HaftanınÇok Okunanları
MARUFJON YOLDAŞEV 1
AYSUN DEMİREZ GÜNERİ 2
ÖMER KÜÇÜKMEHMETOĞLU 3
RECEP KOÇAK 4
Burcu Aliyi 5
SÜMEYYA GÜNAYDIN 6
Emrah Yılmaz 7
İlim ilim bilmekdür
İlim kendin bilmekdür
Sen kendüni bilmezsin
Bu nice okumakdur
…
Yunus, bu dörtlüğün birinci satırında bize “İlim bilmektir.”, “Bilmek ilimdir.”, “İlim ilimdir.” ve “Bilmeği bilmek ilimdir.” diyor.
Dörtlüğün ikinci satırında ise ilmin kendini bilmek olduğunu ifade etmektedir. Öte yandan hem birinci satıra gönderme yaparak hem de ikinci satırda kendiliğin bir ilim olduğunu, kendini ve kendiliğini bilmenin ilim olduğunu, ilim bilmenin kendini bilmek olduğunu bize göstermektedir.
Üçüncü satırda ise kendimizi ve kendiliğimizi bilmediğimizi bize işaret etmekte, neden bilmediğimizi sorgulamakta, kendimizi ve kendiliğimizi bilmemizin hayatımızı bilmekliğimiz noktasında yol göstermektedir.
Dördüncü satırda da, “bu nice okumaktır.” derken, ilim bilmenin, bilmek ilminin, kendini bilmek ilminin, ilim bilmenin kendini bilmek olduğunun, bunlar olmadan okumanın bir anlamının olmadığını işaret ederek, sorgulayarak ve yol göstererek bize bildirmektedir.
Yunus bize bu dörtlükte kendiliğin, kişinin kendinden, kendini bilmekten çok daha öncelikli ve önemli olduğunu bildirmektedir. Ayrıca kendiliğin, kendini bilmenin bir ilim olduğunu da göstermektedir. Yine ilim, bilme, kendilik ve okuma kavramları hakkında anlattıkları, söyledikleri çok daha geniş, çok daha derin, çok daha büyüktür.
Yunus’ dan 700 yıl sonra bir psikanalist olan Heinz Kohut kendiliği, “Tam anlamıyla bilinemeyen en üst ruhsal bölümdür.”, “İnsanın ruhsal evreninin merkezi, bu evreni oluşturan parçaların toplamından büyük ve yaşam gücünün kaynağıdır.” diye tanımlamaktadır.
Freud; id, ego ve süper egodan oluşan üç parçalı çoklu bir ruhsal aygıt sunar. Bu ruhsal aygıtta id dürtüleri, ego düzeni, süper ego da denetimi temsil eder. Bu üçünün arasındaki birbirine karşıtlık çatışma ile uyumludur. Kohut’ un belirttiği kendilik ise insanın ruhsal evreninin merkezini oluşturan bir bütünlüğü temsil eder. Bu bütünlük, parçalardan büyük olduğu gibi bilinemeyen kendinden de büyük ve geliştirilebilir bir oluşumu bize gösterir. Bu anlatım Yunus’ un kendini, kendiliğini bilmekle tamamen örtüşmektedir.
Andan yigrek ne vardur kişi bile kendözin
Kendözin bilen kişi kamulardan ol güzin
Kişi için kendi özünden değerli ne vardır
Kendi özünü bilen kişi herkesten seçkin olur
Yunus bu beytinde bize insanın kendisinin, kendi özünün, kendiliğinin ne kadar değerli, özel ve önemli olduğuna işaret etmektedir. Kendi özünü bilen kişinin bilmeyenlerden daha seçkin daha ayrıcalıklı olduğunu anlatmaktadır.
