Salıncak


 01 Ekim 2021


Sıkılıp ne yapacağımı bilemediğimde arkadaşlarımı çağırıp parka giderim. Bazen onları parkta beklemem gerekebilir. Bu da o günlerdendi. Salıncaklara yakın banklardan birinde oturmuş, oyun oynayan çocukları izliyor, arkadaşlarımı bekliyordum. Yalnız oynayan küçük kız ilgimi çekmişti. Yalnız olması tuhaftı. Belki de biraz utangaçtı. Kaydıraktan kaydıktan sonra salıncağa bindi. Elleriyle yakında koşan çocuklara bir şey anlatmaya çalışıyordu. Anlamayan çocuklar oyuna devam ettiler. Çok geçmeden aralarından biri sallanan kıza çarptı ve ağlamaya başladı. Çocuk yerden kalktı ve koşarak ebeveynlerinin yanına gitti. Çocuk koştukça yerlere kan damlıyordu. Yüzünü gören annesi bembeyaz olmuştu. Diğer anneler onu sakinleştirmeye çalışıyordu, çocuğun babası çok öfkeliydi. Sallanan kıza yaklaşıp bağırmaya başladı. 

Kız çaresiz bir şekilde olanları anlatmaya çalışıyordu fakat konuşulan dili bilmiyordu. Bu yüzden kendini ifade edemedi. Öfkeyle kendisine bağıran adamı da ikna edemeyince gözyaşlarına boğuldu ve parktan koşarak çıktı.

Kızın arkasından bakakalan adam en sonunda kızın dillerini bilmediğini ve onu anlamadığını fark etti. Çocuğunun yanına döndü. 

Şimdi burada mutlaka söylemeliyim.

O küçük kız bendim.

(AYB Balkanlar Online Hikâye Atölyesi / Eylül 2021)

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 178. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 178. Sayı