ŞİÖ Duşanbe Zirvesi


 01 Ekim 2021


16-17 Eylül 2021 tarihlerinde Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) Duşanbe Zirvesi gerçekleştirildi. Bu zirve birkaç husustan dolayı önemliydi. Birincisi, zirve koronavirüs pandemisi sonrasında yüz yüze düzenlenmekte olan ilk toplantıydı. İkincisi, bu sene ŞİÖ kuruluşunun 20. yıldönümünü kutlamaktadır. Üçüncüsü, ŞİÖ coğrafyasın tam göbeğinde yer alan Afganistan konusu uluslararası gündemin ilk sırasındadır.

Ne var ki, zirveye Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cingpin ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin gelmemesi örgütün geleceğine dair ciddi sorunların olduğunu ortaya koymuştur. Dolayısıyla ŞİÖ üyeleri arasındaki denge ve örgütün Türk İslam Dünyası bakımından önemini tahlil etmemiz gerekmektedir.

ŞİÖ’nün önce Çin ve Sovyet Birliği arasında başlayan ve daha sonra SSCB dağıldıktan sonra masanın bir tarafından Çin diğer tarafında Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan olarak devam eden sınır sorunları ile ilgili müzakerelerin sonucu olarak ortaya çıktığını hatırlatmakta yarar vardır. Sınır sorununçözülmesi hem Çin’in hem bağımsızlığını hem yeni ilan eden Orta Asya cumhuriyetlerinin çıkarınaydı. Nitekim tarafların sağlıklı ilişkiler kurması için Çarlık Rusya döneminden miras kalan sınır sorununun çözülmesi gerekmekteydi. Bu bir yandan kıtanın iç tarafında uluslararası sulardan uzakta bulunan Orta Asya ülkelerinin dışarıya açılması için gerekirken, diğer taraftan Çin’in Orta Asya üzerinden Avrupa ve Ortadoğu’ya ulaşması için elzemdi.

Bu açıdan ŞİÖ’nün kurulması jeopolitik anlamda Çin’in Orta Asya’yı Rusya’yla bölüşmesi anlamına gelmekteydi. Daha sonraki yıllarda Çin’in sadece bölgesel değil, küresel politikada nüfuzunun artması Moskova’yı tedirgin etmekteydi. Dolayısıyla Rusya’ya ŞİÖ çerçevesinde Çin’i dengelemek için Hindistan’ın üyeliği önemliydi. Moskova’nın bu önerisine Pekin Pakistan’ın üyeliğini önermiş olmalı ki, 2016 yılında Hindistan’la beraber Pakistan da ŞİÖ’ne üye oldu. Böylece örgüt çerçevesinde Hindistan Çin’i dengelerken, Pakistan da Hindistan’ı dengelemekteydi.

Orta Asya açısından bakıldığında ŞİÖ’nün kurulması ve bölge ülkelerinin Çin ile aynı örgüt çatısı altında bulunması Rusya’nın dengelenmesi anlamına gelmekteydi. Daha da önemlisi, Orta Asya için Rusya ve Çin gibi büyük güçlerin arasındaki işbirliği önemlidir.

ŞİÖ DUŞANBE ZİRVESİ

Kazakistan dış politikasının “güven arttırıcı önlemler” söylemi açısından bakıldığında ŞİÖ, Rusya ve Çin arasında doğal “güven arttırıcı önlemin" oluşmasını bildirmektedir. Örgüte Pakistan ve Hindistan’ın üye olması, Orta Asya’nın Güney Asya’ya açılması bakımından dikkate değerdir.

Aslında Orta Asya ŞİÖ coğrafyasında merkezi konuma sahiptir. Bu durum ŞİÖ Duşanbe Zirvesi Sonuç Bildirgesi’nde de şu şekilde teyit edilmiştir: “Devlet başkanları, Orta Asya’nın ŞİÖ’nün çekirdeği olduğuna dikkat çekmektedir. Orta Asya devletlerinin ülkelerinde ve bir bütün olarak bölgede barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarını desteklemekte, Orta Asya Devlet Başkanları Danışma Toplantılarının düzenle olarak yapılmasını memnuniyetle karşılamaktadırlar.”

Dolayısıyla, gelinen aşamada Moskova-Pekin-Yeni Delhi arasındaki rekabeti göz önünde bulundurduğumuzda, ŞİÖ’de Orta Asya’nın önemi artmaktadır. Duşanbe Zirvesi’nin gündemindeki iki konu da Orta Asya’nı doğrudan etkilemektedir. Onların birincisi, Afganistan’daki durum, ikinciside İran’ın örgüte üyeliğidir.

