Sokak ve diğer şiirler


 01 Temmuz 2021



SOKAK

 

Uzun ve siyah paltosunu yakasını kaldırıp

Fötrünü sola eğik giymiş

Ara vermeksizin sigarasını tüttürmekte olan sokak

Beni ıskalayıp önümden geçtiğinde

Kendi insanlığım üzerinde tekrar düşünüyorum

Hemen ardından ayaklarım altında sürünüp giden sararmış yaprağı gördüm

Başımı kaldırdım

Bakışımı göğe çevirdim

Gökyüzü masmavi

Uçsuz bucaksız

Yapraklar gözyaşına dönüşmüştü

Hem de

Sinip gidiyordu sokakta.

 

 

 

 

 

 

 

 

RÜYA ŞEHRİNDE

 

Şehirdeki insanlar birbirine benzemez

Çöle gidenler benzemeyiverir Bin Bir Gece’ye

Hatıralar saçlarını tarayıp durur her daim

Ta ki sabaha kadar

Bu şehrin rüyası ne kadar kısa!

Gah acı

Gah şirin

Baksana! Benzeyiverdi ikimize

Söyle bu rüyaların yorumunu kime bırakayım.

 

 

 

GECE SÜPÜRÜLDÜĞÜNDE

 

Güneş ve ay birine sırtını dönmüş

Mesafelerde

Gecenin rengini kıyaslayarak

Denizin dilini işitmeye gayret ederek

Kuşların kanatlarına heveslenip

En mükemmel dünya diye müziğin notalarını

Yazıyorum

O bilmediğim sözleri

O senin bilmediğin notaları

Hem onların da farkında olmadığı notaları

Sen geceyi süpürüp bitirdin sözlerde

Boynunda asılı olan kimin kaybettiği zincir?

Gözlerine sürdüğün hangi renk?

 

 

 

SENİN KANDİLİN

 

Kendime uzağım

Sadece sana yakın

Bana yakınsın, kendine uzak

Ebediyen aydınlık

Asla sönmez

Söyle ey gülüm! Bu nasıl bir kandil?

 

 

 

 

 

 

 

TEHLİKE

 

İnsanlarla dopdolu evde

Hiçbir zaman yegâne bir ruh vardır diye düşünmüyorum

Tutmanın imkânsız olduğu su gibi

Sıvazlamanın imkânsız olduğu fil boynu gibi

Yazmanın imkânsız olduğu formüller gibi

Çözümü olmayan şiir gibi dopdolu insan kümesi

Kendi resimlerini çizmekte.

 

 

VATAN

 

Doğduğumdan beri var

Aklımla hayallerimi süsleyen vatan

Özlem arabası sürer her gün

Her dakika

Şu an bile

Göz önümde bitiverir

Gurbet çölünde dedemi koyduğum yer.

 

 

MAHKÛMİYET DENKLEMİ

 

Gece veya gündüz

Uyusa kırmızı gülün aşerme vaktinde

Sevginin ritmik müziği

Bütün ressam veya not tutanlar

Bir zeval anında birdenbire çıkıverse karşına

Bir arığın tasviri

Bir dinin hatırası

Veya insan olmanın mukaddimesi

Farkında olmadan çizilmiş olur

Ardından karşıdan sana doğru çıka gelir

Oturduğu

Mahkûmiyet paytonu

Tüm renklerin çizilmesinden müstesna halde

Gözlerini kısmış güneye bakınıp durur

Miras kalan gözlerindeki gönül yarası.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ÜRÜMÇİ

 

Sevme hakkındaki duygularım yanılarak

Soğuk duvarları kucaklayıp durduğu anlarda

Kız öğrenci yurduydu

Çimlerin ortasında bir erkeği altına alıp sevmekte olan o kadın

Bir halk parkıydı

Azıcık para için yüzünü dökmüş şair

Başını kaldırmadan yürüyordu

Bu İttifak Yolu idi

Sokak yüzleri paraya benzeyen adamlar

Sabun gibi köpük üreten filozof

Gözlerini erkelerin üzerinden alamayan kız

Yukarıdaki yaşamın resmi idi

Ürümçi

Bıyıklı dostumun beni yolcu ettiği şehir

Ürümçi

O öyle şehir

Kalbimde ışıldayıp yatan

Zemheri soğuk ile bir demet koru iki elinde tutan

Okşayıp uyutabilen.

 

 

 

MİLÂDİ TAKVİMİ

 

Aritmetik sayıları ve denklemleri anlamam

Ben sersemlik içindeyim

Ne demek için değil, sadece neyi kıyaslamamak

Neyi düşünmek için değil, sadece neyi düşünmemek hakkında fikir yürütüyorum

Bazen kendim bile farkında olmadan dalgalı denizin öteki sahiline geçiyorum

Ardından arkama döndüğümde

Karşı yakadakilerin çığlıkları gök gürültüsüne dönüşür

"Onun kanatları yokken karşı yakaya nasıl geçer?

Baksanıza hiç ıslanmamış!

Bunda kesin bir sır var" dediklerini duyuyorum

Ardından onlar bakıp bağırıyorum

"Herkes kanatlı doğmuştur

Yanlış olsaydı meleklerin resimleri duvarlara kanatlı çizilmezdi"

Ben burada uzaklaşıyorum

Onların anlayıp anlamaması hiç umurumda değil.

 

 

 

 

 

FİHRİST

 

Kapı vuruluyor

İçinde veya dışında ben yok

Kapının fihristine yazılı güneş

 

Arka bahçedeki gül bahçeden geçtim

Kurumu güller

Yapraklar

Sükût

Tıpkı ölüm kervanı gibiydi

 

Herkes yabancı

Adanı yazmaya yetişti dağılmış gül bahçeye

Fakat tekrarlanan cümleler tanıdık

 

Bizim heykelimiz

Yorulmuş zamanın duvarında

Gece denizde gemiler hazır

 

Herkes kapanmayan pencere

Anılar uzun uzun, yan yana vaaz edilse de

Yine de benim sevdiğim gece senin gibi yüce

 

Tüm kasideler gözyaşları içinde okunduğunda

Ben yine de senin fihristini kazmak için kaçtım.

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 175. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 175. Sayı