HaftanınÇok Okunanları
Ayşe Solmaz 1
ERKUT DİNÇ 2
ZEHRA TAŞDEMİR 3
KEMAL BOZOK 4
Emrah Yılmaz 5
ANAR 6
FEYZA TUĞÇE FIRAT 7
Ulugbek Esdevlet, Çağdaş Kazak Edebiyatı’nın önde gelen şair, yazar ve çevirmenlerinden birisidir. Eserleri farklı dillere aktarılmış, özellikle şiirleriyle edebiyat dünyasında varlığını göstermiştir. 2018 yılından itibaren de Kazakistan Yazarlar Birliği Başkanlığı görevini devam ettirmektedir. Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Ödülü sahibi ve Kazakistan’ın onurlu emektarıdır.
Hayatı
29 Nisan 1954’te, Doğu Kazakistan bölgesinin Zaysan ilçesine bağlı Ülken Karatal köyünde doğdu. Babası Esdevlet Orazbay (1921-1998), Büyük Vatanseverlik Savaşı gazisi, emekli asker ve bir kimyagerdir. Annesi Salıgbayeva Roza Seyitcankızı (1929), emekli dilbilimcidir. Kazak Devlet Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi’nden (1972-1977, Almatı) ve Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü’ndeki Yüksek Edebiyat Bölümü’nden (1983-1985, Moskova) mezun oldu.
Kariyerine Doğu Kazakistan’ın yerel gazetesinde editör olarak başladı (1971). Cumhuriyet Çocukları gazetesinde ve Kazak Edebiyatı gazetesinde muhabir, Yazıcı yayınevinde ve Kazakistan TV’sinde editör, Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu’nda sekreter, Jas Kazak ve yan kuruluşu olan Yeni Nesil gazetelerinin kurucusu-genel yayın yönetmeni, Kazakistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Kültürel İlişkiler Daire Başkanlığı, Kültür ve Enformasyon Bakanlığı Terminoloji ve Onomastik Daire Başkanlığı’nda idari görev, Kazakistan Hükümeti Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı görevi, Kazak Edebiyatı ve Yıldız dergilerinde genel yayın yönetmenliği görevlerinde bulundu. 2018 yılında Yazarlar Kongresi’nde Kazakistan Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi. Başkanlığını yaptığı bu birliğin 850 üyesi vardır.
Şiirlerini Kazak Türkçesiyle yazmaktadır. İlk şiirleri 14 yaşında ulusal basında yayınlandı. İlk kitabı da 20 yaşında yayınlandı. 28 yaşında SSCB Yazarlar Birliği’ne üye oldu. Kazak Türkçesiyle, seçilmiş eserlerinden oluşan 3 ciltlik ve 7 ciltlik eserleri yayınlandı. “Kiiz/Keçe Kitabı” şiir koleksiyonu, “Abilhayat” deneme koleksiyonu birkaç kez yeniden basıldı. Şiirleri birçok dile çevrildi. Eserleri, Fransa, Türkiye, Rusya, Moğolistan, Çin, Kırgızistan, Özbekistan ve Azerbaycan’da birkaç kez yeniden yayınlandı. Kolombiya’nın Medellin kentinde düzenlenen 22. Uluslararası Şiir Festivali’ne katıldı ve şiirleri İspanyolca olarak “Prometheus” almanağında/yıllığında yayınlandı. Şimdilerde de bir düzineden fazla şiir ve deneme kitabının yazarıdır.
