HaftanınÇok Okunanları
HUDAYBERDİ HALLI 1
Süleyman Abdulla 2
Ayşe Solmaz 3
MUHİTTİN GÜMÜŞ 4
KEMAL BOZOK 5
HÜLYA ÇEL İKTENYILDIZ 6
Osman Çeviksoy 7
Şokan Velihanov ve Halk Nesri
Kazak halkının büyük evladı, büyük bilim insanı Şokan Velihanov’un sözlü edebiyat alanındaki çalışmaları engin bir hazine niteliğindedir. O, halkının yüzyıllar boyunca biriktirdiği paha biçilemez zengin mirası sayılan folklorik eserleri, denizden inci toplar gibi yorulmadan derlemiş, sistematize etmiş ve gelecek kuşaklara emanet etmiştir.
Şokan’ın açtığı yol ve gerçekleştirdiği kapsamlı araştırmalar, günümüzde profesyonel seviyeye ulaşan folklor biliminin ilk saf, berrak kaynakları olarak kabul edilmektedir. Onun bu çalışmaları, halk kültürünün temel taşlarını anlamaya ve incelemeye yönelik modern bilimsel yaklaşımın öncüsü olmuştur. Şokan Velihanov, bu değerli miras sayesinde bilim dünyasında yüksek bir konuma ulaşmış büyük bir âlimdir.
Şokan Velihanov’un mirasını inceleme sürecini şartlı olarak iki döneme ayırabiliriz.
Birinci dönem, Velihanov’un çağdaşları olan bilim insanlarının çalışmalarından başlamaktadır.
İkinci dönem ise, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren (millî) bilim insanları tarafından yeniden canlandırılmış ve daha derinlemesine bir ivme kazanmıştır.
Şokan Velihanov’un yetenekli ve çok yönlü kişiliğine, çeşitli çalışmalarına değer biçen çağdaşları arasında G.N. Potanin, N.I. Veselovskiy, P.N. Melioranskiy gibi isimler bulunmaktadır. Daha sonraki Şokan araştırmacılarından bahsedildiğinde, akla ilk olarak Ä. Marğulan gelmektedir. Şokan hakkında M. Avezov, M. Ğabdullin, S. Mukanov, K. Jumaliev, E. Konıraybaev, Z. Ahmetov, R. Berdibaev, S. Kaskabasov gibi önde gelen bilim insanlarının ve sonraki yıllarda çeşitli araştırmalar yürüten diğer bilim insanlarının çalışmalarını özellikle vurgulamak gerekir.
Şokan’ın mirasını araştıranların büyük bir kısmı, özellikle Kazak bilim insanları, onun folklor tarihi üzerindeki yerini sıkça ele almıştır. Bu araştırmacıların çalışmalarını genel olarak incelediğimizde, Şokan’ın eserlerinin ve bilim insanı olarak kişiliğinin şu yönlerinin daha fazla öne çıktığı görülmektedir.
a) Şokan, sözlü edebiyat örneklerini derlemesi;
b) Manzum destanları toplayıp sistemleştirdiği eserleri ve araştırmacı bakış açıları;
c) Şokan’ın folklor, edebiyat tarihi ve özellikle Kazak şiirlerinin yapısını inceleyici çalışmaları;
d) Ş. Velihanov’un eğitimci ve araştırmacı kimliği, millî edebiyat ve kardeş halkların miraslarının koruyucusu vb.
Ş. Velihanov’un Kazak folklorunu inceleme laboratuvarını belirli yönlerle sınırlamak mümkün değildir. Onun araştırma alanı ve kapsamı çok geniştir. Bu sebeple, biz de onu halk nesrini araştıran bir bilim insanı olarak ele alacağız. Ş. Velihanov’un günümüze ulaşan eserlerinde derlenen genel folklorik miraslar arasında, nesirler büyük bir yer tutmaktadır.
Halk nesri denildiğinde, bu geniş mirasın içine efsane, hikâye, masallar ve beylerin sözlerinden başka, halkın dünya görüşünü, gelenek ve göreneklerini, inançlarını anlatan mitler, atasözleri, deyimler ve çeşitli sözlü anlatımlarla aktarılan hikâyeler de dahil edilebilir. Ünlü bilim insanı, kendi zamanında topladığı sözlü edebiyat miraslarını türlere ayırmamıştır. Bunun için imkânı da olmamıştır. Ancak, bu eserleri şartlı olarak aşağıdaki şekilde gruplayabiliriz.