Afganistan konusunda üye ŞİÖ üye ülkeler arasında ortak tutumun olmadığı ortadadır. Zirve sonrasında imzalanan 30 belgenin hiçbiri Afganistan konusu ile ilgili değildir. Sadece Duşanbe Bildirgesi’nde “Üye Devletler, Afganistan’ın terörizm, savaş ve uyuşturucudan arınmış, bağımsız, tarafsız, birleşik, demokratik ve barışçıl bir devlet olarak kurulmasını savunuyorlar. Üye Devletler, Afgan toplumundaki tüm etnik, dini ve siyasi grupların temsilcilerinin katılımıyla Afganistan’da kapsayıcı bir hükümet kurmanın gerekli olduğunu düşünmektedir.” diye belirtilmektedir.

Vladimir Putin ve Şi Cingpin’in Zirveye çevrimiçi olarak katılmalarının sebebi Afganistan konusundaki fikir ayrılığı olabilir. Özellikle Tacikistan’ın Taliban karşıtı tutumunu dikkate alırsak, Çin ve Rusya devlet başkanlarının bu şekilde Rusya ve Çin Duşanbe’nin tutumunu paylaşmadığını göstermiş olabilir. Her ne kadar Tacikistan burada Afganistan’daki Tacikler konusundan dolayı bu tutumdaysa da, sonuç itibarıyla Duşanbe’nin bu politikası Rusya’nın çıkarınadır. Çünkü Taliban ile Çin’in birbirine fazla yakınlaşması durumunda, Moskova bölgede bu oyunu bozabilecek ülke oluşturmuş bulunmaktadır.

İran’ın ŞİÖ üyeliğine gelince, Tahran örgüte üyelik sürecini başlatarak aslında yeni Doğu Politikasını ilan etmiş bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani döneminde Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan dolayı Tahran Avrupa’dan yatırım gelecek umuduyla Rusya ve Çin ile işbirliğini beklemeye almıştı. Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ise önceliği Asya’ya vereceği sinyalini vermektedir. Aynı şekilde 2015 yılından bu yana zor dönemini yaşayan İran-Tacikistan ilişkilerinde de yeni bir sayfa açılmış bulunmaktadır. Dolayısıyla, bundan sonraki aşamada İran dış politikasının Asya yönünün etkinliğinin artacağını söyleyebiliriz. İran’ın ŞİÖ üyeliği örgütteki Müslüman ülkelerin sayısını arttırmaktadır. Esasında ŞİÖ Duşanbe Zirvesi’ne Belarus Devlet Başkanı dışında sadece Müslüman liderlerin katılması da ilginç bir tesadüftür. Buna ek olarak, Şanghay İşbirliği Örgütü Sekreterliği ile Arap Devletleri Ligi Genel Sekreterliği arasında Mutabakat Zaptı’nın imzalanması ve İran’ı birliğe kabul etme sürecini başlatılmasının yanı sıra Katar, Mısır ve Suudi Arabistan’ının yeni diyalog ortakları olarak kabul edilmesi ŞİÖ’deni İslam Dünyasının ağırlığını artacağını bildirmektedir.

Orta Asya açısından İran’ın ŞİÖ’ne üye olması bölgenin Ortadoğu’ya açılmasını kolaylaştıracaktır. Ancak onun için İran’ın ABD yaptırımlarından kurtulması gerekmektedir. Aksi takdirde ABD’ye karşılarına almak istemeyen bölge ülkeleri İran’la işbirliği kurmaktan çekineceklerdir.

Sonuç olarak ŞİÖ Duşanbe Zirvesi bir yandan örgütün geleceği ve etkinliğine dair soru işaretlerini arttırırken, diğer yandan bölgedeki ülkelerin işbirliğini güçlendirmektedir. Zirvede Tacikistan, Pakistan ve İran’ın etkinliği gözlemlenmiştir. Tacikistan ev sahibi ülke olarak ön plana çıkarken, Pakistan Başbakanı İmran Han Orta Asya ülkeleri ile daha yakın işbirliği kurma olanağını elde etti. İran’ın yeni seçilmiş Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin ilk yurtdışı ziyareti olan Duşanbe Zirvesi, Tahran’ın yeni dış politika anlayışının ilanı nispetinde oldu.

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 178. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 178. Sayı