2017 yılında Ulan Batur’da düzenlenen 37. Dünya Şiir Festivali’ne katıldı, Altın Madalya ile ödüllendirildi ve UNESCO Kültür Sanat Akademisi’nin daimî üyesi oldu. 2016 yılında ünlü İngiliz şair John Glenday tarafından tercüme edilen “Natürmort” şiiri İngilizce olarak yayınlandı ve bu Londra’daki Barbican Kütüphanesi’nde sunuldu. Şairin şiirleri 2017 yılında İspanyol şair Justo Jorge Padron tarafından çevrilen “Modern Kazak Şiiri Antolojisi”nde İspanyolca olarak yayınlandı. Magdeburg’da yaşayan Suriyeli çevirmen İmad Tahinek, şairin Athanas Vanchev de Tracy tarafından Fransızcaya çevrilen “Kiiz/Keçe Kitabı”nı Arapça’ya çevirdi. Ulugbek’in şiirleri, “Kazak Şiiri Antolojisi”nde yer alan 30 şair arasında Birleşmiş Milletler’in önde gelen 6 diline “İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Çince, Arapça ve Rusça” çevrildi. Ulugbek’in bazı şiirlerini, T. Muhamedjanov (Kazakistan), İgor Krutoy (Rusya) ve diğer ünlü besteciler şarkı yaptılar. “Zaman-ay” şarkısı da uluslararası nükleer karşıtı hareketin marşı oldu ve Japon şarkıcı Tomako’nun, Tokyo’da çıkardığı üç dilli CD’sinde yer aldı. Ayrıca, Hiroşima şarkıcısı Rieko Michida’nın repertuarındaki ana şarkı oldu. Ulugbek, baba ve oğul besteciler Aytkali ve Arman Jayımovtar tarafından yazılan “Beybars” operasının librettosunu yazdı. Ulugbek’in “Kara Pima” adlı şiirinden uyarlanan uzun metrajlı bir film yapılmış ve bu şiirden yola çıkılarak gösteriler iki bölge tiyatrosunda gerçekleştirilmektedir. Şairin tarihi draması “Zere”, Nur-Sultan’da K. Kuanışbayev’in adını taşıyan Ulusal Devlet Tiyatrosu’nda düzenli olarak sahnelenir. Ulugbek’in şiirleri son yıllarda çeşitli dünya şiir almanaklarında/yıllıklarında İngilizce olarak yayınlandı. Ulugbek ayrıca çeviri alanında da çalışmalar yaptı. Hint, Türk, Fin Arap, Ukrayna, Azerbaycan, Kırgız, Moğol, Abhaz, Kore (güney) şairlerinin şiirlerini, M. Basyo, J. Rumi, G. Heine, F. Skorina, M. Lermontov, A. Blok, A. Jafri, H. Baççan, O. Türkay’ın da bazı eserlerini Kazak Türkçesine çevirdi.
Ulugbek Esdevlet, Kazakistan Gazetecilik Akademisi’nin asli üyesi, Beşeri Bilimler Akademisi Fahri Akademisyeni (2004), Şakarim Devlet Üniversitesi ve Muhtar Avezov’un adını taşıyan Semey Üniversitesi Fahri Profesörü (2007), Türk Dünyası Edebiyat Dergileri Kongresi Daimî Konseyi’nin üyesi, Avrasya Edebiyat Dergileri Kongresi Daimi Konseyi’nin üyesi olmaya layık görüldü (2008). Uluslararası Nesimi Ödülü (Türkiye), Onur Nişanı (2001), Rusya’dan Lev Tolstoy, Mihail Lermontov ve Sergey Yesenin’in Altın Madalyaları ve Almanya Sanat Derneği’nin Germania Goldener Büyük Yarışması’nın Altın Diploması ile ödüllendirildi. “Beyaz Karavan” adlı şiir koleksiyonu için Kazakistan Gençlik Birliği Ödülü’nü (1986), “Zaman-ay” koleksiyonu için Uluslararası Alaş Ödülü’nü, “Kiiz/Keçe Kitabı” için Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Ödülü’nü kazandı. Kırgız Türkçesinde yayınlanan “Biz de Aşık Olduk” kitabıyla, B. Sarnogayev’in adını taşıyan Kırgızistan Bağımsızlık Ödülü’nü ve Altın Madalya’sını kazandı (2012).
