HaftanınÇok Okunanları
Gülzura Cumakunova 1
HİDAYET ORUÇOV 2
HUDAYBERDİ HALLI 3
Emrah Yılmaz 4
KEMAL BOZOK 5
UFUK TUZMAN 6
Osman Çeviksoy 7
Orınbor[2] öğretmenlik okulunu 1895 yılında tamamlayan A. Baytursunoğlu önce Aktöbe ilçesi Bestamak bölgesindeki Arınğaziyev okulunda, daha sonra Kostanay ilçesindeki Amankarağay bölgesinin Avliyeköl okulunda birkaç yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Kostanay şehrine taşındı (Absadık et al., 2022: 894). Eğitimcinin çalışmaları hakkında ilk kez yazan bilim adamlarından biri olan M. Avezov’un “… Kostanay ilçesindeki Avliyeköl denilen yerde iki kez öğretmenlik yaptı. Avliyeköl’den sonra üçüncü tayin yeri Kostanay şehridir…” (Äwezov,1991: 18) diye verdiği bilgi, bu değişime bağlı olarak yazılmış olmalı. Fakat üstadın hangi yılda Kostanay’a gittiğini tam olarak söylemek zor. 1902 yılına ait Adres-kalendar’ Turgayskoy oblasti na 1902 god “1902 yılı için Turgay Bölgesinin Adres Takvimi” adlı istatistiksel el kitabından elde edilen verilerden, Kostanay ilçesi Mendikara bölgesinin 4 numaralı köyünde bulunan “Orınbayev (Urunbayev) Okulu”nda ve Kostanay Pedagoji sınıfında öğretmen olarak hizmet verdiğini görüyoruz (Adres-kalendar’, 1902: 76; 80).
1892 yılından bu yana Torğay bölgesindeki hızla büyüyen ilkokulların öğretmen eksikliklerinin giderilmesi maksatıyla bölge yönetimi, 1894 yılında Kostanay’da iki yıllık bir pedagoji sınıfının açılması konusunu gündeme getirmektedir (Vasil’yev, 1896: 157-158). 1897 yılında sözü edilen Pedagoji sınıfı, İbıray Altınsarin önderliğinde 1884 yılında Troitsk şehrinden Kostanay ilçesinin yeni merkezi Novonikolayevski’ye transfer edilen 2 sınıflık Rus-Kazak okulunun yanına açıldı. Sınıfın açılması hakkında Turgayskaya Gazeta “Turgay Gazetesi” 1897 yılı №108 sayısında özel bir bildiri yazdı. Orada Orınbor Öğretmen Okulu’na tahsis edilen 17 bursun Kostanay’daki Pedagoji kursuna aktarılma konusu gündeme getirildi (ТОV, 1897: №108). 1902 yılının referans kayıtlarında M. N. Grehonov adlı kişinin Pedagoji sınıfının müdürü olup hizmet verdiği biliniyor. Bununla birlikte sınıfta din dersi veren kişiden ayrı iki öğretmen hizmet veriyordu. Biri Vasiliy İvanoviç Gurılev, diğeri Ahmet Baytursunoğlu (Adres-kalendar’, 1902: 76). Kostanay Pedagoji sınıfının seçkin mezunları arasında S. Köbeyev, M. Dulatoğlu sayılabilir.
A. Baytursunoğlu’nun Kostanay pedagoji sınıfında öğretmen olarak görev yaptığı dönem, daha sonraki özgeçmişinde büyük bir değişime ve yeni bir imaja yol açtı. Bunun önemi şu şekildedir: Kostanay şehrinde A. Baytursunoğlu, Torğay bölgesi halk okullarının müfettişi (1894-1902) ünlü A. E. Alektorov’la yakından tanışıp ahbap ve arkadaş oldu. M. Avezov, “A. Baytursunoğlu Ombı’ya Akmola, Semey okullarını yöneten Alektorov ile tanışıp görüşmeye gitti.” (Äwezov, 1991: 18) diye yazdı. Aslında onunla Kostanay’da tanışıp onunla birlikte Ombı’ya yeni görevine gitti. A. Alektorov, Torğay bölgesinde halk okullarının müfettişliğini yaptığı dönemde Kostanay şehrinde sürekli olarak ikamet ediyordu.
