Sevgi ya da Nefret?


 01 Kasım 2024

SEVGİ YA DA NEFRET?

Dünyada ne çok; sevgi ya da nefret?

Belki de en çok şey nefrettir, hayret!

Etraf dolu sevgisiz  bakan gözler

Uçar dudak penceresinden kırıcı sözler.

 

Tüm evren ayna mı bize yansıyan?

Nefret bakışlarını biz mi hak ettik?

Her eylem mi geri dönen intikam?

Yoksa sevgiyi biz kendimiz mi mahvettik?

 

Hep sözler mı kalbi kırar sandınız?

Bakışları hiç hesaba katmadan. 

O gözlerle kırk hançer sançtınız, 

Hatta, bazen vurdunuz, ateş bile açmadan.

 

Bir göçmen misali geliriz ve gideriz,

Bu yolda kimilerini ezer geçeriz,

Tekrarı olmayan fani dünyada,

Kalbe en ağır yükü yükleriz.

 

Bir bakış bin kere öldürebilir,

Bir merhamet ise yüceltir sizi

Nefretten âlâ ceza mı olur?

Yok yere cezalandırmayın bizi. 

 

Yunus der hikmet dolu bir sözü

İşitelim, ona kulak verelim. 

Aşk ile var edilmiş insanın özü 

Öyleyse, sevelim hem sevilelim…

 

İNSAN

Henüz çözülemeyen bir bilmece

“İnsan nedir, insan kimdir, o nice?”

Sanma ki sadece basitçe iki hece 

Keşfe muhtaç sırdır insan kıymeti yüce.

 

Bir bedende taşır bin bir yüzü,

Sabit değildir değişir hep içi dışı. 

Unutur işine gelince verilen sözü,

Türlenir huyu, ahlakla olmaz işi.

 

Bazen olabiliyor melekten de üstün,

Bazense şeytana bile oluyor hoca.

Oynatır avucunda dünyayı bütün,

Söyleyip yalanlar gidecek hoşa.

 

Merhamet bozkırında gezer sakin sakin,

Hem avdır hem de avcıdır kendisi.

Zalimlik zıpkını hep elde lakin,

Yer, yutar isteyince hodbin nefsi.

 

İnsan, insan derler duydum hep onu,

Ne zaman nasıldır belli etmez bunu

Her an ortaya çıkabilir yeni bir yönü,

Bu sır neyle biter bilinmez  sonu.       

 

KEŞKE

Keşke her şey değişse birden,

Hiç kırgınlık olmamış gibi

Gökte güneş parlayıverse aniden

Sanki hiç siyah bulutlar olmamış gibi.

 

Keşke her şey değişse birden,

Rüya gibi olsa, çabuk unutsak.

Derin acılar bırakan sözler

Kelimeleri hiç duymamış olsak.

 

Keşke her şey değişse birden, 

Bazı hikâyeler olmasaydı hiç,

Bizi kıran, üzen tüm hatıralar

Yüzümüzde güller solmasaydı hiç

 

Keşke her şey değişse birden,

Geçmişe bir dönebilseydik 

Çaresizlik hissini bir gün,

Hiç yaşamamış olabilseydik.

 

Keşke her şey değişse birden,

Yalanlar, kavgalar olmasalardı. 

Masum ve günahsız tüm çocukların

Mutluluğunu çalmasalardı.

 

Keşke her şey değişse birden,

Değerini yitirmiş hisler canlansa, 

Sevdalıyım diyen çoşkulu âşık,

Gerçek sevgiyi ve aşkı yaşatsa.

 

Keşke her şey değişse birden,

Gökyüzünde uçsak umutlu ve hür.

Bir şarkı söylesek, gülsek, eğlensek

Yaşasak kuşlar gibi neşeli ve özgür.

 

Ne olur değişsin, değişsin her şey, 

Değişsin acılar, çaresiz haller.

Karın gizlediği  sert topraklardan 

Açılsın, bembeyaz, kırmızı güller…

 

*(Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk Kazak Üniversitesi Öğrencisi)

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 215. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 215. Sayı