HaftanınÇok Okunanları
ERKUT DİNÇ 1
HİDAYET ORUÇOV 2
HUDAYBERDİ HALLI 3
FEYZA TUĞÇE FIRAT 4
Emrah Yılmaz 5
Gülzura Cumakunova 6
ELMİRA ACIKANOAVA 7
insanın hâlleri
Bir zamanlar, bir yerlerde
Gönle tasa, dert saçılsa
Tanrı lütfu her hüner de
Gök buluttan gür açılsa…
Taş pınarın suyu gibi
Bir ahenkle, aşkla akar
Temiz eder kıyı, dibi
İlkin özü, kalbi yıkar
Tanrı nuru çıkar çıkmaz
Gönül açar gözlerini
Sağlam fikir yere çekmez
Nazla döker sözlerini
Öze dönüp duyar sızı
Dört yanına bakar şair
Temizleyip dünyamızı
Fikre kanat takar şair
Kartal gibi ufku süzer
Keder alır, elem alır
Cahilliğe, zulme kızar
Düşünceyle kalakalır
Akıl, hukuk sınar önce
Gördüğünü hemen almaz
Bu sınavı geçen bence
Bu dünyada fani olmaz
Öfkeli kalp, zehirli dil
Nefret etme ne olursun!
Yazdıkların boşa değil
Sevmiyorsan sen bilirsin
kulaktan girer, bedeni kaplar
Türkü, ezgi can gibi
Canı sarar kulaktan
Türküyü sev ben gibi
İlham taşar bulaktan
Ben türküyü dinlerken
Dünya çıkar aklımdan
Kalp türküyü anlarken
Kalbi yakar her bir an
Susuz, çölde su görse
İçmeye atılmaz mı?
Biri dürtse, taş vursa
Kaşları çatılmaz mı?
Sevip yakar kir, pası
Eski ömre can verir
Sarar ömür libası
Var ederek yön verir
Kulak eski bir düşü
Duymuş gibi sevdayla
Dirilterek geçmişi
Gönlüm dolar hülyayla
Dünün ağu, pasını
İçim sıra sürürüm
Halkın dövüş, yasını
Gerçek diye görürüm!
İnanmayı seçerim
Hilelere, oyuna
Ağuları içerim
Deliririm boyuna
her şeye heveslenme
Sen her şeye heveslenme
Sanatkârsan cefa yüklen
Bir kerpiçsin, taşım sanma
Gediğini bulup eklen
Bir olursa akılla hız
Yol gösterir her insana
Hak, adalet, şefkat yalnız
Yaraşmakta er insana
İlk ikisi sonraya eş
Olamadan gelse cana
Ardın buzsa, önün ateş,
Sen gidersin hangi yana?
Fayda görsen baş çevirip
Övünürken kaygı bulma
Suç gizleyip iş çevirip
Yarışmadan galip olma
Sen elinde olan ile
“Ben üstünüm!” deme sakın
Kıskançlığın gelir dile
Boş sözlere olma yakın
Sağlamca bas, usul dolan
Emeklerin almaz yara
Usanmaz ki üstat olan
Öğretirken balalara
oyun ucuz gülme pahalı
Sır ve endam erde gelir el ele
Kahkaha pahalı, ucuzdur hile
İçten gülenlerle eyle muhabbet
Yalandan gülenle konuşma bile
Kimi bilmek için mana güderler
Kimi söz bitince evden giderler
Sözün anlamını bilenler yalnız
Söylenen her söze dikkat ederler
Kimi seviyorsa duyguyla tanır
Yanıp tutuşması bakidir sanır
Kırmızı ipekli delikanlılar
Sararır nem değse, ipek utanır
Yiğide maharet, hüner gerekli
Er ki huyu güzel, çatal yürekli
Kimi hüner görse zerre kendinde
Övgünün peşinde gezer sürekli
Ömür tez geçerken neşe alasın
Birini bulmazsan birin bulasın
Sen hain olmayı aklından çıkar
Fesatlığı at ki mutlu olasın
Eğer insanlarla gezersen yer yer
Bir sözü söyleyip söze mola ver
Saygı gösterirken biri birine
Şaşırıp korkudan donmuşa benzer
Yoldaşlık, muhabbet arifte ölmez
Onun kıymetini akılsız bilmez
Âleme sır yaymaz seven insanlar
Dedikodu yapıp arkadan gülmez
Övünmen adını kıymetsiz eder
Kötüler ardından düşmanlık güder
Hatasız yaşarsan er bulur seni
Namertler elbette namerde gider
Nefis yanmak ister onu hoş görme
Her güzel kadına varını serme
Kadın endamıyla güzel olamaz
Huyuna bakmadan gönlünü verme
Çok sürmez hevesin geçer sonunda
Daha güzelini arar anında
Her gün gördüğünden sıkılır gönül
Eskiyi istemez arzu yanında
Yürek dalgasını mektupça bilir
Kızdığında bile kayıtsız kalır
Yarını gözleyip bekler sabırla
Yârinin yolunun kurbanı olur
Kimi kul kancıktır, gururu kovar
Kimisi bunlarla kavgayı sever
Kimisi “Güzelim, büyüğüm!” diye
Dolaşır ortada kendini över
Akılla karakter lazımdır kula
Aklı olmayanla çıkılmaz yola
Huyu bozuk kişi gereksiz güler
Aklın kıymetini bilmez budala
Eşin seni sevse sen de sev onu
Hımbıllar, aptallar bilmezler bunu
Erkek akıllıysa, kadın iyiyse
Hiç gelmez o evde huzurun sonu
Kadın dedikodu bilmezse eğer
Kırmızı güllerin boynunu eğer
Altından bir tahttır yârin döşeği
Böylesi bir kadın dünyaya değer
Malı var diyerek zengini alma
Sakın ha ucuza meyilli olma
Anası, babası asil olandan
Gözünü yumup da habersiz kalma
Misafir dostlara surat asılmaz
Misafir yanında eşe küsülmez
Eşinin dostuna güler yüz göster
Muhabbet çoğalır, artar eksilmez
Dostun iyi huylu, muteber olsun
Şakasın da bile haddini bilsin
Sen ona bir şeyler söylerken kalpten
Gözü kadınından uzakta kalsın
Bugün dost olanlar yarın had aşar
Çıkarı olursa yanına koşar
Kalbinde ihanet, kaygı olmayan
Dostun kıymetine terazi şaşar
Şimdiki doğanlar aç doğar mala
Düşünmez hak edip hakkını ala
Küçük ticaretle gülünçlük satar
Utancı kaybeder kul olur kula
Kimi ütmek için hileler yapar
Menfaat uğrunda kıyamet kopar
Kavgayla, davayla bencil insanlar
Boş lafa kapılır, harama sapar
Çocuklar ilk başta masum yetişir
Öfkelense bile hemen yatışır
Oyunda kucaklar birbirlerini
Oyunda sarılır, çeker, tutuşur…
Biri eve gider ağlayıp yer yer
Onlar da daha çok acı sözler der
Oyun oynuyorken geçimsiz olan
Geçimsiz anneye, babaya benzer
Kem komşu kendine kazarken kuyu
Uzak dur, sana da değmesin tüyü
Aslı yücelerin tesiri yüce
Zaman değişse de değişmez huyu
Bizdeki düzelmez, en büyük özür
Biri kaş çatarsa iftira hazır
Kötülük yapmaya adanmış herkes
Kimi cellat olur, kimisi vezir