HaftanınÇok Okunanları
Gülzura Cumakunova 1
HİDAYET ORUÇOV 2
Osman Çeviksoy 3
HUDAYBERDİ HALLI 4
UFUK TUZMAN 5
Emrah Yılmaz 6
KEMAL BOZOK 7
Milletin kültürlü olup medeniyet yolunda ileri gidememesi ve diğer milletlerden geri kalmasının sebeplerinden birinin gazete, dergi ve kitap yayınları ve bunların halka ulaştırılması ile ilgili olduğu malumumuzdur. Bu basın yayın ürünlerinin basılması ve yurdun her köşesindeki insanımıza ulaştırılması için para gerektiği de bildiğimiz bir gerçektir.
İlk olarak basın yayının gerekliği olduğunu düşünmek ve anlamak gerekir. İkinci olarak da bunu anladıktan sonra basın yayından yurdun her köşesindeki vatandaşların faydalanması işinin hayata geçirilmesi gereklidir. Başka milletlere baktığımızda onların bu işleri iki çeşit yolla hayata geçirdiklerini görürüz. Birincisi para ile ilgili sorumlulukları parası olanlar üstleniyorlar. Yazı ile ilgili işleri de eli kalem tutan ustalar üstleniyorlar. İkinci olarak bu iş yüz somluk (para birimi) bir fayda sağlayacaksa güzel olur diye düşünüp de bu işe girecek insanlar varsa onlara bu işlere hiç girişmeyin, hiç başlamayın, deriz. Bu ortaklığa gireceklere şunu söylemek daha doğrudur: Bu ortaklık işine girerseniz “para kazanır, zengin oluruz” şeklinde bazı düşüncelere kapılacaksanız bu öyle bir ortaklık değildir. Böyle düşünen insanların bir defa daha düşünerek bu işe girmeleri gerekir. Bu tür ortaklık düşünenler tüccar ortaklığını düşünüyorlar demektir.
Vatandaş ortaklığının asıl amacına, para kazanarak ortaklığını artırmak ve zengin olmak değil, çalışarak yurda faydalı olmak, para kazanmak yerine faydalı işleri yaparak güç kuvvet sağlamak ve gerekli şeyleri temin etmek anlamında bakmak gerekir.
Yukarıda bahsedilen halka faydalı işleri yapmak için insan gücü gerekli olduğu kadar para da gerekli. İnsan gücü de para durumu da uygun olursa iş de verimli ve uygun bir şekilde devam eder. Bir tarafın eksik olması işin bütününün eksik olmasına sebep olur.
Bu sebeple “vatandaş” ortaklığında paranın gerekli olduğu ve bol olması gerektiği de hatırlatılmalı. Böyle olduğu için bu ortaklığa parasıyla katılanların “payımız büyümüyor” diye ümitsiz olmaması gerekir.
Kısaca belirtmek gerekirse bu ortaklığa giren vatandaşların “Faydası olursa ben de faydasını herkesle birlikte alırım” ya da “Zararı olursa da zararını herkesle birlikte çekerim” deyip yüz somunu yurdu ve halkı için gölün ortasına atması gerekir. “Vatandaş” ortaklığına bu tarzda düşünen insanlar girmeliler. Böylece bu ortaklığa fayda sağlamalılar. Böyle düşünmeyenler bu işe hiç girmesinler. Bu ortaklık bir ticaret ortaklığı, bir tüccarlar birliği değil. “Vatandaş ortaklığı”. Buna katılan insanların yurtları ve kendi insanları için yapılacak işlere sadece paralarıyla ortak olmamaları, gönülleriyle de niyetleriyle de ortak olmaları gerekir. 1913[2].
[1] Aktaran: Prof. Dr. Nergis BİRAY, Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü nergisb@gmail.com
[2] Baytursınulı A., Alaş azamattarına (M.Duvlatulımen birge) // «Kazak» №42, 15 jeltoksan 1913.