1. Bireysel tarihî kişilikler hakkında efsanevi hikâyeler;
2. Hayal-gizem karışımı hikâyeler;
3. Gökyüzü (kozmogonik) hakkında mitolojik hikâyeler;
4. Yer-su adlarıyla ilgili (coğrafi, toponimik) efsaneler;
5. Halklar ve kavimlerin oluşumu hakkında hikâyeler;
6. Atasözleri ve deyimler.
Kazak sözlü edebiyatı bilimi, temel olarak Rus halk biliminin olumlu etkisiyle, onun örneğiyle gelişmiş ve büyümüştür. Kazak efsanevî hikâyelerinin türsel özellikleri, doğası, yerine getirdiği görevler vb. konularda söz ederken ilk akla gelen isim Ş. Velihanov’dur. O, ilk kez tarihsel olayları ve tarihsel figürlerle ilgili efsaneleri ayrı bir şekilde ele alıp “tarihî efsaneler” (istoriçeskie predaniya) olarak adlandırmıştır.
Bilim insanının “Eğer Homeros’un şiirsel efsaneleri, Herodotos’un duyup yazıya geçirdiği efsaneler az çok tarihsel bir anlam taşıyorsa; eğer her eksik, mantıksız efsanevi hikâyenin temeli bir olay ve gerçeklikten kaynaklanıyorsa Kazakların olumlu ve sistemli efsanelerinde... tarihsel bir anlam olduğuna şüphe yoktur” [1] şeklindeki görüşü son derece önemlidir. Genel olarak efsane türünün özelliği, geçmiş zaman olayları ve insanları hakkında geniş bilgi verebilmesi göz önünde bulundurulduğunda Ş. Velihanov’un bu açıklamasında büyük bir gerçekliğin yattığını görmekteyiz. Bilim insanı, sözlü edebiyat örneklerinin öğretici niteliğine değer vererek, Kazak tarihsel efsanelerini halkın geçmişteki durumlarını daha derinlemesine anlamaya yardımcı olacak benzersiz ve canlı bir kaynak olarak görmüştür. Ş. Velihanov’un bilimsel eserlerinde yer alan bu değerli görüşlerin, bugünkü Kazak folkloru için büyük bir metodolojik dayanak noktası hâline geldiğini belirtmemiz gerekir.
Ş. Velihanov, “XVIII ğasırdağı qazaq batırları tuwralı tarixiy añızdar” (XVIII. Yüzyıldaki Kazak Kahramanları Hakkında Tarihsel Efsaneler) [2] adlı makalesinde, Abılay ve onun çevresindeki Kazak baturlarının kahramanlıklarını anlatan on dört efsaneye değinmiştir. Her birine açıklama yaparak kendi görüşünü sunmuştur. Bu efsaneler arasında en önemli olanlardan birinde, Abılay’ın gençlik ve çocukluk dönemi, ünlü olup tarih sahnesine çıkmadan önce, dağılmış olan atını sırtlayıp gizlice hareket etmesi, kanlı savaşlarda savaş narası atarak kahramanlık göstermesi ve bu şekilde Abılay olarak tanınması gibi ilginç olaylar sunulmaktadır. Bu eserin önemi şudur: Bilim insanı, halk arasında geniş bir şekilde tanınan Kabambay, Bögenbay, Janibek, Bayan gibi kahramanların tarihî olaylarıyla sınırlı kalmayıp günümüz nesillerinin bilmediği, tarihî kahramanlıkları gölgelenmiş ve isimleri unutulmaya başlanmış Bayğozı, Elşibek, Jalıbay, Üsen, Altay gibi Kazak kahramanlarının yaşamlarına dair de ilginç bilgiler sunmuştur.