A. Alektorov uzun yıllar boyunca Orenburgskiy Listok, Аstrahanskiy Vestnik, Moskovskiye Vedomosti, Turgayskaya Gazeta gibi günlük yayınlarda Kazak folkloru, etnografyası ve tarihi hakkında birçok makale yayınladı. A. Baytursunoğlu ile A. Alektorov’un ilk tanışmasına da bu günlük yayınların sayfasındaki makaleler hakkındaki eleştiriler vasıtasıyla olmuş gibi. Çünkü genç üstat A. Baytursunoğlu’nun “Kirgiskiye Primetı i Poslovitsı” adlı güçlü eserini yayınlayan Turgayskaya Gazeta sayfasında A. Alektorov’un “Qurmanbay” adlı makalesi de yayınlandı (Аlektorov, 1895, №39). Makalede A. Alektorov Kostanay ilçesi Kenaral bölgesinin Karağaylı ormanında kışlayan Kurmanbay adlı şarkıcı-ozanın yeteneği hakkında, özellikle onun “Ögiz” isimli şarkısında hayvanlara özgü çeşitli sesleri çıkararak kendine hayran bıraktığını yazıyor.
Torğay bölgesinin halk eğitimi alanındaki yoğun işler, özellikle göçebe yaşam için uygun kırsal okulların açılmasıyla ilgili deneyimler, Kazak bozkırının diğer bölgelerinin de dikkatini çeker ve ilgi uyandırmaya başlar. Köy okullarının iş tecrübesi süreli yayın sayfasında da değerlendirilir. Bölgeye ait Turgayskiye Oblastnıye Vedomosti ile onun pazar eki Turgayskaya Gazeta’nın yanı sıra, Ombı’da çıkan Akmola bölgesel Dala Valayatı Gazetası Torğay bölgesinde eğitim-öğretim alanlarında yapılan iyi işlerin birer örneği olduğunu yazar. Mesela, yayının 1896 yılı 20. sayısında göçebe köy okullarının, Kazakların yaşam tarzına uygun olduğu olağanüstü bir samimiyetle dile getirilir. Yayın “Önceden, Kazak çocukları köyden, akrabalarından ayrılıp, yerleşik hayatın olduğu yerlerdeki yatılı okullarda okurdu. Sadece üç yere giderlerdi (muhtemelen, Torğay, Irğız, Kostanay şehirleri olabilir, yazar), bölge Fransa’nın beş katı büyüklüğündeydi. Kazaklar okula, okumaya korkarak yaklaştı. Onları ‘Yanında akrabaların yok, genç nesil Rusların içinde büyüyüp Hristiyanlaşırlar.’ diyen hocalar da korkuttular. Kazakların isteği üzerine beş yıl önce göçebe okulları açıldı. Eğitimde ilk olarak kendini Torğay bölgesi geliştirdi. Kazak halkı medrese bakımı ve inşası için para harcarken, bazı kişiler de kendi cebinden çok fazla para verip medreseye destek oldu. Günümüzde göçebe medresesi olmayan köye çok nadir rastlanır.” (DUG, 1994: 545) der.
Halkın ilgisini çeken çalışmalara Sibirya (Dala) valisi de dikkat çekerek, Halk Eğitim Bakanlığı’ndan Akmola, Semey bölgelerindeki köy okullarının çalışmalarını organize edecek ve düzene sokacak bir pozisyon açmasını bir istedi. Onun talebi geç de olsa bakanlık tarafından desteklendi, Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Okulları Daire Başkanlığı 16 Kasım 1901'de Batı Sibirya eğitim bölgesinin başkanına (vasisine) özel bir mektup gönderdi. Daha sonra Akmola ve Semey bölgeleri köy okulların çalışmalarını organize etmek için halk okulları müdürünün pozisyonunun açılması konusunun Devlet Konseyi tarafından değerlendirileceğini ve ona zamanında Bökey Yönetimi, şimdi Torğay bölgesi halk okullarının müfettişi unvanındaki Stas, A. Alektorov’un aday gösterilmesi hakkında haber verdi. (ТОМА. Qor 126. Tiz.4. İs 168, P. 9 -9 p.s.j.)
