Ukrayna Halkının Kalp Çarpıntısı ve Aynasıdır


 01 Şubat 2024


Taras ŞEVÇENKO (9 Mart 1814 – 10 Mart 1861) Kievşçina vilayetinin Zvenigorodsk ilçesinin Morintsi köyünde dünyaya gelmiştir. Babası bir toprak ağasının kölesiydi. Çocuk yaşta önce annesini sonra babasını kaybetti… Bogorski adlı köy keşişinin yanında okuyan Şevçenko ilk defa Ukrayna aydınları hakkında orada bilgi sahibi oldu ve resim alanında ilk dersi orada bulunan bir ressamın yanında aldı. 14 yaşına geldiğinde ise Vilşanı çiftliğinde P.Engelgard adlı toprak ağasının yanında çiftlik hizmetçisi olarak çalışmaya başladı. 1831 yılında San-Petersburg'a taşınan P.Engelgard beraberinde genç yeteneği de götürdü ve saray ressamı olarak eğitilmesi için V. Şiryaev'in yanına verdi. Asıl işi olan çiftlik hizmetçiliği yanısıra boş zamanlarını Yaz bahçesinde geçiren genç ressam geceleri de burada heykeller yapmaktaydı. Bu dönemde ayrıca şiir de yazmaya başlamıştı. İ.Grıgoroviç, O.Venetsiyanov, K.Brülov ve V.Jukovski gibi aydınlar 1838 yılı baharında bu genç yeteneği yakından tanıdıktan sonra, onun kölelikten kurtarılması için gereken ücreti (o dönemin parası ile 2500 ruble, yani 45 kilo temiz gümüş karşılığında) ödeyip azad edilmesini sağladılar. Sanat Akademisi talebesi olduktan sonra ünlü sanatçı K.Brülov'un dikkatini çekti ve genç yetenek onun yanından ayrılmaz oldu. Gravür çalışmalarının yanısıra kendini grafik ve resimde de denedi. Taras Şevçenko'nun "Kobzar" adlı ilk kitabı 1840 yılında yayımlandı. Bu kitapta 8 önemli önemli eseri yer aldı. Daha sonra "Gaydamaki" (1841) ve "Gamaliya" (1844) adlı eserleri basıldı. 1842 yılında "Katerina" adlı hikayesi için yağlı boya ile resimler yaptı ve böylece Ukrayna resim sanatında ismini ebedileştirdi. Taras Şevçenko toprak köleliğinden azad edildikten sonra hayatının büyük kısmını Rus İmparatorluğu'nda geçirmiştir.  Vatanı olan Ukrayna'ya ise ancak üç defa gelmiş ve ölümünde de vatanında gömülmeyi vasiyet etmiştir. İlk gelişinde yakın akrabaları ile birlikte Ukrayna'nın klasikleri sayılan M. Maksimoviç, P.Kuliş ve Poltava'da E. Grebinku ile görüşmüş. O arada "Kazılan mezar" adlı şiirini yazmış ve böylece Çar Rusya'sına karşı isyan bayrağını kaldırmıştır. Taras Şevçenko Sanat Akademisi'ni tamamladıktan sonra 1845 yılında ikinci kez Ukrayna'ya gelmiş; bu kez ünlü bir şair olarak karşılanmış; 1845 yılında ünlü eserleri "İvan Gus", "Slepıy" (Kör), "Naymıçka" (Hizmetçi), "Kafkas", "İ mertvım i jivım" (Hem yaşayanlara hem ölenlere), "Holodnıy Yar" (Soğuk Yar) şiirlerini kaleme almıştır. Burada daha sonra malesef hastalanmış, ünlü şiiri olan "Zapovit"i (Vasiyet) yazmıştır. Bu şiirinde ise esarette olan halkın kurtulması için çağrıda bulunmuş, Ukrayna devletinin kurulması ile birlikte milli marş kadar önem arz eden bir ilgi görmüştür. Halkı rejime karşı ayaklandırma mısralarından dolayı bu şiir yasaklanmış ama çoğaltılarak elden ele dağıtılmıştır. Çok kısa süre içerisinde bu yasak şiir halk tarafından ezberlenmiş ve aydınların, devrimcilerin gizli toplantılarında okunmuştur. Ukrayna'ya üçüncü gelişinde