Bu şekilde, Şokan, efsanevi hikâyeleri günlük halk arasında sıradan bir sohbet olarak değil, genç nesillere kendi tarihlerini tanıma yolunda eğitim veren, sıradan dinleyicilere geçmişten bilgi sağlayan ve tarihimizle ilgili derinlemesine inceleme yapmayı sağlayan değerli tarihî eserler olarak nitelendirip bu efsanelerin önemli yadigarlar olduğunu vurgulamıştır. Bilim insanının: “...göçebe bir halkın yazılı bir geçmişi olmadığı için, tarihleri daha çok efsanelerinde saklanmıştır” [3] görüşü söylediklerimizi doğrulamaktadır. Bununla birlikte, Şokan, halk arasında anlatılan hikâyeleri rastgele sıralamaz. Sadece önemli ve değerli olanları seçip, yarının halk tarihî için gerekli olabilecekleri inceleyerek bilimsel analizler yapmaya çalışmıştır.
Ş. Velihanov’un sözlü edebiyat mirasını toplama yöntemi, günümüz bilimleri için de çok faydalı bir çalışma olmuştur. O, bu mirasları toplarken, onların birkaç versiyonunu usanmadan dinleyerek, hangisinin gerçeğe daha yakın olduğunu ve hangilerinin halk tarafından daha çok kabul edildiğini belirleyip yalnızca bunları kâğıda dökmüştür.
Kazak halk edebiyatının eski ve zengin mirasını, türsel özelliklerini belirlemede büyük emek harcamış bilim insanlarımızdan biri de M. Avezov’dur. O, “Kazak Ertegileri” (1957) adlı kitabının birinci cildine yazdığı önsözünde, Ş. Velihanov’un daha önce bahsedilen görüşünü destekleyerek, tarihî efsaneler hakkında değerli düşüncelerini daha da derinleştirmiştir. M. Avezov, kendisinden önceki dünya deneyimlerine dayanan Rus folklor bilimcilerinin ve Ş. Velihanov’un eserlerindeki kalıplaşmış kuralları göz önünde bulundurarak, Kazakların masal nesrini türsel olarak ayırıp sınıflandırmıştır.
M. Ğabdullin, E. Ismaylov, A. Marğulan, A. Konıratbayev, R. Berdibay, B. Adambaev vb. bilim insanlarımız, araştırma eserlerinde efsane hikâyelerinin ömrü, belirli özelliklerinden kısaca bahsetmişlerdir. Masal olmayan halk nesrinin türleri, ayrı bir araştırma konusu olarak S. Kaskabasov’un “Qazaqtıñ Halıq Prozası" (1984) adlı monografisinde tek tek adlandırılmış ve aralarındaki farklar belirtilmiştir. Bilim insanı, bu eseriyle Ş. Velihanov’un halk efsanelerini nasıl kullandığını ve bunların içeriği ile oynadığı rolleri nasıl tanımladığını ilk kez özel olarak araştırıp görüşlerini bildirmiştir.
Bilim insanının bu araştırma eseri sayesinde, günümüzdeki folklor alanında efsane türünün iç yapısı, yerine getirdiği fonksiyon, tarih ile efsaneler arasındaki ilişki konusunda derinlemesine bir araştırma işi başlatıldı. Bu önemli bilim insanlarımızın sistemli araştırmaları ve söyledikleri görüşlerin temel direği ve saf kaynağı da Ş. Velihanov’un uçsuz bucaksız eserlerinden doğrudan alınmaktadır, bu bir gerçektir.
Ş. Velihanov, Kazakların inançlarıyla ilgili olarak “Karjilik[1]” hakkındaki efsaneyi yayımlayarak, bunun Kazaklar için kutsal bir unsur olduğunu belirtmiştir. Bilim insanının görüşüne göre, karjiliğin şekli ve görüntüsü insana benzer, halk bu objeyi tarih boyunca hırsızlardan koruyacağına inanarak ahıra asarmış [4]. Genel olarak günlük yaşamda Kazaklar, karjiliğini atı her türlü kötü şanstan koruyacağına inanarak at koşum takımının ön kısmına asmayı alışkanlık hâline getirmişler. Onu köpeğe atmazlarmış. Çünkü karjilik, halk inançlarında güç ve kuvvetin sembolü olarak çok eski zamanlardan itibaren büyük bir saygı ile korunmuş bir nesne olmuştur, şeklinde ilginç bilgiler verir.
Ş. Velihanov, halk arasında kutsal sayılan bu tür nesnelerle ilgili hikâyeleri toplamakla kalmayıp sadece anlatmayı amaçlamamış, aynı zamanda onların etimolojik anlamlarını ve ortaya çıkmalarına neden olan durumları da mümkün olduğunca açıklamaya çalışmıştır. Bu tür ilginç ve önemli konuları, Şokan araştırmacılarının sonraki temsilcilerinden biri olan K. Alpısbaeva, “Ş.Ş. Wälixanov – fol’klortanuwşı” adlı araştırmasında kapsamlı bir şekilde ele almıştır.