4 Mart 1902’de A. Alektorov yeni bir göreve atandı. Bu atama kararı, Batı Sibirya Bölgesi kararnamelerinin belirlendiği 22 Nisan tarihli dergide yayınlandı (ТОМА. Qor 126. Tiz.4. Іs 1588. P.219). Mart ayının başında çıkan bu buyruk A. Alektorov’a hemen ulaşmadı. Bu nedenle A. Alektorov 17 Nisan 1902’de Kostanay şehrinden Batı Sibirya eğitim bölgesinin başkanına bir telgraf gönderdi. O da Dala genel valisinden yeni bir görev atamasıyla ilgili bir telgraf aldığını fakat buyruğun eline ulaşmadığını söyledi (ТОМА. Qor 126. Tiz.4. İs 168. P. 36). Buna o gün Lavrentyev, emrin verildiğini ve derhal işe gitmesi gerektiğini belirten bir cevap telgrafı gönderdi (ТОМА. Qor 126. Tiz.4. İs 168. P. 36). A. Alektorov, Batı Sibirya eğitim bölgesi başkanına, mevcut pozisyonunun belgelerini teslim etmesini ve yeni bir pozisyona gelmesi için 10 gün süre vermesini isteyen bir telgraf gönderdi. (Kor 126. Tiz.4. İs 168. P.37). Bu sırada, A. Baytursunoğlu 1 Nisan 1902’de Akmola ve Semey bölgesindeki halk okullarının müdürü A. Alektorov’a müdür yöneticisi olarak işe alınması hakkında talebini iletti. Talebin içeriği iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, Orınbayev okulu ve Kostanay pedagoji sınıfının öğretmeni A. Baytursunoğlu, müdürden yöneticilik görevine adaylığını Batı Sibirya eğitim bölgesinin başkanına sunmasını istedi. İkinci bölümde ise eğitimi hakkında bilgi vererek Torğay bölgesinde 6 yıllık öğretmenliği tamamladığını bildirdi. Belgenin sonuna “Öğretmen Ahmet Baytursunoğlu” diye imza attı (TOMA. Qor 126. Tiz.4. İs 385. P.2). Sırasıyla A. Alektorov, Batı Sibirya eğitim bölgesi başkanı tarafından onaylanan bir mesajla A. Baytursunoğlu’nun başvurusundaki bilgileri kullanarak, adaylığını Batı Sibirya eğitim bölgesinin başkanına sundu. Teklifin yazılma tarihi 17 Nisan 1902, yazıldığı yer Kostanay şehridir. Önergede, öğretmen A. Baytursunoğlu’nun 6 yıllık süreyi doldurduğu için başka bir mesleğe ve başka bir bölgeye geçmesine engel olmadığı yazmaktadır: “Buna, öğretmenlik görevi için zorunlu olan sürenin kendisi tarafından kaldırıldığını ve yer değiştirmesi için herhangi bir tercih olmadığını eklemeyi bir görev olarak görüyorum.” (TOMA. Qor 126. Tiz.4. İs 385. P.1).
1. Başvurunun yazıldığı tarihte (1902’de), A. Baytursunoğlu, Orınbayev (Urunbaev) okulunda ve Kostanay pedagoji sınıfında öğretmen olarak çalıştı,
2. A. Baytursunoğlu’nun Orınbor Öğretmenler Okulu kursunu tamamladığına dair sertifikasının belge numarası 260’tır.
3. 26 Mart 1902'de Torğay bölgesi topraklarında 6 yıllık öğretmenlik hizmetinin süresi tamamlandı.
Torğay bölgesi halk okullarının müfettişi görevini üstlenen A. Alektorov, Ombı’ya geldiğinde 2 Mayıs 1902 günü Batı Sibirya eğitim bölgesi başkanı Lavrentev’den seyirci için izin istemek maksadıyla telgraf gönderdi ve olumlu bir geri dönüş aldı (TOMA. Qor 126. Tiz.4. İs.168. P.40). A. Alektorov yeni göreve tek başına gelmedi, kendisine yönetici pozisyonundaki yakın arkadaşı A. Baytursunoğlu da eşlik etti.
