Bizlere sohbetlerinde; vicdanı, değerlerinden ödün vermeden yaşamayı, sınırlarımızı çizmemiz gerektiğini, duygularımızın, düşüncelerimizin, kalemimizin sorumluluğunu almamız gerektiğini anlatır. Hayatın geçici, zamanın uçucu olduğunu ve bu yüzden üretken olmamız gerektiğini, kalemi küstürmememiz gerektiğini anlatır. Verdiğimiz sözde durmamızı, yeri geldiğinde affedici olmamızı, yeri geldiğinde de bir kalemde çizip atabilecek cesareti göstermemiz gerektiğini anlatır. Sebat eden, herkesle aynı masaya oturmayan, çocuklarına örnek olacak şekilde davranan, bir Türk olarak değerlerine, vatanına, dinine, bayrağına sahip çıkan insanlar olmamızın önemini anlatır. Bozkırdaki dolu başakların eğik durduğunu, insanlar hakkımda ne düşünür diye değil doğru bildiğiyle hareket etmenin güzelliğini, şükretmeyi, hoşgörüyü anlatır. Örnek olmalıyız ki birileri bizi model alsın ve güzel davranışlar toplumda kök salıp yerleşsin, der.
Ali Hocamız bize böyle der çünkü kendisi böyledir. Bildiği budur. Bize bildiğini anlatır. Bildiğinden şaşmaz.
Daima örnek aldığımız, ilham aldığımız kıymetli insan Ali Hocamız bizlere kattıklarınız için teşekkür ederim, hayatımızda daim olun.
Derin sevgi ve saygılarımızla…