Kazak sitesi “Edebiyat Portalı” tarafından yıl boyunca gerçekleştirilen çevrimiçi bir anketin sonuçlarına göre Ulugbek, son 60 yılda Kazakistan’ın en iyi 10 şairi listesinde ve bağımsızlığın en iyi 5 şairi arasında yer aldı. 2002 yılında Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Ödülü’nü alan Ulugbek Esdevlet’in “Kiiz/Keçe Kitabı”, Kazakistan Kütüphaneler Birliği tarafından 2021 yılında “30 Yıllık Bağımsızlık, 30 Kitap” kampanyasında seçilen 30 kitaptan biri olarak ülkenin tüm kütüphanelerinde halkın okumasına sunuldu. Ulugbek, Ulusal TV Kanalı’nın düzenlediği oylama sonucunda Cumhuriyet’in 30 yıllık Bağımsızlık sürecinde toplumun en iyi 30 ismi listesine dahil edildi (2021). Ulugbek’in eserleri, Kazakistan Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanlığı’nın onayı ile ortaokul 10. sınıflar için ders kitaplarına dahil oldu ve “Kazak Edebiyatı” antolojisinde yer aldı.
Ulugbek Esdevlet aynı zamanda evli olup, iki çocuk babasıdır. Eşi Esdevletova Beysengül Kenjebekkızı, emekli laboratuvar doktorudur. Kızı Nazım, uluslararası gazeteci ve Kazakistan Ulusal TV kanalının sunucusudur. Oğlu Rollan, uluslararası ekonomist ve yöneticidir. Yedi torun sahibidir.
Eserleri
Esdevlet ilk şiirlerini 1974’te Kanat Kaktı adlı antolojide yayımladı. Şiirleri on üç yaşından itibaren yayımlanmaya başlayan şairin ilk şiir kitabı da yirmi yaşında yayımlandı. Kanat Kaktı (1974), Közderine Ğaşıkpın (1974), Juldız Jarığı (1977), Altaydın Altıntamırı (1979), Ulıstın Ulı Küni (1982), Ak Kerüven (1985), Altay Asuları (1988), Jaratılıs (1989), Jürektegi Jarılıstar (1995), Zaman-ay (1999), Kiiz Kitap (2001), Ahilles’in Ökşesi (2003), Kara Pima (2006), Intık Zar (2009), Abilhayat (Anı ve deneme, 2010), Ğumır Jas (2013), Samırsın (seçme şiirler, 2016), Perişte Kız (şarkı ve şiir antolojisi, 2017) adlı kitapları vardır. 2006’da Jazuvşı yayınevinden iki ciltlik, 2004’te Kazığurt yayınevinden beş ciltlik, 2014’te de üç ciltlik bütün eserleri yayınlandı. Kiiz Kitap adlı eseri için de Ulugbek şu sözleri ifade etmiştir:
Yeni yüzyılın arifesinde, toplumsal bilgilerin değişim sürecinde milletimizin ruhsal ve psikolojik durumunu yakalamaya çalıştım. Bir zamanlar Batı’da “Doğaya dönüş” tezi vardı. Doğayı ne kadar kucaklamaya çalışsak da beşiğe dönemeyeceğimizi biliyoruz. Her halükârda, Kiiz Kitap’ın eski göçebe yaşam tarzını yansıttığı doğrudur. Bu milli bir damardır, kaybolmuş bir ruhtur, geçmişe duyulan özlemdir. Buradaki şiirler daha önceki araştırmalarımın devamı ve meyvesidir. Ancak öncekinden farklı olarak, ayrı bir derinlikten çıkarılmış, başka bir yükseklikte uçmuş bir kuşa benziyorlar.