A. Alektorov ile birlikte Ombı’ya gelen A. Baytursunoğlu’nun yaşam serüveninde yeni bir dönem başladı. Mayıs 1902’den Eylül 1904’e kadar Ombı şehrinde yaşadı. Burada Alaş hareketinin lideri Alihan Bökeyhan ile sıkı iletişim hâlinde oldu ve bundan sonraki kaderini bilinçli bir şekilde Alaş’ın aydınlanma yönündeki siyasi mücadelesine bağladı. Alaş liderinin elindeki Abay’ın şiirlerinden oluşan el yazması “defter” ile tanıştı. A. Baytursunoğlu 1913 yılında yazdığı Qazaqtıñ Bas Aqını “Kazak’ın Baş Ozanı” adlı makalesinde “Akmola, Semey bölgelerinde Abay’ı bilmeyen insan yok. Akmola ile komşu olan Torğay bölgesinde Abay’ı tanıyanların az olduğunu söylemek mümkündür. Böyle olmasının sebebi Abay’ın sözlerinin basılmamasından kaynaklıydı. Abay’ın adı da sözleri de kitap olarak basılıncaya kadar Torğay bölgesinde duyulmamıştı. Akmola ve Semey bölgelerinde Abay’ın adını, sözünü duymadım diyen birine hayli şaşkınlıkla bakılırdı. Ben Akmola bölgesine ilk gittiğimde insanlar Abay’ı tanımadığım, sözünü işitmediğim için şaşkınlıkla bakmışlardı… 1903’de Abay’ın sözlerinin yazıldığı bir kitap elime geçti.” diyordu. (Baytursınulı, 1991: 216-217)
A. Bökeyhan, A. Baytursunoğlu’nun ozanlık yeteneğinden çok etkilendi ve onun İ. Krılov’dan tercüme edilen misal şiirlerini yayınlamasına yardımcı oldu. 1904 yılının Mayıs ayında N. Potanin’e mektup yazıp, misal şiirlerinin yayınlaması için ricada bulundu[3]:
“Sevgili Grigoriy Nikoloviç! Benim Kazak bir tanıdığım Krılov’un 41 Misal şiirlerini Kazakçaya çevirdi. Tercüme eden yazarın toplumdaki konumu çok önemli değil, sadece Akmola bölgesindeki devlet okullarının müdürü görevinde çalışıyor. Dala Genel Valisi tarafından çıkarılan Sel’skohozyaysvennom Listke dergisinde çevirilerini kısmen yayınlamak amacıyla yazar Ahmet Baytursunoğlu’nun müdürü, üst düzey yöneticisi Alektorov’a başvurdu. O el yazmasını bir iki yıl tuttuktan sonra yazara geri verdi ve ona Suhotin’in Sel’skohozyaysvennom Listke dergisinde basılmasına izin vermediğini söyledi. Biz, ben ve Ahmet Baytursunoğlu, onun çevirisini ayrı bir broşürle basmaya karar verdik, ancak Tatar-Türk dillerinde çıkan kitapların özel sansür izninin nasıl alınacağını bilmiyoruz. Nasıl ve nereye başvuracağınızı belirtir misiniz? Petersburg’daki tanıdıklarınız aracılığıyla A. Baytursunoğlu’nun tercümesinin sansür temsilciliğini kendi sorumluluğunuza alabilir misiniz? (KÖM. Qor 7928. Tiz. 116. İs.1315. P. 116.).
A. Bökeyhan mektupta, A. Baytursunoğlu’nun şiir kadar sanatsal yeteneğe de sahip olduğunu belirtiyor:
“O yetenekli olmasına rağmen ne yazık ki ortaokul eğitimi bile alamamış genç bir Kırgız ve şimdi tüm zamanını geçimini sağlamaya adamak zorunda kalmış. Eğer şartlar farklı olsaydı, ondan yararlı ve kayda değer bir halk şahsiyeti çıkardı. Ahmet Baytursunoğlu’nun çizim yeteneği de vardır, Kırgızlar arasında nadir görülen bir şey, hatta Kazan’da bir tür sanat okuluna girmeye çalışmış, ancak maddi yetersizlik nedeniyle hayalinden vazgeçmek zorunda kalmış.” (QÖM. Qor 7928 Tiz. 116. İs 1315. P. 116)
Günümüz maneviyatı açısında baktığımızda, mektubun şu şekilde bir önemi vardır: İlk olarak Alaş’ın lideri, A. Baytursunoğlu için “yetenekli genç ozan”, “Kazakların arasında nadir rastlanan çok başarılı bir sanatçı” diyerek onun değerini yükseltmiş. Abay’ın eserlerini iyi bilen, eleştirel tavrı eğitimle güçlenen A. Bökeyhan, A. Baytursunoğlu’nun çevirilerine “harika şiirler” diyerek hayran kalmış. İkinci olarak eğer genç şairin maddi durumu iyi olursa tanınmış faydalı bir halk şahsiyeti olarak yetişebileceği görüşünü bildirmiş. Sonraki zamanlarda onun elindeki ozanlık yeteneğini, mücadeleciliğini, itibarını geliştirmek, mükemmelleştirmek yolunda çok destek olup, sürekli koruyup kollamış. Üçüncü olarak A. Baytursunoğlu’nun İ. Krılov’dan çevirdiği şiirlerin ilk adı “Kırk Bir Misal”dir. Dördüncüsü, mektubun içeriğinden, A. Baytursunoğlu’nun çevirileri 1904’ten önce, yani 1903'te yayınlanmaya hazır olduğunu anlıyoruz.
