HaftanınÇok Okunanları
ZEHRA ALLAHVERDİYEVA 1
HİDAYET ORUÇOV 2
KEMAL BOZOK 3
Kardeş Kalemler 4
ELMİRA ACIKANOAVA 5
HUDAYBERDİ HALLI 6
Gülzura Cumakunova 7
Türk edebiyat dünyası, derin anlatımlarla zenginleşmeye devam ediyor. Bu bağlamda, değerli hocamız yazar Osman Çeviksoy’un yeni eseri “Sevgili Kol Saatlerim” okurlarını, etkileyici ve düşündürücü küçürek hikâyelerin içine çekiyor.
Kitabın Yapısı ve Temaları
“Sevgili Kol Saatlerim”, okuyucularını sadece bir kitap değil, aynı zamanda bir yolculuk olarak selamlıyor. Yazar, eserinde özgün küçürek hikâyelerle, insan ruhunun derinliklerine inen bir keşif yolu sunuyor. Her bir hikâye, farklı bir perspektifle yaklaşılmış düşündürücü temaları ele alıyor. Çeviksoy’un kalemi, karmaşık duyguları sade bir dille küçürek hikâyelere aktarırken, herkesin deneyimleyebileceği evrensel temaları da ön plana çıkarıyor.
Küçürek Zaman,
Küçürek An ve
Küçürek Hayatı
Bir Kol Saatinin Hatırlattığı Sevgide Sorgulamak
“Sevgili Kol Saatlerim” deki küçürek hikâyeler okuru, insan kavramı etrafında duygusal ve fikrî bir yolculuğa çıkarıyor. Hayatın anlamı üzerine düşündüren bu eser, sembolik unsurlarla zenginleştirilmiş sade bir yaşam hikmeti sunuyor. Kitap, arka planda taşıdığı mesajlarla kalıcı izler bırakma gücüne sahip, bu da onu okunmaya değer kılıyor.
Her hikâye, insan olmanın gizli derinliklerini, zamanın geçişkenliğini ve kaybolan anların kıymetini hatırlatıyor. Hayatın duraksadığı, duyguların yoğunlaştığı ve karmaşıklaştığı, eylemlerin yolunu kaybettiği, göremediklerimizin görünür kılındığı, es geçtiklerimizin farkındalığının oluşturulduğu küçürek hikâyelerde iç dünyamız bir anda hayatı kurcalamaya başlıyor.
Yazarın kalemi, her bir hikâyede zamanın özünde var olan değişimi, kaybı, dürüstlüğü, koşulsuz sevgiyi kısaca insanı, insan davranışlarını yeniden keşfi anlatıyor; ilişkilere dair iç görüler sunarak okuru derinlemesine düşünmeye teşvik ediyor; sınırlı bir kelime sayısı içinde okuyucunun dikkatini çekerek kısa ve öz bir mesaj iletme amacı güden bu küçüreklere yazılan sonlarla hikâyenin etkisini pekiştiriyor.
Özgün İzlenimler ve Gözlemler
Çeviksoy’un kitabındaki özgünlük, gözlem yeteneği ve hayatla kurduğu anlamlı bağdan kaynaklanıyor. Yazar, gerçek hayatın ayrıntılarını ustaca yakalayarak, okuyucu ile derin bir bağ kuruyor. Örneğin “yıllar önce çıkılan tempolu enerjik yürüyüşlerin yıllar sonra sakin adımlara dönüşmesi” gibi sıradan bir eylem, felsefi sorgulama ve yaşamın anlamını arayışa dönüşüyor. Bu tür küçük anlar, aslında hayatın ne kadar zengin ve çeşitli olabileceğinin bir göstergesi olarak yazarın işlek kalemiyle karşımıza çıkıyor.