Söz konusu bu eser için Kazak şairi Abiş Kekilbayev de şu değerlendirmelerde bulunmuştur: “Kiiz Kitap, adı da ilginç. Dünya gibi sırlarını asla ifşa etmeyen mistik bir kavram. Onda her şeyden önce yirmi asırdır ve yirmi birinci asrın içinde kaybolan Kazak yaşamını ve ruhunu fazlaca bulabilirsiniz.” Ulugbek’in, anı ve deneme tarzında kaleme aldığı bir diğer eseri Abilhayat için Abdimütal Alibekov şu değerlendirmeleri yazmıştır:
Ulugbek Esdevlet çok bilge bir şairdir. Şairimiz her zaman milletimizin en yetenekli insanları arasında yer almış ve yaratıcı olmuştur. Milletimiz için büyük bir başarıdır. Bir kütüphanedir. Onun Abilhayat kitabı yalnızca okuyucunun ufkunu genişletmekle, yeteneğin doğasını daha ayrıntılı olarak ortaya çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda talepkar gençlerimiz için yeni bir yaratıcılık kaynağının başlangıcı olur. Kitaptaki denemeler Ulugbek’in lirizmi gibi, küçük boyutlu ve göze batmayan tarzdadır. Her biri ayrı bir romanın yükünü taşıyan, dar ve anlamlı temalarla yazılmıştır. Bu kitabı okuyarak, birçok büyük sanatçının kitaplarını okumuş olacağız.
Ulugbek, dünyadaki klasik şair ve yazarları yakından takip etmiştir. Böylece, çeviri çalışmaları da olmuştur. Şiirleri ise Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Özbek Türkçesi, Tatar Türkçesi, Gagavuz Türkçesi, Kırgız Türkçesi, İngilizce, Çince, Rusça, Moğolca, İspanyolca, Japonca, Baltık, Ukraynaca, Belarus ve Bulgarca’ya çevrilmiştir. Ayrıca bazı şiirleri şarkı sözü olmuştur. Beybarıs, Kara Pima, Zere gibi tiyatro eserleri de kaleme almıştır.
Edebi Kişiliği ve Şiir Dünyası
Ulugbek Esdevlet, eserlerini Kazak Türkçesiyle kaleme almıştır. Şiirlerinin sanat değeri yüksek olmakla birlikte çoğunlukla yalın bir dil kullanmayı tercih etmiştir. Eserlerinin temaları geniş bir alana yayılmaktadır. Şiirlerindeyse vatan, sevgi ve doğa gibi temalar ön plana çıkmaktadır. Yani çoğunlukla lirizm, epik ve pastoral üslup hakimiyeti görülmektedir. Fakat şiirlerinin geneline bakıldığı zaman milli kimlik temaları dikkat çekmektedir. Bu temalara olan eğilimi de milli çizgide ilerleyen bir şair olmasından kaynaklıdır. O, içinde bulunduğu coğrafyanın yaşam tarzına ışık tutan bir şairdir. Böylelikle şairin edebi kişiliği milli bir romantik olarak tanımlanabilir. Kazak Edebiyatı gazetesinde Nesipbek Aytov da şair için: “Ulugbek Esdevlet, milli şair derecesine yükseldi.” ifadelerini kullanmıştır. Onun milli çizgideki bu ilerleyişi Yakup Ömeroğlu’nun şu sözleriyle de desteklenebilir:
Ulugbek Esdevlet’in şiirlerinde Kazak’ın bozkırı, bozkırda esen rüzgârı, talihi, tarihi, takdiri, her şeyi şiirleşir. Altay dağlarının zirvesinden bütün Kazakistan’a bakar gibi seyredersiniz Kazak ruhunu. Halkıyla gülen halkıyla ağlayan bir şairdir o. Yalnızca Kazakistan değil bütün Türk Dünyası sığar onun şair yüreğine ve ayrılığın azabını bilerek “birleşin birleşin” diye seslenir.
Yakup Ömeroğlu’nun da belirttiği gibi Esdevlet’in şiirlerine özelde Kazak halkı, genelde tüm Türk Dünyası sinmiştir. En eski Türk tarihiyle başlayıp çağdaş döneme dek süre gelen Türk milletinin serüvenini onun şiirlerinde görmek mümkündür. Böylelikle, arkaik ve çağdaş tarihi yüceltir. Türk Dünyasını “Turan” ve “Türkistan” menzilinde ele almıştır. Türk boyları için “kardeşlik” şiarını benimsemiştir. Ortak tarih, vatan, dil, din, bayrak, kültür ve bağımsızlık gibi birçok unsuru sanatıyla harmanlayıp şiirleştirmiştir. Halkı bilinçlendirme ve yanlışlarını eleştirme üzerine yazdığı şiirleri de vardır. Onun bu yönü sanatı toplum için kullandığını göstermektedir.