1904’ten beri A. Baytursunoğlu’nun “Kırk Bir Misal” şiir külliyatının yayınlanmasına yardım eden A. Bökeyhan’ın çabası 1909’da net olarak karşılık buldu. A. Baytursunoğlu’nun İ. Krılov’dan çevirdiği eserler “Kırk Misal” adıyla S. Peterburg’da yayımlandı. O yıl Abay Kunanbayoğlu’nun ilk kez şiirler külliyatı, M. Dulatoğlu’nun “Oyan Kazak” adlı kitabı yayımlandı. Bu eserleri yayımlayarak A. Bökeyhan’ın Kazak halkının manevi gelişim ve yükseliş yolunu hızlandırmak istediği açıktır. A. Baytursunoğlu’nun 1911’de Orınbor’da yayınlanan Masa “Sivrisinek” adlı şiir külliyatında Dosıma Xat “Dostuma Mektup” şiirinin mısraları, şüphesiz Alaş’ın liderinin özverili çalışmasının bir takdiri olarak tanımlanıyor.
1904 yılının Eylül ayında A. Baytursunoğlu Karkaralı ilçesine öğretmen ve müdür olarak tayin oldu. Karkaralı’daki öğretmenlik faaliyeti, Rus İmparatorluğu topraklarında gerçekleşen büyük bir tarihi olaya denk geldi. 1905 yılında Rus İmparatorluğu’nda “Kanlı Pazar” olarak bilinen ilk Rus devrimi gerçekleşti. Kitlesel hareketin oluşmasını dış ve iç faktörler etkiledi. İç faktör monarşik rejimin baskısının neden olduğu sosyal ve ekonomik koşulların ağırlaşması, dış faktörde Rus İmparatorluğu’nun Japon Savaşı’nda tamamen tükenmiş olması ve etkisiz bir barış antlaşması imzalaması nedeniyle yangını körükledi. Güçlükle ayaklanmayı bastıran çar, halkı memnun etmek, toplumun taleplerini yerine getirmek için “17 Ekim” manifestosunu yayınladı, yasa çıkaran parlamento kurumunun oluşturulması, vatandaşlara siyasi hak ve özgürlüklerini, özellikle konuşma, vicdan, toplanma ve kişisel özgürlük haklarının verilmesine izin verdi.
A. Bökeyhan liderliğindeki Alaş şahsiyetleri, 17 Ekim manifestosunu büyük bir ümitle kabul etti. Ünlü Alaş uzmanı S. Akkulın’ın yazdığın göre, Kazak aydınları manifestonun Kazaklar arasında hızla yayılmasında aktif bir rol oynadılar. Belgenin içeriğini Kazak halkına iletebilmek için A. Bökeyhan ve Rayımjan Marsekoğlu metni Kazakçaya çevirmiş ve 10.000 nüsha olarak bastırmıştır. Baskıların tümü Kazak bozkırına dağıtıldı. Bununla birlikte manifestonun Kazakça çevirisini Akmolinskiye Oblastnıye Vedomosti gazetesinin Kazakça versiyonu olan Dala Valayatının Gazeti’nde yayımladı (Akkulı, 2016: 403).
