KAZAKLARIN GELENEĞİ KAZAK QALPI


 01 Eylül 2022



 

 

Kaz edik katar uşıp kankıldağan,

Sahara kölge konıp salkındağan.

Bir örtke kavdan şıkkan duvşar bolıp,

Ne kaldı tenimizde şarpılmağan?!

 

Alaştıŋ adamınıŋ bäri mälim:

Kim kaldı tarazığa tartılmağan?

Degender "men jaksımın" tolıp jatır,

Jaksılık öz basınan artılmağan.

 

Takıldap, kur pısıksıp söyleytin köp, Ekpindep, uşkır atşa karkındağan. 

Bos belbev, bosañ tuvğan bozbala kep Kiyizdey şala basıp, qarpılmağan. 

 

Eñkeñdep et añdığan şaldar da köp, 

Telmirip, bir toyğanın ar qılmağan. 

Aq köñil, alañ-bulañ adamdar bar 

Eseptep azın köpke, añqıldağan.

 

Kayırsız, neşe saran baylar da bar

Kayıktay tolkındağı kaltıldağan.

Bärinen tınış uyıktap jatkandar köp,

Umtılıp talap oylap talpınbağan.

 

Solardıŋ katarında biz de jürmiz

Mäz bolıp kur tüymege jarkıldağan.

Ne payda öneriŋ men bilimiŋnen,

Tiyisti jerlerine sarp urmağan?

 

Bul bir söz kasiret aytıp, hatka jazğan,

Kalmağan tük kasiyet, Kazak azğan.

Bayğa mal, okığanğa şen, maksut bop,

Oylaytın jurttıŋ kamın adam azdan.

 

Kaz idik birlikte uçup bağıran, 

Ovaya, göle konup serinleyen. 

Bir kavdan çıkan gür yangına rast geldik. Tenimizde, ateşte yanmayan ne kaldı?! 

 

Alaş'ın insanının hepsi malum: 

Denenip sınanmayan kim kaldı? 

Özünde iyilik olmadığı hâlde 

"Ben iyiyim" diyenler dolu. 

 

Boşuna çene çalan, dert anlatan, 

Uçan at misali koşanlar çok. 

İyi basılmamış bir keçe gibi korunaksız,

Tembel, boş, nâmert delikanlı çok. 

 

Eğlence, yeme ardında koşan yaşlılar da çok 

Kendi doysa da gözü doymayan.

İyi niyetli, sakin, hoş insanlar da var.

Alçak gönüllü, azını çoğa sayan, 

 

Hayırsız, nice cimri zenginler de var,

Dalgadaki kayık gibi titreyen. 

Her şeyden uzak köşede uyuyanlar da çok,

İsteklerini düşünüp atılıp mücadele etmeyen.

 

Biz de onların arasında yaşıyoruz

Mest hâlde, parlak düğme gibi ışıldayarak.

Gerekli yerlere harcamadığın

Hünerinle biliminden ne fayda? 

 

Bunlar, kağıda yazılmış hasret dolu sözler. 

Kazakların hiç haysiyeti kalmamış, azmış. Zenginde mal, okuyanda rütbe amaç olmuş. Yurdun derdini düşünen insan nerdeyse hiç kalmamış.


 

[1] Prof. Dr. Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü nergisb@gmail.com 

Bu yazı Kardeş Kalemler dergisinin 189. sayısında yer almaktadır. Derginin bu sayısında yer alan tüm yazılara aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kardeş Kalemler 189. Sayı