Ş. Velihanov, Koylıbay baksının kobızını yarışa dahil etmesi ve yarışta birinci gelmesiyle ilgili mitolojik hikâyeleri de yazıya geçirir. Ayrıca, diğer baksılara hizmet eden cinler ve perilerle ilgili mitlerle de tanıştırır. Bu Ş. Velihanov tarafından sunulan hikâyeler temelinde daha sonra Alaş’ın değerli şairi M. Jumabaev’in epik bir şiir yazdığı bilinmektedir [5].
Atasözleri ve deyimler, halk nesrinin en eski türlerinden biridir. Bu mirasları ilk kez kâğıda döken kişi Ş. Velihanov olmuştur. Bilim insanı, atasözlerini halkın yüzyıllık yaşam deneyiminin kaynağından doğan akıl ve düşüncenin meyvesi olarak değerlendirir. O dönemde yalnızca bilginlerin ve hatiplerin değil, sıradan vatandaşların da sözlerini etkili ve anlamlı bir konuşma için ustaca kullanabildiğini söyler. Ş. Velihanov’un İ. Berezin’in arşivinde, XIX. yüzyılın ikinci yarısında halk arasında kayda aldığı yaklaşık 200 atasözü ve deyim saklandığı bugünkü bilim dünyasında bilinmektedir.
Ş. Velihanov tarafından derlenen atasözlerinin bir kısmı basılı hâle gelmiştir. Örneğin, “Ötirik söz janğa qas, ötirik pışaq qınğa qas.” (Yalan söz ruha düşman, keskin bıçak kınına düşmandır), “Ölgen arıstannan, tiri iyt jaqsı.” (Ölü aslandan, diri köpek iyidir), “Jaqsımen joldas bolsañ jetersin muratqa, jamanmen joldas bolsañ, qalarsıñ uyatqa.” (İyiyle dost olursan amacına ulaşırsın, kötülerle dost olursan utanırsın.), “Toymasqa berme, tolmasqa quyma.” (Doymaz olana verme, dolmaz olana dökme) gibi yüzlerce anlamlı söz örneği verilebilir. B. Adambayev, “Şeşendik Öner” (1969) ve “Xalıq Danalığı, Qazaq Maqal-Mätelderi men Şeşendik Sözi” (1976) adlı araştırmalarında, Ş. Velihanov’un Kazak söz sanatının değerini bilen bir hayran ve koruyucu, ilk derleyici ve ilk araştırmacı bilim insanı olduğunu belirtmektedir.
Ş. Velihanov, bu kadar kısa ömründe kendi halkının edebiyatı ve tarihi için emsalsiz bir emek vererek, doğduğu halkının değerli mirasını sonraki nesillere miras bıraktı. Büyük araştırmalar için geniş yollar açtı. Bilim insanının bahsettiğimiz halk nesirlerini inceleme özelliği, onun yüksek dağlar gibi yüce kişiliğinin yalnızca bir yönüdür. Şokan araştırmaları yolundaki özel araştırmalar, yüzyıllar boyunca devam edecektir.
Kaynaklar:
1. Valixanov Ç.Ç. – Sobr. Soç. T. 1. Almatı, 1985. – s. 388.
2. Valixanov Ç.Ç. – Sobr. Soç. T. 1. Almatı, 1985. – 216-222 ss.
3. Valixanov Ç. Ç. Sobr. Soch. T.1. – Alma-Ata, 1961. – S. 342.
4. Wälixanov Ş. Tañdamalı şığarmalar. – Alma-Ata, 1985. 189-196-bb.
5. Jumabayev M. Tañdamalı şığarmalar. – Alma-Ata, 1990.
6. Marğulan Ä. Ejelgi jır-añızdar. – Alma-Ata, 1985.
7. Berdibay R. Abılay asuwı // Abılay xan. – Alma-Ata, 1993.
8. Qasqabasov S. Qazaqtıñ xalıq prozası – Alma-Ata, 1984.
[1] Karjilik: Bilek ile dirsek arasında yer alan kısımdaki bir kemik türüdür.