Karkaralı ilçe okulu müdürü A. Baytursunoğlu, imparatorlukta meydana gelen siyasi boşluk ve değişiklik nedeniyle açık kamu hizmetine geçti. Karkaralı dilekçesini hazırlayanlardan biri oldu. Karkaralı dönemindeki faaliyeti M. Dulatoğlu’nun eserinde şöyle anlatılmaktadır:
“Yirminci yüzyılın başlarında, Karkaralı’da yaşayan A. Baytursunoğlu devrimci hareketlere katılıyor. İlk başta yasadışı olarak çalışmış, daha sonra manifestonun 17 Ekim 1905’te yayınlanmasından sonra Kırgız kitlelerinin önde gelen ve aktif liderlerinden biri olmuştur. Çok geçmeden bir tepki geliyor, devrim yeraltına giriyor ve A. Baytursunoğlu yeraltı örgütlerinde çalışmaya devam ediyor. Ancak intikam gecikmiyor: Yoldaşlar arasında A. Baytursunoğlu’na ihanet eden bir provokatör (T. Çingisov) var ve diğerleri…” (Dulatov, 1922: 20).
Kazakistan Cumhuriyeti devlet merkezi arşivinde M. Dulaoğlu’nun “provokatör T. Çingizov” diye adlandırdığı kişinin “Kişisel Davası” saklanıyor. O belgede Karkaralı ilçesi Aksarı bölgesinde İtayak Saptıayakov’un 20 Ekim 1911 yılında Semey valisine yazdığı şikâyet kaydedilmiş. O şikâyette; Karkaralı şehrinde sağlık çalışanı Tatimbet Çingisov’un dolandırıcı, provokatör, hükümet karşıtı bir insan olduğuna dair çok fazla delil gösterip, sağlık memuru görevine J. Akbayev’in[4] yardımıyla yerleştirildiği, onun 1904 yılında öğretmen A. Baytursunoğlu ile yakın ilişki kurup hükümete karşı propaganda yapmak için para topladığı, Bakan Bulıgin’in adına dilekçe yazdığı belirtilmiş (QR MOA. Qor.15. Tiz.3. İs 410, P.122 p.s.j.). Dilekçeye imza atanın isim ve soy ismine bakarak dilekçenin anonim olduğu tahmin edilebilir. Her halükârda, provokatör T. Çingisov, yaptığı sahtekârlık eylemine benzer bir eylemin kurbanı oldu.
1 Temmuz 1909’da A. Baytursunoğlu Semey Cezaevi’nde 9 ay boyunca suçsuz yere hapsedildi (İmaxanbet, 2010: 41). A. Baytursunoğlu’nu kurtarmak için Alaş şahsiyetleri müdahale etti. Kadet partisi üyesi, 1. Duma milletvekili A. Bökeyhan Sankt-Peterburg’daki Reç’ gazetesinde “Kirgizskiy Narodnıy Poet v Tyur’me. İz Semipalatinska”. (Kırgız halk şairi Semipalatinsk’te cezaevinde) adlı küçük bir makale yayınlanmasını organize etti. Makale 19 Kasım 1909 tarihli 318. sayıda yayınlandı. Orada
“Yetenekli Kırgız şairi Ahmet Baytursunoğlu 5 aydır hapishanede çürüyor. 1909’da Krılov’un 40 Basen adlı şiir kitabını tercüme edip “Kırk Mısal (Sorok Basen)” adıyla yayınladı.” diye başlayan makale, cezaevindeki A. Baytursunoğlu hakkında herhangi bir suçlama bulunmadığının ve serbest bırakılması için yazılan dilekçelere vali tarafından cevap verilmediğinin duyurulmasıyla sona ermektedir (Reç’, 1909: №318).
21 Şubat 1910 yılında İçişleri Bakanlığı Kararnamesi ile 2 yıl süreyle Kazak bozkırı dışında bir yere sürüldü ve idari para cezası verildi (ООМА. Qор 21. Tiz.9. İs 4. P.70-71p.s.j.). A. Baytursunoğlu cezasını çekeceği yer olarak Orınbor şehrini seçti. Semey Valisi Troynitskiy, gizlice, iftira niteliğinde bir iddiada bulunarak A. Baytursunoğlu’nu Kazak bozkırlarını terk etmeye zorladı. Valinin baskısı altında yer değiştiren Baytursunoğlu, yeni gittiği yerde yurduna hizmet etmek için geniş bir faaliyet kanalı açıldı. 1914 yılında Semey Valisi Troynitskiy Bey görevden ayrılınca A. Baytursunoğlu şöyle yazdı:
“Şahsen ben Troynitskiy’e teşekkür etmekten başka bir şey söylemeyeceğim. Çünkü asılsız iftira ve iddiaya iltifat etmiş böbürlenen bir kişi olmasaydı hakkımda gizli bir şikâyet olmayacaktı. Gizli bir şikâyet olmasa Karkaralı’dan Orenburg’a kovulmayacaktım. Orenburg’a kovulmasaydım Karkaralı’da yaşayıp şu an yaptığım işimi yapamayacaktım. Sadece elli altmış çocuğa verdiğim derstense altı milyon Kazak’ı ayırt etmeksizin yaptığım işi daha faydalı görüyorum.” (Qazaq Gazeti, 2018: 61).