Osman Çeviksoy, okuyucuya bilinçli bir bakış açısı kazandırmak istercesine “Karıncayı incitmeyen adamın hüzünlü gülüşünün sebebine tanıklık etmek” gibi ifadelerle, insanın insan dışındaki canlılarla olan ilişkisini ve bu ilişki içindeki duygusal karmaşasını ele alıyor. Bu detaylar, okuyucunun hikâye ile bağ kurması açısından önemli bir yere sahip ve bu da kitabın derinliğini artırıyor.
Ormanda yürüyüşe çıkmak ve bir kaplumbağa ile hasbihal etmek, karıncayı incitmeyen adamın hüzünlü gülüşünün sebebine tanıklık etmek, üzerinde oturacak bir adam göremeyen bir koltuğun endişe sebebini anlamak, bir şair ruhun yazdığı şiirlerin hepsini helal ettiği kişiyi merak etmek, sen yoksun kardeşim diyen satırlara teselli dolu sözler yazmak, bir daha o cam balkonda şekersiz kahveler içemeyen aşığa üzülmek, hesabı ahirete kalanlara bir çift laf etmek, iftar sonraları melek gibi bir adam olanı kendine benzetmek, yalnızlar evinden parmağı matikli kadına bakmak, Kaf ile uzaklaşmak sonra da filanca beye gitmek, gittiğin yerde “yalan yok” lafına sataşmak, buruşuk yanakları sebepsiz öpmek, özel bir akşamüzeri sokak lambaları yandığında öksüz yamalığı ile tanışmak, durmadan yürümek ve yürüyüşlerde iyi bir insana denk gelmek, durakta beş farklı kişiyle karşılaşıp aynı otobüsle aynı köye gitmek, hiç unutmadığınız hep sevdiğiniz öğretmeninizi hatırlamak, borç verdiğiniz beş lirayı yıllar sonra yine beş lira olarak geri almak ve aldığınız anda başkasına bırakmak, beklemek beklemek beklerken bir bardak çay içmek, dilsiz sandığınız mezar bakıcısıyla keşkesiz yaşayan adamı tanıştırmak, göçten geriye kalanlara bakmak, oyunun kuralına kutsamalarla dâhil olmak, bize yakışanı yaşamak, silahsız eliyle kalbini tutup oracıkta şehit olan askerle beraber şehadet getirmek, tanıyanların tanıklığını bilmek, bir anda suçüstü yakalanmamak, insanın içini görerek konuşmak, bir akşam eve büyümüş olarak dönmek, “Hani benim çocukluğum?” diyerek ağlayan bir yazarın gözyaşlarına dokunmak, tuhaf bir eksikliğin hüznünde kalakalmak, dil gidince dille gelenlerin de gittiğine şahit olmak, Türkçe ağlayabilmek, farklı dünyaları bir solukta tanıyıvermek istiyorsanız buyurun size “Sevgili Kol Saatlerim” in anlamı derin ve büyük kendisi küçürek hikâyeleri.
Okuyucuya Sunulan Deneyim
Günlük hayatın koşuşturması içinde ruh halleri ve deneyimler aracılığıyla incelikli bir içsel yolculuğa çıkmak isteyen, bu yolculukta anlatımın derinliklerinde kaybolmayı ve farklı hikâyelerle zenginleşmeyi arzu eden okurun mutlaka listesinde olması gereken bir kitap.
Sonuç
Sonuç olarak "Sevgili Kol Saatlerim" eseri; kısıtlı zamanda yoğun duygusal tepkiler uyandırarak kısa, yalın ve derin anlatımı, çarpıcı sonuçları ile farkındalığı artıran düşündürücü deneyimlere bir kapı aralıyor. Bize de bu aralanan kapıdan içeri girip insanî ve evrensel duygularla buluşmak kalıyor.
Zengin ve köklü Türk edebiyatının kendine has usta kalemi değerli yazar Osman Çeviksoy Hocamızın yeni eserinin hayırlı olmasını ve bol okuyucuya ulaşmasını temenni ediyoruz.
Saygılarımızla.