İnsan öğrenme, bilme, bildiğini bilme, karar verme, sonuç çıkarma, farkında olma, farkında olduğunun da farkında olma, kendi duygu, düşünce, davranışlarının ve bunların arasındaki ilişkinin de farkında olma, yer, zaman, mesafe ve sayıları bilme gibi yeteneklerle doğar. Yani sıfır bilgiyle dünyaya gelmez. Bunların isimlerini, kelimelerini, anlatım şekillerini ana diliyle birlikte öğrenir. Konuşmayı bilir, yürümeği bilir, ağlamayı, gülmeği bilir, yemeği içmeği bilir, kavramları bilir. Kendini bilmeyi, öğrenmeyi bilir. İnsan doğuştan itibaren edilgin değildir, kendine sunulanlarla yetinmez. Meraklı, ilgili, atılgan, denemelere, girişimlere eğilimli ve isteklidir. Bağımsızlık girişimleri içindedir. Çocuğun anneden ayrılması ve ayrışması onu bağımsızlaştırır. Kendilik gelişmesini sağlayarak korkuları, gerginlikleri ve üzüntüleriyle başa çıkmaya yüreklendirir. Kendine sunulanları özümser. Kendisiyle ve çevresiyle uyumu kararlı bir denge sağlar. Kendi gerçeği, kendiliği ile dış çevre gerçeği arasında ilişkiler kurarak kendisi ve çevresiyle bütünleşir. Bu bütünleşme süreci süreklidir. Gelişimin erken dönemlerinde kendine yeterlilik, güce sahip olmak, bütün haz duyularının hepsinden daha önemlidir.
Kendilik tasarımları yükseldikçe, kendilik gelişmesinde, kendilik nesneleri kişinin kendinden, kendiliğinden gelmeye başlar. Bilişsel yönden de özdeğer, öz için değerli bir bilgi kaynağıdır. Kendi olma, kendini kabullenme kendine güven duygusunu, kendine saygıyı geliştirir. Kendine saygı duyan kişi, başka insanlara da saygı duyar. Böylece kendileri ve kendilikleri ile ilgili bilgileri yeterinden fazla geliştirir.
Kendilik duygusu yüksek olanlarda geleceğe iyimser bakış, ümit varlık, kendilerini ve kendiliklerini geliştirmeleri daha yüksektir. Kendiliğin sürekliliği ortaya çıkar. İnsan kendi olurken diğer insanlarla benzeşmeye çalışır.
Miskin Yunus aç gözüni
Uyar gafletten özüni
Ta bilesin kendözüni
Tanla seher vaktinde tur
Garip, yoksul Yunus gözünü aç
Kendine gel özünü uyandır
Ta ki kendi özünü bilesin
Gece sonunda güneşin doğma vaktinde dur
Garip, yoksul Yunus gözünü aç diye kendine bir uyarı, uyandırma ifadesi derken insana insanlığa da bir uyarıda bulunmaktadır. Bu, farkındalığı artırmaya yönelik bir uyarıdır. Kendine gel, özünü, kendini, kendiliğini uyandır. Kendi özünü, kendini, bilişini, kendi gerçeğinin kendinden geldiğini bilmenin önemini bize göstermektedir. Bütün bunları yapabilmek için güneşin doğduğu yerde, zamanda durmamızı önerirken insanın kendi içindeki karanlıklardan uzak durması gereğini demektedir. Karanlıklardan kurtulmamızı önermektedir.
Kişinin gerçeğin arkasındaki gerçeği araması biliş ötesi bilgisinin gelişmesini sağlar. Bu da insanın neyi, nerede, nasıl ortaya koyacağının farkındalık bilgisini getirir. İnsanoğlu mantıklı düşünceden soyut düşünceye geçince bilgi kaynağını değiştirir. Kendiliğiyle ilgili gerçeklerin dışardan geldiği inancı kaybolur. Bunun yerini kendinden geldiği inancı alır. Genç de yetişkin de gerçeğin arkasındaki gerçeği arar. Dış görünüş gerçeğine aldanmaz. İleriye dönük düşünceler ve bilgiler üretir. Aynı zamanda geriye dönerek arkaik bilgi ve görüşleri hale ve güne taşır. İnsan girişimci, yaratıcı, ileriye dönük, kendi ve yaşadığı toplumla barışık olduğu ve yetiştiği sürece, kendini ve kendiliğini sağlıklı bir şekilde geliştirebilir.