Son olarak, 1905’te birinci Rus devriminin etkisi ve çarın 17 Ekim bildirgesi aracılığıyla Çarlık Hükümeti’nin imparatorluk içindeki milliyetler meselesine gösterdiği dikkat, Kazak okuyucularına umut vermiş. A. Baytursunoğlu Ombı-Karkaralı döneminde, eğitim cephesinde özgürlük mücadelesi yolunda hem yaratıcılık hem de siyasi mücadele alanlarında güç kazanmıştır.
KAYNAKÇA
Absadyk et al., 2022 – Absadyk А.А, Issenov O.I, Mukhitov K., Boranbaeva B. S. The Path of the Teacher A. Baitursynov: from Bestamak to Karkaralinsk (1895–1910). (2022). Bylye Gody. 2022. 17 (2): 890-901 [in Russian]
Adres-kalendar, 1902-Adres-kalendar Turgayskoy oblasti na 1902 god. İzdanie Turgayskogo oblastnogo statisçeskogo komiteta. Orenburg, Turgayskaya oblastnaya tipoligrafiya, 1902.
Akkulı S.Alihan Bukeyhan. Tvorets istorii. – İzdatelctvo
Alektorov, 1895- Alektorov A. Kurmanbay // Turgayskaya gazeta. -1895.24 sentyabrya. – no:39
Äwezov, 1991- Avezov M.Akannın elüw jıldık toyı (yubiley) // A.Baytursınov. Ak Jol: Ölender men terjimeler, publ. Makalalar jane adebi zerttew // Kurast R.Nurğaliev. – Almatı: Jalın,1991.-464 bet.
Baytursınov,1991-Baytursınov A. Ak jol: Ölender men terjimeler, publ. Makalalar jane adebi zertteu/Kurast. R.Nurğaliev. – Almatı: Jalın,1991.-464 bet.
Dulatov,1922 - M.Ahmed Baytursınov (Biografiçeskiy oçerk). Trudı obtşestva izuçeniya Kirgizskogo kraya. Vıp. 3, Orenburg,1992 g.
DUG, 1994-Dala walayatının gazeti. Almatı: Ğılım, 1994.-816 b.
İmahanbet,2010-İmahanbet R.Ğasır sanlağı: Ahmet Baytursınulının şığarmaşılık ğumırbayanı (murağat derekteri negizinde). Monografiya. Astana:
Kazak gazeti,2018 -
КОМ – Krasnoyarsk ölketanuşılık muzeyi
K.R. MOA – KR memlekettik ortalık arhivi
ООМА – Orınbor oblıstık memlekettik arhivi
Reç’, 1909 - < Kirgizckiy narodnıy poet v tyur’me, İz Semipalatinska> // Gazeta
ТОV, 1897 – Turgayskie oblastnıe vedomasti, Orenburg , 1897. No:108
ТОМА - Tombı oblıstık memlekettik arhivi
[1] Ombı, şu anda Rusya Federasyonu sınırları içinde bulunan Omak şehri. Bu şehir önceden Kazaklara aitti.
[2] Orınbor, bugün Rusya Federasyonu içinde bulunan Orenburg şehri. Bu şehir yirminci yüzyılın başına kadar Kazakların başkentiydi.
[3] A. Bökeyhan’ın N. Potanin’e yazdığı mektup ünlü Alaş Araştırmacısı Sultan-Han Akkulı tarafından takdim edildi.
[4] J. Akbayev Karakaralı dilekçesini organize eden kişi olarak Çarlık hükümeti tarafından zulme uğrayan bir şahsiyettir.