Ulugbek, sanatıyla Çağdaş Kazak Edebiyatı’nda önemli bir yere sahiptir. Onun milli geleneğe bağlı kalarak işlediği eserlerindeki hüneri, diğer meslektaşlarının ve alan uzmanlarının dikkatini çekmiştir. Bu duruma örnek olarak bazı Kazak aydınlarının Ulugbek Esdevlet’in kişiliğini ve sanatını nasıl değerlendirdiğine göz atmak uygun olabilir. Öncelikle Kazak şairi Muzaffer Alimbayev’in görüşleri şöyledir:
Doğadaki köklerimizden, doğayla olan dostluğumuzdan kopmamak için, kentleşme ve küreselleşmenin zehirli etkilerinden kaçınmak için ve uygarlığımızda güncel bir eğilim olarak kadim milli geleneklerimizi yüceltmeye devam etmek için, Ulugbek’in çağdaşları içinde öne çıktığını söylemek gerekir. O milli menzilinde halkını dağ gibi göklere kaldırıp, zaman zaman da onların eksiklerini eleştiri oklarının hedefine alır.
Kazak şairi Temirhan Medetbek’in görüşleri şöyledir:
Ulugbek Esdevlet, günümüzün saygın bir şairidir. Şair, öncelikle çatışma ve münakaşaları insanın doğasında, yani iç dünyasında, psikolojisinde aramaya başlamıştır. Aslında, Ulugbek Esdevlet insan ruhunun derinliklerini araştırır, ahlaki ve manevi niteliklerini, ahlaksızlığını ve kırılganlığını inceler ve bu nedenle insan zihninin, çevresinde değişen binlerce olguya karşı vicdanın sürekli tetikte olmasına özel önem verip, bunun için huzursuzlanır.
Filoloji Bilimi uzmanı Prof. Dr. Bakıtjan Maytanov’un görüşleri şöyledir:
Hayatın derinliği, tabiatın sırrı, şairin ruhu, yiğitlik şiirlerinin konuları arasındadır. Şairin özellikle mavi göğe ayrı bir hayranlığı vardır. Ömür, ölüm, insan doğası şiirlerinin konuları arasındadır. Şair, yaşam ve ölüm ikilemini, doğanın astronomik ve meteorolojik koşullarıyla karşılaştırır. Mitolojik hafızanın satırları ustaca imgelerle zenginleştirilmiştir. Onun şiiri sadece tema ile değil, aynı zamanda şiirsel düşüncenin soyutluğu, beklenmedik dönüş, uçurumların bolluğu ve geçmişten gelen yaratıcı ilhamın sevinci ile karakterizedir. Şairin sözlerinin vokalliği, netliği ve güzelliği benzersizdir. Ve felsefesindeki, kozmik bilincin başarısı da açıktır.
Kazak şairi Abiş Kekilbayev’in görüşleri şöyledir:
Şairi gerçekten anlamak istiyorsanız, doğduğu yeri gezip görün. Gezilerimin biri sırasında bu sözün geçerliliğine ikna oldum. Sonradan anladım ki Zaysan’a geldiğimden beri gözümde yanan ateşin sebebi Ulugbek’in şiirleriydi. Ulugbek, pınar gibi akan bir şairdir. Eserleri başlangıçta dağlardaki evler gibi saf ve mütevazı görünüyordu. Sonra kendi başına bir vadiyi dolduran Zaysan gibi yayılıp, genişlemeye başladı. Kiiz Kitap çalışması, İrtiş’in ağzındaki okyanus suyu gibi şiddetli ve berraktır. Dalgaları ne kadar güçlü ve sert olursa olsun, baharı hissettirip, hasret gideren gerçekliğini, netliğini ve şeffaflığını kaybetmez. Her şiiri bir şişe Zemzem suyu gibidir, yanan bir ruha derman gibidir. Ulugbek’in şiirleri açıklık ve cesaretle doludur. Ülkemiz ve toprağımız için gerçekten endişe ediyorsak öncelikle el ele vermeli, cesaretle canımızı ve umudumuzu riske atmaktan korkmamalıyız. Ulugbek çok büyük bir yetenek. Eserleri ilham veren şiirlerle dolu. Sözleri güzel ve anlamlı, bu dünyadaymış gibi canlı.
