Simurg Kuşunun Hikâyesi


 01 Nisan 2025


AKT: Esmanur DEMİR 

Simurg kuşu, farklı kültürlerde farklı hikâyelerle temsil edilir. Türk mitolojisinde ise, kendini arama ve yeniden doğuş anlamına gelir. Ayrıca Zümrüdü Anka kuşu, Feniks gibi adları ile de bilinir.

“Gerçek yolculuk insanın kendine yaptığı yolculuktur." diye söylemiş bir düşünür. Ayrıca küllerinden yeniden doğan ve çıktığı yolun sonunda kendini bulan büyülü, fantastik Simurg kuşunun hikâyesinden bahsedeceğiz.

Rivayete göre, Simurg bilgi ağacının dallarında yaşar ve akla gelen her şeyi bilir. Bütün kuşlar ona inanır ve zor durumlarda Simurg’un onlara her zaman yardım edeceğine inanırlar. Öleceğini hissettiğinde ağacın dallarındaki yuvasında ölümü bekler. Ta ki güneş tüm görkemiyle çıkıp kurumuş dalları yakana kadar. Böylece Simurg bu yuvada yanarak ölür ve küllerinden yeniden doğar.

Bu döngü devam ederken bir gün kuşların başına öyle bir şey gelir ki, Simurg'dan yardım istemek zorunda kalırlar. Ancak Simurg uzun süre ortalıkta görünmez. Onun gelmesini beklerler. Sonunda umutlarını yitirip her şeyin bittiğini düşündükleri sırada, uzak bir diyarda Simurg'un kanadından bir tüy bulunur. Umutları yeşeren bütün kuşlar toplanıp Simurg'un yuvasına gitmeye karar verirler.

Ama Simurg'un yuvası görkemli "Kaf Dağı"ndadır. Oraya ulaşmak için yedi vadiyi geçmek gerekir. Bu vadiler o kadar zorludur ki yolda birçok kuş kaybolur.

1.Vadi: İrade Vadisi

Bu yer kuşlar için cennet gibidir; burada zevk ve sefa vardır. Onlar istedikleri her şeyi irade vadisinde bulurlar. Burada herhangi bir kısıtlama yoktur. Çalışmadan da bir mevki sahibi olabileceklerini, her şeye sahip olabileceklerini sanırlar. Kuşların çoğu vadinin büyüsüne kapılıp, o kadar çok şey isterler ki bu vadide birçok kayıp verilir.

2. Vadi: Aşk Vadisi

Vadiye girerken bütün kuşların gözünü duman bürür. Buradaki taş ve tahta parçaları gözlerine kuğu gibi görünür. Gözleri kör olmuştur. Böylece sürüklenirler ve birçoğu gözden kaybolur.

3. Vadi: Cahillik Vadisi

Bu vadide her şey güzel görünür. Böylece Simurg'u unuturlar. Nereye gittiklerinin bir önemi yoktur. İlginç şeyler görürler ama bunların ne olduğunu sorgulamazlar. Onlar bir şeyleri umursamadıkça düşünmemeye başlarlar. Düşünmedikçe unuturlar. Unuttukça yükleri hafifler ve amaçsız gülümsemeye başlarlar.

4. Vadi: İnançsızlık Vadisi

Vadiye girince her şey bir anda anlamını yitirir. Simurg'u bulmanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini düşünürler. Öleceklerini iddia edenler, Simurg'un çözüm bulamayacağını söyleyenler olduğu gibi, bunca zamanın boşuna olduğunu, emeklerin boşa gittiğini düşünenler de vardır. Bütün bunlardan sonra kuşların çoğu, yolculuğu tamamlayamayacaklarını ya da tamamlasalar da faydası olmayacağını söyleyip geri dönerler.

5.Vadi: Yalnızlık Vadisi

Vadiye giren bütün kuşlar korkar. Sanki oldukları yerde sadece kendileri varmış gibi endişelenirler. Aç olan sadece karnını doyurmayı düşünür. Tek başına avlandığı için başarılı olamaz ve daha büyük hayvanlara av olur. Her biri kendi başına hareket etmeyi seçer ve yolunu tek başına bulmaya çalışır. Sanki kimse yokmuş gibi kendilerini yalnız hissederler. Hâlbuki aynı amaçla uçtukları milyonlarca kuşun akıllarının ucundan bile geçmez.

6.Vadi: Gıybet Vadisi

Kuşlar vadiye girince her köşeden fısıltılar duyulmaya başlar. Arkadaki kuş, Simurg'un yeniden doğduğunda tüylerinin yandığını söylüyor. Karşıdaki kuş bunu duyar ve yanan tüylerin bir daha çıkmadığını söyler. Karşıdaki bir kuş bunu duyar ve yanan tüyleri çıkmadığı için saklandığını söyler. İlerideki bir kuş bunu duyar ve Simurg'un morali bozuk olduğu için saklanırken kendisini görenlere zarar verdiğini söyler. Öndeki kuş bunu duyunca herkese zarar veren Simurg'un dayanamayıp kendini öldürdüğünü söyler. Önde giden kuşa gitmeye gerek kalmadığı, Simurg'un artık olmadığı bildirilir. Birçok kuş söylentilere inanarak geri döner.

7. Vadi: Ben Vadisi:

Bütün kuşlar “ben” vadisine girdiği anda içlerinde farklı bir his uyanır. Kimisi bir kuşun kanadını eleştirmeye başlar, kimisi her şeyi bildiğini iddia eder. Kimisi yanlış yola gittiklerini, kafa karışıklığı yarattıklarını söyler. Her kafadan bir ses çıkar. Herkesin kendi görüşü vardır ve herkes haklıdır. Hepsi ön planda, lider olmak ister, öne geçmek için birbirlerini ezmeye başlarlar. Ta ki vadiden çıkana kadar, “ben” den uzaklaşana kadar…

Ve nihayet, vadiden “Kaf Dağı’na” ulaşınca, yola çıkan milyonlarca kuştan yalnız otuzu kalır. Zorlu vadilerden geçen bu otuz kuş yuvaya vardıklarında diğer kuşların tamamı kendileri ile birlikte Simurg olduğunu öğrenirler. Kurtarıcı, bilge, mükemmel kuş; bunlar yedi vadiden geçen kuşların hepsidir.

Yani düşünen, kendini geliştiren, yeteneklerine inanan, birlikte hareket etmeyi bilen, dedikodu yapmayan ve en önemlisi benliğini terbiye eden kuşlar Simurg’tur.

Bu hikâye insanın aradığı gerçeği temsil eder ve manevi bir yolculuktur. Aradığımız şey ne yerde ne de göktedir, bize çok yakındır. Aslında kim olduğumuz tamamen kendimizi bulmakla ilgilidir. İnsan kendi iç dünyasına ne kadar çok dönerse o kadar zengin ve derin olur.

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 220. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 220. Sayı