Çeşmelerden bardağun toldurmadın korısan
Bin yıl anda tutarsa kendü tolası değil
Çeşmelerden bardağını doldurmadan bırakırsan
Bin yıl orada tutarsan kendisi dolmaz
Bu beyitte bardak doldurmak; kendini, kendiliğini, bilişini, zihnini, aklını geliştirmek, birikim sağlamak, hemen her konuda deneyim kazanmaktır. Kısaca insan olmaktır. İnsanın kendi olması, kendi olurken diğer insanlarla benzeşmeye çalışmasıyla olur. Kendi ile bütünleşirken, ailesi, yaşadığı toplum ve insanlıkla, insanla bütünleşir.
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerinden soyut ve irdeleyici düşünebilmesi, karar verebilmesi, sonuç çıkarabilmesi ve sorun çözebilmesidir. Bilgi arama ve işleme, geçerli çözüm bulabilme, güvenilirlik ve geçerlilik seçeneklerini ortaya koyma, kesin karara bağlama, benzer sorunları hatırlama ögeleri bu yetenekleri belirler. İnsan zihni yeni sorunlara çözüm yolları geliştirebiliyor, bulabiliyor ve uygulayabiliyorsa akıl gelişiyor demektir.
Doğuştan itibaren çocuğun kendi içinden gelen ve dışarıdan aldığı uygun etkileşimler temel güven duygusunun gelişmesini sağlar. Bu da duygusal anlamda canlılığı, istekliliği, kendi olmanın hazzını ve dinçliğini getirir. Temel güven duygusunun gelişmesi, kendiliğin gelişmesine süreklilik kazandırır. Kişiliğin, kimliğin ve kendiliğin sürekliliği kişiler arası ilişkilerdeki etkileşime uyum ve canlılık sürecini sağlar. Kendilik bir yapı değildir. Oluşturulabilen, geliştirilebilen bir özelliktir. İnsan kendine verdiği emek kadardır.
Yunus Emre divanında ve nasihatlerinde toplam yüz otuz üç beytinde kendilikten, kendinden, kendi özünden bahsetmektedir. Biz bu yazıda yalnızca dört beyitten yararlandık. Yunusun tasavvufi anlayışını ortaya koymaya kalksak divanı kadar kalın bir kitaba erişilir. Yunus Emre’nin büyüklüğü burada da kendini göstermektedir.
YARARLANILAN KAYNAKLAR:
Altuğ, FB., İ. Özkan. Gençlerde irdeleyici düşünce yeteneğini etkileyen etkenler. Düşünene
Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimle Dergisi. 1995,8(4),4-8
Çuhadaroğlu, F. Gençlerde benlik saygısıyla ilgili bir araştırma. XXI. Ulusal Psikiyatri ve
Nörolojik Bilimler Kongresi(serbest bildiri), Ç.Ü.T.F. Adana 1985. s.107-108
Erikson, E. Childhood and society. Norton, NewYork, 1950
Erikson. E. Identity and the life cycle. International Universities Press, NewYork,1959
Freud, A. Normality and patholojy in child hood assesments f development. İnternational
Universities Press, NewYork-1968
Kohut, H. Analasis of the self. İnternational -Universities Press, NewYork-1971
Kohut, H.Th restoration of the self. İnternational universities Press. NewYork, 1977
Kohut, H.The anaıysis of the self. International Universities Press,NewYork,1983
Mahler, MS. On human symbiosis and the vicissitutes of individuation. İnternational
Universities Press, NewYork,1968
Özkan, İ. Benlik saygısını etkileyen etkenler. Düşünene Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler
Dergisi.1994, 7:3,4-9
Rosenberg, M. Conceining the self. Basic Books. NewYork, 1979
Tatcı, M. Yunus Emre Şerhleri. H Yayınları. İstanbul-2008
Tatcı, M. Yunus Emre Divan-ı İlahiyat. Kapı Yayınları. İstanbul-2012
Tatcı, M. Yunus Emre Yorumları İşitin Ey Yarenler. H Yayınları. İstanlul-2019