HaftanınÇok Okunanları
Ayşe Solmaz 1
ERKUT DİNÇ 2
ZEHRA TAŞDEMİR 3
KEMAL BOZOK 4
Emrah Yılmaz 5
ANAR 6
FEYZA TUĞÇE FIRAT 7
KIRGIZIM BENIM!
Kırgızım benim!
El üstünde tutar, dağları, ovaları,
Dört bir yana dağıldığın devirler kaldı şarkılarında!
İçten içe üzdü
harika hayat hikayesi,
Kırılmış kenarı, dertlerle dolu asırda...
Kırgızım benim!
Zorlandın kıyamadan kanına
Oğlum-kızım dedin
hasret dolu günlerini unutmadan...
Biraz filizlenince neslin, kaynamakta olan toprak aldı
Karaltısı oldun,
Gözlerindeki feri söndürmeden.
Hazırlandın yola
Aniden gelince ayanın...
Kabul eyledin
Kadimden gelen beyanın...
Bakarsın sırlı neslini toparlayarak,
kanını-canını veren...
Asırlar boyu hep birden...
Kuvvetin artıp
Hususî kutsal ruhun gibi,
Talih msali konup
Eline evcil kuşun gibi!..
Hızırlı yerin ezelden durur toprağı
Kırgızımın geçtiği
Göbek kanının damladığı kutsal yer!
GÜNEŞ ADAM
Taş resimlerine
- I -
Ben, ateşim,
Oynayan kaderle,
Hayat denen!...
Yalımdan yalım çıkarak,
Güneşe dönüştüm!..
Asırların koynunda,
Rüzgârın oyununda...
Yağmurlu nehrin boyunda....
Zamanın kumdan gömleğini
Giydim işte...
Sarp kayalıkların yamacındayım.
İşte, ben!
Güneş Adamım!
Ey, insanlar!..
Koruyun beni de, kendiniz gibi!..
- II -
Eskiyim dağlar misali,
Eskiyim toprak misali.
Beşiğim dağdır.
O devirden
Bir yolcuyum, yoldaki,
Dağlar ile ebediyyen
Sofralaş oldum.
Taşa dönüşen dalgasına binerekten,
Hayat denizinde ebediyyen yüzen,
Ben, insanım!
Eskiyim toprak misali,
Dağlar ile boy ölçüşen...
Orada yetişen ardıç misali
Bir şarkı söylerim,
Ben, muzayım!...*
Ben, ateşim, yaratırım!
Geçmişin gibi, bugünün gibi,
Varım daima!..
*Muza: Antik esin perisi.
SEN HİÇ DEĞİŞME
Tabiatta kar,
İnsanlarda kahır!
Ezelden beri bitmez mansap kavgası!..
Erik gülü düşüp,
Bahar tekrardan üşüyüp,
Unutturdu baksanıza saf sevdayı?!
Başköşede fırtına!
Rüzgârın açık bıraktığı...
Tatlı bir ümit saçılıyor gözlerde.
İnsanların simasını
Saklamakta mı gurup?!
Ama, Gerçek sen hiç değişme!..
DAĞLARA!..
Dağlara!..
Dağlara!..
Diyerek Kırgızım daima, Sağ-Solda,*
Yüreğini yönlendirmiş yücelere,
Konarak
Pençe atarak
Yaban keçilerine, geyiğe...
Dağlarda kartallar misali haykıran,
Yetişerek bulutlara gönülleri,
Temizlen, diyerek kendine, temiz can!..
Yıldızlar misali yanmışlar gökyüzünde,
İleri atılarak, her bir zirver, her bir yamaçtan...
Ateşe dönüp her bir zirve, her bir yamaçtan
Yüzyılın gecelerini savuran
Ruhuna sayısız milleti belemiş
Sayısız devirler adından
Atalar nur misali yükselmiş,
Destek olarak nesillerin ardından...
Dağlara!..
Dağlara!..
Dağlara!..
Deyip daim bakıp, Sağ, Sola,
Yıldızlı gökyüzünü düşündürerek,
Ataların hatırasını uyandırarak,
Dönüştüler dağlara, dağlara!..
Vakarlı ruha sahip alptir onlar,
Ancak kaleli şehirler dayanaktır.
Sırrına sayısız halkı şaşırtan
Saklanmış olan yelesi var!
Yaslanıp eteğiyle örterek
Yaşayan nesillerin talihi var!..
Bu gün de;
Dağlara!..
Dağlara!..
der Kırgız yüreği, Sağ, Solda,
Ebediyen, nesilden nesile
Belenir dağlarda, dağlarda...
*Sağ ve sol kanat Kırgız boyları kastedilmektedir.
ANA DİLİ
Ana dili, senin damarın
Ulu bir çınarınki gibidir.
Yerle göğün özünü
Yararak mı boy verir!..
Ana dili, senin damarın
Ulu bir kavağınki gibidir.
Yüzyılların özünü
Yararak mı boy verir!..
Hazinemdir en kutsal,
Nesillere meşale!
Anamın elinde gönüldür,
Ruhtur, babamın elinde!
Hazinemsin hesapsız!
Senle tanıdım herşeyi,
Kökü bir olan Türk elleri,
Bilirler senin kadrini!
Eskidir Kırgız dili de,
Eskidir Kırgız dini de,
Eskidir Kırgız gönlü de,
Başın da başıdır eli de!
Tanrı, Yüce Yaratan,
O'dur kutsallık, veren,
Manas'tan başlayıp tanısan,
Kırgızca uludur herşeyden!