Kazak edebiyatında eleştirmen Amangeldi Kenşilikulı’nın görüşleri şöyledir:
Ulugbek Esdevlet şair olarak edebiyatın kapısını aralayıp, şiirin gizemli dünyasındaki altın saraya girmiştir. O, yüreğinden dökülen sözleri ve sanatsal düşüncesiyle yeteneğini göstermekle kalmayıp, geleceğe dair büyük umutlar getirmiştir. Onun lirik doğasında yağan yağmur, parlayan güneş, çağlayan gümüş sudan aşığın ruhuna değen uyum arayışı özgün ve samimidir. Şairin Kiiz Kitap’taki vatanın, milletin, en kötüsü de manevi değerlerin yozlaşmasını hassasiyetle anlatan şiirlerini okuduğumda içim acıdı, hüzün duydum. Kiiz Kitap şiirleri Kazak tarihinin muhteşem bir tablosudur. Joseph Brodsky, Birden Daha Az adlı eserinde şöyle demiştir; Bir şairin hayatı biyografisinde değil, şiirlerinde bulunmalıdır. (Amangeldi, Ulugbek Esdevlet için de böyle olması gerektiğini ifade etmiştir.)
Didar Amantay da Ulugbek Esdevlet’in şiirlerini: “Nedense Ulugbek Esdevlet’in keskin ve sakin şiirlerini, gözleri bilgelik dolu, zeki, çevik ve çok hassas olan Altay’ın gümüş beyazı geyiğine benzetiyorum. Belki de yerli doğası şiirin doğası haline gelmiştir.” sözleriyle değerlendirmiştir. Son olarak da Rakımgalieva Agisa Omarkızı, Ulugbek Esdevlet’i milli geleneği sürdüren şairler arasında görmüştür: “Geleneği sürdüren şairlerimiz kendi dünyalarını keşfeder ve yeniler. Ulugbek Esdevlet de öyle.”
Aydınların değerlendirmeleri ışığında da görüldüğü üzere Ulugbek, sanatını hünerle kullanmayı bilen bir halk şairidir. Eserlerinde estetik zevk dışında, toplumsal şuurlanmaya da yön verir. Kendisi şiir üzerine şunları söylemiştir: “Şiir, insan ruhunun bir devrimi, ruh halinin bir baharı, bir bilinç şokudur. Şair bir dalgadır, insanlar bir deniz.” Sanatı toplumsal şuurlanmada kullanışı onun bu cümleleriyle desteklenebilir. Böylece, şair Kazak halkını bir denize, kendisini de o denizin duygularını coşkunlukla açığa vuran bir dalgaya benzetmiştir. Esdevlet, sanatsal kişiliği ve özellikle işlediği temalar bakımından başta Mağcan Cumabayev olmak üzere Kazak milli şair ve yazarların izinden giden edebi bir kuşak olmuştur. Kazak şiirinde sembol kullanımıyla ön plana çıkan Mağcan Cumabayev de olduğu gibi Esdevlet de şiirlerinde sembolizme yer vermiştir. Onun bu yönü çalışmanın “Çözümleme” kısmında ele alınacaktır.
Esdevlet, şiirlerini kaleme alırken söz sanatları ve ahengi sağlayan unsurları kullanmıştır. Özellikle redif ve kafiye uyumu ön plana çıkmıştır. Bazı şiirlerinin bestelenmiş olması da şiirlerinde yakaladığı bu ahenk uyumundan kaynaklanmalıdır. Asonans, retoriğin tamamlayıcı melodisi, eski kelimelerin yeniden inşası gibi yapılar onun şiirlerinin özellikleri arasındadır.