ise 1846 yılında Kiev'de Mikola Kostomarov başkanlığında gizli kurulmuş olan "Kiril – Metodi Birliği'nin" üyesi olmuş, bu birlik tüzüğünün ve diğer evrakların hazırlanmasına katkıda bulunmuştur. Fakat, 1847 yılında yapılan ihbar sonucu tutuklanmıştır. Cezaevinde tutulduğu süreçte şiir yazmaktan vazgeçmemiş ve yazdığı şiirleri "Kazemati" (Cezaevinde) adlı eserinde biraraya getirmiştir. Tutuklama esnasında o dönemin rus gizli polisi "Üç yaz" adlı el yazması defterini bulmuş ve diğerlerinin aksine onu Orenburg'a (Kazakistan) asker olarak sürgüne göndermişlerdir. Ayrıca, Rus çarı I.Nikolay sürgün kağıdında "en sert nezaret altına tutulacak ve yazma, resim yapma gibi imkanlar kesinlikle verilmiyecektir" diye not düşmüştür. Fakat, kendi sanatından vazgeçmeyen sanatçı çok gizli imkanlar içerisinde yaratmaya devam etmiş ve dört kitapçıkta onları toplamıştır. Kazakistan'da kaldığı süreç içerisinde Şevçenko, Kazaklar'ın yaşamlarını incelemiş, onlardan şarkı ve efsaneler derlemiş ve onların hayatları ile ilgili birçok küçük etüdler ve resim yapmıştır. Sürgün ve tutuklamalar onun peşini ne yazık ki bırakmamış ve 1850 yılı Nisan ayında yine tutuklanmış ve Mangışlak yarımadasındaki Novopetrovski ada kalesine gönderilmiştir. Rus Çarı I.Nikolay'ın ölümünün ikinci yılından sonra dostları hükümete devamlı başvurularda bulunarak onu sürgünden kurtarmışlardır. 1859 yılında büyük zorluklar neticesinde Ukrayna'ya gidiş izni alan şair 12 yıldan sonra vatanına gelmiş ve birkaç yakın akrabası ve dostları ile görüştükten sonra yine yakalanmış ve San- Petersburg'a geri gönderilmiştir. Ne yazık ki sevgilisi ile buluşma ve Dnipro'nun yanında toprak sahibi olma hayali suya düşmüştür. Hayatının sonuna kadar da şair gizli polis nezareti altında bulunmuştur. Sonraki yıllarda tüm şiirleri "Kobzar" adlı kitabında toplanmış ve basılmıştır. Ayrıca, onun birinci sınıf öğrencileri için hazırlamış olduğu "Bukvar" (Alfabe) kitabı okullarda okutulmak üzere 10 000 adet basılmıştır. Taras Şevçenko 10 Mart 1861 tarihinde vefat etmiştir. İlk önce 13 Mart'ta dostlarının topladıkları para ile San – Petersburg'da bulunan Smolensk mezarlığına defnedilmiş, ancak vasiyetine uymak için Mihayıl Lazarevski'nin uğraşıları sonucu na'şı Ukrayna'ya getirilip, Kanev yakınlarında Çerneçiy dağında defnedilmiştir. 

Onun tabutu tüm Ukrayna'nın ünlü şehirlerinden geçtikten sonra Kiev'e getirilmiş ve burada talebeler, şairler ve tüm Kiev halkı tarafından ebedi istirahatgâhına uğurlanmıştır.

Taras Grigoroviç Şevçenko, Ukrayna klasik edebiyatının zirvesinde olan bir kişidir. Ressam, yazar, şair, folklorist, gazeteci ve felsefeci kimliğine sahip olan bu aydın, Ukrayna edebiyatının temelini atmıştır. Onun adı Ukrayna'daki birçok bilim yuvasına, eğitim kuruluşlarına, parklara verilmiş ve önemli yerlerde heykelleri dikilmiştir. Okul kitaplarında onun eserleri okutulmaktadır.

Taras Şevçenko Ukrayna halkının kalp çarpıntısı ve aynasıdır.

 

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 206. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 206. Sayı