Suyun yazgısıdır
Seyr-i sefer eylemek
Kilide girmez damlası
Kar olur,
Düşer göğün gülşeninden
Rüveyda olur,
Toprağa siner kokusu
Miski amber olur,
Ayrı düşer meyve dalından
Yakup Yusuf’undan
Yusuf Züleyha’sından
Ahû zâr eder
Gözünden akan su
Kor olur,
Ferhat Şirin’i ister bağında
Dağı deler kazması
Yürek yangınlarına
Çare olur duada su
Yitik seraba dönüşür
Aşkın havzası
Sevenin imtihanıdır
Sevilenin göz yası
Hacer’in adımlarında
Yükselir
Zemzemin nidası
İsmail’in topuk izindedir
Çölün suya kanması
Su, kavuşmadır
Hâyy’dan gelen ruhların Hû’ya
Kavuşması,
Kulun rahmetle buluşması,
Rab kapısında duanın
Gönül kapısını aralaması.
Nefis gömleğini
Nefes ırmağında ıslatıp
Sevgiliye bağışlanması,
Suyun nimetindendir
Tuzun şifası,
Suyun gizindendir!
Vakit o vakittir!
Şifa niyetine vurulsun yârelere
Bir dem su!
SERZENİŞ
Karantina yalnızlıklarda
Tekillenmiş kalabalıklar gizli
Hüzne müptela nemli bakışlarda
Yarım kalan tebessümler sisli
Temmuz ayazında yalınayak
Zemheri kışlar dolaşır ellerde
Senin sahilinde yosunlu taşlar
Zühre açar benimse dalgalarımda
Yusuf’unu taşır bağrımda çöller
Kıyısına atılmış gam bedesteninde
Harut’la Marut’un fısıltısı duyulur
Derdest edilen kuyunun derinliğinde
Çöl serabını, gece mehtabını arar
İz düşümünden aşikâr eder kendini
Ten giysisinden azade sevdalar
Göğüs kafesinde saklar hikâyesini…
